Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

06.12.2008, 12:10

"Yeni Said" kimdir?

Üstâdımızın r.a. hayat devrelerinden olan

"Yeni Said" hakkında

berây-ı malûmat olabilecek neler denebilir?

2

06.12.2008, 12:44

Haşiye: Eğer desen: "Sen necisin, bu meşâhire karşı meydana çıkıyorsun? Sen, bir sinek gibi olup da kartalların uçmalarına karışıyorsun." Ben de derim ki, "Kur'ân gibi bir üstad-ı ezeliyem varken, dalâletâlûd felsefenin ve evhamâlûd aklın şâkirdleri olan o kartallara hakikat ve mârifet yolunda sinek kanadı kadar da kıymet vermeye mecbur değilim. Ben onlardan ne kadar aşağı isem, onların üstadı dahi, benim üstadımdan bin defa daha aşağıdır. Üstadımın himmetiyle, onları gark eden madde ayağımı da ıslatamadı. Evet, büyük bir padişahın onun kanununu ve evâmirini hâmil küçük bir neferi, küçük bir şâhın büyük bir müşirinden daha büyük işler görebilir."

Burada bir Yeni Said var mı; ne dersiniz?
Asya'nın Bahtının Miftahı Meşveret ve şuradır.

"Nurculuk, bütün fenleri müslümanlaştırma hareketidir" M. KUTLULAR

3

06.12.2008, 16:49

şimdi bence kat'iyet peydâ etmiştir ki, ekser hayatım, ihtiyar ve iktidarımın, şuur ve tedbirimin haricinde, öyle bir tarzda geçmiş ve öyle garip bir surette ona cereyan verilmiş, tâ Kur'ân-ı Hakîme hizmet edecek olan bu nevi risaleleri netice versin. Adeta bütün hayat-ı ilmiyem, mukaddemât-ı ihzariye hükmüne geçmiş ve Sözlerle i'câz-ı Kur'ân'ın izharı, onun neticesi olacak bir surette olmuştur.

Hem yazılan eserler, risaleler, ekseriyet-i mutlakası, hariçten hiçbir sebep gelmeyerek, ruhumdan tevellüt eden bir hâcete binaen, âni ve def'î olarak ihsan edilmiş. Sonra bazı dostlarıma gösterdiğim vakit, demişler: "şu zamanın yaralarına devadır." ıntişar ettikten sonra ekser kardeşlerimden anladım ki, tam şu zamandaki ihtiyaca muvafık ve derde lâyık bir ilâç hükmüne geçiyor.

ışte, ihtiyar ve şuurumun dairesi haricinde, mezkûr hâletler ve sergüzeşt-i hayatım ve ulûmların envâlarındaki hilâf-ı âdet, ihtiyarsız tetebbuâtım, böyle bir netice-i kudsiyeye müncer olmak için kuvvetli bir inâyet-i ılâhiye ve bir ikram-ı Rabbânî olduğuna bende şüphe bırakmamıştır.(Yirmi Sekizinci Mektup )

4

06.12.2008, 20:31

Fakat ben kendi halimde ve âlemimde rahat bırakılmadığım ve yüzümü dünyaya çevirdikleri için, Yeni Said değil, bilmecburiye Eski Said lisanıyla,...(On Altıncı Mektup)

şiddetli hastalık ve sair sebeplerin tesiriyle ben Nurcu kardeşlerimle konuşamadığımdan ve o musahabeden mahrum kaldığımdan, benim bedelime sizler ve Risale-i Nur'un Kur'ân medresesinde Yeni Said'e verdiği ders ve Eski Said'in de Hutbe-i şâmiye ve zeyilleri gibi hayat-ı içtimaiye medresesinde aldığı dersleri ve konuşmaları...(Emirdağ Lâhikası (2) - Mektup No: 81)

Buraya kadar geçen hayatım bir vatanperverlik hali idi. Siyaset yoluyla dine hizmet hissini taşıyordum. Fakat bu andan itibaren dünyadan tamamen yüz çevirdim ve kendi ıstılahıma göre "Eski Said"i gömdüm. Büs bütün âhiret ehli "Yeni Said" olarak dünyadan elimi çektim.

Ve Kur'ân-ı Azîmüşşânın tetkik ve mütalâasıyla vakit geçirerek "Yeni Said" olarak yaşamaya başladım.(On Dördüncü şua)

Risaletü'n-Nur ve Sözler sahibi! Bana bak. Gafil davranma! Bin üç yüz otuz ikide mücahedeye başla. Sözleri korkma yaz, söyle." Filhakika Said (r.a.) Hürriyetten sonra az bir zamanda mücahedesinde tevakkuf etmiş ise, bin üç yüz otuz ikide ışârâtü'l-ı'câz'ı telif ile beraber Eski Said'den sıyrılmak niyet edip yeni Said suretinde bütün kuvvetiyle mücahede-i mâneviyeye başlayıp, iki-üç sene sonra da Dârü'l-Hikmet-i ıslâmiyede de bir-iki sene Hazret-i Gavs-ı Geylânî'nin şu vasiyetini ve emrini imtisal ederek envâr-ı Kur'âniyeyi neşretmiş. Lillâhilhamd, şimdiye kadar devam ediyor.(Sikke-i Tasdik-i Gaybî)

Bu münasebetle, "Eski Said, Yeni Said" diye iki şahsiyet bulunduğunu ve bu şahsiyetlerin birbirinden ayrı olduklarını söyler. (Emirdağ Lâhikası (1) - Mektup No: 4)

Bu mübarek gecede pek şiddetli bir ihtar kalbime geldi ki: ıstanbul'daki üniversiteciler Eski Said ile Yeni Said'in Tarihçe-i Hayatındaki harikaları yazmaları münasebetiyle iki fikir meydana gelmiş.(Emirdağ Lâhikası (2) - Mektup No: 66)

Kastamonu'da ve Emirdağında mütemadiyen tarassut altında ve haps-i münferit tarzında yaşayan Yeni Said, sükût ile sözü Eski Said'e bırakıyor. Eski Said de diyor ki:

Yeni Said dünyadan yüzünü çevirdiği için, ehl-i dünya ile konuşmayı, müdafaat-ı kat'iye mecburiyeti olmadan yapmıyor, lüzum görmüyor. Fakat bu meselede çok mâsum rençber ve esnaf adamlar, bize az bir münasebetiyle tevkif edilerek, iş zamanında, çoluk çocuklarına nafaka tedarik edemediklerinden, şiddetli rikkatime dokundu. Derinden derine beni ağlattı. Kasem ederim, eğer mümkün olsaydı, onların bütün zahmetlerini kendime alırdım. Zaten bir kusur varsa benimdir. Onlar mâsumdurlar. ışte bu elîm hâlet için, Yeni Said'in sükûtuna rağmen, ben diyorum:...(On Dördüncü şua)

Hem bu Yeni Said, Eski Said gibi kendine hürmet ve teveccüh kazanmak ve şan ve şeref bulmak, kat'iyen aleyhindedir, kat'iyen kabul etmez. Onun için, yirmi senedir inzivayı tercih etmiş.(Emirdağ Lâhikası (1) - Mektup No: 76 )

5

07.12.2008, 00:00

Alıntı sahibi ""osmanoğlu""

Üstadımın himmetiyle, onları gark eden madde ayağımı da ıslatamadı.

Burada bir Yeni Said var mı; ne dersiniz?


:?:

6

07.12.2008, 16:34

Peki, "Yeni Said" 1. ve 3. Said'den fikren kopuk mudur?

Bir de tarih olarak, hangi yıllar arası "Yeni Said" ?

7

29.12.2008, 13:20

1.Said dönemi doğumundan 1926 yılına kadar olan devreyi,
yani Van'dan Burdur'a nefiyle başlayan dönem
2.Said dönemi ise 1926- 1946 dönemi Risale-i nurların telif edildiği dönem bu dönemi 1948 lere kadar olduğunu söyleyenlerde var. benim şahsi görüşüm Risalei nurlardan aldığım derse binaen 1946
3. Said dönemi ise 1946 yılı tek parti zihniyetinin dünyadaki gelişmelere parelel olarak çok partili sisteme geçme kararı alması ile beraber başlayan bir dönem buda üstadın vefatına kadar olan dönemdir.

Genel olarak ikinci dönemde risale-i nurların yazımı tamamlanmış,

3.dönemde ise hem risale-i nurların toparlandığı, hem mahkemelerin olduğu ve beraatların başladığı, külliyat şekline getirildiği ve üstadın 1.Said dönemindeki gibi güncel olaylara islam alemini ilgilendiren kısımına Zübeyr abi vasıtasıyla tekrar baktığı dönemdir. bura tabiki tek parti iktidarına karşı DP ye destek verdiği dönemdir. lahikalar da Reisi cumhura, Başbakana devlet erkanına yazdığı mektuplar ve uyarıcı bilgiler mevcuttur. Daha ayrıntılı bilgi yeni asya gazetemize bağlı sitelerde var. araştırılırsa bulunur.

SON OLARAK şUNU BELıRTEYıM. üstad 3 dönemde de görevini icra etmektedir. fikir kopukluğu hiçbir zaman olmamıştır. bazı risalelerde yeni Said lisanım müsade etmedi eski Said lisanıyla cevap vereyim dediği yerler var. görevli olduğu için, 2.Said dönemi tamamen Risale-i nurların telifi ile ilgilidir.
1. ve 2. dönemin her iksinin ortak özellikleri 3. Said döneminde dir. yani vazife var.

8

29.12.2008, 13:29

Bediüzzaman siyaset stratejisini de çizmiştir
Ali FERşADOğLU tarafından yazıldı

Bediüzzaman iman, ıslâm, ibadet, ukubat, sosyal ve şer’î meseleleri izah ve ispat ettiği gibi; elbette bir müceddid, mütefekkir ve müçtehid olarak, günümüz Kur’ânî ve Sünnetî siyaset stratejisini de çizmiştir. Nitekim, Mûnâzarât isimli eseri için, “Münâzarât, siyaset tabiblerine teşhis-i illet için lüzumludur”1 der. Diğer taraftan lâhikaların yanında temel eserleri Sözler, Mektubat, Lem’alar, şuâlar da siyasî ve içtimâî ölçüler verir. Ki, lâhikalar da, bu temel eserlerin bölümleridir.


Siyasî meseleleri, şahıs, lider eksenli değil; fikir, akım, düşünce bazında ele almaktadır.

Üstadın siyasetteki temel ölçüsü; ‘demokratları, hürriyetçileri desteklemektir’.

Biz bu dünyaya imtihan için gönderildik. ımtihanın gerçekleşebilmesi ise, hür iradeye bağlıdır. Yani, dileyen inanır, dileyen inanmaz. Hatta, Peygamber ‘bekçi, gözetleyici, hidayete erdirici değil’, yalnızca ‘tebliğci, çağrıcı, uyarıcı’dır. ıbrahim Sûresi 22. âyete göre de şeytan Cehennemliklere meâlen şöyle der: “Beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ben sizi çağırdım, siz de bana uydunuz. Benim bir yaptırım gücüm yoktu.”

Demek ki, yaratılış, imtihan ‘hürriyet/demokrasi’ üzerine binâ edilmiş.

Bediüzzaman bu hakikatin siyasetteki yansımasına, “Kalbe ihtar edilen içtimaî hayatımıza ait bir hakikat” kaydını düştüğü bir mektupta işaret etmiştir:

“Bu vatanda şimdilik dört parti var. Biri Halk Partisi, biri Demokrat, biri Millet, diğeri ıttihad-ı ıslâmdır.”2 Aslında daha çok parti var, ama diğerleri bu dört akımın değişik versiyonları ve türevleridir. Bu ana siyasî akımlardan Halk Partisi diktatörlüğü, sekülarizmi; Millet Partisi milliyetçiliği/ırkçılığı; ıttihad-ı ıslâm, din adına ortaya çıkmayı; Demokrat ise, serbestiyeti, hürriyeti temsil eder. şu halde Kur’ân ve Sünnet ölçülerine göre, müstebitler, milliyetçiler/ırkçılar desteklenemez. ıttihad-ı ıslâm da, “yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete âlet etmemeye, belki siyaseti dine âlet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i ıslâmiye (ıslâmî terbiye) zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete âlet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lâzımdır.”3 ‘Yüzde altmış-yetmiş tam mütedeyyin olmak’ şartına ise, toplumu oluşturan bütün katmanlar dahildir.

Dipnotlar:
1- Münâzarât, s. 20.;
2- Emirdağ Lâhikası, s. 386.
3- A.g.e.

Yeni Asya

9

29.12.2008, 13:31

www.sorularlasaidnursi.com buradan 3. dönem bilgilerine ulaşabilirsiniz

10

19.10.2009, 19:08



Üç ayrı devreye ayrıldığı takdirde, Eski Said ile 3. Said arasında benzerlik mi var, ya da Eski Said'in tekâmül hâlimi..?

Ya da nedir ikisi arasındaki fark..?

11

19.10.2009, 19:28

Yeni Said...

Birinci Said Dönemi; İçtimai hayat. İkinci Said Dönemi; İnziva ve İman. Üçüncü Said Dönemi;İman hizmetini , basın ve yayın yoluyla , içtimai hayata teşhir ediyor.Eski Said ile 3. Said arasında fark ve çelişki yoktur.3.Said Dönemi;Birinci ve ikinci Said'in emvuzecidir.3.Said Döneminde İman hesabına siyasete ve içtimai hayata bakıyor.Yeni Said Dönemi 50-60 arasıdır.

12

19.10.2009, 19:35

CEVAP: Yeni Said...

Yeni Said Dönemi 50-60 arasıdır.

3. Said mi, Yeni Said mi bu tarihler..?

13

19.10.2009, 22:29

Yeni Said..

afedersiniz, yeni Said:23-50...Üçüncü Dönem:50-60 arası olacak.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir