Muhabbet Fedâileri

Iyide bunu nicin o kisiye sormadiniz?? Onun ne demek istedigini baskasi nereden bilecek?? Bu durumda kisiler zan uzere yorum yapmaka zorunda kalirlar?? Siz biraz daha bilgi verirseniz bir seyler soyleyebiliriz...


Ilimli ifadesi belki yanlis anlamaya sebep verebilir, ama bu kesinlikle taviz manasina gelmez, gelmemeli..
Bunu karsilaycak baska bir kelime olarak, ' kavli leyyin' kullanilabilir.. Allah Hz. Musa'ya Firavunla konusmasinda kavli leyyinle yaklasmasini soyler..
Muhatabinizi iyi tanimaniz gerekir, nasil bir yapisi var, sizin soylediginizi anlayabilirmi vs. gibi konulari goz onune almak gerekir...

Bu konuda Peygamberimizin degisik uygulamalari var..

Kisaca, bu zamanin insanina, bu musluman veya gayri muslim olsun, islam anlatilirken, akli, mantigi ve davanin dogrulugu konusunda ikna yolu takip edilmeli, ve hidayetin Allah'tan oldugu bilinmeli ve goz onunde bulundurulmali diye dusunuyorum... Cevremizde yeterince " kaba, itici, siddet " yanlisi insanlar var, bunlarin ne kadar basarili olduguna bakabilirsiniz...

hanife kardeşim!

Bahsettiğiniz ağabeyimiz "ılımlı müslüman, ılımlı cemaat" demekle "su gibi olunuz" demeyi kastetmiştir.
Nasıl ki "su" çok mübarek bir maddedir; kirlerimizi temizler, vücüdümuza şifadır. Öyle de mübarekler cemaatı da, Nurlardan aldığı feyizle, küfür kirlerini temizler, dalalet pisliklerini giderir; insanın akıl, fikir ve ruh midesine bir şifadır.
Ama aynı "su" soğuğun lisanıyla Allah'tan aldığı emirle çeliği parçalar; önündeki benleri yıkar, Nuh'un gemisi altında yeryüzünü küfür pisliklerinden temizler. Öyle de; mübarekler cemaatı da, Nurlardan aldığı emirle önüne konan küfür bentlerini çiğner aşar, imana vurulmak istenen kelepçeleri parçalar atar.

Peygamberimizin (s.a.v) Yahudi bir komşusu varmış. Her gün Peygamberimizin mübarek kapısının önünde büyük ihtiyacını giderirmiş. Peygamberimiz de bıkmadan usanmadan her gün kapısının önünü temizler, ama komşusuna hiç bir zaman rahatsızlık vermezmiş. Gel zaman, git zaman, günlerden bir gün Peygamberimiz kapısının önünde pislik görememiş. Acaba hastalandı mı diye komşusunun kapısını çalmış. Yahudi , Peygamberimizi kapısında görünce şaşırmış ve korkmuş. Çünkü sert bir muamele bekliyormuş. Ancak Peygamberimiz halini hatırını sorunca gözleri dolmuş ve Müslüman olmuş.

Ilımlı müslümanlıktan kasıt, hoşgörüyle yaklaşım olsa gerek, yoksa davamızdan vazgeçmek değil... Hani ıslami konularda ahkam kesip de, hoşgörü ve sabırdan yoksun olan günümüz müslümanları varya, kulakları çınlasın....

Sevgili Hanife,
ılimli müslümanlığımı soruyorsun,ılımlı müslümanlığımı?Çünkü ikisi birbirinden çok farklı.Birisi ilim ehli müslüman demek,diğeri ise yumuşak huylu müslüman.Öyle değil mi?Kardeşler hep ılımlı müslümanlığı anlayıp cevap vermişler.ılimli müslümanlığada cevap verirlerse sevinirim.ALLAHA EMANET OLUN.

emine kardeş;

hanife kardeşin sualinindeki "yeni bir taviz mi" cümlesi "ilimli" kelimesini "ılımlı" manasında anlamamıza vesile oldu. sizin sualinizdeki "ilimli müslümanlık" tabirine gelince:
ilim bir nurdur. bu nur hem kendini hem çevresini aydınlatır. bu nurun kaynağı ise Kuran ve Sünnettir. Risale-i Nur bu nurun en parlak şualarındandır. gençlik, ihtiyarlık, kabir, haşir, sırat üzerinden cennette uzanan hayat yolculuğunda önümüzü aydınlatacak olan bu nurdur.
evet, yer dar, zaman kısa ve mana uzundur. diğerlerini zihninize havale ediyorum.
saygılarımla

Verdiğiniz cevap için teşekkürler.Rabbim hepimizi bu nurlu yoldan ayırmasın.AMıN....