Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.04.2008, 16:20

Yaslanmak, Yararlanmak ve Nurlanmak

Yaslanmak,Yararlanmak ve Nurlanmak

Yukarıya aldığım başlıkla yazmayı ve yazmamayı çok düşündüm.Farklı anlaşılmaktan da korktum.Ancak marziyatımı da anlatmak gerektiğini düşündüm ve bu düşüncem alemimde ağır bastı ve yazma gereği duydum.

Başlığa üç kelime aldım.

Birincisi "yaslanmak",ikincisi"yararlanmak" ve üçüncüzü de "nurlanmak".

Bu kelimelere niçin ihtiyaç duydum onu ifade etmek isterim.

Biliyorsunuz caddelerde sokak lambaları vardır.Bu lambalar gecenin zifiri karanlığında insanlara yol göstersin ve istikametini muhafaza etsin ve o lambanın ışığından yararlanılsın gayesi ile yapılmıştır.

şimdi düşünelim ki bu lambadan faydalanmak isteyenler olduğu gibi lambanın direğine sırtını yaslananlar da olabilir.

Eğer kişinin niyeti o lambaya zarar vermek ise ve bunuda lambanın direğine yaslanarak yapmaya çalışıyorsa inanın en büyük zararı o verecektir.Çünkü gayesi lambadan yararlanmak değil hatta lambanın ığığından da nurlanmak değildir.Bu direğe yaslananları ve oradan atış yapanları dikkatle takip etmek gerekir.Yoksa hem direğe hem de lambaya ve böylece zifiri karanlıkta karanlığı nurlandıran nurlara büyük zararlar verebilir.

ıkinci kişi ise lambadan istifade eden kişidir.Gayesi yol bulmak ve nurlanmak olmasa da o lambanın ışığı ile kendi muhtaç olduğu işlerini görmekte ve kendisine bir nevi yararlanmakla fayda temin etmeye çalışıyor olmalıdır.Bu kişinin gayesi yararlanmak olduğu için o kişi direğe ve lambaya zarar veriyor da değidir.

Üçüncü kişi ise gecenin zifiri karanlığında yol bulmak istiyor ve sakim yollar ve çıkmaz sokaklar içinde bir nura ve ışığa çok muhtaç olduğu bir hemgamda o sokak lambasının nurundan nur alarak yolunu ve doğru istikametini bulmaya çalışıyor.Ve o sakim ve çıkmaz sokaklar içersinde o nurdan nurlanarak istikameti buluyor ve o nura aşık oluyor,muhafaza ediyor ve de o nura zarar vermeye çalışanlara,yaslanmaya çalışanlara tepki koyabiliyor.Bu noktadan nurlanmak niyetinde olanların hassasiyetini de anlamak gerekiyor.

Yazımızın Risale-i Nurlara tatbikatını siz müdakkik ağabey ve kardeşlerimizin zekavetine havale ediyoruz.

Selametle.

2

12.04.2008, 16:52

Alıntı

Eğer kişinin niyeti o lambaya zarar vermek ise ve bunuda lambanın direğine yaslanarak yapmaya çalışıyorsa inanın en büyük zararı o verecektir.Çünkü gayesi lambadan yararlanmak değil hatta lambanın ığığından da nurlanmak değildir.Bu direğe yaslananları ve oradan atış yapanları dikkatle takip etmek gerekir.Yoksa hem direğe hem de lambaya ve böylece zifiri karanlıkta karanlığı nurlandıran nurlara büyük zararlar verebilir.

Bu kısmı tam anlayamadık..
Zarar vermek isteyenin lambayla işi neki..

3

12.04.2008, 17:05

Evet burayı açmak gerekiyor.Ancak şahsım adına müşahhas örnekler vermekte zorlanıyorum.Hani var ya pirincin içinde olan beyaz taşlar misali.Hani aynı renkten görünme misali.Veya içerden görünüp darbe ve zarar verme misali...

Bu kadar söyleyebiliyorum.

4

12.04.2008, 17:29

Anladık gibi, ama tam değil..
Müşahhas misaller elbetteki vardır..
ılk aklıma gelen "Cebrail şeytan ile barışmaz" cümlesinde olduğu gibi, Mehdi r.a. ile deccal'ı barıştırma çabasında olanlar olabilir mi?

5

12.04.2008, 17:52

şöyle de diyebiliriz.Risale-i Nurlara muhatap gibi görünen birileri,Risalelerde hata var diyerek bu Kur'an hakikatlerine karşı içerden görünerek ve çeşitli alıntılar yaparak Risale-i Nurların orijinini bozarak ve Risale-i Nurların mesleğini tağyir ediyor ve Risale-i Nurların ruh-u aslisini zedeliyor.

Bunu yaparken Risalelere dayandığını söylüyor.ışte bu kişiler Risalelere yaslanarak zarar veriyorlar.

Bunların görmek özellikle forumlarda zor değil.Sosyal hayatta da bu vakalara tevafuk ediyoruz.

Bazıları ise Bediüzzman'ı çok sevdiklerini ve eserlerini de okuduklarını her vesile ile söyledikleri halde Risale-i Nur cemaatinin müntesiplerine saldırmakta ve tenkit etmekte yine Risale-i Nurlara yaslanmaları malum-u ilamdır.

6

12.04.2008, 23:17

Alıntı

Bazıları ise Bediüzzman'ı çok sevdiklerini ve eserlerini de okuduklarını her vesile ile söyledikleri halde Risale-i Nur cemaatinin müntesiplerine saldırmakta ve tenkit etmekte yine Risale-i Nurlara yaslanmaları malum-u ilamdır.

Sevdiğini söyleyen nasıl saldırabilirki..

7

12.04.2008, 23:19

Alıntı

Risale-i Nurlara muhatap gibi görünen birileri,Risalelerde hata var diyerek

Nurları anlamak, ancak kabul etmekle mümkündür..
Üstad Hz. leri r.a., "anlayarak ve kabul ederek" der..
Hata var diyen kabul etmemiş ki, anlayamaz zaten o..

8

13.04.2008, 09:58

Muhterem kardeşim,zaten mesele budur.Bir yaslanmak tabiri ile esasında dışarıdan olup tahrip ve tağyir etmeye çalışan art niyetli insanlar olabileceğini düşünerek bu tabiri kullandık.Biz bediüüzamanı seviyoruz diyenler ve hakikatte sevmeyenler ve Bediüzzamana ve eserlerine dayanarak atış yapanlar metodlarının daha tesirli olacağına inanıyorlar.

Bediüzzamanı seviyorum diyenler;"Ağacı sevip meyvesini yemeyenler ve meyvedeki lezzetten haberi olmayanlar misaline benziyor."

Bu yapılar daha çok Nur Müntesiplerine muhalif duruşlarını Bediüzzaman'a "seviyoruz" diye dayanarak bu işi yapmaya çalışıyorlar.

9

13.04.2008, 14:21

Bence onlar ağacı da sevmiyorlar..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir