Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

02.12.2003, 20:32

Risale-i Nurda İSA (asm)'ın Nüzulu

Değerli Kardeşlerim.
Risale-i Nurda ısa(as)'ın nüzulu ile ilgili çok sırlı ve hikmetli ifadeler var. Bu konu hakkında görüş ve düşünceleri olanlar bizimle paylaşabilirler. Veya konu ile ilgili sualleri olanlar suallerine buraya yazarak cevaplarını bulabilirler.

2

05.12.2003, 13:47

..

Kardes nur dairesindeki bazi muhim abiler hazreti isanın yeryuzune nuzul ettiğini soyluyorlar.. Gerci bunu soyleyenlere katılmayan buyuk bir kıtle daha var ama genede boyle muhim bir meselede boyle muhim insanların haber verdiği bu vakıa her halde asilsiz degildir sanıyorum.. ne diyorsunuz.. sizce risale-i nurun nazarina gore bakarsanız hazreti isa nuzul etmişmis midir?
vesselam..

3

05.12.2003, 15:20

Serencam Kardeş;
Bizler Nur talebesiyiz. Bizlerin ölçü ve bilgileri Nurlara istinat eder. Muhakkak ki mezkur ağabeyler de Nurladan aldıkları bilgilere göre bazı fikirler ortaya koymuşlardır. Fakat bazen araya perdeler giriyor ve "uzağı yakın, yakını uzak görmek" gibi bir takım mesafe sıkıntıları olabiliyor. Üstadımızın Hutbe-i şamiyedeki bazı ifadelerini hatırlayınız.
Evet, ısa (as) nüzul edecektir.
Ve Nurlardan aldığımız feyze istinaden bizlere yakın bir zaman içinde nuzul edecektir.
Ama bu zaman dün mü, bu gün mü, yoksa yarın mı?
inşaallah bu ve benzeri sulallerin cevaplarını zaman içinde Nurlardan deliller getirerek hep beraber bulmaya çalışalım.
Kardeşlerimize selam ve dualarla...

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

4

17.12.2003, 13:58

Gaybı ancak Allah bilir...

Kardeşler ve abilerim... Mehdi,deccal,süfyan ve Hz. ısa ile ilgili olarak 5. şua'da izahlar geçmektedir.

Bu izahatın sadece işaret olduğu, delil olamayacağıyla birlikte gerçeği ancak Allah'ın bilebileceğini öncelikle hatırlatırım.

5. şua'daki işaretlere dayanarak, Hz. ısa'nın hakkında

"On ıkinci Mesele
Rivayetlerde var ki, "Deccalın birinci günü bir senedir, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü bir gündür." 1

Bunun iki tevili vardır:
Birisi: Büyük Deccalın kutb-u şimâlî (Kuzey Kutbunda) dairesinde ve şimal tarafında zuhur edeceğine kinaye ve işarettir. Çünkü kutb-u şimâlînin mevkiinde bütün sene, bir gece bir gündüzdür. Bir gün şimendiferle bu tarafa gelse, yaz mevsiminde bir ay mütemadiyen güneş gurub etmez. Daha bir gün otomobil ile gelse, bir haftada daima güneş görünür. Ben Rusya’daki esaretimde bu mevkie yakın bulunuyordum. Demek Büyük Deccal, şimalden bu tarafa tecavüz edeceğini mucizâne bir ihbardır.

ıkinci tevili ise: Hem Büyük Deccalın, hem ıslâm Deccalının üç devre-i istibdatları mânâsında üç eyyam var. "Bir günü, bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üç yüz sene yapılmaz. ıkinci günü, yani ikinci devresi, bir senede, otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır" diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş.

On Üçüncü Mesele
Katî ve sahih rivayette var ki, "ısa Aleyhisselâm Büyük Deccalı öldürür." (Tirmizi, Fiten: 62; Ebû Dâvud, Melâhim: 14; Müsned, 3:420, 4:226; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:529-530.)

Vel’ilmü indallah, bunun da iki veçhi var:
Bir veçhi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispritizma gibi istidracî harikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccalı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek, ancak harika ve mu’cizâtlı ve umumun makbulü bir zat olabilir ki, o zat, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i ısa Aleyhisselâmdır.
ıkinci veçhi şudur ki: şahs-ı ısa Aleyhisselâmın kılınciyle maktul olan şahs-ı Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı mânevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak ısevî ruhânileridir ki, o ruhâniler din-i ısevînin hakikatini hakikat-i ıslâmiye ile mezc ederek o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek. Hattâ, "Hazret-i ısa Aleyhisselâm gelir, Hazret-i Mehdîye namazda iktida eder, tâbi olur" (Buhari, Enbiya: 49; Müslim, ımân:244, 245, 247; ıbn-i Mâce, Fiten: 33; Müsned, 2:336, 3:368 ) diye rivayeti, bu ittifaka ve hakikat-i Kur’âniyenin metbuiyetine ve hâkimiyetine işaret eder.
On Dördüncü Mesele
Rivayette var ki, "Deccalın mühim kuvveti Yahudidir. Yahudiler severek tâbi olurlar." 2
Allahu a’lem, diyebiliriz ki, bu rivayetin bir parça tevili Rusya’da çıkmış. Çünkü, her hükûmetin zulmünü gören Yahudiler, Almanya memleketinde kesretle toplanıp intikamlarını almak için, komünist komitesinin tesisinde mühim bir rol ile Yahudi milletinden olan Troçki namında dehşetli bir adamı, Rusya’nın Başkumandanlığına ve terbiyegerdeleri olan meşhur Lenin’den sonra Rus hükûmetinin başına geçirerek Rusya’nın başını patlatıp bin senelik mahsulâtını yaktırdılar. Büyük Deccalın komitesini ve bir kısım icraatını gösterdiler. Ve sair hükûmetlerde dahi ehemmiyetli sarsıntılar verip karıştırdılar.
On Beşinci Mesele
Ye’cüc ve Me’cüc hâdisâtının icmali Kur’ân’da olduğu gibi, rivayette bir kısım tafsilât var. Ve o tafsilât ise, Kur’ân’ın muhkematından olan icmali gibi muhkem değil, belki bir derece müteşabih sayılır. Onlar tevil isterler. Belki râvîlerin içtihadları karışmasıyla, tabir isterler.
Evet, bunun bir tevili şudur ki: Kur’ân’ın lisan-i semâvîsinde "Ye’cüc" ve "Me’cüc" namı verilen Mançur ve Moğol kabileleri, eski zamanda Çin-i Maçin’den bir kısım başka kabileleri beraber alarak kaç defa Asya ve Avrupa’yı hercümerc ettikleri gibi, gelecek zamanlarda dahi dünyayı zîr ü zeber edeceklerine işaret ve kinayedir. Hattâ şimdi de komünistlik içindeki anarşistin ehemmiyetli efradı onlardandır.
Evet, ihtilâl-i Fransevîde hürriyetperverlik tohumuyla ve aşılamasıyla sosyalistlik türedi, tevellüd etti. Ve sosyalistlik ise bir kısım mukaddesatı tahrip ettiğinden, aşıladığı fikir, bilâhare bolşevikliğe inkılâp etti. Ve bolşeviklik dahi çok mukaddesat-ı ahlâkiye ve kalbiye ve insaniyeyi bozduğundan, elbette, ektikleri tohumlar hiçbir kayıt ve hürmet tanımayan anarşistlik mahsulünü verecek. Çünkü kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa, akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir; daha siyasetle idare edilmez. Ve anarşistlik fikrinin tam yeri ise, hem mazlum kalabalıklı, hem medeniyette ve hâkimiyette geri kalan çapulcu kabileler olacak. Ve o şeraite muvafık insanlar ise, Çin-i Maçin’de kırk günlük bir mesafede yapılan ve Acaib-i Seb’a-i âlemden birisi bulunan Sedd-i Çinînin binasına sebebiyet veren Mançur ve Moğol ve bir kısım Kırgız kabileleridir ki, Kur’ân’ın mücmel haberini tefsir eden Zât-ı Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm) mucizâne ve muhakkikane haber vermiş.
On Altıncı Mesele
Rivayette var ki: ısa Aleyhisselâm Deccalı öldürdüğü münasebetiyle, "Deccalın fevkalâade büyük ve minareden daha yüksek bir azamet-i heykelde ve Hazret-i ısa Aleyhisselâm ona nisbeten çok küçük bulunduğunu" (ıbn-i Kesîr, Nihâyetü’l-Bidâye ve’n-Nihâye, 1:103-4; Alâuddin el-Hindî, Kenzü’l-Ummâl, 14:330; Süyûti, ed-Dürrü’l-Mensûr, 5:355; Süyûti, el-Hâvî Li’l-Fetâvâ, 2:588; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 8:244 )
gösterir. (Gaybı ancak Allah bilir)
Bunun bir tevili şu olmak gerektir ki: ısa Aleyhisselâmı nur-u iman ile tanıyan ve tâbi olan cemaat-i ruhâniye-i mücahidînin kemiyeti, Deccalın mektepçe ve askerce ilmî ve maddî ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir.
On Yedinci Mesele
Rivayette var ki, "Deccal çıktığı gün bütün dünya işitir ve kırk günde dünyayı gezer ve harikulâde bir eşeği vardır." (ıbn-i Kesîr, Nihâyetü’l-Bidâye ve’n-Nihâye, 1:106; ıbn-i Ebî şeybe, el-Musannef, 7:495-500.
)

Allahu a’lem, bu rivayetler tamamen sahih olmak şartıyla tevilleri şudur: Bu rivayetler mucizâne haber verir ki, "Deccal zamanında vasıta-i muhabere ve seyahat o derece terakki edecek ki, bir hadise bir günde umum dünyada işitilecek. Radyo ile bağırır, şark-garp işitir ve umum ceridelerinde okunacak. Ve bir adam kırk günde dünyayı devredecek ve yedi kıt’asını ve yetmiş hükûmetini görecek ve gezecek" diye, zuhurundan on asır evvel telgraf, telefon, radyo, şimendifer, tayyareden mucizâne haber verir.
Hem Deccal, deccallık haysiyetiyle değil, belki gayet müstebit bir kral sıfatıyla işitilir. Ve gezmesi de her yeri istilâ etmek için değil, belki fitneyi uyandırmak ve insanları baştan çıkarmak içindir. Ve bindiği merkebi ve himarı ise, ya şimendiferdir ki bir kulağı ve bir başı cehennem gibi ateş ocağı, diğer kulağı yalancı cennet gibi güzelce tezyin ve tefriş edilmiş. Düşmanlarını ateşli başına, dostlarını ziyafetli başına gönderir. Veyahut onun eşeği, merkebi, dehşetli bir otomobildir veya tayyaredir veyahut -sükût lâzım!
"

Gerisini 5. şua'ya havale ederek kısa bir özet yapmak gerekirse;

Yukarıdaki kısımlardan anlaşıldığı üzere, 2 çeşit Deccal vardır. Biri ıslam deccali olan Süfyandır ki, Mehdi (r.a) tarafından öldürülecektir. Diğeri ise dünyanın başına bela olacak olan Büyük Deccaldir ve Hz. ısa tafarından öldürülecektir.
5. şua'daki işaretlere dayanarak her ikisinin de geldiğini görebiliriz. Büyük Deccalin komunizm fitnesi olduğunu ve Avrupa Hristiyan'larının, Hristiyanlığa tekrar sahip çıkmaya başlamaları ve de Demokrasi gibi inanç hürriyetine sahip çıkmalarıyla SSCB komunizmi yıkılarak Elhamdülillah büyük deccalin beli kırılmıştır.

Küçük deccal olan Süfyan'a ise değinmeye lüzum görmüyorum.

Gaybı ancak Allah bilir...

Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler verme." Bakara Sûresi, 2:286.

Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın." Bakara Sûresi, 2:32.

Fiemanillah...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

5

22.12.2003, 09:41

risale okuyorum kardeş;

Lütfen dikkat. Risale-i Nurda "küçük deccal" ifadesi yoktur. sizin de yukarıda naklettiğiniz gibi, "Büyük deccal, ıslam deccali" veya "Süfyan" ifadeleri mevcuttur.Ki, ıslam deccali veya Süfyan asla ki "küçük deccal" sınıfına girmezler. ılla ki bir sınıflandırma yapılacaksa o zaman sosyalist fikirlerin kaynağı olan komünizme "büyük deccal", "münafıklıkla" iş gören Süfyan'a ise en büyük deccal denmesi gerekir. Çünkü ıslam alemi hıristiyan aleminden daha üstün ve münafıklık da küfürden daha şedittir.
hem, sizin de belirttiğiniz gibi büyük deccalin ölmesine rağmen Süfyani deccalin hala gücünü devam ettirmesi yukardaki ifadelerimize bir delildir.
Yani ıslamların deccali olan Süfyan daha şedit ve daha şiddetlidir.
Bu nedenle Süfyani Deccalin tamamen ortadan kalkması için vakti ve ömrü kafi gelmeyen Mehdi(ra)'nin, vazifesini tam olarak yerine getirebilmesi için ısa(as)'ın Mehdi(ra)'ye yardımcı olarak, Mehdi(ra)'nin görevini tamamlaması için ıslamlar içinde nuzül etmesi hikmete daha uygun gözüküyor.
Bu konuda müzakerelerimizin devam etmesi dileğiyle...

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

6

22.12.2003, 16:05

Ahmed bey teşekkür ederim. Önemi nazara almadan, kemiyetine bakarak küçük deccal ifadesini kullanmıştım. Düzelttiğiniz için tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

7

22.12.2003, 17:01

Risale okuyorum kardeş;

foruma canlılık ve renk getirdiğiniz ve heyecan kattığınız için asıl ben teşekkür ederim. lütfen bu ilgi ve alakanızı canlı tutmaya çalışınız.
saygı ve muhabbetle.

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

8

22.12.2003, 17:45

Selamun aleykum.
Konu ve anlatım blgileriniz için teşekkürler.

Konuyu netlik açısından biraz daha açabilirmisiz?
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

9

23.12.2003, 09:40

Abdullah kardeş;

çok değişik çevre ve kesimlerde ısa(as)'ın nuzülü ile alakalı değişik görüş, yorum ve fikir mevcut. fakat bu konunun en mantıklı şeklinin geniş izahlı bir tarzda Risale-i Nurda işlendiği açık.
bu nedenle ısa (as)'ın nuzülü ile Nurlardaki izahların daha iyi anlaşılabilmesi için böyle bir başlık açtık. şayet bu konuda görüşleri ve sualleri olanlar bu konuya katkı sağlarlar ise önemli bir müzakere zemini temin edilmiş olur.
mesela abdullah kardeş siz, bu konuda bir sual sorarak işe başlayabilirsiniz.
saygı ve muhabbetle

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

10

23.12.2003, 10:58

Teşekkürler.

Evet Hz. ısa (a.s) ile ahir zamanda dünyaya inişi hakkında bir çok söylemler var. ve ben bunun olacağına inanıyorum.
Fakat kimi kaynaklar bu olayı;
1- Tanımlarken bir topluluk (bir Ülke yada bir Cemaatin) Hz. ısa (a.s.)'ın Görevini üstleneceğini ifade ediliyor.
2- Başka bir tanımlamaylada Hz. ısa (a.s) bizzat teşrif edip, Yapılması gereken bütün konuların Hz. ısa (a.s) 'ın kendisinin önderliğinde yapılacağı söyleniyor.

Bilgisi olan kişilerin bilgilerini aktarmasını dilerim.

Saygılarımla Selam ve dua ile Allaha Emanet olun.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

11

23.12.2003, 14:35

Abdullah Kardeş;
sualinizdeki iki farklı konuya iki açıdan bakmak lazım:
Birincisi isa(as)'ın vazifesi noktasından;
ikincisi ise ısa(as)'ın şahsı açısından.

Birincisi:
1900 lü yılların başında ortaya çıkan sosyalist hareket 1917 de rusya'da güç bularak bütün dünyayı titretmeye başladı. bu dehşetli musibete karşı hür dünya 1950 sonrasında ciddi tedbirler alma gayretine girdi. NATO vs gibi büyüklü küçüklü bir çok organizasyonlarla sosyalist güçlere karşı bir blok oluşturuldu. Uzun süren mücadele sonunda 1990 lı ılların başından itibaren bu dinsizlik akımı büyük bir yenilgiye uğratıldı. Adeta komünizm diye adlandırılan deccalizm öldürüldü. Bu da bir nevi ısa(as) görevidir. Ki bir çok devlet(AB ülkeleri, ABD ve Vatikan da dahil) bu noktada ısa(as) bu önemli görevi yerine getirmesinde yardım etmiştir.

ıkincisi:
ısa(as)'ın şahsı elbette ki herkes tarafından tanınmayacaktır(bakınız 5.şua ve 15.Mektub). Bu nedenle bu mühim hizmetleri ifa eder iken kendini perdelemesi gerekir. Onun için şahs-ı ısa(as)'ın bir topluluk içinde kendini perdelemesi akla daha yakın gözüküyor. Bu da ancak o topluluk içinde sıradan bir kişi gibi görünmekle olur.
Allah bazen bir şeyi "şiddet-i zuhurudan" saklar...


saygı ve muhabbetle...

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

12

23.12.2003, 15:01

Yukarıda 5. şuadan naklettiğim kısımla Ahmed beyin verdiği bilgilerle birlikte, Bediüzzaman Hazretleri;

1- Hz. ısa'nın bizzat gelip vazifesini görmesinin mümkün olabileceğini, Cenab-ı Hak'kın kudretinin buna yetebileceğini, ancak Hadis-i şeriflerin ve ahirzamana ait olan kıyamet alametlerine dair diğer kaynakların manalarının açıkça değil de işareten de olabileceğini belirterek, Peygamber Efendimizin(s.a.v) "Dünya öküz ve balık üzerinde dönmektedir" şeklindeki hadisini ve başka hususları örnek vermektedir.

2- Bununla birlikte Süfyan,Deccal,Mehdi ve Hz. ısa'nın bir şahs-ı manevi şeklinde zuhur edeceği görüşünü benimsediği Risale-i Nur'dan anlaşılmaktadır.

Deccal ve Süfyanın şerrinden, gaybın sahibi ve gaybı bilen, Vahid olan Allah'a sığınız...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

13

23.12.2003, 16:07

bir latife:"risale okuyorum kardeş. lütfen bana "ahmetsaid kardeş" diye hitap ediniz ki, kardeşlik duygularım daha çok neşv ü nema bulsun. yoksa "ahmet bey" diye hitap ederseniz korkarım ki "beylik duygularım" beni yanıltabilir."

Yukarıdaki sözlerinize kısa bir ilave:
Evet, Deccal ve Süfyan bir şahs-ı manevi olduğu gibi, Mehdi(ra) de bir şahs-ı manevidir. yani ahirzamanda bütün mücadele şahs-ı manevi etrafında cereyan eder.
Bu nedenle, şahs-ı ısa(as) da "kitap ve hikmet öğretilerek" nüzul ettiği zaman yeniden bir şahs-ı manevi kurmak yerine Mehdi(ra)nin teşkil ettiği şahs-ı maneviye istinat edecek ve onların elindeki kıymetli eseri bir program olarak kullanacak gibi gözüküyor. Sizin yukarıda naklettiğiniz "Hazret-i ısa Aleyhisselâm gelir, Hazret-i Mehdîye namazda iktida eder, tâbi olur" ifadesi de bu tür bir birlikteliğe işaret ediyor. bu ifadedeki "namazda iktida eder" tabiri de ayrıca çok sırlı manaları taşıyor.


saygı ve muhabbetle

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

14

24.12.2003, 10:58

Açıklamalarınız için teşekkürler. Ahmed Said Abi ve Risale Okuyorum.
Evet sosyalizm çöktü, Rusya toprak bakımından küçüldü.
Fakat hala dünyadaki bir çok müslümanlara Buna Türkiyede dahil, Kimi şekilde Ekonomik (Toplumsal yaşantı olarak ) Yada bilfiil silahlı eziyetler ediliyor. Bu saldırıları yaparkende Ülkelere yada şahıslara yapıldığından daha çok ıslama yapıldığını saklamıyorlar saldırı gerçekleştirenler.
Bu açıdan dünyadaki müslümanalrın haline baktığımda Herkesin beklentisi bir tek noktada odaklanmış durumda. Bir bayrak yani bir lider. ve bu lideride herkes Hz. ısa (a.s.) olarak bekliyor. Sizden bunu tanımama yardımcı olmanızı beklerim bilginiz dahilinde.

şahsıma dıma bir konuyu açıklamak istiyorum. Cevaplarınızın netliğini anlamam açısından. Risalei Nur talebelerine uzaktım ama yakındım. Yaşantımın hiç bir anında Risalei Nur talebeleriyle bir münazaraya girmedim. Çünkü Bediüzaman Said Nursi'yi seviyorum ve hayranım ona. Kimisebeplerden dolayı ayrı kalmayı yeğledim Nur talebelerinden. FAkat şu 14 yıl içerisinde yaşadıklarımdan ve Olayların en başında şiddetle karşı çıktığım Tavırlarından dolayı nur talebelerinin. Zaman bana onların Nur talebelerinin Haklı olduklarını ve takındıkları tavırların doğru olduğunu gösterdi. şimdi bu benim hakkımdaki bilgileriniz dahilinde Lütfen benim anlayacağım biçimde net tavırlarınızı bekliyorum.

Saygıalrımla.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

15

25.12.2003, 09:25

Abdullah Kardeş;

birincisi:
Üstad'a olan o derin ve samimi muhabbetinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. ınşaallah bu muhabbetiniz ahiret aleminde büyük mükafatlara vesile olacaktır. Allah bu muhabbetinizi son nefesinize kadar devam ettirsin ve haşir meydanına Üstad ile birlikte el ele çıkmayı nasip etsin. amin.
ikincisi:
kardeşim, lütfen Nurları daha çok okuyunuz. şayet Nurlara bire bir muhatap olur iseniz temas ettiğiniz problemler çok aza inecektir.
üçüncüsü:
abdullah kardeşim; alemde cerayan eden elim hadiselere bakarak ümit duygularınız azalmasın. şu an 1920 li, 30 lu, 40 lı, 50 li yıllardan çok daha iyi durumdayız. öyle ki bu gün avrupanın en önemli gündem maddesi ıslam haline gelmiş. ınşallah Üstadın deyimi ile bir gün avrupa da müslüman olacak.
dördüncüsü:
evet, haklısınız. bu gün bir çok grup ve cemaat elinde sihirli bir değnek olan Mehdi(ra) ve ısa(as) beklentisi içinde. sanki bu mübarek zatlar bir anda her şeyi düzeltecekler. halbuki böyle bir özellik Peygamberimize(asm) bile verilmemiş. Ki, Mehdi(ra) ve ısa(as) için verilsin.
beşincisi:
Risale-i Nura göre, ısa(as) açık olarak herkes tarafından tanınmayacak. ömrü boyunca ıslam hakikateleri için hizmet ettiği halde O olduğu bilinmeyecek. ama her şeye rağmen isa(as)a yardımcı olmak isteyen kişi önce kendi nefsini düzeltip, sonra da iman, kuran ve islam hakikatleri için çalışsın. işte işin özü burada.saygı ve muhabbetle

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

16

25.12.2003, 13:32

Amin.
Duanız için teşekkr ederim. dileğim odurki, Duanız hem kendim hemde sizin için Gerçekleşsin. amin

Tek bir son sorum olacak.
ısa (a.s.) 'ın ıslam için ilmi bir mücadele gerçekleştireceğinden ve Peygamberimizn (s.a.v.) 'in başına gelmişti çünkü ısa (a.s.)'ında bu mucadele içerisinde acı çekebileceğinin olacağı istemsemde olacak gibi düşünüyorum Elinde sihirli deynek olmayacağını bende düşünüyorum. Hidayet Allah'dandır.
Bilginiz dahilinde Hz. ısa (a.s.) 'ın silahlı bir mücadeleye girip girmeyeceği hakkında bir bilginiz varmı?

Selam ve dula ıle Allaha Emanet olun.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

17

25.12.2003, 14:45

abdullah kardeş:

birincisi:

nasıl ki Peygamberimiz(asm) ömrü boyunca insanlara hakikati anlatmak yolunda en ağır sıkıntılara maruz kalmış, öyle de ısa(as) da dünyaya tekrar gelişinden sonra çeşitli sıkıntı,bela ve musibetlere giriftar olacaktır. bu Hakimi- Zülcelalin bir hikmetidir ki, kimse bu hikmetin dışında değildir.

ikincisi:

Risale-i Nurdan anladığımız kadarıyla ahirzamanda ıslami ve Kurani hizmetlerde maddi kılınç kıyamete kadar kınına girmiş ve bir daha çıkmayacaktır. bu nedenle deccalin fikr-i küfrisini yeryüzünden silmekle görevli olan ısa(as) da maddi bir silaha baş vurmayacaktır. zaten maddi silaha başvuran -kim olursa olsun- zararla yerine oturacaktır. hadisat-ı alem bu sözlerimize bir delildir. "müsbet iman hareketi" çağımızdaki herkesin uyması gereken bir düsturdur. ısa(as) da şayet dünyada olsa bu söze uymaktan geri durmaz

saygı ve muhabbetle

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

18

25.12.2003, 18:20

:))

Abdullah ve Ahmed Said kardeşlerim ve diğer kardeşlerim... Sanal ortamda imani meseleleri münazara ediyoruz! Bunu Hz. Üstad görseydi, tebessüm ederdi , eminim... :))

şu konuya dikkat çekmek istiyorum ki; Bugün dünyada ıslam konuşuluyor, tesettür konuşuluyor!... ıslam sorgulanıyor... Bundan daha güzel bir olay düşünemiyorum... :lol:

Elbette birileri çıkacak, ileri- geri konuşacak... Elbette birileri ıslam güneşini balçıkla sıvamak için ellerinden geleni yapacak... Elbette Ebu Cehiller, Nemrutlar, Firavunlar olacak........ Bu şüphesiz Rabbimizin hikmetindendir... Ebu Cehiller olmasaydı, Ebu Bekir'lerin (ra) kıymeti nasıl anlaşılacaktı?...

Evet Alem-i ıslam uykudadır... Evet Alem-i ıslam perişandır... Ama bu böyle devam etmeyecektir... "Ümitvar olunuz! şu istikbal inkılabı içerisinde en yüksek gür sada ıslam'ın sadası olacaktır!" sözünün söylendiği 1900'lü yıllara bakın, bir de bugüne bakın... Yorum yapmaya ihtiyaç bile duymuyorum...

ıslam'ın sorgulanması demek, hakikatlerin ortaya çıkması demektir. Avrupa ıslam'ı demokrasiyle sorgulamaya başladı... ınanç ve fikir hürriyetiyle ıslam gün ışığına çıktı...

Hz. ısa (as) ıslam'ın neşrine zemin hazırlamakla vazifelidir. Ahirzamandaki vazifesi budur. 23 Aralık 2003 tarihli Yeni Asya Gazetesi'ndeki Mustafa Özcan'ın yazısını (http://www.yeniasya.com.tr/2003/12/23/ya…ustafaozcan.htm) lütfen okuyunuz...

Bakınız El Ezher üniversitesi yetkilisi din görevlileriyle, Hristiyan papazlarının Fransa'daki "BAşÖRTÜSÜ YASAğINA" tepkilerine...

Hz. ısa vazifesini yapıyor işte!... Lütfen düşünelim ve meselelere biraz daha dikkatli bakalım ağabeylerim, ablalarım ve kardeşlerim....

Fiemanillah....
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

19

25.12.2003, 19:12

Risale okuyorum kardeş;
fikirlerinize tamamen katılıyorum.

bu gün avrupa kutlu bir doğumun eğişinde. bu doğum "avrupa ıslamiyete hamiledir bir gün doğuracak" sözü ile ta asrın başında müjdelenmiş.

Fransa'daki başörtüsü meselesi ise "sancıyı arttırıcı iğne" rölünü üstlendi. hani annelerimiz, bacılarımız doğum yapmaya yakın doğum çabuk ve kolay olsun diye sancı arttırcı iğne yaparlar ya, onun gibi bir şey...

bundan sonra hiç kuşkunuz olmasın avrupanın birinci ana gündem maddesi ıslamdır. zaten öyleydi ya, şimdi gözle görülüyor.

saygı ve muhabbetle

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

20

26.12.2003, 10:58

Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Mesajınızı dün okudum. Çok ağır ve zor bir konu olarak değinmişin Hz.ısa (a.s.) 'ın takınacağı tavra ve yaşantısına. Maddi bir araçlarla SAvaşmadan düşmanı malup etmek de en güzelidir aslında, ama çok zorlukludur. Zor olan bir çirkinliği güzellikle çözmek büyük bir maarifet ister. Abdussamet Kardeş sen Maddi kılıçlarla savaşmadan zaferi kazanmak için bir yaklaşımda bulunuyorsun. VE çok güzel bir zafer müjdesi veriyorsun. Yüce olan Allah (c.c.), Peygamberimiz (s.a.v.)'e olan muhabbeti üzerine beni/bizi ısa(a.s.) askerdesinden eylesin.

Ben sorularıma hakkıyla cevabımı aldım. Teşekkürler Abdussamet ve Risale Okuyorum kardeşlerim.
Adam gibi bir şekilde irtibata geçmenin zamanı geldi artık benim açımdan. Aldığım cevaplar benim açımdan gerçekten doyurucu oldu.
Fakat şunuda bilmenizi isterim Bu yolda maddi acıdan kılıç lazım olursa, ilk kılıcın ben olmayı isterim.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir