Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

24.11.2003, 08:10

29.Söz

29.Sözün 1.maksad 1.esasta söyle deniliyor:

ışte, en küçük zîhayatta, hayat böyle tesirini gösterse, elbette hayat, tabaka-i insaniye olan en yüksek mertebeye çıktıkça öyle bir inbisat ve inkişaf ve tenevvür eder ki, hayatın ziyâsı olan şuur ile, akıl ile bir insan kendi hânesindeki odalarda gezdiği gibi, o zîhayat kendi aklı ile avâlim-i ulviyede ve ruhiyede ve cismâniyede gezer. Yani, o zîşuur ve zîhayat, mânen o âlemlere misafir gittiği gibi, o âlemler dahi o zîşuurun mir’at-ı ruhuna misafir olup, irtisâm ve temessül ile geliyorlar
Isaretledigim yer ne demektir?

2

02.12.2003, 19:39

calikusu kardeş

Bu sorunuzun cevabı 28. Lema içinde verilmiştir. Lütfen ilgili bölümü bir kez okuyun.

3

05.12.2003, 15:39

calikusu kardeş;
bilmiyorum 28 Lema'daki bölümü okudunuz mu?
ama size yine de bir cevap yazmak istiyorum.

"ınsan ruhu bir ayna gibidir. Bu ayna üzerinde daima ulvi alemlerden yansımalar gelir.
Bu yansımalar ile ruhlar alemi, semavat alemi ve diğer uhrevi alemlerle irtibata geçebilir, ruhlarla ve meleklerle görüşebilir.
her insan için bu sözkonusudur. rüyalar buna açık delildir.
aslında bu yansımalar uyanık iken akıl ve şuur ile de görülebilir. fakat dünyevi ve nefsani perdeler akıl ve şuur önünde kalın bir perdedir.
ancak ki büyük evliyalar dünyevi ve nefsani perdeleri kaldırarak yakaza halinde(uyanık iken ) ulvi alemlerle irtibat kurmuşlardır. Abdülkadir-i Geylani Hazretleri gibi çok büyük evliyalar da "Ben kader kaleminin cızırtılarını duyuyorum" diyerek en yüksek irtibat noktasına ulaşmışlardır.
bu konuda yazılacak elbetteki çok şey var.
inşallah sorunuz bir nebze olsun cevap bulmuştur.

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

4

17.12.2003, 13:13

ınsan'ın ruhunun mahiyeti...

Gerçi Ahmet Said bey yeterli cevabı vermiş sanırım ama ben de birkaç şey eklemek istiyorum.

Burada insanın ruhunun mahiyeti söz konusu... ınsan bedeniyle sınırlı değildir. Nasıl ki hayal aleminde geçmişe ve de geleceğe gidebiliyor, aynı şekilde farklı alemlerde de gezebilir. Bu insan ruhunun mükemmelleşmesiyle alakadardır.

Örneğin, en mükemmel ruh-u insan olan, Resulullah (s.a.v) Efendimizin miraca çıkıp, bütün alemleri temaşa etmesi bu hakikate bir delil olabilir.

Süleyman Aleyhisselam'ın da her türlü mahlukatla konuşması, onları emrinde kullanması da ruhun mahiyetinin sınırlarına işaret etmektedir.

Allah en doğrusunu bilir...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir