Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

15.11.2007, 09:37

3.Lema 3.Nükte

ÜÇÜNCÜ NÜKTE

şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor.

Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat süratte birbirine muhaliftir. Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ, cismin bekası, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir.

ışte bu istidada binaen, hayat-ı kalbî ve ruhîye medar olan marifet-i ılâhiye ve muhabbet-i Rabbâniye ve ubudiyet-i Sübhâniye ve marziyât-ı Rahmâniye cihetiyle, bu dünyadaki fâni ömür, bâki bir ömrü tazammun eder ve ebedî ve bâki bir ömrü intaç eder ve bâki ve lâyemut bir ömür hükmüne geçer.

Evet, Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir. Ve dünya cihetinde ehl-i gafletin yüz senesi bir saniye hükmüne geçer.

Meşhur böyle bir söz var ki, Yani, "Firâkın bir saniyesi bir sene kadar uzundur ve visâlin bir senesi bir saniye kadar kısadır." Ben bu fıkranın bütün bütün aksine diyorum ki:

Visal, yani, Bâkî-i Zülcelâlin rızası dairesinde livechillâh bir saniye visal, değil yalnız böyle bir sene, belki daimî bir pencere-i visaldir. Gaflet ve dalâlet firâkı içinde değil bir sene, belki bin sene, bir saniye hükmündedir. O sözden daha meşhur şu söz var: Düşmanla beraber sahrâ bir fincan kadar dar, ahbapla beraber iğne deliği bir meydan kadar geniştir.
Hükmümüzü teyid ediyor.

Meşhur evvelki sözün sahih bir mânâsı budur ki: Fâni mevcudatın visâli madem fânidir; ne kadar uzun da olsa yine kısa hükmündedir. Senesi bir saniye gibi geçer, hasretli bir hayal ve esefli bir rüya olur. Bekayı isteyen kalb-i insanî bir sene visalde, yalnız bir saniyecikte ancak zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise, saniyesi bir sene değil, senelerdir. Çünkü firâkın meydanı geniştir. Bekayı isteyen bir kalbe, firak, çendan bir saniye de olsa, seneler kadar tahribat yapar. Çünkü hadsiz firakları ihtar eder. Maddî ve süflî muhabbetler için bütün mazi ve müstakbel firakla doludur.

şu mesele münasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur.

Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekaya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.

ışte o çare budur: Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz. O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.

Bu hakikate işareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur'ân gösteriyor. Hem bu hakikate işaret eden, ehl-i velâyet ve hakikat beyninde bir düstur-u muhakkak olan "bast-ı zaman" sırrıyla, çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Miraç, bu hakikatin vücudunu ispat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Miracın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'ati ve ihatası ve uzunluğu vardır. Çünkü, o, Miraç yolunda beka âlemine girdi. Beka âleminin birkaç dakikası, şu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir.

Hem şu hakikate bina edilen beyne'l-evliya kesretle vuku bulmuş olan bast-ı zaman hadiseleridir. Bazı evliya bir dakikada bir günlük işi görmüş, bazıları bir saatte bir sene vazifesini yapmış, bazıları bir dakikada bir hatme-i Kur'âniyeyi okumuş olduklarını rivayet edip ihbar ediyorlar. Böyle ehl-i hak ve sıdk, bilerek kizbe elbette tenezzül etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir tevatürle bast-ı zaman Haşiye hakikatini aynen müşahede ettikleri medar-ı şüphe olamaz.


--------------------------------------------------------------------------- -----

Haşiye
["ıçlerinden söze başlayan biri, 'Bu halde ne kadar kaldık?' diye sordu. 'Bir gün, yahut daha da az' dediler." Kehf Sûresi: 18:19] âyetiyle
["Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar, buna dokuz yıl daha kattılar." Kehf Sûresi: 18:25] âyeti tayy-ı zamanı gösterdiği gibi,
["Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir." Hac Sûresi: 22:47] âyeti de bast-ı zamanı gösterir.


şu bast-ı zaman, herkesçe musaddak bir nevi, rüyada görünüyor. Bazan bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, geçirdiği ahvâli, konuştuğu sözleri, gördüğü lezzetleri veya çektiği elemleri görmek için, yakaza âleminde bir gün, belki günler lâzımdır.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

2

15.11.2007, 09:38

Bir kardeşimiz bu 3.nüktedeki bastı zaman hakikatını soruyor..

Bununla ilgili fikirleriniz nelerdir?paylaşabilirmisiniz?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

3

15.11.2007, 09:43

öncelikle risaleden konuyla ilgili olan bastı zaman hakikatını gösteren yerleri ekliyelim..

sonra bakalım anlaşılmayan yer varsa sorunuz..

kardeşlerimizle beraber cevap yazalım..

işte risaleden bir yer;

ı'lem eyyühe'l-aziz! Denizlerde vukua gelen med ve cezir gibi, evliya arasında da bast-ı zaman, Haşiye tayy-ı mekan meselesi şöhret bulmuştur. Ezcümle: Kitab-ı Yuvakit'in rivayetine göre, ımam-ı şa'rani bir günde iki buçuk defa kocaman Fütuhat-ı Mekkiye namındaki büyük mecmuayı mütalaa etmiştir. Bu gibi vukuat istiğrabla inkar edilmesin. Zira bu gibi garip meseleleri tasdike yaklaştıran misaller pek çoktur. Mesela, rüyada bir saat zarfında bir senenin geçtiğini ve pek çok işler görüldüğünü görüyorsun. Eğer o saatte o işlere bedel Kur'an okumuş olsaydın, birkaç hatim okumuş olurdun. Bu halet evliya için halet-i yakazada inkişaf eder. Zaman inbisat eder. Mesele ruhun dairesine yaklaşır. Ruh zaten zamanla mukayyed değildir. Ruhu cismaniyetine galip olan evliyanın işleri, fiilleri, sür'at-i ruh mizanıyla cereyan eder.

Haşiye: Bast-ı zaman sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Miraç, bu hakikatın vücudunu ispat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mirac'ın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'ati ve ihatası ve uzunluğu vardır. Çünkü, Miraç yoluyla beka alemine girdi. Beka aleminin birkaç dakikası bu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir.

Hem, bu hakikate binaen, bazı evliya bir dakikada bir günlük işi görmüş. Bazıları, bir saatte bir senelik vazifesini yapmış. Bazıları, bir dakikada bir hatme-i Kur'aniye'yi okumuş oldukları gibi, Risale-i Nur'un telifinde de bu bast-ı zaman hakikati çok defa vukua gelmiş. Ezcümle:

On Dokuzuncu Mektup yüz elli sayfadır. Üç yüzden fazla mucizatı, kitaplara müracaat edilmeden, ezber olarak, dağ, bağ köşelerinde dört gün zarfında hergün üçer saat meşgul olmakla, mecmüu on iki saatte telif edilmesi; Ramazan Risalesi kırk dakikada telif edilmesi; Yirmi Sekizinci Söz, yirmi dakikada telif edilmesi, bast-ı zamanın vukuunu ispat etmiştir.




[ıçlerinden söze başlayan biri, 'Bu halde ne kadar kaldık?' diye sordu. 'Bir gün, yahut daha da az' dediler." Kehf Sûresi: 18:19.] ayeti tayy-ı zamanı gösterdiği gibi, [Lakin Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir." Hac Sûresi: 22:47.] ayeti de bast-ı zamanı gösterir.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2451&a=bast-ı%20zaman
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

4

15.11.2007, 09:50

Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor.


varlıklar içiçe iken diyor hükümleri ayrı ayrı oluyor..

mesela;akıl,kalb,ruh,nefis,göz,kulak bunlar bir bedende içiçe ama...hükümleri aynı değildir..

neden şimdi örnek veriyor?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

5

15.11.2007, 09:55

buna çok dikkat etmeliyiz..diye anlıyorum..bastı zamanın ortaya çıkması nasıl oluyor..anlatıyor..bakınız;

Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat süratte birbirine muhaliftir.
Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir.(farklıdır)

Meselâ, cismin bekası, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum(yok) ve meyyit (ölü)bulunduğu halde,

kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir.

Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir.

demekki ruhu cesedine galip gelenlerde bastı zaman hakikatı ortaya çıkıyor..tayyi mekanda..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

6

15.11.2007, 10:00

Kitab-ı Yuvakit'in rivayetine göre, ımam-ı şa'rani bir günde iki buçuk defa kocaman Fütuhat-ı Mekkiye namındaki büyük mecmuayı mütalaa etmiştir. Bu gibi vukuat istiğrabla inkar edilmesin. Zira bu gibi garip meseleleri tasdike yaklaştıran misaller pek çoktur. Mesela, rüyada bir saat zarfında bir senenin geçtiğini ve pek çok işler görüldüğünü görüyorsun. Eğer o saatte o işlere bedel Kur'an okumuş olsaydın, birkaç hatim okumuş olurdun. Bu halet evliya için halet-i yakazada inkişaf eder. Zaman inbisat eder. Mesele ruhun dairesine yaklaşır. Ruh zaten zamanla mukayyed değildir. Ruhu cismaniyetine galip olan evliyanın işleri, fiilleri, sür'at-i ruh mizanıyla cereyan eder.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

7

15.11.2007, 10:01

Bast-ı zaman sırrıyla çok seneler hükmünde olan birkaç dakikalık zaman-ı Miraç, bu hakikatın vücudunu ispat eder ve bilfiil vukuunu gösteriyor. Mirac'ın birkaç saat müddeti, binler seneler hükmünde vüs'ati ve ihatası ve uzunluğu vardır. Çünkü, Miraç yoluyla beka alemine girdi. Beka aleminin birkaç dakikası bu dünyanın binler senesini tazammun etmiştir.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

8

15.11.2007, 10:02

Hem, bu hakikate binaen, bazı evliya bir dakikada bir günlük işi görmüş. Bazıları, bir saatte bir senelik vazifesini yapmış. Bazıları, bir dakikada bir hatme-i Kur'aniye'yi okumuş oldukları gibi, Risale-i Nur'un telifinde de bu bast-ı zaman hakikati çok defa vukua gelmiş. Ezcümle:

On Dokuzuncu Mektup yüz elli sayfadır. Üç yüzden fazla mucizatı, kitaplara müracaat edilmeden, ezber olarak, dağ, bağ köşelerinde dört gün zarfında hergün üçer saat meşgul olmakla, mecmüu on iki saatte telif edilmesi; Ramazan Risalesi kırk dakikada telif edilmesi;

Yirmi Sekizinci Söz, yirmi dakikada telif edilmesi, bast-ı zamanın vukuunu ispat etmiştir.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

9

15.11.2007, 10:04

kardeşim bunada dikkat etsen artık mesela anlaşılır sanırım..benden bu kadar anlamadığın yer olursa kardeşlerle beraber cevapla biliriz..

Mesele ruhun dairesine yaklaşır. Ruh zaten zamanla mukayyed değildir. Ruhu cismaniyetine galip olan evliyanın işleri, fiilleri, sür'at-i ruh mizanıyla cereyan eder.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

10

18.11.2007, 14:05

kayranur kardeşim özel mesaj hakkım olmadığı için..özel mesajınıza burda cevap veriyorum..

bu konuyu siz burda anlatılanlar şeklinde anlatınız.

çünkü anlatılan konu icmali olunca daha tesir eder..hocalarınızın bahseddiği konu miracdaki saat örneği.

umuma anlatınca burda anlatılanları sadece anlatınız..kısa kısa..daha çok tesir eder.

selametle kalın.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

11

18.11.2007, 14:40

şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. : Zamanın tesiri ile tüm varlıklar zeval buluyor fakar hepsinn zeval noktası ayrı ayrı oluyor.mesela aldığımız nefes ya da bir hayvan bir kaçgün yaşarken başka bir hayvan birkaç saat yaşayop ölebiliyor...


Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat süratte birbirine muhaliftir : Bir duvar saatinde saati gösteren birelerin hepsi içiçedir fakat zeval noktaları farklıdır..saniye dakikay dakika saati saatte gün gibi kavramları göstererekkendi içinde zeval olur...


Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ, cismin bekası, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir. :cismin zevalıyle kalbin ruhun zevalide başkadır..Kalm maziye geleceğe rahatlıkla gidip seyr yapabilir ..Ama cisim öyle değildir cismin bekası ömrü sadece bulunduğu andır ...Başka bir hocamızla da şöyle izah etmiştik burayı kalbin ölümü başkadır bedenin ölümüm başkadır yani en son kalp ölür onun da zevali başkadır...


ışte bu istidada binaen, hayat-ı kalbî ve ruhîye medar olan marifet-i ılâhiye ve muhabbet-i Rabbâniye ve ubudiyet-i Sübhâniye ve marziyât-ı Rahmâniye cihetiyle, bu dünyadaki fâni ömür, bâki bir ömrü tazammun eder ve ebedî ve bâki bir ömrü intaç eder ve bâki ve lâyemut bir ömür hükmüne geçer.

Evet, Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir :
ünv okuyan bir kardeşimiz ilmi konularda ihtisas alıyorsa bu onun hem dünyevi hemde ahireti için fayda sağlayacaktır yani ilmini marifeti ilahiye adına kullanmıştır ..bu derslerden aldığı hazla onun bir saati bir sene hükmüne gecebilir aynı şey risale dersi alırkende gecerlilir...


abi biraz kısa tuttum ...üst kabasını verdim hocalarımla yapmış olduğumuz mutaala bu şekilde yalnız ben şurada takılı kaldım

Elhasıl: ınsan çendan fânidir; fakat beka için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın aynası olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir. Öyleyse, böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti, bütün cihazatı ve istidadatıyla o Bâkî-i Sermedînin daire-i marziyâtında esmâsına yapışıp, ebed yolunda o Bâkîye müteveccih olup gitmektir. Lisanı Yâ Bâkî Ente’l-Bâkî dediği gibi, kalbi, ruhu, aklı, bütün letâifi ....

yani fıtratımız da ebedilik var ama bizler bekaya olan sevgimizi yanlış yerdemi kullanıyoruz ...fakat beka için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın aynası olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir bu nasıl oluyor :roll:
Nefislerinizi Temize Çıkarmayın....

12

18.11.2007, 19:31

Yanlış yerde kullananlar, yukarıdaki bahsettiğiniz fıtratla ilgili hakikatten dolayı hakikatte mutlu olamıyorlar ya zaten.

Siz tam olarak neyi soruyorsunuz ki?

13

18.11.2007, 21:52

11.sözde sorduğun konula alakalı yerler çok..okumalı kaynanur..

sonra hocaların izahına kendinizi kilitlemeyin..
o izahlar konunun akışını zedeliyor.başta izah etmişim.bu tarz olursa daha güzeldir.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

14

19.11.2007, 13:45

ilk kısmı yukarda izah etmiştim..ikinci kısmı bakınız;

Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat süratte birbirine muhaliftir : Bir duvar saatinde saati gösteren birelerin hepsi içiçedir fakat zeval noktaları farklıdır..saniye dakikay dakika saati saatte gün gibi kavramları göstererekkendi içinde zeval olur...


şimdi yapılan izah yanlış olmuş burda..burda saati sayan,dakikayı sayan ve saniyeleri sayan birbirne benziyor..ama hükümleri farklı..nedir hükümleri süratları farklıdır.saniye daha süratlı dakikadan..dakikayı sayanda saatten süratlıdır.

burda bu anlatılıyor.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

15

19.11.2007, 13:51

Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir. Meselâ, cismin bekası, hayatı, vücudu, bulunduğu bir gün, belki bir saat olduğu ve mazi ve müstakbeli mâdum ve meyyit bulunduğu halde, kalbin hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir. Ruhun hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dahildir. :cismin zevalıyle kalbin ruhun zevalide başkadır..Kalm maziye geleceğe rahatlıkla gidip seyr yapabilir ..Ama cisim öyle değildir cismin bekası ömrü sadece bulunduğu andır ...Başka bir hocamızla da şöyle izah etmiştik burayı kalbin ölümü başkadır bedenin ölümüm başkadır yani en son kalp ölür onun da zevali başkadır...

burdada;saatteki örneği vererek diyorki insandaki cisim,nefis,kal ve ruh daireleride farklıdır.

cismin bekası bulunduğu gündür..belki bir saat..hem bu cismin geçmişi ve geleceği yok..onlara bakacak gözüde yoktur..

kalbin ise ;dairesi genitir..mesela;bir hafta önde çektiği sıkıntıyı şimdi duyar kalb..veya bir hafta sonra başına geleceği hisseder kalb..

ruh ise;bir sene evvel veya sonra olacak şeylere alaka duyar.bir sene evvel olan kazayı şimdi görmüş gibi olur..bir sene sonra hissettiği bir olay başına gelebilir..

işte burdada bunların hükümleri böyle farklıdır.Allah herbirini ayrı yarı özellikte yaratmıştır.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

16

19.11.2007, 13:55

Evet, Bâkî-i Hakikînin muhabbet, marifet, rızası yolunda bir saniye, bir senedir. Eğer Onun yolunda olmazsa, bir sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye lâyemuttur, çok senelerdir : ünv okuyan bir kardeşimiz ilmi konularda ihtisas alıyorsa bu onun hem dünyevi hemde ahireti için fayda sağlayacaktır yani ilmini marifeti ilahiye adına kullanmıştır ..bu derslerden aldığı hazla onun bir saati bir sene hükmüne gecebilir aynı şey risale dersi alırkende gecerlilir...

burdada;

şöyle düşünelim Allahın bir sesi bir kişiye duyaurması ile milyon kişiye duyurma birdir.fark yoktur.ha bir kişiye duyurmuş..hada çok kişiye..onun kudreti için birdir.zaten görüyorsun bir konferas salonunda bir kişinin konuşmacıyı duyması ile salondakilerin duyması aynı anda oluyor..

öylede Allah için bir saniye yaşamak ile milyon saniye yaşamak arasında fark yoktur.ikiside Allah nazarında aynıdır.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

17

19.11.2007, 13:57

yani fıtratımız da ebedilik var ama bizler bekaya olan sevgimizi yanlış yerdemi kullanıyoruz ...fakat beka için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın aynası olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir bu nasıl oluyor


bu sorunuzun cevabı için 6.söze,32.sözün üçüncü mevkıfına ve 11.söze bakınız..birde burda ders olarak işlenen 11.söze bakınız..cevabını bulursunuz?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

18

19.11.2007, 14:00

işte bunları anladıktan sonra anlarsın ki..

bastı zaman hakikatı ruhun cesede galip gelmesiyle meydana geliyor..

ruh için zaman yok..mekan yok.aynı anda birden fazla işleri yapabilir.ruhu şaşırtmaz..

ruhun ceseddeki konumuna bakınız anlamış olursunuz..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

19

21.11.2007, 21:08

hulusi5 abi Allah razı olsun...

dediğiniz yerlere baktım şuan notlar almaya çalıışyorum sayfalarca yazı çıktı (özellikle 11.sözü çok güzel izah etmişsiniz Allah razı olsun) şimdi daha iyi anladım..

Evet çok okumalıyım risalelere aşık olmalıyım ki bana kendini açabilsin ..
Nefislerinizi Temize Çıkarmayın....

20

22.11.2007, 08:43

ecmain kardeşim..sayenizde bizde bu hakikatı anlamaya başladık..3.lemada bastı zamanı bu kadar kolay anlıyacağımı zannetmemiştim.

defalarca okumuştum..ama şimdi başka oldu..

Allah razı olsun..

Her insan ilim yüklüdür..Muhakkak her insanda bir şeyler alır insan..

selametle kalın..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Bu konuyu değerlendir