Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

02.04.2011, 22:42

SİYER hakkında sualler bizden, cevaplar sizden

Bu başlık altında Peygamberimiz (sav) ve Asr-ı Saadet zamanı hakkında sualler soracağız. Doğru cevap geldiğinde yeni sual ekleyeceğiz. Sualler zamanla zorlaşacağı için kaynaklardan araştırma yapmak serbesttir.

Soru 1 : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in kendisine vahiy gelmeden önce devamlı olarak şehirden uzaklaşıp, putlara tapmamanın zevkini çıkardığı yer ve sonunda da kendisine peygamberliğin verildiği yani ilk vahyin geldiği dağın ve mağaranın ismi nedir?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

02.04.2011, 22:53

Cevap: Nur Dağı - Hira Mağarası.
Edep aklın suretidir !

3

02.04.2011, 22:56

Soru 2 : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e Hira mağarasında iken gelen ilk vahyin şekli nasıldır?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

4

02.04.2011, 23:27

Cevap: Sadık Rüyalar
Edep aklın suretidir !

5

02.04.2011, 23:34

Evet doğru cevap Rüyayı Sadıka (Gerçek rüya şeklinde) :thumbup:

Soru 3 : Ebu Süfyan, Ebu Cehil ve El-Ehnes isimli üç müşrik gizlice birbirlerinden habersiz Allah Resulü (s.a.v.)’in Kur’an okumasını dinlemeye giderlerdi. Sabaha kadar evin yakınında Kur’an okunuşunu dinlerler gün ağarmaya başlayınca da kimseler görmesin diye gizlice ayrılmak istediklerinde birbirleriyle karşılaşırlar ve birbirlerine bir daha gelmemek üzere söz verirlerdi. Ama her üçüde bir önceki gece dinledikleri şeyi özlerler, verdikleri sözleri unutur yine bir sonraki gece gizlice gelirlerdi. Bir kez daha söz verip gene gelirler Kur’an’ı Kerim’in bu güzelliğini gördükleri halde yinede teslim olmuyorlardı. İşte bu şekilde hoşnut olup ta kabul etmeyen, teslim olmayan bu insanlar ve onlar gibi onların bulunduğu konuma ne ad verilir?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

6

02.04.2011, 23:46

Cevap: Küfür
Edep aklın suretidir !

7

04.04.2011, 13:05

Doğru cevap: İnadı Küfür

Soru 4 : İslam’ı yaşamak için yerel iktidarın zulüm rejimlerinden kaçıp daha müreffeh bir hayata kavuşmak müslümanca yaşamak, Allah (c.c.)’ın kanunlarını ikame etmek, Ruhun Allah (c.c.)’ın kanunlarıyla terbiye edilmesi için ilahi yaşam kaygısını Allah (c.c.)’ın arzında değişik yerlerde vermek sebebiyle yapılan göçe ne ad verilir?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

8

04.04.2011, 14:51

Cevap: Hicret
Edep aklın suretidir !

9

04.04.2011, 15:10

Soru 5 : Hicret esnasında Ebubekir(r.a.) Peygamber (a.s.m.) Efendimiz'e develerin en iyisine binmesi için Kesva adındaki deveyi verdiğinde Peygamber(a.s.m.) Efendimiz'in tepkisi nasıl olmuştur ? Bu hareketi, O'NUN(C.C.) hicretiydi.Resulün(a.s.m.) hicreti ne demektir?
Edep aklın suretidir !

10

04.04.2011, 22:26

" Ben, benim olmayan deveye binmem " diyerek devenin bedelini ödemiştir.


İman edip hicret edenlerin ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselerin mertebeleri, ALLAH katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir."(Tevbe suresi 20. Ayet)

Hz Muhammed "Hicret nedir?" sorusuna; "Kötülüğü terk etmendir" cevabını verirken "Muhacir kimdir?" sorusuna ise; "Hata ve günahları terk edendir"

Alıntı

Hicret'in İstikameti zulümden adalete, küfürden imana, cimrilikten cömertliğe, korkaklıktan cesarete, esaretten özgürlüğe, düşmanlıktan kardeşliğe ve zulüm yurdundan selam yurduna olmalıdır. Hz. Muhammed'in sözü ile; "Hicret et! Zira onun gibi bir amel yoktur." Biz de açıkça ve onurlu bir şekilde Hz İbrahim gibi diyoruz ki: "Gerçekten ben Rabbime hicret edeceğim. Hiç kuşkusuz o galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Ankebut/26)

11

05.04.2011, 10:16

Evet sbalpetek..ALLAH(C.C.) Razı Olsun bu değerli paylaşımlar için.

ALLAH RASULÜ(A.S.M.)" Ben, benim olmayan deveyle gitmem" diyerek devenin bedelini ödemiştir.

''Peygamber Efendimiz(A.S.M.) daha önce Hz.Ebubekir(r.a.) den birçok kez hediye kabul ettiği halde bu durum karşısında hediye kabul etmemişti.Bu özel bir durum olduğu için Hz.Ebubekir(r.a.) hediye etmekte ısrar etmedi.Bu Rasulün hicretiydi,ALLAH(C.C.) rızası için yurdundan tüm bağlarını koparmasıydı.Bu nedenle hicret,yani yaptığı fedakarlık,sadece kendisinin olmalı ve başkalarıyla paylaşılmamalıydı.Bu olayın bir parçası olduğu için binek de kendisinin olmalıydı.''
Edep aklın suretidir !

12

05.04.2011, 11:05

İhlas en büyük dava en büyük güzellik..ve bunun en büyük timsali Peygamber Efendimiz(a.s.m.) .. O'NU(a.s.m.) anlamak O'NU(a.s.m.) yaşamak olmalı ! Bu derece ihlası yaşayabilen kullardan olabilmemiz duası ile inşaALLAH.
Edep aklın suretidir !

13

05.04.2011, 22:28

Allah razı olsun kardeş cevabı tamamlamışsın uzun olur düşüncesiyle kısa kısa almak istemiştim ama siz tamamlamışsınz

Alıntı

İhlas en büyük dava en büyük güzellik..ve bunun en büyük timsali Peygamber Efendimiz(a.s.m.) .. O'NU(a.s.m.) anlamak O'NU(a.s.m.) yaşamak olmalı ! Bu derece ihlası yaşayabilen kullardan olabilmemiz duası ile inşaALLAH.


Amin! Amin! Amin!

14

06.04.2011, 01:16

Soru 6 : Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hicretinden hemen sonra Medine’de yaptığı ilk üç iş nedir?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

15

06.04.2011, 22:26

1.İslam devletinin merkezi olan caminin inşaatı,
Efeendimiz (a.s.m.),Medine'de ilk olarak bu mescidi inşâ etmekle işe başladı.Şehre girdiklerinde devesi Neccaroğullarından sehl ve Süheyl adındaki iki yetimin üzerinde hurma kuruttukları arsalarına çökmüştü. efendimiz arsanın bedelini 10 miskal altına arsayı satın aldı. Bu iki yetim " Ya Resulallah! Biz ancak onun bedelini ancak Allah'tanbekleriz.Sana onu Allah rızası için bağışlarız " deselerde Efendimiz (a.s.m.) kabul etmemiştir.

2. Müslümanların ekonomik sorunlarını gidermek,
3.Müslümanların can emniyetini sağlamak

Not: diğer iki cevap içinde ayrıntılı yazmak istedim ama okuduğum kitaptan toparlayamadım :(

16

07.04.2011, 05:52

3 cevapta doğru, Allah razı olsun...

Soru 7 : İşkence yıllarında Ebu Lehep ve karısı Ümmü Cemil müşriklerin iki azılı kişileri idiler. Biri emir veriyor diğeri uyguluyordu. Ebu Lehebin emriyle Ümmü Cemil dikenleri topluyor ve Allah’ın Resulü (s.a.v.)’in geçeceği yollara diziyordu. Bu iki zalimin yaptıkları zulümlerden dolayı Kur’an’ı Kerim’de adlarına sure inmiş ve bu surede kendilerine Rabbimizin kelamıyla beddua edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ve ashabına zulmeden bu iki azılı müşrikin ahiretteki isimlerini ve Kur’an’ı Kerim’de hangi sure de geçtiğini söyleyiniz.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

17

07.04.2011, 17:22

Ahirette ki adları "Hammaletel Hatap"tır.

Sürenin adı ise Tebbet'tir

Sürenin manası ise şöyledir

"Ebu Leheb'in iki eli kurusun. Kendisi de kurudu gitti. Ona ne malı ne kazancı yaramadı. O da, gerdanında bükülmüş bir ip olduğu halde odun hammalı olarak karısı ile birlikte alevli bir ateşe atılacaklar"
Rabbim bizleride Cehennemin ateşinden muhafaza etsin Amin

18

08.04.2011, 03:17

Soru 8: Mekke’de tebliğ imkanı kalmayınca Allah Resulü (s.a.v.) tebliği Mekke dışına taşımayı düşündü. İlk sefer olarak Taife gitmeyi planladı. Çünkü orada akrabaları vardı ve bundan dolayı tebliğin rahat olacağına inanıyordu. Ama orada da Ebu Lehebin emriyle zulmün devam ettiğini görünce Peygamber Efendimiz (s.a.v.) küfür ehli hakkında mukaddes ve tarihi bir söz söylüyordu. Bizlere tecrübe ve düstur olacak bu tarihi söz nedir?
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

19

08.04.2011, 16:46

"Allah`ım! Kuvvetsiz ve çaresiz kaldığımı, halk nazarında hakîr görüldüğümü ancak sana arzeder, sana şikâyet ederim.

Ey merhametlilerin merhametlisi olan Allah! Herkesin hakir görüp de dalına bindiği, çaresizlerin Rabbi ancak Sensin. Benim Rabbim de ancak Sensin. Sen, beni kötü huylu, yüzsüz bir düşman eline düşürmeyecek kadar merhamet sahibisin.

Allah`ım! Yeter ki, Senin gazabına uğramayayım. Ne çekersem ona katlanırım. Fakat senin af ve mağfiretin bunları bana yaptırmayacak kadar geniştir.

Allah`ım! Senin gazabına uğramaktan, İlâhi rızandan uzak durmaktan, Senin o zulmetleri aydınlatan ve âhiret işlerini yoluna koyan İlâhi nuruna sığınırım!

Allah`ım! Sen razı oluncaya kadar, affını dilerim!

Allah`ım! Her kuvvet, her kudret ancak seninle kâimdir!"
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

20

09.04.2011, 21:15

Yukarıdaki dualara amin derken 8. sualin cevabını hala beklediğimizi belirtelim.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Bu konuyu değerlendir