Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

29.06.2006, 21:27

Nasihlerin nasihatı niye fayda etmiyor?

Bediüzzaman'dan güzel bir tesbit.

Alıntı

ışte, tahmin ederim ki, nâsihlerin nasihatleri şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki: Ahlâksız insanlara derler, "Haset etme, hırs gösterme, adâvet etme, inat etme, dünyayı sevme." Yani, "Fıtratını değiştir" gibi, zâhiren onlarca mâlâyutak bir teklifte bulunurlar. Eğer deseler ki, "Bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecrâlarını değiştiriniz"; hem nasihat tesir eder, hem daire-i ihtiyarlarında bir emr-i teklif olur.


Peki bunu örnekleyecek olursak pratiğe dökmek için, neler diyebiliriz? Yani kötü bir hasletin, mecrasını (akış yönünü) değiştirerek, yüzünü hayra nasıl çevirebiliriz?

Zina edene, hırsızlık yapana, dedikodu edene ve hakeza diğer kötülükleri edenlere bu doğrultuda ne gibi bir yönlendirmede bulunabiliriz ki, bu günahlardan vazgeçsinler, eğer bunu ihtiyaca binaen yapıyorlarsa, helal yola girsinler?

Meselâ Üstad şurada, kuvve-i gadabiyeden bahsediyor. ıfrat ve tefrit, ve vasattan, yani aşırı iki uç ve ortasından dem vuruyor. Gadap çok olursa, hiçbirşeyden korkmaz, etmedik zulüm bırakmaz, diğer aşırı uçta ise, korkulmayacak şeylerden bile korkar, orta, vasat derecesi ise şecaattir, gerektiğinde canını bile feda eder meşru dairede, ama meşru olmayan şeylere karışmaz, yeltenmez.

Ama bu günahlar sadece bize verilen özelliklerin (şehvet, hırs, gadap vs.) ifrat ve tefritinden mi besleniyor?

Bu günahların mecrasını nasıl değiştiririz de, tesirli ve uygulanması kolay nasihat haline getiririz? ızleyeceğimiz yol sadece, ifrat-tefritin ortasını bulmaya çalışmak mı olmalı, siz neler diyorsunuz?

Malumunuzdur ki, kriminoloji diye bir bilim dalı var. Yani işlenen suçlar, altında yatan sebepler, psikoloji inceleniyor. Biz de kendimizi, ıslâmî kriminoloji üzerine yorsak ve altına yatan sebepleri ve çözüm araçlarını ve tesirli nasihatleri bulsak?

Meselâ zina edene, evlen demek yeterli mi? Onun tek problemi nikahsız olmak mı, yoksa aradığı ve mağlub olduğu başka hisleri mi var? Bunları nasıl değiştirebiliriz, nasıl yüzünü hayra döndürmek adına nasihatlerde bulunuruz?

Elbetteki tergib ve terhib olacak ve olmalı, emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l-münker de, ama bunların yanında ne yapılabilir?


Tergib: Allah'ın rahmetinden ümitlendirmek
Terhib: Allah'ın azabından korkutmak, çekindirmek, sakındırmak
Emr-i bi'l-ma'ruf: ıyiliği emretmek
Nehy-i ani'l-münker: Kötülükten nehy, men etmek.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

30.06.2006, 17:00

bismillah


Allah sizlerden razi olsun güzel bir mesele, bu konuda bu kardesine acilani aktarsin sizde bir bakin nasildir sonra devam edelim katilanlar ile...

üstadin zikrettigi hasletler , ser an amele dökülmemis kuvve halinde bulunanlardir, yoksa suc isleyene ceza tatbik edilir(ser-i usuller ve gerekleri ile)
denilmis adavet, ehli imana adavet edecegine ahl-i küfre adavet et, yani allah icin bugzet
sevdin birini bu sevgi nin yönünü bir mecradan baskasina cevirmek mumkun yön degistirmek
kisaca fitratta olabilecek amale dökülmemis haller kuvveler ve yön vermek var,
zina niyetinde olan meyli olana ; s.a.v in zina yapmak isteyen gence dedigi sözlere yakin manalarla hitab etmek ( yani ne ariyorsak risale i nurlarda ve risale i nurlarin bize actigi aktardigi hadisi seriflerde ve ayeti kerimelerde mevcuddur) , yani sen kendi annene kiz kardesine akrabana istemedigini baskasina yapma zira onunda annesi evladi kardesi babasi vardir bu icinde zerre kadar saglam tarafi varsa ona fren olur, sarhos ve gafil degilse...

Hitab muhatabadir kaidesince bu hitablarin muhatabi alemi islamin evladlarindandir onlarada olan ölcüsüzluklere bir ayar nevinden zikredilir, fitrati tahrib edilmemis bir insana kendine zarar veren bir seyi kendine fayda verecek bir halde sunsaniz kabule ve teklife daha yatkin olur, hemde cok kazanir...

bu hitablarin asil muhatabida nefstir, nefsteki ölcüsüzlukler , akil kalb ve diger kuvverin de yardimi ile had hudud altina almak ile istenen olur insallah...
zikredilen ifrat tefrit vasat noktasinda ilk ikna edilmesi gereken akildir(vasati bulmasi gereken) akil hakki hak bilip batili batil bildimi, nesfin kullandigi kuvvei gadabiyye ve seheviyye diye tabir edilen haller mecralarina sevk edilmekte daha isabetli ve kolay merhalelerden gecer diye bu konuda simdilik bunlari yazdik simdi sizleri dinleyip takip etmeye calisacaz insallah...
Ümitvar olunuz..

3

01.07.2006, 10:08

Alıntı sahibi ""nuruhuda""


üstadin zikrettigi hasletler , ser an amele dökülmemis kuvve halinde bulunanlardir,


Bu kısım hiç dikkatimi çekmemişti daha önce. Had cezasını uyguladık veya uygulamadık, ayrı mesele, fiilden sonra nasihatın ne ehemmiyeti var?

Meselâ, zina, hırsızlık, had cezaları serttir. Ama alkolün had cezası bildiğim kadarıyla Allahu a'lem, yok. ıçkiye müptela bir adam, mesela kuvve durumunda değildir, fiil durumundadır. Bu adama yapılacak nasihat, gayr-i malayutak teklif ne olabilir meselâ ki bu hasletinin yönü hayra döndürülsün.?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

01.07.2006, 14:24

bismillah


alkol almanin had cezasi vardir belirli bir miktarda sopa...

alkolun insana verdigi zarar etki insani kontrolden cikarisi, sebebiyet verdigi zararlar, ve faidesinin olayisi gibi nitelikleri sayinca nasilki alkolden ve aliskanlikla ona esir olmaktan insan cekinir, öylede diger helal olan iceceklerin faideleri ve ucretlerinin az olusu ve aliskanlikla esir etmeyisi aralarindaki farklar aciklansa gerekli teklif olur zannimca...
Ümitvar olunuz..

5

01.07.2006, 14:41

Evet, Allah'ın temiz (tayyibat) ve helâl olarak verdiklerinden yiyin yönüne çekebiliriz işin. Alkolun bağımlılık yönü de var işin ve kişinin şuurunu yitirmek için içmek istemesi de. Birinciye tıbbî tedavî ugulanır, ama ikincisinin tedavîsi psikolojiktir. Belki de, dîne önem vermediğinden ve bilmediğinden veya kadere rıza göstermeyip şekva ettiğinden, dertlerin içinde boğuluyor, içinden çıkamıyor, bir süre de olsa unutmayı kâr sayıyor olabilir.

Belki de yukarıda Üstad'dan alıntı yaptığımız yer, sadece kuvve, yani potansiyel, daha işlenmemiş kötü hasletler içindir. ışin içine girip, günahlara gark olup, kalbî karartınca, artık nasihat ile korumak, önlemek yerine, iş işten geçtiği için başka şeylerle tedavî gerekiyor. Tevbe, istiğfar, Allah ve ahirete imân gibi, ruhî gıdalarla...

Bu konu sandığımdan derin çıktı, umarım hayırlı olur vesselâm.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

01.07.2006, 16:12

bismillah


kötü diye bildigimiz tanimladigimiz istekler nefsani isteklerdir yani nefsi emmarenin isleridir, NEFS I EMMARENIN EN BUYUK ÖZELLIIGI kendi kendine ilahlik taslar gibi hic bir kural dinlememesidir, dinlemeye yanasmamasidir, bu nefsin en cok sakinacagi hal kendisinin özgurlugunu bitiren esarettir, alkol ve benzeri aliskanliklarda derecesi nisbetionde esareti vardir, iste bu esaretten emmera olan nefs bile kacar , bunu idrak edince o isten cekinir, yazdiklariniza katiliyoruz aynende öyledir , gecici bir dusunme iptali icin vb ici alkol alinir , Üstadimizin tabiri ile sinek isirmasindan kacarken canavarlara denk gelecegini tum hayatini ve kendi ile bagi olan insanlarin hayatlarini mahvedecek islere o yoldan gidildigini, bir miktar anlayacagi sekli ile fiade edilse, istenen nasihat insallah vuku bulur, tabi basinda akil varsa, iyi ile kötüyü cikari ile zararini ayirdedecek vasiflari mevcud tahrib edilmemisse...

insan nerde olursa olsun ondan umid kesilmez Allah islah edermi eder, iman ettirirmi ettirir, gunahkarlari af edecegini vaad eden ve kendien davet eden de Allahtir, su kadari nazara alinsa isi cözmemize kafi olur insallah, bu ve minvalinde olan insanlara karsi, su an ki ilmimiz ve inancimiz la o sahsin yerine kendimizi koyup bilmiyor biri gibi amma dusunurken bilen birinin istemesi gibi bir sahis tasavvur etsek o ne isterdi nasil bir muamele ile israr ile kendinin o bataktan cikarilmasini ister idi ise bizlerde elimizden gelenleri zarara girmeden yanlislara dusmaden yapmaya calisalim takdir Allahindir ....
Ümitvar olunuz..

7

01.07.2006, 16:48

Muhakkak....

ış yine, iman hizmetine dayandı. ınsana verilen yetenekler, duygular ve sair letaif hayra yönlendirilebilir ama temelde iman şuuru, ahiret ve haşir inancı, Cehennem korkusu, cennet umudu, yani tergib ve terhib yatıyor. Tergib ve terhib için ise Allah'a ve ahiret gününe iman gerekiyor.

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanı hesabı, gideceğimiz kapı yine belli oldu, din için iman, iman için Nur hizmetinin kapısı.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

01.07.2006, 17:28

bismillah



aynen...
bir kucuk ilave ile; nefs varya su nefs esaretten kacmak icin menfaati olan seyleri en fazlasi ile almak icin cabalarken ona yol göstermek...
Risale i nur her hangi bir meselede, o isin zarar ve karini dahi dunyevi islerle misallerle vede islerdeki mahiyetini gösterip ayni o is fiil icinde hakikati hali gösterince akil ikna olup nefs dahi ittibaya mecbur kaliyor kabul ediyor...
Ümitvar olunuz..

9

01.07.2006, 17:42

bismillah



bir ilave daha ; ahiret derdi olmayanlar dahi olsalar sadece derdleri dunya olan rahat olan huzur olan hulasa guzel iyi bir seyler olan herkes hatta gayri muslimler dahi islamiyetin risale i nurun akli ikna usulunu ve islamiyetin tesis ettigi dunyevi duzen ve kurallara ittiba etseler faidesini görürler, malumumuzdurki islamiyetin esaslari dunyayi dahi bir duzene sokar ferdin hayatini toplumu duzenler bu daha cok uzun gider...
Ümitvar olunuz..

10

01.07.2006, 17:57

Alıntı sahibi ""[url=http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2220"

Üstad 15.şua'da [/url]"]Yoksa, bu zamandaki küfr-ü mutlakın ve fenden gelen dalaletin ve sefahetteki tiryakiliğin inadı karşısında Cenab-ı Hakkı tanıttırdıktan sonra ve Cehennemin vücuduna ispat ile ve onun azabı ile insanları fenalıktan, seyyiattan vazgeçirmek yolu ile ondan, belki de yirmiden birisi ders alabilir. Ders aldıktan sonra da, "Cenab-ı Hak Gafurü’r-Rahimdir, hem Cehennem pek uzaktır" der, yine sefahetine devam edebilir. Kalbi, ruhu hissiyatına mağlup olur.(*not) ışte, Risale-i Nur ekser muvazeneleriyle küfür ve dalaletin dünyadaki elim ve ürkütücü neticelerini göstermekle, en muannid ve nefisperest insanları dahi o menhus, gayr-i meşru lezzetlerden ve sefahetlerden bir nefret verip aklı başında olanları tevbeye sevk eder. O muvazenelerden, Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Sözlerdeki kısa muvazeneler ve Otuz ıkinci Sözün Üçüncü Mevkıfındaki uzun muvazene, en sefih ve dalalette giden adamı da ürkütüyor, dersini kabul ettiriyor. Mesela, ayet-i Nurda, seyahat-i hayaliye ile hakikat olarak gördüğüm vaziyetleri gayet kısaca işaret edeceğiz. Tafsilini isteyen, Sikke-i Gaybiyenin ahirine baksın.




Not*:Belki bu asırda mağlubiyet, en fazla şehvet cihetinde oluyor. Kendi gözlemim o ki, insanın en zayıf olduğu 2 noktadan birisi bu, diğeri para ve lüks düşkünlüğü, zahmetteki rahmeti, bereketi, kanaati, iktisadı bilip, görememek, harama el uzatmak, temennî etmek, belki günahından hissedar olduğu halde, istediği haram şeyi elde bile edemeyecek.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

11

01.07.2006, 19:31

bismillah


ışte, Risale-i Nur ekser muvazeneleriyle küfür ve dalaletin dünyadaki elim ve ürkütücü neticelerini göstermekle, en muannid ve nefisperest insanları dahi o menhus, gayr-i meşru lezzetlerden ve sefahetlerden bir nefret verip aklı başında olanları tevbeye sevk eder...


Üsdat hz lerine verilen bu nimete bakinca ve bize onun eli ile ikram edilen su nimetlere bakinca Allaha binlerce sükretmek gerekiyor ...

su ifadedeki dehsete bakip diyecek kelam bulamiyoruz ...
Ümitvar olunuz..

12

03.07.2006, 17:55

bismillah



Nasihler nasihatlerini kime yapar (nasihatlerinde ne nasihat ederler )nasihat edilen nedir nasihat edilen nefsiemmaremidir, nefsperestmidir,nefsifiravniye denilen denifmidir,
Hitab muhatabadir, muhataba uygun hitap gerek: bundada makam ve mevzunun yerli yerinde olmasi gerek..
hitab edilen nefsin vasfinin bilinmesi, ki bunu bilmek ariflerin isidir velilerin isidir , ariflerin ilimleri marifetullahtir Risale ni nur bu ilimle terennum eder...
iste rislae i nurdaki muvazenelerden alinan hisseler ile yapilan nasihat tesir ettigindendirki RISALE I NUR CAMIASINDAKI MUHTEREMLER zamnin haslagi olan nefsleri esir eden hallerden muhafaza olunuyorlar Allah onlari koydugu kanunlarin ilimlerin geregince hareket etmelerine binaen mukafatlandirip muhafaza ediyor diye bir mana acildi ... siz kardeslerimizin aktaracaklarinda istifade edebilmek icin yazacaklarinizi bekliyoruz...
Ümitvar olunuz..

13

03.07.2006, 20:13

Bazen diyorum, yahu benim kendime nasihatım geçmiyor ki! Başkasına nasıl geçsin?

Belki birkaç sene sonra ben de bir yuva kuracağım, kim bilir... Ama düşünüyorum da, hepsi bu kadar mı, bu mu dünyadan beklentim. 20-30 yıllık zevkler, karımın yapacağı yemekler, evlat sevgisi, hepsi bu kadar mıydı? Göz açıp kapayıncaya kadar geçip bitecek bir zaman.

Çok sevdiğim Kehf suresindeki, el-malu vel'benûne zînete'l-hayate'd-dünya, ve'l-bakıyatussalihati hayrun înde Rabbike sevaben ve hayrun emela, (Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır. 18/46 ) şeklindeki ayet aklıma geliyor.

Başkasını bilmem, ama nefsim için, Hz.Ömerin r.a. كفى بالموت واعظا kefa bi'l-mevte vaîza , vaiz, nasihatçi olarak mevt, ölüm yeter, kifayet eder sözü çok tesir ediyor. Haşri düşünmek bile yetiyor. Üstad da Kur'an'ın 3'te 1'i haşirdir demiş.

Nefs-i levvame, yani en aşağının bi üstü olan, kendi kendini ayıplayan, yaptığını beğenmeyen nefis, haşirden mutlaka etkilenir, müteessir olur. Zaten üst seviyeler için, bu ahir zamanda, inşa'Allah necat umudum çok fazla. Nefs-i levvame için dahi, rahmet-i rahmandan, umudum var. Nefs-i levvameye nasihat nisbeten daha kolay tesir eder nefs-i emmareye göre. Nefsine yine mağlup olursa da, bence bu şehvet veya derd-i maişet, Allah'a tevekkülsüzlük cihetinden olur. Allahu â'lem bissavab.

Üstad bazı risaleler için, dalalette gideni, yani nefs-i emmare diyebileceğimiz seviyedekini dahi ürkütecek, titretecek, kendine getirecek diye bahsediyordu, ama hangileriydi, malesef şu an hatırlamıyorum.

Evet, belkî de, bütün mesele, bizi sarhoş eden, dünya sevgisi ve gaflet şarabının verdiği tesirden bir an da olsa kurtulup, önümüzde neler olduğunu, bizi neler beklediğini düşünmek ve ibret almak. Zaten Allah'ın sevdiği, merhamet ettiği kuluysanız, dünya sevgisi ve gaflete imkânınız olmaz, şefkat tokatları sizi kendinize getirir inşa'Allah. şu an o sıkıntıları yaşıyorsanız şükredin, ya onlar da olmasa, ya herşeyden gafil, tam dalalette yaşasaydınız, çobanın sürülerini tehlikeden korumak için taş atması gibi, Allah da bizi korumak istiyor. ıpimizi salıverse, gelecekte, dünyada veya ahirette olacak facialara nisbeten küçük musibetler ve maniler olmasa, durum bizim halimiz ne olurdu.

Ateşi görüp, ışık, nur diye içine girmeye çalışan kelebekler gibiyiz vesselâm. Eteğimizden tutup durduran dîn,îman, Hz.Peygamber a.s.m. başta, Allah'ın kulları ve musibet dediğimiz esbab olmasa, nur yerine narı çoktan görmüştük. Nefsimiz ve sevdiğimiz, zarar görmesini istemediğimiz insanlar için, çok geç olmadan birşeyler yapmalıyız.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

14

03.07.2006, 20:26

bismillah

Allah razi olsun ... aynen katiliyoruz...düsman istersen nefs yeter: zira kendini begenen belayi bulur zahmete duser, tum belalarin basi cikisi gibi..

kendini begenmeyen safayi bulur rahmete gider; ise insanin istifade meddi menevi terakkisi ihtiyaci ve rahmetin kendine ulasmasinda safaya girmesinde ne guzel ifade edilmis...
Ümitvar olunuz..

15

03.07.2006, 20:55

Baya birşey yazmıştım, ama teknik bir hata yüzünden hepsi uçup gitti :( Ne diyim, vardır bir hayır. Belki haşir için ayrı bir başlık açmak gerekecek.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

16

03.07.2006, 21:09

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Baya birşey yazmıştım, ama teknik bir hata yüzünden hepsi uçup gitti :( Ne diyim, vardır bir hayır. Belki haşir için ayrı bir başlık açmak gerekecek.


Teknik bilgi: Forumda mesajlara uzun cevaplar yazdığınızda cevabı postalamadan önce seçip kopyalayın. Postalama esnasında olabilecek bir hatada (mesela forumda belli bir süre faal değilseniz güvenlik açısından logout olursunuz) yazdıklarınızı foruma tekrar giriş yaptıktan sonra yine cevap olarak ekleyebilirsiniz. Aksi takdirde tüm yazdıklarınız kaybolur...
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

17

03.07.2006, 21:21

Evet, aynen öyle oldu, geri tuşuna bastım, ileri tuşuna bastım ama kurtaramadım. Canî yazılım, herşeyi hunharca aldı götürdü.

Dedim ya vardır bir hayır diye, içime rahmet-i ılahiyeden, gidenin yerine daha hayırlısını verir diye bir umut düştü. Haşir risalesi diye ayrı bir ders konusu açılmasını düşünüyorum. Belki daha hayırlı olur, hem bu başlığı da onunla ilişkilendiririz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

18

03.07.2006, 21:29

bismillah


demekki adetullahin geregi olan ilmin o makamdaki tecelllisine riayet lazim riayet etmemisiz silinmis , aynini bende yasadim uzunca bir yazi yazdim gitti...

hayrli islerin muzir manileri olur diyerek biz gayretimize devam edelim insallah...

Sünneti seniyyeye ne kadar ittiba etsek her meselede ona ittiba etsek kazananlardan oluruz...

nefslerimizi ne kadar terbiye edersek edelim bizden bize hata kusur acz fakr kalacak ve bu nefs ölse bile asaba vazifesini terkedek ta ölene kadar mucahade ve terakki devam edecek...o kadarki risale i nur dairesinde haslar ve aktablar dahi hallerini veya yazdiklari mektublara bakinca ... kendilerinde hata kusur acz fakrdan baska birakmamislar...
bizler hayri Allahtan bilip islami ilmleri kendimizi begenmeden sahiblenmeden mucevharat dukkaninda dagitim yapan nefer misal dagitsak, alanlar bizim neferligimize halimiza bakmaz o cevherleri alir alanlar... ve bu nasihatlerin tesirlerini de görürüz...

ÜSTADIMIZIN su ibaresi bizi dikkate sevkeder: ben iki sünneti yapamadim sakal ve evlilik ...INSALLAH 35 YILLIK ISKENCELI ESARETIMIZ VE HIZMETI KUR ANIYEMIZ KEFARET OLURDA... VE SÜNNETLERE YAPISANLAR SAADETLERE NAIL OLUR AKLA DAYANANLAR ise semaya merdivenle cikmaya ...

Sünneti seniyye dairesi genistir, ashabi suffe evli degildi, ve onlara ittiba ile evlenmemek te bir sunnet sayilabilirken neden ustadimiz bu ifadeyi kullanmis sunneti isleyemedim demis ki sartlar dahi musaid olmadigi halde ...

meslegimiz sefkat meslegidir , ihlas meslegidir, ihlas kahramani haci hulusi .r aleyh ve diger taleberlide evli idiler agirlikli olarak vede sakalli olanlarda coktur..
sefkate bakiyoruz adetullahta cari olan kanunu nedir...
bir tavuk dunyanin en korkak hayvani iken yaninda yavrusu varken o sefkatle beraber secaat sahibi olur , yavrusunu korumak icin ite atilir...
tavuk yavrusu yokken en korkak bir hayvandir ...
sefkat madeni olan anneler de yavrularinin zaafiyeti nisbetionde sefkat siddetli tecelli eder( sitisnalar haric) kanun budur islami ilmi yasanti ve ilimleri idrak noktasinda yasamak ve hissetmek icin o ilimlerin adetullah kanunlari icinde cari olan hali ile bizler bizde tecelli eden ismi azamimizla fitratimiza en musaid yoldan gitmemiz uygun olur...

Ashabim yildizlar gibidir hangisine tabi olsaniz kurtulursunuz manasindaki nakilden kasdedilenlerden biride Allahu alem onlarda tecelli eden ismi azama bakip kisi kendinde tecelli eden ismi azama denk gelen sahabe r.a hi taklide gayret ederse en uygun isi yapmis olur...

bu kannaatimizde uygun görülmeyen veya yanlis olan uygun dusmeyen yeri veya yerler varsa uyarilarinizi bekleriz... kul hatadan salim olmaz Allaha siginiriz haddi asmaktan ...

miheng kur an ve sunnettir...
Ümitvar olunuz..

19

03.07.2006, 22:41

Üstad'ın, yüzyüze görüştüğü zatlarda, yaptığı nasihatin ne derece tesirli olduğunu biliyoruz. Muhakkak, büyüt zat ve veli olmasının etkisi vardır, ama ya nasihat ederken nasıl bir üslup kullanırdı?

Geçmiş hatıralardan, diyaloglarla, bulabildiğimiz kadar bazı nasihatlerini ve tesirlerini buraya nakletsek ve incelesek?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

20

04.07.2006, 00:14

bismillah


Ey KARDES ! BENDEN bir kac nasihat ISTEDIN . sen birASKER OLDUGUNicin ASKERLIK TEMSILATIYLE, sekiz HIKAYECIKLER ile bir kac HAKIKATI NEFSIMLE BERABER dinle.Cünki, ben NEFSIMI HERKESTEN ziyade NASIHATE MUHTAC görüyorum.Vaktiyle sekiz ayetten ISTIFADE ettigim<< sekiz söz>>ü biraz uzunca nefsime demistim.simdi KISACA ve AVAM LISANIYLE nefsime diyecegim.KIM ISTERSE beraber dinlesin.

kelamda 4 unsur önemlidir.
1-mutekellim
2-muhatab
3-makam
4-mevzu

mutekellim: Üstad hz.leri
muhatab: ihlas kahramani (benim hulusime kise yetisemiyor dedigi ustadimizin) Haci Hulisi yahyagil,
makam: irsad
mevzu :1.2.3.4.5.6.7.8. sözler ve kasadiklari

hitab ettigi asker oldugu icin temsilat askerlik , muhatabin en iyi bildigi is dalindan(sen bir asker oldugun icin)..
nefsimle beraber dinle, ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtac görüyorum.
KIM ISTERSE BERABER DINLESIN...
bu zikredilenler icerisinde ki bu sohbet en ust dereceden ustad r.a hazretleri ile Risale i nurun hem ihlas kahramani hemde risale i nurun 1. talebesi olan haci hulusi efendinin r.aleyh arasinda vuku bulan sohbet dusturlarina haiz tum özellikleri icinde sakladigi kanaatindeyiz her ne kadar anlayamasakta...

NASIHAT ICIN NELER GEREKIYOR BURDA BULABILRIZ ve diger muhavereleride buraya ekleyebiliriz mumkun oldukca...

siz buradan neler anliyorsunuz yaziniz insallah...
insallah daha acilir ve acan kardesimiz olur da istifademiz daha iyi ne net olur ve nasihatin mahiyeti ve meratibi acilir.
Ümitvar olunuz..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir