Giriş yapmadınız.

1

21.03.2010, 11:50

Risale- i Nur; herkese aynı uzaklıkta değil, herkese aynı yakınlıktadır.

Risale-i Nuru anlatmaya çalışan nice kalemler vardır. Risale-i Nurun mahiyetini kavramak isteyen nice okurlar vardır… Bu yazı herhangi bir araştırma yazısı değildir. Geniş bir zaman dilimine yayılan, apaçık gözüken, duygu, düşünce ve aklın ittifak ettiği bir noktadan ibaret olarak yazılmıştır.



Gençleri ahlaksızlığa, imansızlığa itecek ve gençleri geçici heveslerle azdıracak nefs ile akıl ve kalbe mukabeleyi önleyecek büyük tahşidât var.

Özellikle üniversite gençliği büyük tehlike altında; Namaz kılacak bir yer bulunmayan üniversiteler aklımıza geldikçe üzülmemek elde değil.

Yoksa Üniversite okuyan gençler dinsizliğe mi itilmek isteniyor? Gençler öğrenimlerini sürdürebilmeleri için inançlarından taviz vermek mi zorundalar?


Böyle olunca Türkiye de ki özgürlük ortamı bir tarafane ve bazı insanların hayat felsefesine uyum sağlamak ve gençleri kafese sokmaktır! şeklinde algılanıyoruz.

Herkesin hususi ve özel bir yaşantısı vardır. Madem özgürüz, laikiz! O halde laiklik bir tarafa meyilli olmaz…


İşte Üstadımız ve eserleri olan Risale-i Nurlar onların inanç özgürlüğüne karşı yaptıkları tecavüze rağmen, Cenab-ı Hak’ın sayesinde bu asrın insanlarına medreseleri, dershaneleri nasip etti.

Bu insanlar fen-ilimle ve akıl-kalp yoluyla münevver, okumuş üniversite gençliğini bu hizmetlere sahip çıkardı.


Namazlı, abdestli, alınlarında secde nurlarıyla o fuhşiyattan, günahlardan uzak adeta yeryüzünde gezen melek yüzlü insanlar gibi dinimizi, tarihimizi, mukaddesatımızı ve özünü unutmamış bir nesli Cenab-ı Hak bizlere nasip etti.

Kendi malı gibi hakikatlere sahip çıkan bu fani geçici haramlı lezzetlerin sonunun sonsuz bir elem ve azap olacağını söyleyen nice nesiller yetişti…


Bir ateist, hristiyan veya yahudi olsun kimsenin diliyle, rengiyle, meşrebiyle hiç alakası olmayan nesiller herkesi insan olarak görüp; Kuran’ın ve iman hakikatlerini bu asrın insanlarına duyurmaya çalışmışlardır. Bu ‘’Nur (cu) insanları böyle yola çıkarken de birer müspet hareketle yola çıkmışlardır.


Ve şunu biliyoruz Üstad hazretlerinin diğer âlimlerden farkı bu asırda Cihad- maneviyeyi; muhabbetle, diyalogla, akılla, ilimle ve fikirle yola çıkmasıdır. Onun için şu hakikatler tamamen akla münhasır değil aklımızın yanında kalbimize, ruhumuza, fıtratımıza gayet derecede uygun hakikatlerdir.

Üstad hazretleri, o eski olan zatların bu asırda ki vazifelerini devam ettiriyor ve bu bir silsile-i nuraniyedir. Tebliğ-i risalet vazifesini bu zatlardan almıştır. Abdulkadir Geylani, Mevlana Celaleddini Rumi gibi…

Tek kelimeyle özetleyecek olursak Risale- i Nur; herkese aynı uzaklıkta değil, herkese aynı yakınlıktadır.


O halde sonuna dek haykırıyoruz ve diyoruz ki: ‘’Ekilen nur tohumları çiçek açıyor ve açacaktır.’’



Muhammed ZORLU
muhammedzorlu@saidnursi.de

kaynak: sentezhaber
Elbet Karanlık gecenin ardından güneş dogacak ve Vuslat'a vesile olacak...

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

2

23.03.2010, 23:34

Ekilen Nur tohumları gerçekten çiçek açmakta... Rusya askerleri NURCU oluyor baksanıza :D
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

3

26.03.2010, 17:01

satavatlı bir cümle ama güzel bir yazı.
hy120 nickim değişti

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir