Hem, namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır.
Bu sûrette bütün sermâye-i ömrünü âhirete mal edebilir. Fânî ömrünü bir cihette ibkâ eder.
4. Söz
Eğer, sen, istirahat ve teneffüs vaktini ruhun rahatına, kalbin teneffüsüne medâr olan namaza sarf etsen,
o vakit bereketli nafaka-i dünyeviye ile beraber,
senin nafaka-i uhreviyene ve zâd-ı âhiretine ehemmiyetli bir menba olan iki mâden-i mânevî bulursun:
Birinci mâden: Bütün bağındaki Haşiye yetiştirdiğin, çiçekli olsun, meyveli olsun,
her nebâtın, her ağacın tesbihâtından, güzel bir niyet ile, bir hisse alıyorsun.
İkinci mâden: Hem, bu bağdan çıkan mahsülâttan kim yese
-hayvan olsun, insan olsun, inek olsun, sinek olsun, müşteri olsun, hırsız olsun-
sana bir sadaka hükmüne geçer;
fakat o şart ile ki, sen, Rezzâk-ı Hakiki nâmına ve izni dairesinde tasarruf etsen
ve Onun malını Onun mahlûkatına veren bir tevzîât memuru nazarıyla kendine baksan.
21. Söz