Ne kadar harikulade bir konu işlemişssiniz, konunun üstündende bayağı bir zaman geçmiş, Marifetullahı hatta Müşahadetullahı semere veren bir bahis ışlenmiş .Abdulbaki abi herzamanki gibi işi bitirmiş Maşaallah.Sonsuza kadar açılımı olan, bu nefis leziz konuda, bu ami ve gabi kardeşinizde, bir iki vurgu yapmak istiyor izninizle..ınşaallah Allah hataya düşürmesin...ıslam Risaleti Ahmediyyenin getirdiği, onun özü ,onun Hakdan halka gelen, manası olduğuna göre, ınsan küçük Kainat, Kainatta büyük insan olduğu sırrınca, Kainatın sebebi gayesi olan, insaniyetin en Kamili olan Risaleti Ahmediye asm., ıslamın özü ve manası olduğuna göre, Kainatta ve Alemlerde, mana itibari ile ıslamın kendisi olmak gerektir.Hatta bir çok tabakatında, mana ve mayasında onun emir ve esasatını bulundurur.Hatta miraç la Arşı Azama Müşahadetullaha ulaşan, Risaleti Ahmediye asm.,Arşı Azamda Namaz makamıyla buluşmuştur.Bu buluşmalar tabiiki o sorduğunuz ince manaların altındaki hakikatlerle gerçekleşmişdir.Hayatın cesed vasıflı formatından, Latifei Rabbanisiyle, kendisini bulurken, onunla Allahı bulmuş ve kesif olan vucud cesedinden, asıl enedeki eneden, tedric ile Latifei Rabbanisini Allahın tecelli makamı yaparak, nurani, latif, asıl cesedi olan ,ruh cesedini enesine giydirerek, hakikatındaki Muhammedi nura inkişaf etmişdir.Madem öyledir, müminde istidadınca Latifei Rabbaniye olan enede mülkü sahiplenmediği müddetçe gerçek sahibi olan Malikül mülke vermekle ve ben değil, sen diyerek, idraki nisbetinde inkişaf ve inbisat edecek ve belki Bediüzzaman misal istidadınca ve kendi ölçü ve sınırlarında Latifei Rabbaniyede Müşahadetullaha mazhar olacak.ınşaallah...
Allahın Selamı, Rahmeti ve Bereketi müminlerin üzerine olsun.