Giriş yapmadınız.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek
  • Konuyu başlatan "hy120"

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

1

01.05.2007, 15:12

risale-i nur'un geçerliliği

bugün bazı dindar kesim insanlar risalelere direk laf atmayı bırakıp seyhi kim neden sadelesiyor demeleri üstadı sadece müceddid nazarıyla görmelerinden kaynaklanıyor. aslında bazı seylerin artık onlarda farkında ama dikkatleri baska seylere ceviriyorlar. malum müceddid'in vazifesi 100 yıldır ya... lakin beyhude uğrasıyorlar, beyhude bekliyorlar.

halbuki üstad bugün çoktan sadece müceddid sıfatın asmıştıı. bosu bosuna risalelerin hükmünün bitmesini bekliyorlar. oysa öğlemiydi? risalelerin hükmü bitecekmiydi?

onalrın böyle düşünmesi;
risale-i nur'un imansızlık cereyanına karsı cenab-ı hakkın isimleriytle cevap verdiğini anlayamalarındandır. çünkü esmaül hüsnayla yazılan recetenin hükmünün bitmesi için esmaül hüsnanın da hükmü bitmesi gerekir. Ancak o zaman risale-i nurun da hükmü bitecektir. bunu görememeleri veya görmek istememeleri buna sebep oluyor

peki bu eserler hiç tahribe ugarayacak mı?

sadeleştirme heveslilerine rağmen aslını korumus olan risalelerin bu saaten sonra orjinalliğini kaybetmesi mümkün gözükmüyor. yani kıyamete kadar recete hazır ve nazır olarak bulunacaktır. öğleyse neden hala bize gelmiyor bu daireye katılmıyorlar? galiba fıtrat farkı meslek ve mesreplerin farklı olmasına neden oluyor. bu sadece fıtrat farkından ziyade enaniyet yuzunden olması insanı üzüyor.
belki de buyüzdendir ki; risale-i nur müşteri aramaz, müşteri onu arar . artık daha bir iştiyakla risale-i nuru bize nasip eden alah'a şükrederek bu dairede muhafazamızı cenabı haktan niyaz ederim!

2

01.05.2007, 18:52

" Risale-i Nur müşteri aramaz, müşteri onu arar " sözünü biraz açar mısınız ?

Risale-i Nurların daha geniş bir kitleye hitap etmesi daha iyi olmaz mı ?
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

3

01.05.2007, 23:32

zaten genis bir kitleye hitab ediyor ...
Ümitvar olunuz..

4

02.05.2007, 01:23

Açıkçası Risale-i Nurların niye günümüz diliyle yazılmadığını tam idrak edemiyorum. Yazılmaktan ziyade açıklayıcı metinlerin bazı kimselere çok faydalı olacağını ümit ediyorum. Evet bir hassasiyet söz konusu bunu biliyorum. Ama Risale-i Nurları okuma zorluğundan dolayı bırakanların sayısının az olmadığına inanıyorum.

Acaba Bediüzzaman ın Risale-i Nurların olduğu gibi kalması yönünde bir söylemi mi var ? Varsa bundaki amaç ve hikmet ne ola ? Yoksa bu konudaki hassasiyet nereden kaynaklanıyor ?

aydınlatırsanız sevinirim
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

5

02.05.2007, 01:26

Anlamak o kadar da zor değil. Günde yarım saat ayırsanız 1 ayda anlamama probleminizi çözebilirsiniz. Ahiretinizi kurtarmak için bu kadarcık fedakarlık zor mu?

6

02.05.2007, 01:38

elbette değil lakin kitap okuyanların çoğunlukla gençler olduğunu düşünürsek ve henüz ölümü çok uzak algıladıklarından dolayı kitaplara yoğunlaşmakta güçlük çektiklerine inanıyorum. Zaten okuma oranımız oldukça düşük. Kitap okuyup kendini geliştirmek isteyen gençlere kolaylık sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Ahiret bilincine varmış kişiler zaten böyle bir fedakarlığı küçümsemezler.ışte tam da aradakilerin bir başlangıç kuvvetiyle okumaya çekilmesi kanaatindeyim. Zaten geniş bir kitleye hitap ediyorum demek bunları dışlamak olur. Bir kişiye daha ulaşmak varken geri durup onun gelmesini beklemek niye ?

inşallah sorularıma cevap bulabilirim
aydınlanmak ümidiyle
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

7

02.05.2007, 01:49

Risale-i Nur gercektende anlasilmasi agir bir kitap.

Sebebi ise biziz. Evet biz kulaklarimizin, kalbimizin paslanmasina izin verdik ve dini bilgileri anlamakta zorlaniyoruz.

Fakat islam aleminin yaralarina merhem olabilecek bu eserler bu agirliga, zorluga ragmen - cehaletimizden ve enaniyetimizden vazgecip - anlamaya calismak lazim ve elzemdir.

Bakiniz temsilde hata olmasin:

Kitap verilen Peygamberler var kitap verilmeyen Peygamberler var
Kitabi olmayan Peygamber kitabi olan Peygambere ittiba etmistir Harun as. Musa as. uydugu gibi.

Zamanimizda´da tefsirii olan ve olmayan Alimler diye ikiye ayiracagiz önce.

Sonra o yazilan tefsirleride ikiye ayiracagiz: Biri istifade edilecek eserler digeride hem istifade hem de ittiba edecegimiz eserlerdir.

Böyle hareket ettigimizde geriye sadece Risale-i Nur kaliyor.

Mesela en cok okunan eserler Elmalili ve Risale-i Nur. Elmalili daha cok daha önceki alimlerden nakil ve rivayetler icerir. Risale-i Nur ise Kurandan baska bir kaynagi olmayan bir tefsirdir.

Bu zamanda dahi bize rehber olacak sekilde Kuranin hakiki bir tefsirine ihtiyac duyuyoruz. O halde bu SIKLETi cekmeye gayet derecede mecbur, mükellef ve muhtaciz.

Allah Islam Aleminin Yaralarina Sifa Versin.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

8

02.05.2007, 02:02

Amin


Evet size katılıyorum. Armut piş ağzıma düş olmamalı. Lakin Risale-i Nurların ağacındaki meyveleri toplamak da pek bir zahmetli ve uğraş gerektiriyor. Hani o yüksek dallardaki meyveleri toplamak için birileri bi merdiven verse boyu kısa olanlara daha güzel olmaz mı ?


Bediüzzaman ın bu konu hakkında görüşü var mı ?
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

9

02.05.2007, 02:09

Evet var özetle söyle ki: Herkes her elmaya elini uzatamaz ama eline gectigi kadar ona yeterli olur ve onunla gerektigi kadar istifade etmis olur.

Icabinda derse gelip uyuyanlar bile istifade eder deniliyor.

Bizim derslere gelenler var - hic birsey anlamiyoruz ama cok hosumuza gidiyor diyorlar. Demek insanin sair duygulari da istifade ediyor mesela his, ruh, sir gibi cok letaifler (Mânevî duygular, güzel, hoş ve ruhla ilgili hisler) varki mutlaka istifade eder.

Biz nefsimizi islah edelim, imanimizi arttiralim ve baskalarinin da imana girmesine calisalim. Buna da calismamiz nispetinde muvaffak oluruz insaallah.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

10

02.05.2007, 02:19

http://www.saidnursi.de/tr/detay.php?index_id=127

başka bir konuda verilen linkte okudum. yukarıda

Hüsrev Ağabey Risale-i Nurların latin harfleriyle basılmasını istememiş Bediüzzamana rağmen. Bediüzzaman ise yeni neslin mahrum bırakılmasını istememiş. şimdi buradaki olayı baz alırsak Bediüzzaman ın Risale-i Nurları daha geniş kitlelere yayma gibi bir amacı olduğunu anlayabiliriz.

Bugünkü durumda da acaba Risale-i Nurların günümüz Türkçesine daha yakın olmasını isteyecek miydi?

Eğer başka bir yerde değişik bir görüş belirtmemişse Bediüzzaman, Risale-i Nurların ne kadar çok kişiye ulaşırsa o kadar iyi olacağı görüşünü benimsediğini
düşünüyorum.

Ayrıca Hüsrev Ağabeyin tutumunun sebebi nedir ?

Onun o günkü tutumuyla günümüz tutumu aynı değil midir ?

Üstadının isteğine rağmen onları vefat ettikten sonra yaktırması ne anlama gelmeli ?
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

11

02.05.2007, 02:28

Hayir degildir.

Zira bu denenmis ve Risale-i Nur´un kiymetini düsürür diye..

Hemde bir cok manasini kaybeder diye..

Ve de gercek anlamdaki kiymetini kaybeder diye..

Cünki Risale-i Nur ilham ve istihracat´tir.

Bunu degistirmek ilhami degistirmek olur.

Hem zaten Risale-i Nuru aciklayan onbinlerce yazilar, kitaplar, dergiler cikti.

Mesela hergün Yeni Asya, belli zamanlarda Bizim Aile, Köprü, Yeni Asya International, gibi dergiler ve haddi hesabi olmayan kitablar yazilmistir. Eger onlar okunup Risalei Nura baslanilsa anlasilirki Risale-i Nur zor bir eser degildir.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

12

02.05.2007, 02:34

Eğer Türkiye'de iseniz, ısmail Mutlu isimli yazarın sadeleştirme çalışmaları var. Kitapçılardan bulabilirsiniz. Onu alın okuyun, aradaki uçurumu bizzat fark edeceksiniz.

13

02.05.2007, 02:36

Böyle kitaplar mevcutsa ne güzel, cahilliğime verin ben bilmiyordum.
En kısa zamanda edinmeye çalışacağım.

Efendim Risale-i Nur un kıymeti düşmez ki !

Aynı Risale-i Nurlar yabancı dillere çevrilmiyor mu ?

Kuran-ı Kerim in bile anlam çevirisi yapılıyor. Elbette anlam kaybı olacak lakin bu Kuran-ı Kerim in değerini düşürmez.Aynen Risale-i nurlar gibi. Mealinden dolayı onu aşağı görecek olanların mantığı kadar geçersiz bir mantık olamaz. Affedersiniz ama boyunuz yetiyorsa buyrun gerçeğinden okuyun demek onların yüzüne enfes bir şamar olacaktır. Böyle ucuz tehlikelerden korkmak biraz cesaretsizlik değil mi ?
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

14

02.05.2007, 02:40

Ben Risale-i Nur'u sadeleştirip kitap çıkartabilirim. Ama bu kitabın adına Risale-i Nur yazarına da Bediüzzaman dersem bu olmaz. Bu yüzden farklı isimlerle, kendi adını yazarak bu tür kitaplar basılmış. Tüm Zafer Dergisi ve Köprü Dergisi sayıları bunları yapıyor. Kitapçılarda bir sürü var bu kitaplardan.

Bu kitaplara örnek mi istersiniz;

http://www.karakalem.net/kitap.asp
http://www.zafer.com/search.aspx?lngCategoryID=51

Adreslerindeki tüm kitaplar Risale-i Nur'u anlamaya yardımcı kitaplardır.


Ama kast ettiğiniz dili sadeleştirilmiş kitaplardan oluşan bir yığına, Risale-i Nur ismi takıp da yazarını Bediüzzaman Said Nursi göstermek ise, biz buna karşıyız. Son nefesimize kadar Risale-i Nur'un orjinalliğinin muhafazası için çalışacağız.[/url]

15

02.05.2007, 02:57

peki, anladığım kadarıyla benim düşündüğüm şekilde çalışmalar mevcut.

uçurumu tahmin edebiliyorum. iki taraf arasında bir köprü oluşturabilir bu çalışmalar bence.

Risale-i Nurların aslının korunması konusundaki hassasiyeti de anlayışla karşılıyorum. Açıklayıcı çalışmaların olması yeterli tabii ki. Benim kasttetiğim de
Risale-i Nurları olduğu gibi günümüz Türkçesine çevrilip üzerine Bediüzzaman yazılması değildi. Onları okuyucuya açıklayan çalışmalardı.



cevaplar için Allah razı olsun
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

16

02.05.2007, 02:59

Üstte yanlış link vermişim, özür dilerim.

http://www.zafer.com/search.aspx?lngCategoryID=50

adresindeki tüm kitaplara bakın. Eğer bunları okumadıysanız size ne mutlu. Önümüzdeki 3 sene boyunca okuyacak çok kitap var :wink:

Biz vazifemizi yapıyoruz. Duanız da sizin güzelliğiniz. Allah hepimizden razı olsun....

17

02.05.2007, 03:04

o kadar zaman almaz umarım.
hayalinin hevesinde hayal gibi oldum

18

02.05.2007, 03:21

Sadeleştirme ile ilgili bu başlığada bakmanızı tavsiye ederim:

Neden Risale-i Nur Türkçeleştirilmiyor?
http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=735
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

19

02.05.2007, 03:21

Tamamen performansınıza bağlı. Tam sayısını bilmiyorum ama sadece Zafer Yayınları'nın 30 kitabı var. Her ay iki kitap okusanız sadece Zafer Yayınları'nın kitaplarına 15 ayınız gider. Diğerlerini de siz ekleyin. Bence 3 yıl makul gibi sanki :roll:

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek
  • Konuyu başlatan "hy120"

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

20

03.05.2007, 21:49

benim kastımda bu! bugün sadeleştirme davasında bulunanlar ya mesleğimize ihanet içindedir yada bilmeyerek bu hainlere hizmet etmekteler.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir