Giriş yapmadınız.

1

22.07.2005, 01:56

Bediüzzaman'ın Naaşını Nakleden Pilot Olayı Anlatıyor

12-13 Temmuz 1960 tarihlerinde, Üstad Bediüzzaman'ın kabri gizlice kırıldıktan sonra naaşının Urfa'dan Afyon'a nakledilmesine şâhid olan Pilot Kadir Özkartal, nakil sırasındaki yaşadıklarını anlattı.
C-47 tipi askerî uçağı kullanan dört mürettebattan birisi olan ve ikinci pilot görevini üstlenen Kadir Özkartal, kendisiyle röportaj yapan Yeni Asya muhabiri Nejat Eren'e, nakil sırasındaki gözlemlerini bütün detaylarıyla aktardı. Gazetenin 17 Temmuz 2005 tarihli nüshasında yayınlanan röportajda, uzun yıllar orduda görev yapan ve olay gecesinin canlı şahidi olan Özkartal şunları anlattı:
Yıl 1960, ihtilâl senesi. Diyarbakır'da görevliydim. Akşam evimize vazifeden döndük. Saat gece 02.30. Bir er geldi ve 'Komutanım vazife var. Vazifeye gideceksiniz!' dedi. Bu saatte ne vazifesi var dediysem de, 'Kuvvet komutanın emri!' dedi. Ve arabaya binip üsse geldik.
Pilot Özkartal'ın aktardığı hatıralara göre gelişmeler şöyle gerçekleşti:
Kuvvet komutanı Suat Eraybay, pilot Kadir Özkartala vazifeyi açıklamadan Urfaya gideceğini ve orada görevin kendilerine tebliğ edileceğini söyledi. C-47 uçağını hazırlayan ve hareket eden pilot Özkartal, bunun normal bir uçuş olmadığını, alışılmadık bir durumun var olduğunu anladı. Çünkü o sıralarda ihtilâl henüz yeni gerçekleştirilmişti ve büyük bir belirsizlik hakimdi. Çeşitli kesimlerden pek çok kişi yakalanıp tutuklanıyor ve bir yerlere gönderiliyordu. Aldığı bu emir ona bu görevin de öyle bir şey olduğunu düşündürmüştü.
Havaalanına indiklerinde bir ambulansın geldiğini ve içinde bir tabut olduğunu anlatan Özkartal, başka kimse olmadığı için, hemen koşup taşımaya yardım etti. Görevin çok gizli oluşu, tabutun uçağa yerleştirilmesinden sonra kendisine bir zarfla tebliğ edilmesiyle daha da netlik kazandı. Komutan, Pilot Özkartal'a, bu zarfı havaalandıktan sonra açmaları ve telsizleri kapalı bir şekilde kimseyle konuşmadan hareket etmeleri emrini verdi.
Uçağa tabutun yerleştirilmesinin ardından kısa boylu bir sivil de bindi. Kadir Özkartal, bu şahsın kim olduğunu öğrenmek için makinisti gönderdi. Gelen cevaptan, taşıdıkları tabutun içinde Bediüzzamanın naaşı olduğunu ve sivil şahsın da kardeşi Abdülmecid Nursî olduğunu öğrenmiş oldu.
Uçak havalandıktan sonra zarfı açtılar. Emirde şunlar yazıyordu: "Hiç kimseyle konuşmayacaksınız. Telsizler hep kapalı olacak. Hiç kimseyle muhatap olmayacaksınız. Rotanız Afyon. Orada karşılanacaksınız. Gerekli emir size bildirilecek!"
Afyona geldiklerinde sabah 06-07 gibiydi. Isparta ve Afyon Valileri orada hazır bulunuyorlardı. Cenaze bir ambulansa konuldu ve abbulans hızla oradan ayrıldı. Pilot Özkartal ve ekibi, görevlerinin tamamlanmasıyla Diyarbakıra geri döndüler.
Durumdan habersiz olan eşinin talebiyle, mutfak alışverişi için pazara giden Özkartal, Bediüzzaman'ın naşının nakliyle ilgili bilgilerin halk arasında konuşulduğunu duyunca çok şaşırmıştı.
1960 ihtilalinin ardından hem Bediüzzaman'ın naaşının çok gizli şekilde nakledilmesi, hem de şahit olduğu hak ve hukuka sığmayan bazı uygulamalar hakkında şunları söyledi:
"Said Nursî şarkta çok çok sevilirdi, tutulurdu, çok hürmet edilirdi. Zaten o yüzden bu kadar gizli oldu. Yoksa ihtilâl döneminde o kadar adamlar götürdük ki, inanamazsınız. Sivasta hayvan ahırlarına milleti tıktılar. ıhtilâl dönemi işte, ne kadar sıkıntı çekildi. Kendi ifadesiyle adam diyor ki: 'Benim on bin silâhlı adamım var, ben bu vatana ihanet edecek olsam bu işi yapanlara teslim olur muyum?' Ama ihtilâl dönemi dinlemiyor işte. Öyle haller oldu ki insan utanıyor. Koskoca generali, bir teğmen tekmeleyerek uçağa bindirdi, bütün milletin gözü önünde oldu bu hadiseler, çok şeyler oldu. Ama Allaha çok şükür iş fazla uzamadı. Milletin sağduyusu var, başka yerde olsaydı çok büyük hadiseler yaşanırdı."
Emekli pilot Kadir Özkartal, yayınlanan röportajında, 60 ihtilâli öncesi Ankarada bulunduğu sıralarda bir lise öğretmenin tavsiyeleri üzerine Risale-i Nuru tanıdığını ve yapılan izahlardan çok etkilendiğini dile getirdi. Hattâ Sözler kitabını aldığını fakat ihtilâlden sonra evlerde aramalar yapıldığı için kaldırdıklarını da sözlerine ekledi.


* Bu haber Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından hazırlanmıştır.
şu gecenin sabahı, şu kışın baharı,
ne kadar muhakkak ve kat'i ise Haşr'ın sabahı, berzah'ın baharı da o kadar muhakkak ve kat'idir.

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

2

22.07.2005, 09:45

Re: Bediüzzaman'ın Naaşını Nakleden Pilot Olayı Anlatıyor

Alıntı sahibi ""Esedullah""



* Bu haber Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından hazırlanmıştır.


Sanırım onlar da http://www.yeniasya.com.tr/2005/07/17/roportaj/default.htm adresinden almışlar...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

3

22.07.2005, 15:13

Re: Bediüzzaman'ın Naaşını Nakleden Pilot Olayı Anlatıyor

Alıntı sahibi ""Risale Okuyorum""

Alıntı sahibi ""Esedullah""



* Bu haber Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından hazırlanmıştır.


Sanırım onlar da http://www.yeniasya.com.tr/2005/07/17/roportaj/default.htm adresinden almışlar...


:wink:
şu gecenin sabahı, şu kışın baharı,
ne kadar muhakkak ve kat'i ise Haşr'ın sabahı, berzah'ın baharı da o kadar muhakkak ve kat'idir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir