Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

09.08.2009, 00:31

Risale-i Nurun bize kazandırdıkları..

Bugün tarihce-i Hayattan bir bölüm okurken, Ustad bir yerde " Risale-i Nur'un bu dehşetli zamanda kazandırdığı iki netice-i muhakkakası, herşeyin fevkındedir; başka şeylere ve makamlara ihtiyaç bırakmıyor." diye devam eden bir bölümünü okudum.

Kendimize baktigimizda Risale-i Nur bize neler kazandirdi diye sorsak?


"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

11.08.2009, 13:52

Sahip olduğum tüm güzellikleri Risale-i Nur vesilesiyle kazandım...

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

3

11.08.2009, 18:32

Hayatinda ne gibi güzellikler var diye sorsam.. :)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

4

11.08.2009, 23:27

her şeye tefekküri bir gözle bakmayı ve her şeyde Rabbimizin isimlerini görmeyi öğretti....

5

12.08.2009, 11:26

Risale-i Nur'un bize kazandırdıkları

bir anekdot nakletmek istiyorm: önceki yıl Üstadı anma proğramında kendime ait olan Bir Bediüzzaman Klasiği isimli şiirimi okumuştum.sahnenin arka fonundada üstadın büyükce bir resmi vardı..şiiri bitirdim . ki bu şiir dinletisi sitemizin videolar kısmındada var..salondan alkışlar yükselirken, bende alkışları aldım sahnenin arka fonundaki üstadıma öpücüklar yolladım..benim bu hareketim sonradan tenkide medar oldu...ben o topluluğa daha sonra şunları söyledim...eğer Bediüzzaman olmasaydı bu gün ben ya hapishanede ya da mezarda olurdum..BEDİÜZZAMAN BENİ ALLAHLA BULUŞTURDU..BEDİÜZZAMAN BENİ MUHAMMEDLE(a.V.S) TANIŞTIRDI..BEDİÜZZAMAN BENİ MARX'IN KIZIL PENÇELERİNİN ARASINDAN ALDI, BU BAYRAKLA BU VATANLA BU DİNLE BULUŞTURDU..BEN ONA MİNNET BORÇLUYUM BEN ONA ŞÜKRAN BORÇLUYUM..DEĞİL BEN ONA ÖPÜCÜK YOLLAMAK , BEN ONUN ELLERİNDEN , AYAKLARINDAN ÖPÜYORUM ..dedim...

evet , Risale-i Nur , bana ALLAH'I kazandırdı...Risale-i Nur bana KUR'AN'I kazandırdı...Risale-i Nur bana Hz. Muhammed'i ( A.S.V ) kazandırdı...İNŞALLAH RİSALE-İ NUR CÜMLEMİZE AHİRETİMİZİDE KAZANDIRIR.....

6

12.08.2009, 11:51

Okudukça rahatlık ferahlık veren Risaleler bana i,daha uysal , daha mütevazi daha sakin bir hayat kazandırmaya bunun yanında daha çok titizlikle ahireti düşünmeyi , çabalamayı kazandırıyor okudukçada devam edicek inşaallah
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


7

12.08.2009, 17:29

Hayatinda ne gibi güzellikler var diye sorsam.. :)
1- Mana-i İsmi ile değil de Mana-i harfi ile bakmayı Risale-i Nur'dan öğrendim,
2- Herşeyde Allah'ı görmeyi Risale-i Nur'dan öğrendim,
3- iktisadı ve kanaati Risale-i Nur'dan öğrendim,
4- Maddeye değil de manaya bakmayı Risale-i Nur'dan öğrendim,
5- Ahirzamanın dehşetli şahısları olan düşmanlarımı ve kurtarıcı şahısları olan dostlarımı Risale-i Nur'dan öğrendim...
....
....
1000-....
...
...1000000............


Sonsuz güzelliklerden sadece 5 noktayı söylemiş oldum Zehracan kardeşim...

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

8

14.08.2009, 11:44

masaallah ne güzel güzellikler bunlar.. :)

Talhagenc abi, tüm güzellikler dilin döndügünce anlatilmasini istiyorum.. :)

Bakildiginda, hem meraki uyandiracak, hem güzellikleri göz önüne serecek, hem sevk verecek, hem bizde mevcut oldugunu görerek huzur verecek, hem hem vs... olsun istiyorum.. :)

onun icin herkes kendi bakis acisini, ve kendinde meydana gelen güzellikleri yazsin istiyorum..

aklimiza geldikce yazmaya devam edelim.. :)


"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

9

14.08.2009, 11:47

Hepsini ben yazarsam olmaz dimi kardeşim.Ruhefza abla hiç yazmamış mesela, biraz da o yazsın :dişler:

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

10

14.08.2009, 11:50

Herkes yazsin tabiiki ama aklina geldikce sen yazmaya devam et yinede.. :)

Ruhefza abla kayboldu.. kac zamadir yok ortalarda.. ;(
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

11

14.08.2009, 11:51

O kaybolmaz buralarda bi yerlerdedir. :dişler:

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

12

14.08.2009, 12:08

nurcular birbirine küsmez ama gelince ona 3 günlük hakkimi kullanacam.. :kıskanmak:
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

13

14.08.2009, 12:10

Sen de dün kayıptın... :)

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

14

14.08.2009, 12:30


ne diyorduk..

Risale-i Nur'un bize kazandırdıkları.. kim baska ne diyecek insaallah? :)

"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

15

14.08.2009, 17:30

İşine gelmeyince konuya döndü :dişler:

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

16

14.08.2009, 18:09

töbe töbeee,

ben sadece bir gün yoktum hem, ama ben girmedim diye forum küstü bana.. :)

talhagenc abi, konuyu sen toparla lütfen bir kac madde daha ekliyerek.. :)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

17

14.08.2009, 21:59

Risale-i Nur'la meşguliyetin dünyevî ve uhrevî faydaları

Risâle-i Nur'u yazmanın uhrevî ve dünyevî pekçok faydalarıolduğu, bunların da:
1. Ehl-i dalâlete karşı manen mücahede etmek,
2. Üstadına neşr-i hakîkatte yardım etmek,
3. Müslümanlara îmân cihetinde hizmet etmek,
4. Kalem ile ilmi tahsil etmek,
5. Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen tefekkürî ibadeti yapmak,
6. İmân ile kabre girmektir:

Beş türlü de, dünyevî faydaları var.


1. Rızıkta bereket,
2. Kalbde rahat ve sürur,
3. Maîşette sühûlet,
4. İşlerinde muvaffakiyet,
5. Talebelik faziletini almakla, bütün Risâle-i Nur Talebelerinin dualarına hissedar olmak olduğu ve bunların yakında gençlik tarafından idrak olunup, üniversitenin bir Nur mektebi haline döneceği yazılıyor.
Şualar, s. 369.

18

14.08.2009, 22:00

Risale-i Nur'la meşgulken vefât eden, şehadet makámı kazanır

Azîz, sıddık kardeşlerim,

Cenab-ı Erhamü'r-Rahimîne hadsiz şükür olsun ki, bu acîb zamanda ve garip yerde, talebe-i ulûmun kıymetli şerefini ve ehemmiyetli hizmetlerini kazanmayı sizler vasıtasıyla; bizlere de müyesser eyledi. Ehl-i keşf-i kubûrun müşahedesiyle, müteaddit vakıatla, tahsil-i ulûm anında vefat eden bazı müştak ve ciddî bir talebe-i ulûm, şehitler gibi kendini hayatta ve kendi dersiyle meşgul görüyor. Hatta meşhur bir ehl-i keşfe'l-kubûr, vefat eden ve ilm-i sarf ve nahiv okuyan bir talebenin kabrinde Münker-Nekir'e nasıl cevap verecek diye murakabe etmiş ve müşahede edip işitmiş ki; melek-i sual ondan sordu: "Men Rabbüke" "Senin Rabbin kimdir?" dediği zaman, o nahiv dersiyle iştigal ederken vefat eden talebe, o meleğin cevabında demiş: "Men" müptedadır, "Rabbüke" onun haberidir." Nahiv ilmince cevap vermiş. Kendini medresede zannetmiş. İşte bu vakıaya muvafık olarak ben, merhum Hafız Ali'yi aynen hayattaki gibi Risale-i Nur'la meşgul olarak en yüksek bir ilimde çalışan bir talebe-i ulûm vaziyetinde ve tam şehitler mertebesinde ve tarz-ı hayatlarında biliyorum ve o kanaat ile ona ve onun gibi Mehmed Zühdü'ye ve Hafız Mehmed'e bazıdualarımda derim: Ya Rabbî! Bunları Kıyamete kadar Risale-i Nur kisvesinde hakaik-ı îmaniye ve esrar-ı Kur'aniye ile kemal-i ferah ve sevinçle meşgul eyle, amin. İnşaallah.

Şualar, s. 276

19

14.08.2009, 22:03

Risale-i Nur, talebelerinin îmanla kabre girmelerini sağlar
Azîz, sıddık kardeşlerim,
Latîf, manidar ve beşaretli iki hadiseyi beyan ediyorum.

Birincisi: Me'yusane bir hatıradan müjdeli bir ihtar.
Bugünlerde hatırıma geldi ki, hayat-ı içtimaiyeye giren, hangi şeye temas etse, ekseriyetle günahlara maruz kalıyor; her cihetle, günahlar, serbestçe insanı sarıyorlar. "Bu kadar günahlara karşı insanların husûsi ibadatıve takvası nasıl mukabele edebilir?" diye me'yusane düşündüm. Hayat-ı içtimaiyedeki Risale-i Nur Talebelerinin vaziyetlerini tahattur ettim. Risale-i Nur Şakirtleri hakkında, necatlarına ve ehl-i saadet olduklarına dair kuvvetli işârât-ı Kur'âniyeyi ve beşâret-i Aleviye ve Gavsiyeyi düşündüm. Kalben dedimki: "Herbiri bin yerden gelen günahlara karşı bir dil ile nasıl mukabele eder, galebe eder, necat bulur?" diye mütehayyir kaldım. Bu tahayyürüme mukabil ihtar edildi. ki: Risale-i Nur'un hakîki ve sadık şakirtleri mabeynindeki düstur-u esasî olan iştirak-i a'mal-i uhreviye kanunuyla ve samîmi ve sadık tesanüd sırrıyla, herbir halis ve hakîki şakirt, bir dil ile değil, belki kardeşleri adedince dilleriyle ibadet edip istiğfar eder. Bin taraftan hücum eden günahlara karşı bin dil ile mukabele eder. İhlâs ve sadakat ve Sünnet-i Seniyyeye mutabakat ve hizmet derecesine göre o küllî ubûdiyete sahip olur.
Bu büyük kazancı elden kaçırmamak gerektir. Bazı melaikenin kırk bin dil ile zikrettikleri gibi, halis ve hakîki müttakî bir şakirt dahi kırk bin kardeşinin dilleriyle ibadet eder, necata müstehak olur, inşaallah.

İkincisi: Eski zamanda on dört yaşımda iken icâzet almanın, alâmeti olan üstad tarafından bir cübbe bana giydirmek vaziyetine manileri bulundu. Yaşımın küçüklüğüyle, memleketimizde büyük hocalara mahsus kisve giymek yakışmadığını; saniyen o zaman büyük alimler bana karşı üstadlık vaziyetini değil, ya rakip veyahut teslimiyet derecesine girdikleri için bana bir cübbe giydirmek ve üstadlık vaziyetini alacak kendilerine güvenenler bulunmadı ve evliya-i azîmeden dört beş zatın da vefat etmeleri cihetiyle elli altı senedir icâzetin zâhir alâmeti olan cübbeyi giymek, bir üstadın elini öpmek, üstadlığını kabul etmek hakkımı, bu günlerde yüz senelik bir mesafede Hazret-i Mevlana Zülcenaheyn Halid Ziyaeddin kendi cübbesini pek garip bir tarzda bana giydirmek için gönderdiğini, bazı emarelerle bana kanaat geldi. Ben de o mübarek yüz yaşında Haşiye cübbeyi giyiyorum, Cenab-ı Hakka şükrediyorum.
Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, s.134.

20

14.08.2009, 22:04

Risale-i Nur' a hizmet kalbe rahat, rızka bereket, vücuda sıhhat verir

Risale-i Nur benim bedelime sizlerle görüşür, derse müştak yeni kardeşlerimize güzelce ders verir. Nurlarla ya okumak veya okutmak veya yazmak sûretindeki meşguliyet; tecrübelerle kalbe ferah, rûha rahat, rızka bereket, vücuda sıhhat veriyor.
Şualar, s. 410.

Risale-i Nur'a hizmet geçim kolaylığı sağlar

Risale-i Nur'un bir talebesi, Risale-i Nur'a çalışmadığının bir sebebi, derd-i maîşetin ziyadeleşmesi olduğunu söyledi. Biz de ona dedik: Risale-i Nur'a çalışmadığın için derd-i maîşet sana şiddetlendi. Çünkü bu havalide her talebe îtiraf ediyor ve ben de ediyorum ki: Risale-i Nur'a çalıştıkça, yaşamakta kolaylık ve kalbde ferahlık ve maîşette sühûlet görüyoruz.
Kastamonu Lahikası, s. 93.

***

Ben, pek katî bir sûrette ve bine yakin tecrübelerim neticesinde katî kanaatım gelmiş ve ekser günlerde hissediyorum ki; Risale-i Nur'un hizmetinde bulunduğum günde, o hizmetin derecesine göre kalbimde, bedenimde, dimağımda, maîşetimde bir inkişaf, inbisat, ferahlık, bereket görüyorum. Hem orada iken, hem burada çok kardeşlerimden aynı haleti hissettim ve ediyorum. Ve çoktan îtiraf ediyor ki, "Biz de hissediyoruz" derler. Hatta, size geçen sene yazdığım gibi, benim pek az gıda ile yaşadığımın sırrı, o bereket imiş.

Hem İmam-ı Şafiî'den (r.a.) rivayet var ki, "Halis talebe-i ulûmun rızkına ben kefalet edebilirim" demiş. "Çünkü rızıklarında vüs'at ve bereket olur." Madem hakîkat budur ve madem halis talebe-i ulûm ünvanına Risale-i Nur şakirtleri bu zamanda tam liyakat göstermişler; elbette şimdiki açlık ve kahta mukabil, Risale-i Nur hizmetini bırakmak ve zarûret-i maîşet özürüyle, maîşet peşine koşmak yerine en iyi çare, şükür ve kanaat ve Risale-i Nur talebeliğine tam sarılmaktır.

Evet, her tarafta, bu derd-i maîşet herkesi sarsıyor. Ehl-i dalalet bundan istifade eder; ehl-i diyanet de, kendini mazur bilir, "Zarûrettir; ne yapalım" der.
Demek ki, Risale-i Nur şakirtleri, bu açlık ve zarûret musîbetine karşı yine Nurla mukabele etmeli. Her şakirdin vazifesi, yalnız kendi îmanını kurtarmak değil; belki başkasının îmanlarını da muhafaza etmeye mükelleftir. O da, hizmete ciddî devam ile olur.

Kastamonu Lahikası, s. 148




Bu konuyu değerlendir