Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

09.10.2006, 11:46

Mesnevi-i Nuriye > Habbe

şuan Mesnevi-i Nuriye'yi takip ediyorum.
Az önce şu paragrafı okudum.ıstişare etmek istiyrum.Örnekler verebilir miyiz?

ı'lem eyyühe'l-aziz!
Âfâkî malûmat, yani hariçten, uzaklardan alınan malûmat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma, bizzat vicdanî bir şuura mahal olan enfüsî ve dahilî malûmat ise, evham ve ihtimallerden temizdir. Binaenaleyh, merkezden muhite, dahilden harice bakmak lâzımdır.

Mesnevi-i Nuriye | Habbe | 105

2

09.10.2006, 12:14

şimdi orada Cenab-ı Hakkın varlıgına birliğine ait delillerden bahsediyor.
insan küçük bir kainat kainat ise büyük bir insan. şimdi eğer insan afaki malumat dediğimiz dış dünyamızdaki delillerle cenab-ı hakkı tanımaya çalışırsa bir yerde tıkanabilir.örneğin bir çiçekte Allah'ın esmasını okuyan eğer işin ehli değilse başka mahlukta bunu göremeyebilir halbuki vardır. herşeyde iman hakikatlarını okuyamaya bilir.ama insan zaten küçük bir kainat nazarı dağıtmanın anlamı yok üstad diyor ya fıtrat yalan söylemez. afaka değilde insan enfüsi daireye baksa bunları rahatlıkla görebilir insan kendisine baksa rahatlıkla okuyabilir. mesela insan güzel bir şeyde gördüğü delilleri çirkin addedilen ama aslında öyle olmayan bir varlıkta olmadığını düşünebilir.

dua ile..

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

3

09.10.2006, 12:35

evet mesela insan denizin altındaki bir böceğe bakarak Rabbini bulabilir veya çölde 1 ay yemeden içmeden yaşayan bir canlının olduğunu öğrendiğinde Allah'a olan imanı artabilir...ancak böyle deliller her zaman Allah'a ulaştırmayabilir... mesela samanyolu sisteminin haricindeki gezegenlerin yaratılışını biz belki hikmetsiz veya abes görebiliriz ama -haşa- O'^nun yaratılmasında bir çok hikmetler var,daha bilmediğimiz Rabbimin esmasını göstermesi bakımından bir sürü faidesi var... o yüzden ilk önce kendimize bakarak Allah'ın varlığına delil aramalıyız... mesela kendi gözümüze bakıp Allah'ın varlığını ve onu yaratmasındaki hikmetleri düşünsek ne kadar hikmetli yaratılmış ne kadar faydalı deyip Rabbimize çok şükrederiz...ama bir yıldızın yaratılmasını tefekkür bu kadar etkili olmaz... çünkü insan nefis sahibi olduğundan kendine yararlı olan şeyleri sever, onlara perestij eder...yani tefekküre ilk önce nefisten başlamak gerekiyor...

selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

4

09.10.2006, 15:49

üstad bir yerde bunu açıklıyor.diyorki afaki tefekkürde icmali yani kısa özetli olarak.
enfüsde tafsilli yani açıklamalı tefekkür yapılmalıdır.çünkü afaki tefekkür dipsiz denize benzer.sonu yok.ne kdar tefekkür edersen bir türlü sonuca gidemezsin.

amma kendin azalarını,yaratılışını,duygularını,hislerini istediğin kadar tefekkür edebilirsin.çünkü seni vesveselerden korucak şuur sahibi vicdanın vardır.
bu vicdan yanlışı gördümü hemen ikaz eder.

enfüsden afaka şöyle bakabilirsin.

ben nasıl bu evi yaptım,temizledim elbette bu kainatı biri yapmış temizliyor.
bana temizlik duygusunu kim vermişse bu kainatıda o temizliyor.

bana şefkati vererek muhtaçlara şefkatli olmamı kim sağlıyorsa bütün şefkata muhtaç yavrulara da o bakıyor.

ba gözü kim vermişse görmem için lazım olan güneşi ve ışığınıda veren odur.
misaller çoğaltılabilir.

örnek veren varsa versinki ilmimiz artsın.
selam

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

5

09.10.2006, 23:59

yine mesnevi de geçen farklı bir bölüm

Ey nefis! Kâinatın uzak çöllerine gidip Sâniin ispatına deliller toplamaya ihtiyaç yoktur. Bir kulübecik hükmünde bulunan içerisinde oturduğun cisim kafesine bak: Senin o külubenin duvarlarına asılan icad silsilelerinden, hilkatin mucizelerinden ve harika san'atlarından, kulübeden harice uzatılan ihtiyaç ellerinden ve pencerelerinden yükselen "Ah!", "Oh!" ve enînler lisan-ı haliyle istenilen yardımlarından anlaşılır ki, o kulübeyi müştemilâtıyla beraber yaratan Hâlıkın, o ah u enînleri işitir, şefkat ve merhamete gelir, hâcât ve âmâlin ne varsa taht-ı taahhüde alır. Zîra, sineğin kafasındaki o küçük küçük hüceyratın nidalarına "Lebbeyk!" söyleyen o Sâni-i Semî ve Basîrin, senin dualarını işitmemesi ve o dualara müspet cevaplar vermemesi imkân ve ihtimali var mıdır?

mesnevi-katre
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

6

10.10.2006, 07:49

gözümüze bana veren kimse bütün canlılarda gözü veren odur.

tefekkür ediyorum gözüm hakikaten çok büyük bir mucize .
ve diyorum bu mucize kendi kendine oluşmaz.
Nasıl ki benim gözüm mucizedir rastgele tesadüfen oluşmaz ,
öylede bütün canlıların gözleride mucizedir onlarıda yaratan benim gözümü yaratandır.
çünkü güneş ışığı nasılki benim gözümü patlatmıyor zarar vermiyor,öylede diğer
gözü olan mahlukatında gözüne zarar vermiyor.demek ikisininde halıkı birdir.
vahdeti gösteriyor.

hadi kardeşler tefekkür edelim yukardaki vecizeyi devam..

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

7

10.10.2006, 08:03

Ben çok farklı düşünmüştüm..Çok farklı yorumlar geldi:)
Mütalaa'nın farklılıkları işte...:)

8

10.10.2006, 08:05

düşündüğünü yazarmısın ya insirah.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

9

10.10.2006, 08:39

Re: şu paragrafı Mütalaa edebilir miyiz?

Alıntı sahibi ""insirah""



ı'lem eyyühe'l-aziz!
Âfâkî malûmat, yani hariçten, uzaklardan alınan malûmat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma, bizzat vicdanî bir şuura mahal olan enfüsî ve dahilî malûmat ise, evham ve ihtimallerden temizdir. Binaenaleyh, merkezden muhite, dahilden harice bakmak lâzımdır.


Dışarıdan gelen gereksiz,malayani bilgiler vesveselere sebep olabiliyor.Ama vicdandan gelen bilgiler oyle değil.DAHA temiz ve pak...
Örnekler verebilir miyiz diye düşündüm ama çokkk farklı yorumlarla karşılaştım.Ben mi yanlış anladım :S

10

10.10.2006, 11:41

Ey Aziz Kardeşim Bil Ki,

Risale-i Nur'un bütün kısımları birbirine bakar ve birbirini tamamlar. Her kademede farklı manalar bulunabilir. Bir kez okudum anladım yeter diyemezsin.

Bu yüzden bu durum el Hak "normal"dir...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

11

10.10.2006, 11:53

Bence de talha kardeş...

12

12.10.2006, 02:52

Re: şu paragrafı Mütalaa edebilir miyiz?

Bismillahirrahmanirrahim

Alıntı sahibi ""insirah""

şuan Mesnevi-i Nuriye'yi takip ediyorum.
Az önce şu paragrafı okudum.ıstişare etmek istiyrum.Örnekler verebilir miyiz?

ı'lem eyyühe'l-aziz!
Âfâkî malûmat, yani hariçten, uzaklardan alınan malûmat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma, bizzat vicdanî bir şuura mahal olan enfüsî ve dahilî malûmat ise, evham ve ihtimallerden temizdir. Binaenaleyh, merkezden muhite, dahilden harice bakmak lâzımdır.

Mesnevi-i Nuriye | Habbe | 105


vahye isnad etmeyen bilgiler olarak da söylenilebilir. mesela ben dedimki uzayda hayat var. herkes bu bilgiye şüpheyle bakar. yani ortada net bir delil yok. sadece sözler ile anlatılmış bir durum. bu söylenen evhamdan veseveseden uzak olmuyor ki, soru işareti geliyor hemen. ya yoksa. hepimiz dünyanın içinde olabilecek bir hadiseden bir vakıadan bahsetsek bunun ıspatı mümkün olur, vesveseden ve evhamdan hali ve uzak olur.

Gerçek ilim Allah katındadır. Gaybı Allahtan başka kimse bilemez.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir