Giriş yapmadınız.

1

21.07.2003, 22:39

Zübeyir Gündüzalp'den...

Zübeyir Gündüzalp'den:

Ey nefsim!

Her karşılaştığın kimseye hastalığından bahsetme. Bilmeyerek evhama düşmeğe sebebiyet verme. Hastalığına ehemmiyet verdikçe şişer. Ehemmiyet vermezsen söner. Dualar edip manevî imdadına yetişilmesi için sana daimi duacı olacak bir nur kardeşine hastalığını arzetmek olabilir.

Ey nefsim!

ıstikrarlı, sebatlı ve ihlaslı çalışman din kardeşlerinin Risale-i Nur hizmetkârlarının kuvve-i maneviyelerinin takviyesine, halisane hizmetlerinde gayret, faaliyet ve himmetlerini arttırmaya sebep olabilir. Haberin ve taalukun olmadan Fazl-ı ılâhi ile husule gelecek bu azim netice ve sevaptan tenperverliğe ve istirahat döşeğine sukût etmemek için daima çalışkan ve faal ol. Bu saadet ve zevkin ferah ve sürurdan mahrum olmamanın yegâne çaresi, istikrarlı ve az da olsa Nurlara devamlı çalışmaktır.

Ey nefsim!

Herhangi yakın kardeş ve arkadaşın senin hakkında sistemli ve menfî bir surette dedikodu yapabilir. Bunlar senin kulağına gelirse, sana nakledilirse, hiç aldırış etme, misilleme yapma, onu helâl et. Bu kâmilâne muameleden ve ahlâk-ı âliyeyi bilfiil imtisalden sen kazançlısın. Merak etme sana ve hizmetine yapılan kötü fenalıklar zarar vermez. Eğer mücadele ve münazara edersen işte sen o zaman zararlısın. Ahmaksın, cahil ve aptalsın!


Ey hâl ve ahvalin su-i infial uyandırdığından habersiz ve gücendirici olan nefsim!

Senden büyük bir nur ağabeyin veya kardeşin, bir meclis-i nûriyede ve derste nûranî sohbetler ederken meslek-i nûriyeden bahsederken "daima öğrenmeye ve yetişmeye muhtacım" diye dinle aynı mevzû hakkındsa mütemmim veya fazla malûmatın da olsa sus..! Zira edebe muhaliftir. Cemaat efradından birkaç veya birçoklarının konuşmasına belki de mevzû dışına çıkılmasına sebep olursun. Muvafık olmayan birşey konuşulsa, gerek nur ağabey ve gerek nur kardeşinin o ahenkli sohbette hata ve savabını yapma. Dilini tut konuşma. ıcap ederse Risale-i Nur'dan okuyarak yalınızca onun ıttılaına mütevâzıâne ve mahviyetkârane arzet. yoksa: Bed haşin ve sert bir konuşma ile ve asık bir suratla hiçbirşeyin halledilemeyeceğini, münakaşaya az da olsa o muvafık ve mutabık olmayan veya menfî bulunana bir meseleyi o şekilde halletmeye çalışmak, cemaat içinde bazı benimseyecekler bulunacağını ve fikirleri bulunduracağını böylece faydalı olacağım derken zarar vermek ahmaklığı olacağını daima hatırla -zira kütüb-ü ıslâmiye'de ahmaklığın tarifi budur- Hayatî bir düstur ittihaz et.


Ey mütekebbir ve mağrur nefsim!

Eğer sen kendini mağrur ve mütekebbir bilmezsen mutlak ve muhtemeldir ki; nefsin aldatıyor ve aklın taalluk etmiyor. Bunun için bilhassa ve bilhassa genç nur kardeşlerin herhengi bir fikir serdeylese ama mutabık ama mutabık değil, bunu tevâzu, mahviyet ve sukûnetle dinle.Aynı anda onu rencide etmeyerek dinle. Zira belki Nur Külliyâtı'nı tam okumayabilir veya o noktayı tam intikâl etmeyebilir. Bu sebeple Risale-i Nur mesleğinin en mühim bir esası olan şefkâtle, sukûnetle ve o anda müsamaha ile karşılayıp pek mücmel ve mülâyim bir cevap vererek de ki :

" Ben bunu şu anda kendim bilsem de söylemek istemiyorum. Sizinle beraberce Risale-i Nur veya lâhikalarda araştıralım bulalım. Bu düsturla kalbin mutmain ve aklın tatmin olur kanaatindeyim. Onun için yalnız başbaşa kalıp okuyalım."

diye cevaplandır.

"Gerek indî gerek şahsî veya başka şeylerden aldığım herhengi bir sözü size nakledebilirim. Bu ise size Risale-i Nur'un mesleğine bir perde olabilir. Bu mutlak ve mücerrebtir. Emsalleri kırk senedir pek çoktur "

diyerek... Üstâd-ı Pâkimizin mazhar olduğu ısm-i Hakîm ve Rahîm'e ittibâ ederek o genci gücendirme. Akıl ve kalbinde su-i infiâl ve su- i tefehhüm uyandırma.

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

2

17.12.2003, 22:42

Mekanın cennet olsun Zübeyir ağabey...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

3

28.12.2003, 20:37

...

Allah razi olsun Nagihan.... :wink:
Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuyacak kitap ararken,Risale-i Nur'u okuduğum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladığını hissettim.ılmî ve imanî şüphelerden kurtaran aklî ve imanî ispatları onda buldum.Z.G.

Talebe

Acemi

Mesajlar: 19

Konum: Köln / Almanya

  • Özel mesaj gönder

4

29.12.2003, 00:22

Kara sevda
Kendisini tedavi etmek isteyen doktorlara:
"Ben Risale-i Nur'larla insanların ve ıslamların imanını kurtarmaları için gece-gündüz çalışma diye bir kara sevda hastalığına tutulmuşum. Sizin tıbbiyenizde, doktorluğunuzda 'kara sevda' hastalığının ilacı ve tedavisi var mıdır ?" diye sorular yöneltiyordu.
Uzun, ince, tığ gibi ve gerilmiş yay gibi bir vücut.
Her zaman, ayakta ve yatakta üzerindeki elbiseleri, her an sefere hazır akıncı fedailerinin ruh halinde bir fedai.
Daima düşünen, nurların tefekkür dünyasında yaşayan bir bahadır.
Düşman karşısında, ıslam askerlerinin önünde kılıç sallayan, Osmanlı paşaları gibi, cevvaliyet ve hareket dolu.
Bahtsız insanların, Kur'an talebelerini sanki birer adi suçlu gibi çamurlu ayaklarıyla, evlerindeki tertemiz halıların üzerlerinde dolaşarak alıp gittikleri günlerde, Selimler'in, Sinanlar'ın edası içinde, ıstanbul'daki Fatih-Yavuz Selim durakları arasında, kaldırımlarda bir yürüyüşü vardı ki ... bazı görülen, yaşanan ve tadılan durumlarını, ne anlatmak ne de yazmak mümkün değildir!

(Necmeddin şahiner, Son şahitler 3)

Kahraman abimizin ruhuna El-Fatiha !

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir