Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.07.2007, 22:40

sahabe gibi ölebilmek, mümkün müdür?

sahabe gibi yaşanamz eminim
ama acaba ölüm anı sahabe boyasıyla boyanabilir mi insanın
yani mesela insan ölürken öyle bir hale ihsan olunurki
sadıklığına, dürüstlüğüne vefasına
yani iamnına
yani insanlığına tüm insanlar şahit olur
sahabler böyle değil miydi
kesin emin olunanlar....

2

14.07.2007, 16:03

evet onlar efendimizin tabiriylede birer yıldız gibiydiler...her hareket ve davranışlarına dikkat ederlerdi...bizlerde onların hayatlarını okuyarak onların hareket kurallarını tanımlamalıyız...örneğin şüpheye düşdükleri bir konuda hemen o işi terk ederlerdi...RABBıM islamiyeti muntazam bir şekilde yaşayabilmeyi ve uygulamayı nasip etsin :!: ...(amin)
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

3

14.07.2007, 16:10

amin amin, Allah razi olsun..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

4

14.07.2007, 20:59

Amin... Allah bizlere de onlar gibi yaşayabilmeyi nasib etsin...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

5

15.07.2007, 00:50

acaba her gün göklere değercesine salavatlar çeksek
yüreğimizden soluk alsak
o kokuya gark olabilir miyiz
acaba bir gün bu kokunun ötesini arar olur muyum
kimbilir
gün olduki kapkaranlık zindanlarda nefes alamadım...

6

26.07.2007, 11:41

ölüm anı

son zamanlar zaten tüm hallerin
gölgesi değil mi
sahabe gibi ölemez insan
ancak
ne üzerine ise
ne yoğurduysa mayasında
o durduramadığı
eğilimin en şiddetlisi üzerine
taşlaşır derler
ne korkunç
cihadı unuttuğumuzdan beri
şeytanın girdabında can veremiyoruz

7

26.07.2007, 12:01

Yusuf Salihoğlu: *“Günümüzde sahabe gibi yaşamak mümkün müdür?”

Günümüzde değil; hiçbir devirde ve hiçbir çağda sahabelere yetişilmez; sahabe gibi olunmaz. Fakat her çağda ve her zamanda sahabeler örnek alınırlar, model alınırlar.

Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, peygamberlerden sonra insanoğlunun en faziletlileri Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sahabeleridir. Sahabelerin mertebesine hiçbir şekilde yetişilmez. Çünkü onlar Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ı “peygamber” olarak görmüşler, iman etmişler ve “sohbeti” ile müşerref olmuşlardır. Peygamber sohbeti onlara, sair evliyanın senelerle seyr ü sülûkla elde ettikleri feyze ve nura, “bir dakikada” ulaştıran bir mertebe ve yükseliş vermiştir.1

Ebû Musa el-Eş’ârî radiyallahü anh anlatmıştır: “Bir gün evden çıktım ve içimden: ‘Vallahi bu gün Resûlullah Aleyhissalâtü Vesselâm’dan ayrılmayacağım ve bütün gün onunla birlikte olacağım’ diye ahdettim. (Ebû Musa mescide geliyor, Hazret-i Peygamber’i (asm) soruyor. Ona: ‘Resûlullah mescitten çıktı ve şu yöne doğru gitti’ diyorlar.) Bunun üzerine ben de mescitten çıktım ve Resûlullah’ı (asm) sora sora izi üzerinde gittim. Nihayet Resûlullah’ı (asm) Erîs kuyusunun bahçesinde buldum. Bu bahçenin kapısı hurma dalından yapılmıştı. Resûlullah (asm) abdest aldı ve Erîs Kuyusunun ağzına serinlemek için oturdu. Ben de kalkıp Resûlullah’ın (asm) yanına vardım. Resûlullah’a (asm) selâm verdim. Sonra geri dönüp kapının yanına oturdum. Kendi kendime:

“Bu gün ben Resûlullah’ın (asm) kapıcısı olayım” diye karar verdim. Bu sırada Ebû Bekir (ra) geldi. Kapıyı itti. Ben:

“Kimdir o?” dedim. O:

“Ebû Bekir” dedi. Ben:

“Biraz müsaade et” dedim. Sonra gittim:

“Ya Resûlallah! Kapıda bekleyen Ebû Bekir’dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor” dedim. Resûlullah (asm):

“Ona izin ver ve kendisini Cennetle müjdele!” buyurdu. Hemen geriye döndüm ve:

“Gir!” dedim. Sonra: “Resulullah seni Cennet’le müjdeliyor” dedim.

Ebû Bekir girdi ve Hazret-i Peygamber’in (asm) sağ yanına oturdu.

Ben kapıya döndüm. Kapı tekrar çaldı. Ben:

“Kimdir o?” dedim. O:

“Ömer bin Hattab’tır” dedi. Ben:

“Biraz bekle!” dedim. Sonra Resûlullah’a (asm) geldim, selâm verdim ve:

“Ya Resulallah! Ömer bekliyor. Yanınıza gelmek için izin istiyor” dedim.

Resulullah (asm):

“Ona izin ver ve kendisini Cennet’le müjdele” buyurdu.

Ömer’e geldim ve:

“Buyur” dedim. Sonra: “Resulullah seni Cennet’le müjdeliyor” diye haber verdim.

Ömer girdi ve Resûlullah’ın (asm) sol yanına oturdu. Ben kapıya döndüm.

Az sonra kapı yeniden çaldı. Kardeşim abdest alıp bana yetişecekti. Gelenin o olmasını diledim.

“Kimdir o?” dedim. O:

“Osman bin Affan” dedi. Ben:

“Biraz bekle” dedim. Ve Hazret-i Peygamber’e (asm) gelip haber verdim. Resulullah (asm):

“Ona izin ver ve kendisine isabet edecek olan belâ ve musibetle birlikte Cennet’le müjdele” buyurdu.

Döndüm ve Hazret-i Osman’a (ra):

“Gir” dedim. “Resûlullah (asm) seni, sana isabet edecek olan belâ ve musibetle birlikte seni Cennet’le müjdeliyor” diye ilâve ettim.

O da girdi ve Resûlullah’ın (asm) karşısına oturdu.”2

Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’a en zor zamanlarında yardım eden, onun (asm) nurlu sohbetlerinden yüksek feyiz alarak doğrudan ve hiç aracısız zahirden hakikate geçen sadık arkadaşları, yani sahabeler, yani Ashab-ı Güzin, tam mânâsıyla birer Peygamber Yıldızıdır. ınsanlık tarihinde Peygamberlerden sonra gelmiş en şerefli nesil ve en hayırlı topluluktur. Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, her biri hak, hakkaniyet, sıdk ve doğruluk için, canlarını, mallarını, anne ve babalarını, kavim ve kabilelerini feda eden birer fedaidirler.3 Günümüzde elbette onlar örnek alınarak yaşanabilir.

Allah feyizlerini üstümüzden eksik etmesin. Âmin.


Dipnotlar:

1- Sözler, s. 451
2- Müslim, Fadâili’s-Sahâbe, 29
3- Mektûbât, s. 121

Kaynak: www.fikih.info
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir