Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz.
Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz.
Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Mesneviden bir soru
http://www.sorularlarisaleinur.com/subpa…yat&risale=1279
ı’lem eyyühe’l-aziz! Hardale ile tabir edilen, bir darı habbesi hükmünde olan kuvve-i hafızanın ihata ettiği meydanda gezintiler yapılırken o kadar büyük bir sahraya inkılâp eder ki, gezmekle bitmez bir şekil alır. Acaba o hardalenin içindeki meydanı bitiremeyen, o hardalenin dairesini ne suretle bitirecektir? Aklın nazarında hardalenin vaziyeti böyleyse, aklın gezdiği daire nasıldır? Aklı da dünyayı yutar. Fesübhânallah! Cenâb-ı Hak hardaleyi akıl için dünya; ve dünyayı da, akıl için bir hardale gibi yapmıştır.
yukarıda geçen
Cenâb-ı Hak hardaleyi akıl için dünya; ve dünyayı da, akıl için bir hardale gibi yapmıştır.[/
kısmı anlama konusunda yardımlarınızı bekliyorum..
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...
Benim anladığım şu ki;
Hafıza dediğimiz hardale akıl dediğimiz beynin küçük bir kısmı. Dünyaları içine sığdıran hardale yani hafıza, hardaleleri içinde barındıran da akıl. Bu bağlamda, hardale akıl için dünya küçüklüğünde, dünya da akıl için hardale küçüklüğünde.
yani insan hafızası yıllarca kendi yaşadığı ve etrafında yaşananları bir küçük hardele kadar hafızasında taşıyor ve sığdırıyor. velakin bu hafızasında gezmek istese belki geçmiş ömrü kadar ömrü gerekecek ve bu mümkün değil.hafıza küçüklüğüne nisbeten o kadar büyükki aklı ile onu kapsayamıyor.
hayal de aklın radarı gibi;
ihata ettiği yerlere bakınca misalen hayali olarak alaskada balık tutup mısır piramitlerine oradanda urfadaki balıklı göle gitmek 3-5 saniye. bu nisbetlede dünya akıl karşısında bir hardele gibi kalıyor.
FESUBHANALLAH...
ALLAHU EKBER....
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...
Allah razı olsun. Güzel izah etmişsin
Allah allah bugünlerde okurken ne sorgularsam onun ilgili mutlaka bir açıklama çıkıyor karşıma...
Allah razı olsun...
Alıntı
ı’lem eyyühe’l-aziz! Hardale ile tabir edilen, bir darı habbesi hükmünde olan kuvve-i hafızanın ihata ettiği meydanda gezintiler yapılırken o kadar büyük bir sahraya inkılâp eder ki, gezmekle bitmez bir şekil alır. Acaba o hardalenin içindeki meydanı bitiremeyen, o hardalenin dairesini ne suretle bitirecektir? Aklın nazarında hardalenin vaziyeti böyleyse, aklın gezdiği daire nasıldır? Aklı da dünyayı yutar. Fesübhânallah! Cenâb-ı Hak hardaleyi akıl için dünya; ve dünyayı da, akıl için bir hardale gibi yapmıştır.
