Giriş yapmadınız.

41

01.08.2005, 10:56

sevgili kardeşim amerikadaki protestanlar ile yapılan diyaloglardan bahsetmişsin ama ben yazılarımda müslüman ülkelerde veya hiristiyan olmayan ülkelerdeki misyonerlik faaliyetlerinden bahsetmiştim
o zaman söyle söyleyeyim ülkemizde yürütülen diyaloglarda veya herhangibi bir müslüman ülkede protestanlarla yapılan bir diyaloğa örnek verirseniz bende bilgilenirim

birde yazılarınızı sadece cevap yazmak için yazmamanızı isterdim ve alıntı yapmanızı yanlış bulmaktayım

niçin konuşurken çoğul takısını kullanıyorsunuz? ben kaç kişi ile konuşuyorum veya karşımda bir grup mu var ? o zaman benim hakkımda da bilginiz vardır herhalde?

kırdıysam çok özür dilerim hakkını helal et

sana daha fazla yazı yazmakistemiyorum çünkü temelimiz aynı fakat frekanslarımız yarı ayrı

ALLAH (c.c.) yar ve yardımcımız olsun

42

01.08.2005, 11:03

Tanrı'nın sonsuz Oğlu bir ahırda beden alarak kendini alçalttı ve insan bir anne-babaya boyun eğerek mütevazi bir evde yaşadı. Tanrı “öz Oğlu’nu günahlı insan benzerliğinde günah için kurban olarak gönderdi.” (Romalılar 6:3)

yukarıda protestanların okudukları incilde yazıyor hangi diyalog buna bu şekilde inanmayan zatenn tevhid dinine mensuptur

ismas kardeşim çok güzel bir noktaya değinmiş tamam hitler ve almanyası dinsizliğe karşı mücadele etmişlerdir ama sonuç itibarı ile bu onların Yaratıcının hizmetinde olduklarını göstermez kendileri teslis inancı doğrultusunda tabiki ateiszme karşı dırlar ama TEVHıD'i de kabul etmezler yukarıda yazılandan dolayı

Allah (c.c.) yar ve yardımcımız olsun

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

43

02.08.2005, 08:52

Garip...
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

44

02.08.2005, 09:09

sevgili barısh kardeşim,

garip olan nedir.?

ve bu konuda istişare etmek istediğin varsa elimden geldiğince sana yardımcı olmaya çalışırım ama inan bunları çok iyi tanıyorum

ALLAH (c.c.) yar ve yardımcımız olsun

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

45

26.01.2006, 18:47

Belki böyle kurtuluyorlardir?

© Volker Hartmann/DDP In Deutschland ist die Zahl der zum Islam Konvertierten sprunghaft angestiegen

Normalerweise wechseln im Jahr rund 350 Deutsche zum Islam. Innerhalb des letzten Jahres hat sich die Zahl der Konvertiten jedoch fast verdreifacht. Warum?

Erstmals sind innerhalb eines Jahres mehr als 1000 Deutsche zum Islam übergetreten. Normalerweise liege die Zahl der christlichen Konvertiten bei rund 350 pro Jahr, sagte der Leiter des Zentralinstituts Islam-Archiv in Soest, Salim Abdullah. Von Mai 2004 bis Mai 2005 seien es mit 1152 mehr als drei Mal so viel gewesen.

Über Ursachen für das plötzliche Interesse am Islam könne man nur spekulieren. "Immer wenn in den Medien der Islam in besonderer Weise angegriffen wird, treten interessanterweise mehr Menschen zum Islam über als in normalen Jahren", sagte Abdullah.


Anstieg nicht überzubewerten
Im Mai 2005 waren nach den Erhebungen des Zentralinstitutes 14 352 der 3,2 Millionen Muslime in der Bundesrepublik deutschstämmig. Den Anstieg der Konvertiten solle man nicht überbewerten, sagte Abdullah. "Ich nehme an, dass das ein Ausreißer ist. Das pendelt sich wieder ein." Mehr als 60 Prozent der Konvertiten seien weiblich. "Das sind hauptsächlich ledige, gut ausgebildete Frauen mit Hochschulabschluss."
DPA

46

26.01.2006, 21:53

Bunun Türkçesi nedir?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

gladi

Stajyer

Mesajlar: 95

Konum: alem i ervah

  • Özel mesaj gönder

47

26.01.2006, 22:02

turkcesimi ? yani demek istiyo ki kardeşimiz ... bir lisan bir insan :lol: :lol: :lol:

Alıntı

"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

48

27.01.2006, 00:45

özür dilerim

Normalde senede asagi yukari 350 alman müslüman olur. Ancak gecen sene bu sayi 1000e kadar yükseldi. Peki neden.

Bunu söyleyen Islam arsivi enstitüsü, Salim Abdullah. Mayis 2004 2005 arasi 1152 oldu sayilari buda 3 misliyide gectigini belirtiyor.

Nedenler icin teori kurulabilir sadece. Ama TVde daha cok islamdan bahsedildikce islama girenlerin sayisida daha cok oluyor. Abdullahin deyimiyle

3,2 Million müslümandan 14352 alman bunlarin %60 kadin ve cogu üniversiteli

acele yazdim kusura bakmayin

gladi

Stajyer

Mesajlar: 95

Konum: alem i ervah

  • Özel mesaj gönder

49

27.01.2006, 14:01

Re: özür dilerim

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""

Normalde senede asagi yukari 350 alman müslüman olur. Ancak gecen sene bu sayi 1000e kadar yükseldi. Peki neden.

Bunu söyleyen Islam arsivi enstitüsü, Salim Abdullah. Mayis 2004 2005 arasi 1152 oldu sayilari buda 3 misliyide gectigini belirtiyor.

Nedenler icin teori kurulabilir sadece. Ama TVde daha cok islamdan bahsedildikce islama girenlerin sayisida daha cok oluyor. Abdullahin deyimiyle

3,2 Million müslümandan 14352 alman bunlarin %60 kadin ve cogu üniversiteli

acele yazdim kusura bakmayin


selam kardeş bende şöle düşünüyorum bu konuda , ateisken insan ister türk olsun ister alman isterse rus olsun ve kim olursa olsun ... ateisken hiç bir dini hiç bir mesheb kabul gör mez insan , çün kü kendimde denedim bunu ... daha sora mesele ALLAH oldugundan varmı - yok mu diye ...

mesala bir anımı anlatayım ; kader konusundan yola çıktım ve cemaatle tanıştım acaba dedim derdimin dermanı bunlarda varmı ... çün ki niyetim öldükten sora ALLAH bana derseki bulamadın mı beni , bende her taşın altına baktım herşeyi inceledim diyecektim ... ve cemat ten kader ve daha bir çok varlıgı ile ilgili delil aramk üzare baş vurdum .. sagolsunlar benden birazda sıkıldılar ama ... diyelim ki hergun gitmeme ragmen kavga yapıyordum ... oysa bana ilk lazım olan varlıgı ile ilgili bahisler di ... oysa onlarda haklı olarak o gün namaz , melek vs dersler de yapmak istiyorlardı ... ama beni onlar ilgilendirmiyordu ... oysa onlar benim için sora gelen meselelerdi ...


aynı bunun gibi de hakkı arayan kim olursa olsun ... derdine göre ilac verildiginde ... otomatikman yörüngesini buluyor ...


yani diyelim ki hristiyan ... bunlarında çeşitleri var ... aynı müslümanlarda da var ... yani bir anadan babadan duymuş , yukarda biri var , şu günah bu günak , cennet cehennem ... ve vasat kişiler de avam diyelim ... avam larda hiç bir kemalat olmuyor ... sadece varmı var diyerek gun geçiyor ...

hakkı arayanların ise kim ve nerde ve hangi şartta olursa olsun ... ikna olmaları kolay dır ... sadece gerçek müşteri oldugu taktirde ... yoksa hıristiyan halkın cogunlugunu veya tamamını müslüman olmasını beklemek hayaldir ... çünkü kişi ilerlemek istemiyor ... hakkı aramıyor ...


belirli bir zaman akın akın gelmelerinin sebebide ... onca insanın arasından elbette hakka aç kalmış kişilerin bir kapı ve bir fırsat açılması ile koşmaları ... ve burdan da hepsinin böle olacak diyede beklemek imkansız ... nasıl ki her ölen müslüman ehlinden 40 ta biri cennete gidecek deniyorsa ... hıristiyanların da tamamı gerçek hırıstiyan degil ...


madem durum böyle ... onların aklına bir kapı açalım sadece ve önlerine elimizdekileri sergileriz .. ister alırlar isterse almazlar ... hakkın işinede karışmayız ...

ateisken demiştim ki , her taşın altına bakacagım ve elimden geleni ben yaptım diyecektim ama bulamadım diyecektim kapalı gözlerimle bir vakit ...

ama şimdide demeliyim ki ; elimden geldigince ben seni anlattım dilim döndügünce , ve ulaşmaya çalıştım herkeze bayragını dikecem her yere elimin yetiştigi yere , ama bukadar yapabildim diyecem ... sadece bunu diyecem inşallah ...

sanmıyorum ki daha fazlası talep edilsin bizden


öyle peygamberler gelmiş ki yer yüzüne hiç tabi olan dahi çıkmamış ken , isterse sözüme kimse katılmasın .. değişmez gerçekler ... er veya geç hakkı arıyan bulur ... ondan da asla ne bir şüphem , ne bir acelem ve nede bir sıkıntım yok ...


not : risalede bir söz anımsadım " ata et , aslana ot " yeterki karıştırmıyalım

ALLAH-a emanet olun

Alıntı

"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

50

27.01.2006, 22:22

Re: özür dilerim

Evet haklisin. Islam´i kabul edenler ümmet-i icabet, kabul etmeyenler ümmeti-davet. Efendimiz Mohammed (asv) de bir kavme degil bütün insanligi aydinlatmasi icin gönderildi. Fakat ehli-kitap olmasi ve hak dini Islamiyete en yakin din olmasi hasebiyle Hristiyanlarin bir derecede olsa da farki vardir.

AllahIm mü´minlerin kalbinde sadece kardeslik bulundur. Allahin SelamI üzerinize olsun.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

51

09.03.2006, 23:08

"Bir ayet iner sebebi nuzülü aranir. Bir hadis söylenir sebebi nuzülü aranir. Ama coklari Bediüzzaman neyi nezaman söyledigine bakmadan o isin pesinden gider! Hristiyanlarla diyalog onun zamaninda olurdu, bu zamanda olmaz"

Hilal TV´de biri söyledi bunu.

Buna göre Hristiyanlar ve Müslümanlar dialog kurmadan ittihad edecekler.
Heyhat! Bu nasil mümkün?

Malesef bir cok müslüman böyle düsünüyor.

Ayeti kerimede buyruldugu gibi Ehli kitap olanlar arasinda öyleleri varki hazine emanet edebilirsin. Iste biz öyleleri arayip ittihad kurmaya calisiyoruz. Yoksa her serseri ile degil. Hele taviz vererek hic degil.

Elhasil: Madem hakiki nur talebeleri, hakiki ittihad ariyorlar, insaallah bu gerceklesecek.

Muhakkak Islam hükmediyor ve Müslümanlar arasinda yine Risalei Nur en yüksek derecede bulunuyor. Hakikat-i hal böyledir, nefsimin payi yok.

Hamd, Sükür, Övgü, Minnet alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

52

09.03.2006, 23:22

Sual: Yahudi ve Nasara ile muhabbetten Kur’ân’da nehiy vardır. ("Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin." Mâide Sûresi, 5:51) Bununla beraber nasıl dost olunuz dersiniz?

Cevap: Evvelâ: Delil kat’iyyü’l-metîn olduğu gibi, kat’iyyü’d-delâlet olmak gerektir. Halbuki tevil ve ihtimalin mecâli vardır. Zira, nehy-i Kur’ânî âmm değildir, mutlaktır. Mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de hüküm müştak üzerine olsa, me’haz-ı iştikakı, illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet olan aynaları hasebiyledir.
Hem de bir adam zâtı için sevilmez. Belki muhabbet, sıfat veya san’atı içindir. Öyleyse herbir Müslümanın herbir sıfatı Müslüman olması lâzım olmadığı gibi, herbir kâfirin dahi bütün sıfat ve san’atları kâfir olmak lâzım gelmez. Binaenaleyh, Müslüman olan bir sıfatı veya bir san’atı, istihsan etmekle iktibas etmek neden câiz olmasın? Ehl-i kitaptan bir haremin olsa elbette seveceksin!
Saniyen: Zaman-ı Saadette bir inkılâb-ı azîm-i dinî vücuda geldi. Bütün ezhânı nokta-i dine çevirdiğinden, bütün muhabbet ve adaveti o noktada toplayıp muhabbet ve adavet ederlerdi. Onun için, gayr-ı müslimlere olan muhabbetten nifak kokusu geliyordu. Lâkin, şimdi âlemdeki bir inkılâb-ı acîb-i medenî ve dünyevîdir. Bütün ezhânı zapt ve bütün ukulü meşgul eden nokta-i medeniyet, terakki ve dünyadır. Zaten onların ekserisi, dinlerine o kadar mukayyed değildirler. Binaenaleyh, onlarla dost olmamız, medeniyet ve terakkilerini istihsan ile iktibas etmektir. Ve her saadet-i dünyeviyenin esası olan âsâyişi muhafazadır. ışte bu dostluk, kat’iyen nehy-i Kur’ânîde dahil değildir.

Risale-i Nur Külliyatı, Münazarat, S. 70-71

Lügatçe:
Nasara: Hıristiyanlar
Nehy: Yasaklama
Kat’iyyü’l-metîn: Metnin, ibarenin kati ve şüphesiz oluşu
Kat’iyyü’d-delâlet: Delilin kat'i, şüphesiz oluşu
Tevil: Sözün ilk bakışta beliren anlamını değil de, ihtimal dahilinde bulunan diğer anlamlarını alarak yorumlama veya muhtemel manalarından birini tercih etme
Mecal: ımkan
Âmm: Umumi
Takyid: Kayıt ve şarta bağlama, şart koşma
Müfessir: Tefsir eden, açıklayan, kısa bir şeyi genişletip anlamını ortaya koyan, kapalı söylenmiş bir şeyi açıp anlatarak anlamını ve maksadını açığa çıkaran
ızhar: Meydana çıkarma
Müştak: ıştiyaklı, arzulu
ıştikak: Türeme, bir kökten gelen kelimelerin kökleriyle ve birbirleri ile olan ilgileri ve türeme şekilleri
ıllet: Bir kelimenin kök harfleri içinde illet harfleri olan elif, vav, ye den birinin bulunması
ıstihsan: Güzel bulma, beğenme
ıktibas: Ödünç alma
Saniyen: ıkinci olarak
Ezhan: Zihinler
Adavet: Düşmanlık
Nifak: Münafıklık
ınkılâb-ı acîb-i medenî ve dünyevî: Dünyevi ve medeni, hayret verici dönüşümler
Ukul: Akıllar
Terakki: ılerleme, gelişme
Mukayyed: Bağlı
Kat’iyen: Kesinlikle

53

22.10.2009, 08:56


Tek Allah imânına sahib hristiyanlar da var..!

Niye hepsini teslisle karalıyoruz ki..?

Hristiyan demek teslise inanmak zorunda olan demek midir..?

FesübhanAllah..

Mühim olan işte onlara ulaşabilmek..

Hattâ bulursam ekleyeceğim inşAllah, kiliselerin Peygamber Efendimizin a.s.m. hak resul olduğunu toplantı kararı ile açıkladıkları halde,

müslüman âleminin bunu görmezden geldiğine çok üzüldüklerine dâir bir yazı okumuştum..Bakayım..



54

22.10.2009, 09:12


Prof. Dr. Duran:

Dünya Risâle-i Nur hakikatlerine muhtaç

GEÇTİĞİMİZ yıl Rotterdam’da bir Protestan kilise ile “Bediüzzaman’da haşir” konulu bir sempozyum düzenlediklerini ifade eden Rotterdam İslâm Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Duran, Bediüzzaman’ın haşir olayını esmaya dayanarak anlattığını belirttim.

Konuşmam bittikten sonra kendisi bir Protestan olan bir profesör, ‘Ben bir çelişkiye düştüm. Aslında ben tabiatı sevmeyi Bediüzzaman gibi düşünüyorum. Ama ne yapayım benim anlattığım insan tabiatı bir olumsuzluk olarak görüyor. Tabiatı insanı dalâlete götüren bir şey olarak görüyor. Ama ben bu konuda Bediüzzaman’la hemfikirim’ dedi. Bu şunu gösteriyor. Hıristiyanlar da, Yahudiler de, seküler dünyanın insanları da Bediüzzaman’ın Kur’ân’dan ve sünnetten aldığı, geliştirdiği o nura muhtaçlar, hem de çok muhtaçlar. Birçok noktada gidişat oraya doğru gidiyor” diye konuştu.

Hollanda’nın bir üniversitesinden bir öğretim üyesinin kendisini aradığını ve “Din ve doğal felâketler” konulu bir dergi çıkartmak istediklerini ve kendisiyle bir röportaj yapmak istediklerini söylediğini, röportajı bitirdikten sonra çalıştığı üniversitenin iftarına katıldıktan sonra profesörün kendisine, “Biz bunları unuttuk artık. Şunu anladım ki, İslâm çok canlı bir din” dediğini aktaran Prof. Duran, “Üniversitelerdeki Hıristiyan yüzlerce öğretim üyesi, ‘Avrupa’da Allah’ın sıfatları, cennet, cehennem gibi kavramlar öldü. Bunları yeniden diriltirseniz siz dirilteceksiniz’ diyor. Elimizde Risâle-i Nur gibi bir eser var. Onlarla en güzel şekilde konuşarak Risâle-i Nurları anlatabilirsek, çok geçmez, Protestan ve Katolik üniversitelerinde ders kitabı olarak Risâle-i Nurlar okunmaya başlar” şeklinde konuştu.

15.04.2009
Yeni Asya

(Bahs ettiğim yazı bu değil..)



55

22.10.2009, 09:59


Hazret-i İsa Aleyhisselâmın dönüşü



Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde,

Âhirzamanda Hz. İsa’nın (as) dini hakikisi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek”1 der.

Kaynaklara dayanılarak varılan, feraset ve kerâmetle söylenen bir hüküm bu.

Cehalet ve körü körüne taklitçiliğin kırılıp yerini akıl, ilim, insaf ve hakperestliğin almaya başladığı günümüzde

bunun gerçekleştiğini görmek bizi ancak sevindiriyor.

1984 yılında Avrupa’nın 114 kilisesi toplanıyor

ve Hz. Muhammed’in (asm) peygamberlik kriterlerine uyup uymadığı tartışılıyor,

bunun için öne sürdükleri altı kriterin aynen Hz. Muhammed’de de (asm) bulunduğu görülüyor.

Sonunda 114 kilise, müştereken Hz. Muhammed’in (asm) peygamber olduğunu açıklıyor.

Olayı anlatan Hollandalı Protestan papaz Dr. Slomp bu kararı Hollandaca, İngilizce ve Fransızca birer kitap halinde yayınlıyor.

Ne var ki bu çok önemli nokta İslâm âleminde gerekli yankıyı bulmuyor.

Konuyla ilgili üzüntüsünü Dr. Slomp, “Müslümanlardan alkış bekliyorduk, ama kimseden bir tepki almadık

tarzında dile getirmekten kendini alamıyor.

Meşhur teolog Hans Küng’ün de ünlü İslâm Kitabı’nda,

Biz Müslümanların, Yunan felsefesinin etkisi altında şekillenen teslis akidesine gelmesini mi bekleyeceğiz?

Neden Muhammed (asm), bu fasit felsefeyi tashih eden ve İncil ve Tevrat’ta anlatılan, beklenen peygamber olmasın”

-2 şeklindeki kanaati de ilginç değil mi?

13 Aralık 1992’de papalık tarafından yayınlanıp, bütün kiliselere dağıtılan, sadece Fransa’da 200 bin adet satılan 627 sayfalık diğer bir kitapta

Hıristiyanlığın İslâmiyet doğrultusunda yorumlanışı da bir o kadar ilginç.

Fatiha Sûresinin de yer aldığı bu kitapta şöyle deniliyor:

“İnsanlar, diğer insanların yaptıkları kànunlara değil, İlâhî kanunlara itaat etmelidirler.”

Tevhid inancının tüttüğü eserde teslis ise şöyle ele alınıyor:

“Teslis akidesini tek Allah inancına göre izah etmek imkânı kalmamıştır.

Hazreti İsa, sadece Allah’ın kendisine tebliğ ettiklerini nakleden bir peygamberdir.”

1967’den bu yana papalık “Dinler Arası Diyalog Konseyi Başkanı” sıfatıyla

Müslümanların Ramazan bayramlarını tebrik ettiğini de bunlara ekleyelim.3

Hıristiyan dünyasının bu noktaya gelmesi neyi ifade ediyor?

Hz. İsa’yı herkes açıkça tanımayacağı, ancak ona çok yakın olanlar tanıyabileceğine göre

bunlar Hz. İsa’nın icraatlarından başka nasıl izah edilebilir?

Dipnotlar:

1- Nursî, Said, Kastamonu Lâhikası, s. 111.
2- Karaman, Hayreddin, Yeni Şafak, 31.8.2008.
3- Mehdi ve Deccal, s. 139-140.

14.09.2008
Şaban DÖĞEN

Yeni Asya

56

06.12.2009, 13:54

CEVAP: İsevi Ruhaniler, İsevi Müslümanlar ?

Selamün aleyküm
Benim anlamadığım mesele şu ki bir hristiyan imanın rükünlerini kabul edip islama göre yaşamayınca nasıl ehl-i necat oluyor.?

O cümlenin neresinde geçiyor "yaşamadan" ehl-i necat olacakları..?

İmânın rükünlerini kabul edinin yanında, namazın farzlarını da saymasını beklemiyoruz herhalde..(?)

Bu bir tekliftir sadece..


İmânın rükünlerini kabul ettiği halde, -hatâ müslüman ailede doğduğu halde- yaşamayan onca insan varken, hep de aklımız hıristiyanlara takılır..


Bu şuna benziyor, sünnî biri, akrabasında -hattâ kendi çocuklarında- namaz kılmayanlar varken, sokakta her rast geldiği aleviye namazı hatırlatır..

Sanki öbür sünnîler -kılmadan- kılmış sayılıyor da..

57

07.12.2009, 10:15


İmânın rükünlerini kabul ettiği halde, -hatâ müslüman ailede doğduğu halde- yaşamayan onca insan varken, hep de aklımız hıristiyanlara takılır..

Bu şuna benziyor, sünnî biri, akrabasında -hattâ kendi çocuklarında- namaz kılmayanlar varken, sokakta her rast geldiği aleviye namazı hatırlatır..

Sanki öbür sünnîler -kılmadan- kılmış sayılıyor da..


Güzel bir mantık tam yerine oturmuş..Ellerinize sağlık

Bu konuyu değerlendir