Giriş yapmadınız.

Zehracan

Süper Moderatör

  • Konuyu başlatan "Zehracan"

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

1

08.09.2008, 05:57

Başını kaldır, gözünü aç


Bak, nasıl sahife-i Arz üstünde Zât-ı Ehad-i Samed’in hâtemlerini az dikkatle görebilirsin.

Başını kaldır, gözünü aç, şu kâinat kitab-ı kebirine bir bak; göreceksin ki:

O kâinatın heyet-i mecmuası üstünde, büyüklüğü nisbetinde bir vuzuh ile hâtem-i vahdet okunuyor. Çünki şu mevcudat bir fabrikanın, bir kasrın, bir muntazam şehrin eczaları ve efradları gibi bel-bele verip, birbirine karşı muavenet elini uzatıp, birbirinin sual-i hacetine “Lebbeyk! Baş üstüne” derler. Elele verip, bir intizam ile çalışırlar. Başbaşa verip, zevilhayata hizmet ederler. Omuz-omuza verip, bir gayeye müteveccihen bir Müdebbir-i Hakîm’e itaat ederler.

Evet Güneş ve Ay’dan, gece ve gündüzden, kış ve yazdan tut, tâ nebatatın, muhtaç ve aç hayvanların imdadına gelmelerinde ve hayvanların zaîf, şerif insanların imdadına koşmalarında, hattâ mevadd-ı gıdaiyenin latif, nahif yavruların ve meyvelerin imdadına uçmalarında, tâ zerrat-ı taamiyenin hüceyrat-ı beden imdadına geçmelerinde cari olan bir düstur-u teavünle hareketleri, bütün bütün kör olmayana gösteriyorlar ki; gayet kerim birtek Mürebbi’nin kuvvetiyle, gayet hakîm birtek Müdebbir’in emriyle hareket ediyorlar.

Sözler
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

2

12.09.2008, 17:12

Bak, nasıl yeryüzü sayfasının üstünde; hiçbir şeye muhtaç olayan, herşeyin kendisine muhtaç olduğu, eşsiz ve benzersiz olan Allah'ın imzalarını az bir dikkatle görebilirsin.

Başını kaldır, gözünü aç, şu kainat denilen büyük kitaba bir bak; göreceksin ki;

O kainatın istisnasız her yerinde, kainatın büyüklüğü kadar bir açıklıkla Allah'ın birliğinin mührü okunuyor. Çünkü şu çevremizdeki varlıklar bir fabrikanın, bir sarayın, bir düzenli ve disiplinli bir şehrin bölümleri bireyleri gibi bel bele verip, birbirine karşı dayanışma ve yardımlaşma elini uzatıp, birbirinin ihtiyacını karşılama konusunda "Lebbeyk! Baş üstüne" derler. Elele verip, bir intizam bir düzen ile çalışırlar. Başbaşa verip hayat sahiplerine hizmet ederler. Omuz-omuza verip, bir amaca yönelik olarak her işini hikmetle yapan bir idareci olan Allah'a itaat ederler.

Evet Güneş ve Ay'dan, gece ve gündüzden, kış ve yazdan tut, ta bitkilerin, muhtaç ve aç hayvanların yardımlarına gelmelerinde ve hayvanların zayıf, şerefli insanların yardımına koşmalarında, hatta gıda maddelerinin güzel, zayıf yavruların ve meyvelerin imdadına uçmalarında, ta yemek taneciklerinin beden hücrelerinin yardımına koşmalarında bile geçerli olan bir yardımlaşma kanunuyla olan hareketleri, bütün bütün kör olmayana yani gerçeği görmek isteyenlere gösteriyorlar ki; gayet cömert birtek besleyip büyütücü olan Allah'ın kuvvetiyle, gayet hikmetli bir tek idareci olan Allah'ın emriyle hareket ediyorlar...


Çok kısır ve noksan bir açıklama oldu. Vaktim bu kadarına müsait olduğundan ancak bu kadar yazabildim. Benden daha ilimli olan diğer kardeşlerim daha güzel açıklasını yapacaktır inşallah...

3

13.09.2008, 11:46

Mevcudatta ki nizam, birbirlerine olan yardım. Herşeyin insan merkezinde onun emrine musahhar olması, kainatın zikri, vahdaniyet-ehadiyet dersi, tefekkürde ki hâkimiyet ve hakîmiyet cilvesi..
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir