Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.09.2003, 15:57

24. Mektub´un sırları

24. Mektub�un sırları

Bana gönderilen bir mektuptan öğrendiğime göre birkaç ay önce ızmit�te enteresan bir olay yaşanmış...



ızmit�te oturan Mehmet Naci Bey�in dört buçuk yaşındaki Kerem isimli oğlu geçen sene kansere yakalanır. Zaten doğuştan özürlü olan çocuğun durumu gün geçtikçe ağırlaşır.

Ağrıları ile kıvranırken de yavru babasının elinden tutar ve kendisine dua etmesini ister. O yorulunca annesinin devam etmesini, okumasını arzu eder. Annesi de yorulunca üst katlarda oturan komşuyu ister... O da dua eder.

Günler böyle geçerken bir gün bu çocuk �Baba bana 24. Mektub�u oku!� der. Halbuki daha önce aralarında hiç 24. Mektub mevzubahis olmamıştır. Bu özürlü çocuk zaten maksadını bile tam telaffuz edememektedir.

Babası bu isteği üzerine Bediüzzaman Hazretleri�nin Mektubat isimli eserini açar ve 24. Mektub�u okumaya başlar. Tam bir saat okur. Okuma bitince �Baba bana çok iyi geldi. Çok rahatladım. Ağrılarım azaldı.� der.

Derince�de derviş ruhlu âmâ bir zat vardır. Çocukluğunda gözleri görmez olmuş. Bu zât çocuğun durumunu öğrenince ziyaretlerine gelir. Çocuğun vaziyeti de iyice ağırlaşmıştır. Bu zat meseleyi tekrar dinlemek ister. Baba anlattıkça 24. Mektub�un tekrar okunmasını ister. Hareket bile edemeyen çocuğun başında babası 24. Mektub�u okumakta çok zorlanmasına rağmen bu kasvetli ortamda okumaya başlar. Ama içinden de �Biri �Yeter� dese de bir bıraksam� diye geçirir. Ama bakar ki çocuk hareket etmeye başlar.

Bir miktar daha okuduktan sonra misafirler izin isteyip ayrılırlar. O âmâ zat ise merdivenlerden indikten sonra yanındaki arkadaşına �Kitap okunurken Hz. Azrail Aleyhisselam geldi. Risâle okunduğunu görünce geri döndü.� der.

O gece sabah olmadan çocuk vefat eder.

24. Mektub�un başındaki suale bakacak olursak �Nazik, nâzenin ve canlı olan ağaçların, çiçeklerin vücuda lâyık hayata âşık, bekaya iştiyaklı olan hayvan taifelerinin gayet sür�atle göz açtırılmadan öldürülmelerinde ne hikmet var?� mealindeki sözleri buluruz. Cevap ise iki makam ve on bölümle verilmiştir.

Sonsuz sayfalı bir romanın sadece birinci sayfasına bakarak olaylar hakkında hüküm verip değerlendirme yapmak yanlış olur. Ebedi ahiret hayatına göre dünya hayatı işte o romanın birinci sayfası gibidir. Arkada sonsuz saadetler var.

24. Mektub�un son bölümünde deniliyor ki: �Demek ki, her fâni bir vücudu terk eder, binler bâki vücudları kazanır, kazandırır. Mesela, nasıl ki harikulâde bir fabrika makinesine âdi bazı maddeler atılır; içinde yanarlar, zahiren mahvolurlar, fakat o fabrikanın imbiklerinde çok kıymetli kimyevi maddeler ve ilaçlar meydana gelir. Hem onun kuvvetiyle ve buharıyla o fabrikanın çarkları döner; bir taraftan kumaşları dokumasına, bir kısım da şeker gibi başka kıymetli şeyleri imâl etmeye vesile oluyor... Demek, o adi maddelerin yanmasıyla ve zahireten mahvolmasıyla binlerce şey vücut buluyor. Demek, âdi bir vücud gider, âli çok vücudları miras bırakır. ışte şu halde o âdi maddeye �Yazık oldu!..� denilir mi? ��Fabrika sahibi neden ona acımadı, yandırdı; o sevimli maddeleri mahvetti?� diye şikâyet edilir mi? Aynen öyle de �En yüce temsil ve meseleler Allah içindir.� Halık, Hâkim, Rahim ve Vedûd olan Cenab�ı Hak, rahmet, hikmet ve muhabbetinin muktezası olarak kainat fabrikasına hareket veriyor. Her bir fâni vücudu çok baki vücudlara çekirdek yapar, Rabbani maksatlara vesile eder, kader kalemine mürekkep eder, kudretin dokumalarına bir mekik yapar ve daha bilmediğimiz pek çok kıymetli inayetler ve âli maksatlar için kendi kudretinin faaliyeti ile kainatı faaliyete getirir, kâinatı konuşturur, âyetlerini ona sessiz söylettirir ve ona yazdırır.�

Arkadaşımız Abdullah San�ın yazıp verdiği bilgileri yazıyorum. Ciddiyeti ve ıslami ilimlerdeki derinliği itibarıyla arkadaşımızın bizzat Mehmet Naci Bey�den aktardığı bilgileri sizlerle paylaşmak ve 24. Mektub ile ilgili kısa bir bilgi sunmak istedim. O mektubu zeyilleri ile beraber mütalaa ettiğinizde buna layık olduğunu tasdik edeceğiniz kanaatini bekliyorum.


ABDULLAH AYMAZ .

10.08.2003

2

15.09.2003, 00:56

sagol

Sayın Serencam,
aktardıgın bu mana dolu mesele için Allah razı olsun.


vslm

3

16.09.2003, 09:50

tesekkur..

Rabbim cumlemizden razi olsun insaallah.. amin

yesghost

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

4

17.09.2003, 00:57

Risale-i Nur her alanda olduğu gibi eserleri beşer kelamı olmadığı bizaat Hz. Allah'ın sözleri olduğu çok kez ispaat etmiştir . işte arkadaşın 24. Mektup bahsi gibi eğer bu göz üzeri bakılırsa Risale-i Nura nur olur insana fakat beşer kelamı üzerine bakılırsada ozaman nurluktan çıkar basit eser hükmünde olduğunu zaneder bir çok kez söyledim Risale-i Nur Kur-an özeliği taşır yada temsil eder... kim ona tabi olur sadakatla itatederse kurtulur... kim düşmanlık yaparsa Risale-i Nura ozaman ateşten bir nur olur güneş misalidir Risale-i Nur

5

20.09.2003, 00:05

...

Allah razi olsun.
Cenab-I Hak bizlere bu eserlerdeki derin ilmi anlayip, vucudumuzdaki tüm zerrelerle hissetmeyi ve hayatimiza gecirdikden sonra emanetini teslim almasini nasip etsin insallah. Amin
Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuyacak kitap ararken,Risale-i Nur'u okuduğum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladığını hissettim.ılmî ve imanî şüphelerden kurtaran aklî ve imanî ispatları onda buldum.Z.G.

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

6

17.12.2003, 23:11

Allah herşeyin hayırlısını nasip etsin... (amin)
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

7

19.12.2004, 09:38

Allah razı olsun ve Allah risalelerden faydalandırsın bizi...Amin...
eski mesajlara bir bakayım demiştim, bunu gördüm iyi oldu,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

21.12.2004, 01:57

Alıntı sahibi ""yesghost""

Risale-i Nur her alanda olduğu gibi eserleri beşer kelamı olmadığı bizaat Hz. Allah'ın sözleri olduğu çok kez ispaat etmiştir . işte arkadaşın 24. Mektup bahsi gibi eğer bu göz üzeri bakılırsa Risale-i Nura nur olur insana fakat beşer kelamı üzerine bakılırsada ozaman nurluktan çıkar basit eser hükmünde olduğunu zaneder bir çok kez söyledim Risale-i Nur Kur-an özeliği taşır yada temsil eder... kim ona tabi olur sadakatla itatederse kurtulur... kim düşmanlık yaparsa Risale-i Nura ozaman ateşten bir nur olur güneş misalidir Risale-i Nur




Risale-i Nur beşer kelamıdır, fakat sair eserlerden çok farklıdır. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine bir kısmı ilhamen ve bir kısmı da sünuhat- ı kalbiye olarak yazdırılmıştır.

Alıntı yaptığım kardeşin ifadeleri yanlış anlaşılmaması noktasından yazdım.
ıfadeler ifrat görünüyor. Bu tarz ifadeler, yanlış anlaşılabiliyor, ve Risale-i Nurun aleyhinde bulunanlara aleyhimizde bir delil olarak kullanılabiliyor.Kardeşlerimden bu noktaya dikkat etmelerini tavsiye ederim
Necat ve halas ancak Allah'a iltica ile olur... ıman saadet anahtarı, marifet ise terakkiyatın miftahıdır...Merak ilmin hocasıdır.
Dinin bir hakikatını bin siyasete tercih ederim...Dünya için din feda olunmaz...

Mesajlar: 31

Konum: Hollanda

Meslek: ogretmen

  • Özel mesaj gönder

9

22.12.2004, 12:50

Ifrat

Huseyin kardesin uyarisi yerinde, lutfen dikkat edelim. Risale-i Nurlara golge olmayalim; buna sebep olacak soz, yorum ve ifadelerde bulunmamayada dikkat etmemiz gerekir.

misildak

Stajyer

Mesajlar: 82

Konum: ıstanbul

Meslek: Maden Müh.

Hobiler: Bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

10

29.12.2004, 22:35

+1
sözümüz ortayadır. illa alanadır !!!

AngeL_

Stajyer

Mesajlar: 86

Konum: Mekan-ı kuLub

  • Özel mesaj gönder

11

05.01.2005, 22:57

Alıntı

Arkadaşımın bir abisi vardı. Kalıcı bir hastalığı vardı ve son zamanlarda bu hastalığı artmıştı. Çok genç, yirmili yaşlardaymış. Hastalığına rağmen risalei nur hizmetlerine, sohbetlere sıkı bir şekilde devam ediyormuş. Rüyasında hz Ali r.a , Bilal-i habeşi r.a ve Peygamber efendimizi sav görmüş. Fakat bir ara hastalığı çok artmaya başlamış. Artık doktorlar ümit kesildiğini söylemiş ve hastaneye yatmış. Komaya girmiş ve bitkisel hayat yaşıyor gibi bir hal yaşamaya başlamış. Hastalğı şiddetlendiği gün annesi çok üzülmüş ve başında ağlıyarak oğlum kalkmayacakmısın,iyileşmeyecekmisin demiş,ağlamış. O gün oğlu vefat etmiş. Daha sonra annesi onu rüyasında görür ve bir yerde oturmuş, elinde risalei nur, ders dinliyormuş. Annesi yanına gitmiş ve oğlum hastayken ben sana kalk iyileş dedim, niçin cevap veremedin,iyileşemedn demiş. Oğlu da , anne sen bana komadayken kalk kalk diyordun ama o sırada biz abiyle ders yapıyorduk., ben gitmek istedim, ama abi bana ders bitmeden gitmek yokk..dedi.. demiş...
Ben arkadaşımı dinleyince, şunu anladım ki has şakirtler hem bu dünyada hem de öbür dünyada cenneti yaşıyor ve nurları okumaya devam ediyor. Tıpkı hafız Ali ağabey gibi....o kabirde nurları okumaya devam ediyor.... bu abi de komadayken , etrafındakiler , onun vücudu makinelere bağlı olduğu için üzülmekteyken, onun ruhu nurların içerisinde, sohbetlerde, kim bilir cennetin hangi köşesinde gezmekte.... Öyleyse, ya Rab, bizleri bu güzel dinin has şakirtlerinden eyle....! amin...


paylaşmak istedim...daha böyle o kadar çok yaşanmışlk var ki...Rabbim böyle hallerle hallendirsin bizleride :oops:
Ölenlere Rahmet...
Yıkanlar hatır-ı naşadımı Ya Rab şâd olsun
Benimçin Nâmurad olsun diyenler Bermurâd olsun

12

06.01.2005, 07:42

Allah razı olsun kardeş, peki kaynağı neresi? , yanlış anlama sorarken kötü niyetim yok,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

AngeL_

Stajyer

Mesajlar: 86

Konum: Mekan-ı kuLub

  • Özel mesaj gönder

13

06.01.2005, 11:17

estğ ne demek kaynağını öğrenmek tabiki hakkınız...
bunu takıldığım başka bir sitede ilimyolcusu nikli kardeşimin bi tanıdığının yaşamış olduğubir hikayeydi.
daha bunun gibi niceleri mevcut.uygun vakitlerde aktarmaya çalışırım inşaAllah...
Yıkanlar hatır-ı naşadımı Ya Rab şâd olsun
Benimçin Nâmurad olsun diyenler Bermurâd olsun

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir