Giriş yapmadınız.

1

27.07.2008, 10:30

Risale- Nurlar Nasıl Anlaşılmalıdır? miheng nedir?

Ve bihi nesteinu

Risale- Nurlar Nasıl Anlaşılmalıdır?
her kes kendindeki renge göre güneşten renk alır, kendi rengi ile güneşe bir ayine olur, amma şEFFAF bir katrede ,reşhada, şeffaflarda güneş cilve- zatisiyle birlikte bulunur...
ayinesi olduğu rengin dışında güneşte başka bir renk yoktur diyenin davasını (olan her ayrı renk ve şeffaflar) isabetli bir dava anlayışı olmadığına delil olur...
Bunlarda 24. sözde detaylı olarak anlatılmıştır...




ıFADE ı MERAM


ılem Eyyülel Aziz!
Risale i nurlaradan anladığımız her ne olurs olsun ve elimize aldığımız hangi satır olursa olsun ASLA VE ASLA DıGER BıR MESELE ıLE ÇAKIşMAMALI, TERS DÜşMEMELıDıR...
HER BıRı DığERıNıN TEFSıRı OLMALIDIR kendi makamında(riyasetinde), hem kuvvet verip, hemde nurlandırmalıdır...
Bunlar oluyorsa isabet vardır...
Bunlarda üstad r.a ve mesleki halklarada olan hazretlerin oldukları dairelerde onlarda görülmelidir...
Birbirlerini tefsir etmelidirler...
Yani; tesisatı öyle kurmalıyızki, her daire nurlansın ve nereye girsek, aydınlansın karanlık bir yer kalmasın...

Uzun zamadır bu foruma yazı yazmışız...
Ne yazmışız toparlayalım bakalım ve mihenglere vuralım,( TA Kı VARSA CERBEZELı YAZILARIMIZ AYIKLAYALIM)bakalım yazdıklarımız arasında birbirine kuvvet veren yerler nerde, kopuk kalanlar nerde , parça parça tek kalan varmı, yoksa tüm bütünün eklenmiş eklemlerimi, bir vucudun azalarımı görelim.( tabi yazılacak olanlar denizden damla olur)


Mukaddeme
1- Niyeti halise ve ciddiyette muvaffakiyyetin anahtarıdır...
Nazar ile niyet mahiyeti eşyayı değiştirdiği gibi bir çok şeyide değiştirir...
Kulumun zannı üzreyim ...(güzel ahlaklı olup, hüsnü zannda bulunmak gerek)




2- Üstad r.a demiş;bir kelamı ben dahi desem onu mihenge vurmadan almayınız, hayalin elinde tutup (Kur'an ve Sünnet) mihenge vurunuz kimse demez ayranım ekşidir, daima sureti haktan görünür, belki bende...
(biz kendi nefsimiz için her yazan konuşanda kendi nefsine diyebilir)
belki bende bilmeden...

3- Arkadaş vesvese ve evham zulmetleri içerisinde yürürken( yani böyle anlamak yapmak hak mıdır maslahat mıdır derken) sünnetleri sanki semadan...
madem Ehl-i sünnet vel cemaatte (bizlerde) miheng kur'an ve sünnettir
ve
(onun bir aynası olması hasebi (ile o sırr risalelerde ve üstadda da olur desek hata olmaz)
Risale i nur ve üstad r.a olur (zira kasdedilen vazifedir)...

4- her şeyde meratib olduğu gibi ilimdede vardır
ilm-el yakin
aynel- el yakin
hakk-el yakin farklı farklıdır (ilmi ledün) de olduğu gibi...

Hulasa; ilim başkadır malumat daha başka; malum olana malumat denir... Akıl ile kalbin ittifakı ile nurlanan şey ilimdir, ilimden maksadda amel etmektir bu onun içindir ki;
namaz ilmini bilmekle amelini eda edince tamam olur, (bundada ihlas kazanmakve muhafaza için gelecek düsturlar rehberiniz olsun.. yani ilim ve amel.... (ıTıKAD ve FIKIH) cüzlerini zatten bilirsiniz...
iman ilmini tahsil ile tasdik ve dil ile ilan o ilmin amelidir....
Tevhid ilmini bilmek ile (MUVAHHıD OLMAK) farklıdır... bilmek ile yapmak yaşamak başka şeylerdir...





1-Risale i nur ları ve üstad r.a hı ; varisler , erkanlar haslar, talebeler kardeşler, dostlar kendi hallerinde ve konumlarında ,sohbetteki in ikas ve insibağ sırrı ile kendi renklerini alıp kendilerinde tecelli eden ismi azama göre de hallenip yaşadılar...
2- Risale i nurları en iyi anlayan ve yaşayan da o hazretler ( r.a hum ecmaınler)dir...

3-Bize lazımdırki ve elzemdirki ; üstad r.a hın muhatabı olan dairemizin büyüklerinden kimi kendimize rehber örnek aldı isek onun olduğu konum ve verilen vazife gereği tecelli eden esmasına göre onu anlamak la bakmak olur.( ben üstadı aldım diyorsan o güneşi gösterecek kabiliyet varsa ol ki talebeleri de zatten onu yapmaya ona ayna olmaya çalışıyorlarki ; bir meseleye falan talebesi böyle yapmış deyip delil sunan larda aynını yapıoyr o talebede (aynada) o işi gördüğü şekli ile alıp kabul ediyorki doğrusuda budur...

4-................ bütün oniki büyük tarikatın hülasası olan ve tarikatlerin en büyük dairesi bulunan Risale-i Nur dairesi içine, her tarikat ehli, kendi tarikatı dairesi gibi görüp girmek lazım ve elzem olduğunu bu zaman gösterdi." (emirdağ lahikası 2. cilt) den...
ve acz,fakr,şefkat,tefekkür tarikinden anladığımız hakikat ilmi ile kemalata ahseni takvim olmaya amel ile ilerlemek...(bununda ehli tasavvuf(tarikat) ehli gibi berzah tarikine girmeden zahirden hakikate geçilecek yolla gidildiği risale i nurlarında insanları Allaha vasıl ettiği bir manevi meslek olduğunu HAKıKAT ıLMı ıLE TERBıYE ETTığıNı demişiz...
Yani; Cadde i Kübra olan şu mesleğimiz in içinde tüm caddeler zatten bulunur ve vardır...davet edilenler o olan yola girmeleri istenenlerdir. giripte olmayan yolu yeniden açacakta değillerdir...

5- medem insan nihayetsiz kabiliyetlere ve nihayetsiz tedennie ve terakkiye mazhardır elbette buda her ilmin işe amele dökülmesi ile olur...tedenniye veya terakkiye götüren her şey hayal dhi bir iştir o letaifin amelidir...

6-şimdi şunlara bakalım:
cadde-i kübra olan şu mesleğimiz; caddei kübra nedir?
Hakikat mesleği nedir? ile ahirler...
Akrebiyyetin inkişafı nedir? nerdedir?o nasıl bir inkişaftır ?
VELAYET-ı KÜBRA NEDıR? NASIL OLUR?
Ehadiyyet tecellisi nedir? mazharları arasında insanın konumu nedir??
Ayetül kübrada geçen o meraklı seyyah; o tekyelere medreselere girince ehli kemal olan insanlarda ne gördü neler dedi?
alemi gayb ile alemi şehadet arasında ki BERZAHLAR NERDEDıR?
HAKıKATE GıDEN EN KISA YOL NERDEDıR?
Zahirden Hakikate nasıl geçilir?
Madem her bir otta , hayvanda , Tevhidi hakikiyi mührünü turrasını görür okuruz, ya ıNSANDA Kı LER nerdedir nasıl okunur?
şu şeffafiyet, itaat, mukabele, gibi sırları nerede yaşayacaksın?
ihlas risalesinde bir iştiraki amel dusturu ile yakılan lambaya mukabil o lambadan istifade için aynannı nere tutacaksın? peki AYNAN VARMI ?... ayna muhafaza edilmeli...

7- tasavvuftan maksad nedir; manevi güneşlerine seyr ile ulaşmak, sen manevi güneşine seyr etsen direkt ona müteveccihen gitsen olursun tasavvufçu ( yok eger elinde olan ayna(eger elinde varsa tabi) ile aynada temessül eden güneşe bakabilsen... onunla olan irtibatını hissetsen, mhiyetinin ne olduğunu anlasan ... zahirden hakikate geçsen

8-Sünneti seniyye elbette farz lar gibi değildir, lakin sünnetleri küçümsemek dalalettir... evet bin sünnet bir farza mukabil gelmez farz ve vaciblerde bellidir...(Fıkhi olan) emirler derecesine göre zatten yapılacak...
üstadımız ne diyor; 11. lem ada. 4. lem ada, eger güneş varsa, gündüzdür,
ne diyor; ümmetini al-i beyti etrafında toplamak arzu etmiş- ve size iki şey bırakıyorum biri Kur'an kitabullah digeri sünnetlerim sünnetten maksad al-i beyttir zira; sünnetlerin MENBA I ve MUHAFIZI ve her cihetle iltizamla mükellef onlardır.. sünneti seniyyeye ittiba etmeyen al-i beytten olmadığı gibi ONLARA HAKıKı DOSTTA OLAMAZ.

9-evet risale i nurları yazan ve yazdıran RıSALE ı NUR TALEBESı ÜNVANINI ALIR dan maksan imam ali r.a hın ARABı HATLA YAZILMASIn daki teşviki manevi emridir
( bu nasıl bir sünnettirki ,kardeşin hassası ve şartı denirken 5 farz namaz zikredilir, talebe ünvanı için arabi hatla yazı şartı (talebelik şartlarından biridir yani ; talebe olmak için gerekli olandan her hangi birini yapan o ünvanı alır demektir yoksa her bir şartını yapmak herkese müyesser olmasa gerektir)
, arabi hat farzmıdır hayır sünnet bunu yazan risale i nur talebesi ünvanını alırmı alır, işte sünnetler o misal yoksa kimse farzların yerine haşa onu koymaz koyamaz...meslekten gelen işlerdir bunlar

10- vazifeler arasında BıD AT LERı TAMıR YANı SÜNNETLERı ıHYADA VAR, bid'at rejimini tamir edecek, BıD'AT NEDıR; SÜNNETLERı TAHRıB EDıP ONLARIN YERıNE ONABıR ışı BENZETEREK YERLEşTıRME ışi( kılık kıyafet inkilablarına bakın; mesela, sarığın yerine foter, çarşafın yerine... cübbenin yerine .... asanın yerine baston... arabi hattın yerine latini harfler... yani kaldırılanın yeri boş bırakılmamış... hatta o kadar haddi aşmışlarki... ne ise... BÜTÜN BıD ATLER DALALETTıR sözü nerde geçer... sünneti seniyye ve din kemalini bulduktan sonra yeni icatlarla...

11 - Ne demişiz; üstad 24 lem'a da kadının siperi kal ası çarşafıdır demişiz öyle anlamışız alıp yapmışız yapmaya çalışmışız.. sünnet demişiz sarık demişiz anladığımızı alıp yaşamaya AMEL ETMEYE çalışmışız... SÖZÜNÜZÜ FııLıNıZ TASDıK ETSıN e uymaya çalışmışız...

11 -Demişizki; AMELDE rızai ilahi olmalı bu ihlasın ilk şartıdır; dünya küsse ehemmiyeti yok,
e madem bunu üstadda böyle yaptı yaşadı, sen öyle yaparsan böyle yapıyorlar gazeteler müslümanları karalıyor, iftiraların bini bir para, ne yapacaz, bu olanlar yeni oluyorda değildir , onların işi zatten bu, bir zamanlar EZAN OKUMAK , sorun du, şimdi başkaları sorun sayılıyor diyerek vazife terk edilmez...Risale i nur gerçi umumu ateşmil sureti ile değil fakat her halde HAKAıKı ıSLAMıYENıN içinde cerayan edip gelen
ESAS-I VELAYET
ESAS-I TAKVA
ESAS-I AZıMET
ESASATI SÜNNETıSENıYYE gibi ince fakat EHEMMıYETLı esasları deruhte etmek birVAZıFE ı ASLıYESıDıR sevki zaruretle hadisatın fetvaları ile onlar terkedilemez... de geçen ESASAT ne olakive VAZıFE ı ASLıYE NEDıR? ( demek herkesin olduğu yerde vazifesi farklı işi farklı e o zaman bırakalımda herkes kendi vazifesinbi yapsın...

12- ne demiş üstad MEDARI ıLTıBAS OLMUş BEş MESELEDıR
tarik-i hakta çalışanşlar YALNIZ KENDı VAZıFESıNı DÜşÜNMEK lazım gelirken...
....o zat demiş BENıM VAZıFEM Allah yolunda cihaddır(hizmettir) cenab-ı hakkın vazifesine karşmam ister muzaffer eder ister etmez...

13- Ne demişiz Sahabe r.a mesleği olan şu mesleğimizden kasıd( dünyaya 2 vech ile bakıp ahiretin mezrası bilip ekip biçmek(amel etmek- sünnete ittiba edenler 100 şehid ecri alıyor) esma i alhiyenin tecelligahı aynası bilip sevmek EN CAMı AYNA ıNSANDIR ıNSAN ağaç ot hayvan değil insanı okumak gerek demişiz ... 23. SÖZDE iman bir intisabdır, o intibas ıLE OKUR...
demişizki Sahabe r.a hum sebeblere hikmet geregi ve fiili dua olduğu için Allah öyle inşa edip düzen kurduğu için yapışırlar en ince ayrıntısına kadar dua kasdı ibadet kasdı ile yaparlardı AMMA SONUÇLARI ALLAHTAN BıLıR SEBEBLERDEN BıLMEZLERDı demişiz.

14- HEP DEMışıZ BEN DEMEYıN BıZ deyin eneyi nahnu yapın NE ıLE YAPACAz BUNU satırlarlamı, kitaplamı, bunu yapmak için FENA FıL ıHVAN GEREKMEZMı bunbun içinde BıR ıHVAN şART DEğıLMıDıR, sen senden üsttekinde fani de olmayacaksan alttakinde fani olmak ileri gidişmidir geri gidişmidir demişiz ve alimi ile talimi risale i nur yazmışız...

15 üstadın r.a MÜCEDDıD VARıSı NEBı olduğunu kabul ediyoruz ki öyledir ( bunu böyle kabul eden her kes şunuda kabul etmek zorunda değilmidir) ( bununda 100 yılda bir varisi nebi gelir) e baktığını bilen ve adetullah 100 yılda bir tekrar ettiğinden...( bir devir 60 yılda biter nedmiştir) üstada kadar gelen bu esas üstadla elbette bitmemiştir ... ya ne olmuştur( nasılki her nebi ye kitap verilmez, kendinden öncekine gelen kitabla amel eder, onun şeriatına uyar uygular, ışTE RıSALE ı NURLAR ıLE 3 ASIR GELECEK HER KES DEVAM EDECEK demektir... bu ki SONRA GELECEK O ZAT risale i nurları bir programı olarak neşr edecek... Biz O ZATLARA ZEMıN HAZIR EDıYORUZ...
BıZ ACELE ETTıK KIşTA GELDıK ÇıÇEKLER BAHARDA GELıR VE anladıkki bu hizmetimizle onlara zemin hazır ediyoruz... BU ÇıÇEKTEN MAKSAN ıSLAMıYETı YAşAYAN KAMıL ıNSANLAR DEğıLMDıR...

Not; Risale i Nur talebesiyim diyen herkes Risale i nurları anlamakla yükümlüdür...

yazdıklarımıza dikkat edilirse basamakları teker teker çıkıyoruz ve basmaklar gittikçede yükseliyor...ders seviyeside daha net görülmeye maksad tullua başlayacaktır, her bir yazılan öncekini tasdik olduğu gibi arkasından gelenide ila ediyor...

bu kısa ve dar hakikatlerle Risale i Nur rasad edilmez , misal temsil nevinden, kısa bir açıklamadır...

o umman öyle ummandır ki Kur'anı hakimden RıSALE ı NUR U ... HZ. MUHAMMED S.A.M DEN RıSALET-ı NUR U... SUHUFLARDAN VE NEBıLERDEN DE RESAıL ı NURU ALMIşTIR...


işte acz içindeki reşhada tecelli eden nurlardan bir nur...yazıldı yukarda..
yazılma süresi yarım saattir yaklaşık, bir o kadarda imla kuralları ile iştigali var toplam bir saattir. buda risale i nuruntalebesine verdiği hediyesidir..


aczi_reşha

şu hakikatler nazarın değişmesi ve zannın düzgün oluşu hüsnü zan sahibi olmaya bağlıdır dense isabet olur

aczi_resha

2

27.07.2008, 11:49

tetkik dahi iki çeşittir, sebebide NAZAR dır!

Mukaddemedeki maksad anlaşılınca bize lazım ve elzemdirki;
NUR'U ıMAN ile tetkike başlarken NAZAR ın ne kadar ehemmiyetli olduğunu;
nazar ile niyet mahiyet i ilmi anlayışı nasıl değiştirdiğini bilerek devam edelim...

ve bihi nesteinu

tetkik ik çeşittir ;
BıRı ; gittikçe nurun ala nur tenevvür eder.. diğeri gittikçe şübahatın (vesvese ve evhamların) zulümatına düşer...
Mesela: bir tatlı suyun menbaı var(Kur'an ve sünnet islamiyet dairesi,Üstad ve Risale i Nur) O menbadan binlerce cedavil ve cetvellerden şubeler teferrü ederk (talebeleri , tabakaları, mezhebleri,ve onların ders halkaları ,meşrebleri, vazifeleri)çok yerlerde dolaşıp bazı ecza i aherle bulaşmış... işte bir adam menbaı gördü tattı, HAKKALYAKıNLE tatlılığını anlamış...teşeubatın ittisalini derk etmiş...
Sonra hangi cetvele veyahut her hangi fer'e rastgelse; edna bir emare ile tatlılığına dair ona kanaat verir...( Bizim için; üstad r.a hın hengi talebesine rast gelse onun o menbadan olduğunu anlar ve ona onun talebesi olduğu kanaatini verir)...

ta AKSı KAT'ı BıR DELıLLE tebeyyün edinceye kadar... o vakit başka madde karışmış der....
bu nevi NAZAR ve TETKıK ıMANIN KUVVET VE ıNKışAFINA YARDIM EDER...


ıKıNCı nazar; menbadan aşşağıya inmeye bedel, aşşağıda gezer. bu ise hangi fer'e rast gelse , acılığına bir emare görse şüpheye düşer, TATLILIK ıÇıN DELıLı KAT'ı arzu eder...
heyhat! Her yerde bürhan ele gelmez.böyle incecik bir fer'e cesim dir neticeyi bindirmek ister...
git gide şüphe, emniyetsizlik tezayüd eder...

Üstad ra hın tüm talebelerine r.a hum ecmainlere ve alıp yaptıkları vazifelerini risale i nurda görmekle menbadan aşşağıya inmekle üstad ve taleberine (kendi idraki ile değil) SıZDE ÜSTADINIZIN NAZARI ıLE BıRBıRıNıZE BAKIN daki sırr ile meseleyi kendine çok kolay kılıp şüphe ve vesveselere düşmeden dairenin genişliğini ,(mezheblerin ,meşreblerin,) ile ahir lerin aralarındaki renk farklılıklarının marifetullaha onunda...''Allahı bilmek varlığını bilmenin gayrıdır '' ile o mühim talebesine verdiği ders te anlatılan... her şey arif için bir mektuptur, huzuru tamme verir...

aczi_reşha

3

28.07.2008, 13:28

Peki siz niye herhangi bir şahısa (mevzu şahıs Müslüm Gündüz) üstad-ı hakiki nazarı ile bakıyorsunuz? Risale-i Nur'da bunun bun yeri var mıdır?

4

28.07.2008, 15:06

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Peki siz niye herhangi bir şahısa (mevzu şahıs Müslüm Gündüz) üstad-ı hakiki nazarı ile bakıyorsunuz? Risale-i Nur'da bunun bun yeri var mıdır?


ve bihi nesteinu


Üstadın Varislerinden olan
Kastamonulu sultan feyzi r.aleyhin
ve Elazizli Hacı Hulusi yahyagilin r.a leyh in talebeliğe aldığı bir Risale i Nur talebesi ni biz büyük kabul etmeyip ne edecez...
akrebiyyeti ilahiyye bir sırdır ve s.a.m den ashab r.a ha ve ordanda devam edip gelmiş bu insandan insana gecen bir sırdır...

hacı Hulusi r.aleyh üstadı hayatında bir kaç kez görmüş ve ilk dersinde sahaberin r.a hın bir derste zahirden hakikate geçmeleri gibi geçmiş...
o yoldan geçişin yoılu hayattar bir sırr ehidir...
ki asayı musada seyahat eden meraklı yolcu o dergahlara girince ehli kemalde ne gördü ise işte onu göreceğin hazreti bulur ve işi de usulunce yaşarsan o işler olur ... oda vazifeliden vazife almakla olur okuyup durmakla olmadıgına vazifelilerden ders alanların hali ile okuyup anlama yolunu seçenlerin halide ilan etse gerektir...

burda benim meşrebimi veya efendimi ders yapmıyoruz
CERBEZE YAPIYORSUN YAZDIN cerbezeyi bul bakalım nerde...

sakın zan etme yazdıklarım kadar anlamışım yazdıklşarım derslerimden denizden damla olmaz bunuda kendi şahsımı sena için değil hem tahdisi nimet hemde NUR DERSLERı VE TALEBELERı NASIL OLUYORU ıLAN ıÇıNDıR...Risale i NUr DAN KıM NE ıSTERSE SORUN HER SORUYA RıSALE ı NURDAN CEVAP VERıRıZ VE VERDığıMıZ CEVAP ASLA HıÇ BıR MANA ıLE ÇAKIşMAZ VE HER MANA DESTEK OLUR...amma
asla et ata ot atmak ve dersin geregi muhataba hitab ve sözün sırlı söylenmesiş geregi gibi maniler ve sanal da yazışmamız engellerdendir...

biz efendimize efendi dedik hata etmedik...zira onun talebeliği Üstadın talebeliklerini tasdik edip varislik verdiği hazretlerce tasdiklidir...
bizim meselemiz nurlardır her kes kendi dairesinde büyügü ile anladığını derslenip hayatlanır...


Müslüm gündüz r.aleyhin büyük olması dairemizde kimseyide küçültmez o nisbette üstadımızın büyüklüğünün ve onun talebelerinin ve onların talebeleri olan sizin ABı dediğiniz bizim R.Aleyh hazretleri, dedimiz lerin de büyüklüklerindendir...birbirine destektir.. hakikat mesleğinde yiz..

hakikat mesleği TASAVVUF MESLEğıNıN BıTTığı YERDE BAşLARı,
ıLK BAşLANGIÇ OLARAK RA RıSALE I NUR TALEBELERı BAşLAMIşTIR...
EHLı TASAVVUF VELAYET YETışTıRDığı MEYVELERLE DERS VE MESLEKLERıNı YETışTıRDıKLERı ıLE GÖSTERDı BıZEDE HAKıKAT MESLEğıND EKı O HAZRETLERı TANIMAK BULMAK DÜşSE GEREK...

aczi_resha

5

28.07.2008, 15:16

Don atlet kamera karşısına çıkan birisi nasıl büyük olabilir? Yaptığı en büyük hizmet 28 şubatçıların ekmeğine yağ sürmek oldu. Siz söylesenenize yaptığı büyük hizmetlerden birini?

Biz Yeni Asya cemaati olarak ne Zübeyir Gündüzalp ağabeye ne de Mehmet Kutlular ağabeye üstad falan demeyiz. r.a gibi takılarla manevi büyüklük de vermeyiz. Onlar bizim Risale-i Nur taliminde sadece ders arkadaşımızdır. Kulluk ve talebelik noktasında içtimai hayata bakan yönü itibariyle farkları yoktur.

Aramızdaki farkı anlamanız için söyledim bunları.

6

28.07.2008, 16:03

bismillah


Öyle dememen seni ne onların derecsine çıkarır nede (haşa ) onları senin sevyene indirir...

Risale i nurları okuyup ben talebeyim diyenin uyması gereken esaslar var kurallar var!!!
uhuvvet risalesini okumuşsundur bunu nerde tatbik etmeyi düşünürsünüz?
gıybet risalesi ni de ki gaybet haramdır?
ihlas risalesinde gecen 20. lem ada ki 9 emri nerede kime uygulayacaksınız?
21. lem ada ihlas risalesindeki düsturları, tenkid etmemeyi , ne diyelim yazdıklarının sana hiç bir faidesi olmamakla birlikte azim zarar yolları açma ihtimali yüksek...

Bizim yazılarımız risale i nurlardan ders yapmak isteyen kardeşlere, anladıklarını anladığımızı hem ilim hem ibadet hem nur dersleri olarak işler istifade ederiz...

Ne ise Nasib meselesi bu işler...
öyleki;
Bir hazretesiz edebi kimden öğrendiniz siye sormuşlar oda EDEPSıZlerden ögrendim demiş...
ögrenen ders alan
mütevazi olan
Güzel ahlaklı olan hüsnü zan eden güzel hülyalar eden güzel levhaları nerde olsa görür ki üstad şer denen şeyin bilr ne hikmetlerle ve güzel neticelerle dolu olduğunu görmeyi bize ders vermiş drsimizi almışız...
siz sizin önünüzde olan hazretlere bakın bizde BıZıM SULATIMIZ R.ALEYH hazretlerine siz abi deyin biz HAZRET...

tevekkeltualallah
aczi_reşha

7

28.07.2008, 16:09

Ne alakası var kardeşim? Cerbeze budur işte. Ben şahıslara teveccüh göstermekten bahsediyorum sen ne diyosun ya.

Üstad Hazretleri bile ben dahi sizin ders arkadaşınızım, Üstad demenizi de hatrınız için kabul ediyorum diyor.

Ne alaka 9 emirle? Müslüm Gündüz efendi başkasının karısıyla yatıp kameralara poz verirken ona hazrat diyene de, ona da saygı maygı duymam efendi! Elalemin uçkur keyfi yüzünden milyonlarca Müslüman mağdur edildi. Yalan mı?

Sayça bir münafığın peşine takılmışsınız, gazanız mübarek olsun. Bu foruma o münafığın adını r.a gibi mübarek bir dua ile yazmayınız. La havle vela kuvvete illa billah.

Sokakta karşıma çıksaydın daha ağır konuşurdum sana ya, neyse...

8

28.07.2008, 16:17

ve bihi nesteinu


eger biraz internetten arşivlere bakarsanız ,
islama hizmet hak dava edenlere neler yapılmış ne oyunlar ve iftiralar yapılmış görürsünüz...

Umarız dumaızda odur inşaallah başka bir büyüyümüze aynıları yapılmaz yapamazlar...
ama
risale i nurları okuyanı
uhuvvet risalesinde ki düsturlar
ihlas risalesindeki düsturlar bağlar

sizi ne bağlar bilmem ama GIYBET HARAMDIR...

sana anlayacağın bir rivayet yazayım
bir gün hz. isa a.s.
havarileri ile giderken halk onlara çok ağır ve kırıcı hakaret dolu sözlerle seslenirken o Hazret hep güzel konuşup faydalarına olacak sözler eder...
havarileri şehir dışına çıkınca sorarlar EFENDıMıZ NEDEN ONLAR SÖVERKEN SıZ GÜZEL NASıHATLERDE BULUNDUNUZ?

derki Hz. ısa a.s.
benim HEYBEMDE KÖTÜ YOK!!!
kişi SERMAYESıNDEN HARCAR benim sermayem de onlarda olan yok, ne deseydim onlar ellerinde olanı bize bizde elimizde olanu onlara attık...

Risale i Nur lar talebelerine
güzel ahlak verir oda her şeyin güzel vechesini gösteriri ki güzel ahlaklı olan 8. sözde anlatılır... biz dersimizi risale i nrudan almışız Kı O OLAYLARDA TEK Kışı SADAKATINI BOZMADI, ihlasına halelde vermedi, HANı şAHSI MANEVı ZAMANI ıDı ...
biz derisimzden efendimiz den, sadakatimizden, memnunuz ve mesleğimizden memnunuz...

üstadımız demiş
ıkinci cihet, sırf Kur'an-ı Hakîm'in dellâlı olduğum cihetledir.
Bu kapıdan girenleri, alerre'si vel'ayn kabul ediyorum.
kapı belli ve ilk basamak dost sınıfına ait onlarında özellikleri şartı;

Dostun hassası ve şartı budur ki:
Kat'iyyen, Sözler'e ve envâr-ı Kur'aniyeye dair olan hizmetimize ciddî tarafdar olsun; ve haksızlığa ve bid'alara ve dalalete kalben tarafdar olmasın, kendine de istifadeye çalışsın.

o yapılanlara haksızlık demiyor ve kalbende taraf isen sen bilirsin...
seni uhuvvet risalesi de ve gıybetin yazdığın şekli haram olduğu emride durdurmuorsa ... sen seni nurların neresinde bulmuşsun neresini anlamış ve yaşıyorsun sen süşün

aczi_reşha

9

28.07.2008, 16:24

ve bihi nesteinu


10. lem ada neler var bir baksan ,
madem bu hizmetimizde bir desti gaybi ile sevk ediliyoruruz...
madem onların tececcühü ihlasa binaen gelir...
dikkat li olmakta fayada var, Bir Peygamber a.s bile neler demişler neler etmişler , Kimin Allah indinde değerli olduğunu Allah bilir...


biz bize faidesi olmayan işlerden uzak dursak yararımıza olsa gerek...

hasbunallahu ve niamel vekil ve niamel mevla ve niamennasir.

'' Allahummekfinihim bima şiate''

aczi_reşha

10

28.07.2008, 16:32

Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı ve Fadime şahin denen 3 ahlaksız insanın Müslümanlara verdiği zararı bütün Türkiye biliyor. Eğer Aczmendi kardeşlerimiz de uyanıp bunlara sırt dönerlerse çok yerinde olur. Ama eğer münafıkları koruyor, kolluyor ve yaptıklarını takdir ediyorsanız, sizin aramızda yeriniz yoktur.

şeriat zahire bakar. Zahiri de , o şahısların sebep olduğu zararları da hepimiz biliyoruz.

ınternette Müslüm Gündüz yazdığımda gördüklerim sadece bu dediğim 28 şubat olayları oluyor.

Ayrıca madem o kadar büyük adamdı, neden mahkemede sakalını kesip, sarığını cübbesini çıkarttı? Nerede kaldı sünnet?

11

28.07.2008, 16:47

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı ve Fadime şahin denen 3 ahlaksız insanın Müslümanlara verdiği zararı bütün Türkiye biliyor. Eğer Aczmendi kardeşlerimiz de uyanıp bunlara sırt dönerlerse çok yerinde olur. Ama eğer münafıkları koruyor, kolluyor ve yaptıklarını takdir ediyorsanız, sizin aramızda yeriniz yoktur.

şeriat zahire bakar. Zahiri de , o şahısların sebep olduğu zararları da hepimiz biliyoruz.

ınternette Müslüm Gündüz yazdığımda gördüklerim sadece bu dediğim 28 şubat olayları oluyor.

Ayrıca madem o kadar büyük adamdı, neden mahkemede sakalını kesip, sarığını cübbesini çıkarttı? Nerede kaldı sünnet?


Ne kadar talihsiz yazılar bu yazılar hayret ettim adınıza yazık ...suan bu yazıyı yazarken hic sinirli degilim 8) sükür Allaha bu kardesinizde sinirlenmemeyi ögrendi...gecenlerde Alman bir bayan yanıma geldi bak dedi al bu kitabı oku müslümanların hepsi terörist ,iticektim hadi isine diye ama komsum oldu ...evi tasıdıkta...hadi dedim yakamı kurtarayım buna ne anlatsam anlamaz...sizin burdaki isinizde buna benzemis ne yazılsa anlamazsınız anlamıyorsunuz...resha_resha kardesinizin fazla yazmasına lüzum yok...herzaman heryerde müslümanları karalamak icin caba sarf ettiler ve hala ediyorlar ,ama sizin kullandıgınız kelimeler vay dedirtecek cinsden ...belki birgün gercekler ortaya cıktıgı zaman anlarsınız...bakın gercekler birbir nasıl memlekette ortaya cıkıyor hele biraz daha bekle...
Ümitvar olunuz..

12

28.07.2008, 16:50

Müslümanları değil 3 münafığı, karalamıyorum yaptıklarını anlatıyorum.

Eğer siz de onlar gibiyseniz (şahsınız itibariyle nezaketen siz dedim, yoksa çoğul manada kullanmadım) bişey diyemem. Allah ıslah eylesin...

13

28.07.2008, 20:29

ve bihi nesteinu

O gece benden sual ettiniz, ben cevabını vermedim.
Çünki mesail-i imaniyenin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir.
Siz münakaşa suretinde bahsetmiştiniz.
şimdilik münakaşanızın esası olan üç sualinize gayet muhtasar bir cevab yazıyorum. Tafsilini, eczacı efendinin isimlerini yazmış olduğu Sözler'de bulursunuz.
Yalnız, kader ve cüz'-ü ihtiyarîye ait Yirmialtıncı Söz hatırıma gelmemişti,
size söylememiştim, ona da bakınız, fakat gazete gibi okumayınız.
Eczacı efendinin o Sözler'i mütalaa etmesini havale ettiğimin sırrı şudur ki:
O çeşit mes'elelerdeki şübheler, erkân-ı imaniyenin za'fından ileri geliyor.
O Sözler ise, erkân-ı imaniyeyi tamamıyla isbat ederler.
(Mektubat )


Ben de derim:
Ne vakit bir nefer, bir müşirin makam-ı içtimaîsine çıkarsa
ve milletin o müşire karşı gösterdikleri hürmet ve teveccühe iştirak ederse
ve onun gibi o teveccüh ve hürmete mazhar olursa veyahut o müşir,
o nefer gibi âdileşirse ve o neferin sönük vaziyetini alırsa ve o müşirin vazife haricinde hiçbir ehemmiyeti kalmazsa..
Hem eğer, en zeki ve bir ordunun muzafferiyetine sebebiyet veren bir erkân-ı harb reisi,
en aptal bir neferle teveccüh-ü âmmede ve hürmet ve muhabbette müsavata girerse;
o vakit sizin bu müsavat kanununuz hükmünce bana şöyle diyebilirsiniz:
"Kendine hoca deme!
Hürmeti kabul etme!
Faziletini inkâr et!
Hizmetçine hizmet et!
Dilencilere arkadaş ol!"
(22.lem'a Lemalar )


ışte şu sırr-ı azîmdendir ki;
ülema-i ilm-i Kelâm, Kur'anın şakirdleri oldukları halde,
bir kısmı onar cild olarak erkân-ı imaniyeye dair binler eser yazdıkları halde,
Mu'tezile gibi aklı nakle tercih ettikleri için .............
............. herşeyden bir pencere açar, Sâni'-i Zülcelali tanıttırır.
Kur'anın bahrinden tereşşuh eden Arabî "Katre" risalesinde ve sair Sözlerde şu hakikat fiilen isbat edilmiş ve göstermişiz.
ışte hem şu sırdandır ki: Bâtın-ı umûra gidip,
SÜNNET-i Seniyeye ittiba etmeyerek,
meşhudatına itimad ederek yarı yoldan dönen ve bir cemaatin riyasetine geçip bir fırka teşkil.....

(Sözler 441)

madem mesleğimiz sahabe r.a mesleğidir. o meslekte s.a.m ın arkadaaşları olan sahaberler r.a hum ecmainler ne ise risaleti nur camiasında üstad r.a hın talebeleri r.aleylerde aynı sırro taşır aynıdır...sahabaler r.a hum nasıl her biri birer müçtehiddi ve teferruatta tasaruuf yetkisi verilmişti aynını üstad talebelerine vemiş ve risale i nur da tashihler ile değişikliklerde tam yetki vermiştir...

Yani ;Kur'an, S.a.m, sahabeler r.anhum
Risale i nurlar Risalet-i Nur erkanlar rükünler, varisler r.aleyhler..


Sâniyen; o kısım ehl-i dalalet baktılar ki,
müçtehidînlerde ( üstadın talebelerinde ) iş bitmiyor.
Onların omuzlarındaki yalnız nazariyat-ı diniyedir.
Halbuki bu kısım ehl-i dalalet, zaruriyat-ı diniyeyi terk(meslekin emri olan; Risale i nur gerçi umuma teşmil sureti ile değil fakat her halde hakaiki islamiyye içinde cerayan edip gelen
Esas-ı velayet
Esas-ı takva
Esası azimet
esasat-ı SÜNNETi seniiye gibi ince fakat ehemmiyetli esasları muhafaza etmek bir VAZıFE ı ASLıYESıDıR SEVKı ZARURETLE HADıSATIN FETVALARIYLA ONLAR TERK EDıLMEZ...) ve tağyir etmek istiyorlar.



"Onlardan ( ÜSTAD R.AHIN TALEBELERıNDEN) daha iyiyiz" deseler, mes'eleleri tamam olmuyor.
Çünki müçtehidîn(varisler), nazariyata ve kat'î olmayan teferruata karışabilirler.
Halbuki bu mezhebsiz( meşrebsiz, mesleksiz) ehl-i dalalet, zaruriyat-ı diniyede(zaruratı risale i nur esaslarına) dahi fikirlerini karıştırmak ve kabil-i tebdil olmayan mesaili tebdil etmek ve kat'î erkân-ı(erkan ı risale i nur esaslarına, dusturlarına) ıslâmiyeye karşı gelmek istediklerinden; elbette zaruriyat-ı diniyenin hameleleri ve direkleri olan sahabelere r.a hum (erkan ve varislere r.aleyhlere ) ilişecekler.
Heyhat! Değil bunlar gibi insan suretindeki hayvanlar,
belki hakikî insanlar ve hakikî insanların en kâmilleri olan evliyanın büyükleri
( ehli tasavvufun büyükleri, ki HAKıKAT MESLEğı TASAVVUF MESLEğıNıN SON NOKTASINDAN SONRA BAşLAYAN, ıLK BASAMAğINI ONLARIN SON NOKTASI ALAN BıR MESLETıR); sahabenin küçüklerine(risale i nurun talebelerinin küçüklerine)(üstadımız demiş ; eger sana kutbu azam gelip seni 10 günde velayet derecesine çıkaracam dese sende gitsen ısparta kahramanlarına kardeş olamassın... ile o kahramanların nasıl makamlarının olduğunuda işaret etmiş.)
karşı müsavat davasını kazanamadıkları, gayet kat'î bir surette Yirmiyedinci Söz'de
(üstad r. a ha yazılan mektuplar ve o hazretlerinde yazdığı mektuplarda) isbat edilmiştir.

aczi_resha

14

28.07.2008, 20:46

Evet Talha kardeş çok ağır yazmış. Siz de bir okadar cevap olarak tutarsızlık sergilemişsiniz.

Bakınız Risale-i Nur, ıhlas Risalesinden müteşekkil değildir. Başka uyulması gereken umdeler vardır.

ışlediklerinizi ıhlas'ın arkasına uhuvvetin arkasına sığınarak perdeleyemezsiniz.

Peki, Risale-i Nur umdelerine uygun yazayım.

Biri şu, kimsenin suçu başkasına yüklenemez. Siz masumsunuz ve aynı zamanda ıhlasla Müslüma Gündüz'e yöneldiniz.

ıkincisi, söze değil amele bakalım.

Risale-i Nur tarikatvari şahsa bina edilmiş bir yapılanmayı kabul eder mi? Siz buraya Risale-i nur teatisi için mi geldiniz sizce meşreb bizce mesleğinizin yada Müslüm Gündüzün propogandası için mi geldiniz?

Risale-i Nur yolun ortasında temkinsizce cehri zikre ne der? Maksat neydi?

Talha kardeşe yazdığınız cevaplarda derc ettiğiniz Risale kısımları -amiyane bir tabirle- "Ne alaka kardeşim?"

şimdilik üç tane.Sorularımız şahsi fikrinizle cevap veriniz?
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

15

28.07.2008, 21:11

bismillah


kardeşim bu meslede hiç ama hiç yazmak istemezdik ama hakkı manevimizin muhafazası için de savunma nevinden yazdık... ne ise


üstadımızın dediğini diyoruz ...
evet şahıslar değil vazifelilik var...
vazifelilik vazifeli bir insana bakar...
üstad hizmette kimleri vazifelendirdi...
bizde aynını diyoruz...
ve diyoruz...
sahabe mesleğinde ki o sırr... velayeti kübraya nasıl mazhar olunuyor...
üstad bile velev bir derste olsa benden ders alması demiyormu...

üstadın dediklerini bakalım talebeleri varisleri nasıl anlamışlar ne nazarla bakmışlar...
eger üstad kabul etse idi...
gibi...
bilirim değilsin enbiyadan bir nebi...
gibi
yani şahıs ayrı fakat vazife var birde bunu okuyalım
ihtiyarlar risalesi:

evet bakalım aynı üstadımız ben size ders arkadaşıyım diyen üstadımız ne demiş:

Her mü'min gibi benim hüviyet-i şahsiyemi ve mahiyet-i insaniyemi anlamak isteyenler ve benim gibi olmak arzu edenler ...................cem'iyetinde bulunan enenin,
yani nefsimin tefsirine baksınlar.
Ehemmiyetsiz, hakir ve fakir görünen vücudum -her mü'minin vücudu gibi- ne imiş, hayat ne imiş, insaniyet ne imiş, ıslâmiyet ne imiş, iman-ı tahkikî ne imiş,
marifetullah ne imiş,
muhabbet nasıl olacakmış?
Anlasınlar, dersini alsınlar!..


ben yerler ve göklere sığmadım Mü'min kulumun kalbine sığdımı'' ve kalb ayine i samed ise insanda kainatın ahseni takvimi ise insan hele hakikat mesleğinin insanı nasıl başka nazarla nazara alınabilir ki...

Bismillahirrahmanirrahim dersinde dahi 1. sözde
ıNSANı ARşA ÇIKMAK ıÇıN...
FERşı ARşA BAğLAYAN...
ayetül kübrada o seyyahın gördüğü
alenmi şahadet ile gayb arasındaki alış veriş...
ve hakaikül hakikata giden en kısa yol dediği üstadın öyle ifade ettiği nedir...
siz insanı ne zannediyorsunuz...
meleklerin secde ettiği insanı...
evet acz ve fakr (Allaha karşı olan haldir) insanlara gösterilmez) üstad r.a o halini bize nefsimizi rabbimize karşı nasıl tutup neler yapacaz diye yaptıklarının numunelerini vermiş... dememiş
kendinizi benim gibi görün( eneleriniz gabileşsin) ve nefsimin o hallerini bana mal ederken ne hikmettir kendi nefsinize onu yakıştıramıyorsunuz siz üstadınıza karşı o halleri nefsinizde göremiyorsubuz..

ne ise

vicdan de diyor maslahat sus diyor.

aczi_reşha

16

29.07.2008, 08:11

bismillah

Biz buraya risale i nur dersi için geliriz gelmişiz... asla yazılarımızdada meşrebimizin anlatımı yoktur maksadımızda yoktur( zarurete binaen ve soruya cevap nevinden bir kaç yazımız var oda savunma maksadlıdır konuyu açan biz değiliz kapanması içinde gayret etmişiz.) o noktada...

yaptıklarınız derken eger o malum olaylar ise onu tezgahlayanlarda malumdur(zamanı gelince her şey ortaya çıkacak inşaallah)...

Risale i nur sizlere yazdığım şekli ile ki üstad r.a yazmış, o satırları hakikat mesleği olarak, (yol) alarak gidilen bir talim terbiye mesleğidir... demişiz
tarikatten anlattığmız anladığımız o manevi yolun adıdır orda uygulanan terbiye ilmide hakikat ilmidir üstadda r.a bunu demiş...
tarik ve tarikat ikiside aynı manayadır ki 26 adet sözler onu anlatır diye yazanda üstad r.a dır.. bu mana ile eğer risale i nurlar da hem bu meslektir hemde içine bünyesine tasavvuf ilmi ile eğitim yapan 12 tairikide davet edip kendi daireleri gibi görmelerininde elzem olduğunu der...

cehri zikirle ilgili yerler risale i nurlarda mevcud hatta zikrin her çeşidi ile ...
üstadımız cehri ferdün hayyun kayyumun dedikçe köşk sallanırdı...
kelime i tevhidin tekrar ile çakilmesi kabi bağlayan bağları ipleri kırmak içindir...
ler
sokak meslesi ne gelince o sokak değil caminin bahçesi idi caminin bahçesinde zikir yapılmasınında sakıncası olmasa ve art niyette aranmasa gerek...

gelelim ihlas risalesinden başka umdelere evet var aynen sizin dediğinizi deriz
evvela ilim bilmek gerek neler var
yani okumak anlayarak kabul ederek...
sonra onları herkes yapabildiğini yapabildiği yerde, yapabildiği kadar yapar, yapamadığına taraf olur ve ihlası kazanmak içinde çalışır...
bakalım neler var nurlarda;
-imanı taklidiyi imanı tahkiki yapmak...imanını kurtarmak...
- ehli imanı dalaletten kurtarmak...( iman olacak evvela ve tehlike ve dalaletten kurtuluş yolu sünnetlerdir...)
-irtidat hareketlerine karşı barikai elmas kılınç kullanmak....
-fen ve felsefeden gelen sihir gibi harikaları kur'an hakikatleri ile def...

farzları işlemek...( mesleki farzlarda var...(şahsi farzlar diye geçer)
kebairleri terk etmek(mesleki kebairlerde var)
-namazını tadili erkan ile kılmak...arkasından tesbihatı yapmak
-risale i nurların arabi hatla yazılması...(osmanlıca)
-sünnete ittiba
- velayeti canlandırmak( velayeti kübra sahibidir nnur talebesi)
-takva dairesinde olup takvada çalışmak...
-esası azimet ile her amelin en azimetlisini takat nisbetinde yapmak..
-Risale i nurlradan ihlas risalesini 15 günde en az bir kere okumak...
-Risale i nurun içine geçen EHEMMıYETLı MESELE OLAN ZAHıRDEN HAKıKATE GEÇMEK (imanı tahkiki yapmanın huzurda olmanın yoludur) nasıl geçileceiğini bulup o hal ile hallenmek...
21. lem adaki lam ba meselesi ile anlatılan manevi kazancı kazanmak...
-risale i nurlarda bir alanda kitapta konuda kabiliyeti nisbetinde mütahassıs olmak...
kur'an okumak...
cevşen okumak...
risalei nurları en az hayatında enaz bir kere en az 12 cilt olanı normalde 24 cilt oolanı okumak...
okuduklarını gazete gibi değilde MARıFETULLAH VE HAKıKAT ıLMı OLARAK OKUMAK...
okumanın bilmek bilmeninde hayata döküp yaşamak için olduğunu bilerek hayatına elinden gelen ne kadar ve ortamı neye müsaid ise (farzlar zatten terkedileme)o kadarında risale i nurlarda geçen ve yapılamasında çok fayda olan işleri yapmak...
risale i nur alemi islamı kurtaracak eserler olması hasebi ile ve cadde i kübra sahibi oluşu nedeniyle tüm islami cemaatleri gurupları kendi kardeşi bilip sahib çıkıp islamdan olan her işte elinden geldikçe destek olmak...
kardeşlerinin kusuru olunca onu örtmek görmemek...
uhuvveti inşa etmek...
bunlarınde her birinin kendine göre bir haddi hududu olduğunu bilmek yani
bir farzın içinde 5 farz vardır;
1- ilmi farz dır.
2- itikadı farz dır
3-miktarı farzdır
4-ameli farzdır
5- inkarı küfürdür...
her işin kendişne has yapılma numunesi ve ölçüleri bellidir ona uygun hayatlanmak...
bunları yaparken de ihlas risalesine bakıp o esasları amellerimize ruh kazandırmak için tatbik etmeye çalışmak
1- evvela ameli yaparken sade vesadece o işin için de Allah rızası olacak başka hiç bir şey olmayacak...bu hale gelebilmek ve tüm dünya seni o işte amelde eleştirsede sen onlara değil Allahın rızasına bacan yaptığın işten Allahın razı olup olmadığının ölçüsü ise s.a.m in hayatı dır ordan alınan iştir...( helal dairesi keyfe kafidir denen daire geniştir hemde çok bizim mevzumuz ( şükreden kul olmayayımmı... ubudiyyet tariki ile mahbubiyyete kadar gider... in derdinde olup ihlasa çalışan içindir...
sonrada tavhidi hakiki kulluğunun gayesine uygun yaşamak...

daha çok eklenir ama işten geldim yorgunum şimdilik bu kadar kafii inşaallah... hem eklemeyede gerek yok yazdıklarımı ve yazamadıklarımı da kardeşlerimiz zatten biliyor... bizimkisi tekrar olsun nevinden oldu...


aczi_resha

17

29.07.2008, 19:33

Bana şahsa müteveccih hizmetlerin Risale-i Nur ile çelişmediğini ispat ediniz sayın resha_resha? Sizin Müslüm Gündüz denilen kişinin evli olduğu halde kızı yaşındaki başkasının karısıyla uygunsuz şekilde basılmasının doğruluğunu iddia ediyorsunuz, buyrun iddianızı ispat ediniz?

18

30.07.2008, 01:31

yahu sizin cevaplarınız sadece müslüm gündüze hakaret amaclı... yazılanlardan yapılan derslerden hic birsey almıyorsunuz sanıyorum ,neyse sizinde kendinize göre bir ekolunuz var yolunuz acık olsun.
Ümitvar olunuz..

19

30.07.2008, 01:39

Müslüm Gündüz binlerce Müslümanın bedduasını alan birisidir. Ali Kalkancı ve Fadime şahin de öyledir. Hiç bir Müslüm Gündüz müridinden de hiç bir şey öğrenmeye niyetim yoktur.

Bu forum Yeni Asya forumudur, Müslüm Gündüz forumu değildir. Yani bana yolu gösterip yollayacak kişi ancak bir Yeni Asya mensubu olabilir, sizin gibi bir Müslüm Gündüz müridinin yolu göstermesi hiç bir şey ifade etmez!

20

30.07.2008, 01:55

Kimsenin kimseyede ders falan verdigi yok ,bizler risale-i nur talebesiyiz buradan banlanana kadarda böyle kalacak :roll:

yeni asyadaki kardeslerde bizim kardesimizdir buna siz karar veremezsiniz.Haddinizi bilmeniz gerek bazen had falan kalmıyor gercı ama ne yapalım .Buraya girip ders yapan kac tane aczi kardes var biliyormusunuz neyse sizin zaten verecek bir cevabınız vardır...
Ümitvar olunuz..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir