Giriş yapmadınız.

1

15.11.2004, 22:43

Kısa zamanda âlim olabilmek!

Kısa zamanda âlim olabilmek!

Teknoloji, kitle iletişim vasıtaları zamanı ve mekânı kısalttı; ilimler dallandı; budaklandı. Acaba bu şartlarda kısa zamanda âlim olunabilir mi? Bediüzzaman, ıhlâs risâlesinde, Müslümanları Kur’ân, Sünnet ve ilme yönlendirmek için şöyle bir tesbitte bulunur:

“Bir sene bu risâleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risâle-i Nur şakirtlerinin bir şahs-ı mânevîsi var; şüphesiz o şahs-ı mânevî bu zamanın bir âlimidir.”1

Bu cümle yalnızca yasaklanan Kur’ân hakikatlerinin yazılmasını, çoğaltılmasını ve yayılmasını teşvik ve temin için hamasî olarak söylenmiş bir nutuk değildir.

Gerçekten Risâle-i Nur bir ilim deryasıdır. Maddî mânevî bütün ilimlerin harmanlandığı ve formüllerinin verildiği bir külliyattır. Ki, baştan ayağa kâinatın sırlarını keşfetmek için, tefekküre, düşünmeye, anlamaya, müşahadeye/gözleme ve tecrübeye dayalıdır. Yüksek ilmi elde etmenin metodlarını kullanır ve çeşitlerini birbiri içinde mezcederek verir.

ımân ilmi; aslında bütün ilimleri tevhid eden, birleştiren ilimdir. Yâni, fen ilimleri; fizik, kimya, biyoloji, ekoloji; sosyal ilimler; psikoloji, sosyoloji, pedagoji; ıslâmî ilimler; tefsir, hadîs ile matematik, mantık gibi felsefe ilimlerinin bütününün harmanlandığı ilimdir.

Risâle-i Nur, geleneksel ve modern ilimlerin en yüksek seviyedeki metodlarıyla kaleme alınmıştır. Bilindiği gibi ilimler üç ana gruba ayrılır: Formel disiplinler (Matematik-mantık); amprik ilimler (Fizikî ilimler ve hayat, sosyal ilimler) ve vahye, nübüvvete dayanan mânevî ilimler.

Konular, formel disiplinlerde “ispat” edilmeye, amprik ilimlerde “açıklanmaya” çalışılır. Formel bir disiplin olan mantık, “doğru düşünme” ve akıl yürütme” esasına dayanır. Akıl yürütme ise; bir şeyin doğruluğunu bir veya birkaç şeye dayandırarak ileri sürme tekniğidir. Delil ve kıyaslar usûlünü öğretir. 2

ılmin en önemli vasıtalarından birisi akıldır. ıki türlü akıl yürütme vardır: Tümevarım/istikrâ-ı tam, tümdengelim/istidlâl.

Tümevarım (istikrâ-ı tam): Aklın, tek tek hâdiselerden hareketle umûmî/genel sonuçlara varma metoduna dayanır. Müşâhade (gözlem) ve deneylerle (tecrübelerle) ortak prensipler, ana noktalar belirlenir. Yâni, özel olaylardan, o hâdiseleri meydana getiren sebepleri bularak kanunlara varılır. Fizik, kimya, biyoloji gibi fennî/pozitif ilimlerde tüme varım metodu kullanılır.

Meselâ; matematik ılâhî düzenin içinde vardır ve insanın matematik yapması tabiatın bu mükemmel âhengini gözlemekten ibarettir. Matematik zaten kâinatın sırları içine kodlanmıştır ve insan onu sadece keşfeder.

Tümdengelim (istidlâl): Aklın genel prensiplerinden hareketle özel/husûsî durumları açıklama yoluna dayanan bu yöntemde gözlem ve deneyler neticesinde elde edilmiş genel prensip; ayrı ayrı olaylara uygulanır. Matematik ve mantık bu metodu kullanır. Bunlara da formel (ideal) ilimler denir.

Tümden gelim / istidlâl / çıkarımı biraz daha açarsak, verilen bir veya daha çok önerme/tekliften sonuç çıkarma fiilidir. Doğru olduğu doğrudan bilinmeyen bir önermenin, doğru kabul edilen başka önermelere dayanarak ispat edilmesidir. Önce gelen önerme doğru ise, sonuç doğru; yanlışsa, sonuç da yanlıştır. Teorik olarak iki çeşidi var: Doğrudan çıkarım veya akıl yürütme. Bu aynı zamanda kıyastır. Üç önermeden oluşur.

Dolaylı çıkarım: Verilmiş bir önerme topluluğundan diğerine ihtiyaç duyulmaz. Aralarında orta bir terim olmasıyla biribirine bağlanabilen bir veya daha çok önermeli çıkarımdır. Bu mevzuu sonraki yazımızda tamamlayalım.



Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 171; 2- Hilmi Ziya Ülken, Felsefeye Giriş, s. 110

18.10.2004 www.yeniasya.com.tr
Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuyacak kitap ararken,Risale-i Nur'u okuduğum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladığını hissettim.ılmî ve imanî şüphelerden kurtaran aklî ve imanî ispatları onda buldum.Z.G.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir