Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

17.11.2007, 12:18

Nurcular niye isyan etmiyorlar?

Sabah yazarı Emre Aköz, Nurculuk konusuna resmî kalıpların dışında objektif bakışla yaklaşmayı başaran kalem erbabından biri.

Ama onun da bir handikapı var. Derinlik, nüfuz, dikkat ve hassasiyet gerektiren bu konuda zaman zaman yüzeysel yorumlarla hayli kritik yanlışlara, hattâ saptırmalara yol açabilmesi.

Katıldığı bir Risale-i Nur Kongresinden okuyucularına aktarmaya değer bulduğu tek konunun, bazı katılımcılar arasında geçen “göbek bağlama ve diyet muhabbeti” olması gibi...

Veya Yeni Asya Vakfında verdiği bir seminere başı açık kızların da gelmesinden, “Başı açık Nurcu kızlar da var” sonucunu çıkarması gibi...

Aköz Nurcuların maruz kaldıkları haksızlıklara rağmen neden isyan etmediklerini anlattığı yazısında da (14.11.07) benzer bir hata yapmış.

Herşeyden önce, Ömer Laçiner’den aktardığı hapishane hatırası tahkike muhtaç. Cezaevi yönetiminin Nurcuları tam da kıble tarafına astığı Atatürk portresine yönelerek namaz kılmaya zorlayan baskılarından ve buna karşı solcuların Nurculara verdiği destekten söz eden Laçiner, Nurcuların son anda “Ne yapalım, madem yönetim öyle uygun gördü, portre kalsın” deyip solcuları açığa düşürdüklerini öne sürmüş.

Aköz’ün aktarımına göre Laçiner’in bu manevraya getirdiği yorum şu: “Son noktada devlet; onların, yani Müslümanların devleti. Dövse de, sövse de nihayetinde kendi devletlerine sahip çıkıyorlar.”

Bir defa, ne olursa olsun, Nurcuların portreye yönelerek namaz kılmaları için yapılan baskılara boyun eğmeleri mümkün değil. Burada mutlaka bir yanlışlık olmalı.

“Nurcular dayak da yeseler, hakaret de görseler siyasî otoriteye başkaldırmadılar. Adaletsizlik karşısında en fazla kelimelerini konuşturdular; yumruklarını değil” diyen Aköz soruyor: “Sık sık adaletsizlikten yakınan bu insanlar, niye bazı laikçilerin iddiasının aksine, hem insanlık, hem de dindarlık onurları ayaklar altına alındığında dahi isyan etmiyor?”

Cevap, Laçiner’in söylediği gibi Nurcuların herşeye rağmen “devlete sahip çıkmaları” mı?

Hayır, mesele bu kadar basit değil. Her ne kadar Nurcuların, onlara yöneltilen iftiraların aksine, asla “devlet düşmanı” olmadıkları bir gerçekse de, bunu “devlete toz kondurmayan” bir “devlet tarafgirliği” şeklinde yorumlamak yanlış.

Zira Nurculuk bir yönüyle, devletle arasına mesafe koyabilmiş gerçek bir sivil inisiyatifin adı.

Nurcuların maruz kaldıkları zulüm ve haksızlıklara isyan etmemelerinin en önemli sebebi ise, en çok masumların zarar görmesine yol açacak ve kardeşi kardeşe kırdıracak fitnelere ve dahilî çatışmalara meydan vermeme hassasiyeti. Çünkü hizmetlerinin en önemli ve temel esaslarından biri şefkat. Bunun için müsbet hareket prensibinden asla ayrılmıyor, kendilerini “asayişin manevî muhafızları” olarak niteliyorlar.

Bu tavrın devletçilikle de, zulüm ve baskılara boyun eğip teslim olmakla da hiçbir ilgisi yok.

Aköz’ün “Neden bazı Kürtler bu devlete isyan ediyor? Niye bu isyanı 20 küsur yıldır sürdürüyorlar? Niye Nurcular gibi son kertede durumu tevekkülle karşılamıyorlar?” sorularında sözünü ettiği isyana bütün Kürtlerin katılmamasının en önemli sebebi ise, olsa olsa Nurcuların müsbet hareket prensibinin onlara da mal olmasıdır...

Kazım GÜLEÇYÜZ
Yeni Asya - 17.11.2007
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

04.12.2007, 21:13

Allah razı olsun abdullah abi paylaşım için
bu benimde aklımı bazen kurcalayan bir sorun
ülke tarihine baktığımızda nurcuların uğradığı haksızlıklar kadar haksızlığa uğrayan başka bir zümre olduğunu düşünmüyorum
Bu kadar haksızlığa uğramasına rağmen hiçbir nurcunun kendini kaybedipte yanlış davraşınlar içine girdiğinin örneği yok
ama bu durumu iyi analiz etmek lazım
bu kişiler şahsi olarak belki kendilerine yapılan haksızlıklara ses çıkrmasalar da ki bu da Kazım Güleçyüzün söylediği gibi umumun huzuru için,
eğer inanç ve değerlerine en ufak bir hakaretle karşılaşırlarsa tıpki üstadları gibi o sakin insanlar birden aslan kesilip kendini mükemmel şekilde savunmasını da bilmiştir.
nurcuların Rablerinden gayrı kimseye eyvallahı yoktur bunun da en güzel örneğini üstadımız vermiştir.
hayatının her noktasında, hapisteyken, rus generalinin karşısında, ankara valisinin karşısında, kelepçeli haliyle askerlerle giderken vs vs
Nurculuğu tam anlamak, talebeliği özünden anlamak önemli
o zaman işte bir nurcunun nelere ne şekilde tepki vereceklerini anlar insanlar ve ona göre davranırlar
yoksa elhamdülillah bizde biliriz kendimizi savunmasını!!!
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

3

05.12.2007, 01:03

dogru yazmissin rejume. Üstad vefat edince Urfada, bütün cekirdek kadro orada toplaniyor, Üstadin naasini ne yapcaklarini mesveret ediyorlar.Urfaya gelen Mehmed Kayalar agbi askeriyeden, sehrin her bir yani askerlele donatilmis görünce cok hiddetleniyor : " Bakinhele su hamakat haline!Hicbir zaman zarar görmedikleri halde, sagliginda varligindan korktuklari Üstadin vefatindan da korkuyorlar, Üstad müsbet hareket dersi vermeyecekti gününüzü gösterecektim ben size!" (muhabbet fedaileri,1997). Iste orda mesveret prensibinede uyduklari icin belki hissi cok zararlara sebeb olacaklari engellemisler...bu ise sadece ufacik bi örnek...

Mesajlar: 47

Konum: sakarya

Meslek: öğrenci

Hobiler: risale-i nur ve kuran-ı kerim

  • Özel mesaj gönder

4

21.02.2008, 22:04

birgün gelecek yapılan haksızlıkların hesabı sorulacak...
BıSMıLLÂH her hayrın başıdır

5

20.10.2009, 18:46

Alıntı

Herşeyden önce, Ömer Laçiner’den aktardığı hapishane hatırası tahkike
muhtaç. Cezaevi yönetiminin Nurcuları tam da kıble tarafına astığı
Atatürk portresine yönelerek namaz kılmaya zorlayan baskılarından ve
buna karşı solcuların Nurculara verdiği destekten söz eden Laçiner,
Nurcuların son anda “Ne yapalım, madem yönetim öyle uygun gördü, portre
kalsın” deyip solcuları açığa düşürdüklerini öne sürmüş.


Böyle bir iddiâyı neye, kime dayanarak atmış ortaya, soran olmamış mı Aköz'e..?





Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir