Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

81

29.05.2007, 11:36

Ammenna öpüp başıma koydum kardeşim.

Yanlız meslemiz sünnet ile alakalı. Sünnette zarar ihtimali olur mu sorusuna cevap olarak yazdım.
Elbette Üstad taviz vermemiş. Zaten Sakal taviz değil. Sarık ise başkadır. Çıkarsa harama girmez. Hem çıkarsa zarardır.
Mesela evlenmemiştir. O da sünnettir. Ancak evlense zarara girecek. :oops:
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

82

29.05.2007, 11:40

Bismillahirrahmanirrahim

evvela sakal meseleside diger meseleler gibi nazarin degismesi ile degisen islerden olmustur...
sakalla ilgili gecen yerlere bakilirsa risale i nura su yazacaklarimizda görünür elbette

Ben iki sünneti YAPAMADIM biri evlilik biri sakal bu otuz küsür yillik kur`an iman hizmetimiz ve esaretve iskence dolu yillarimiz insallah kefaret olurda KURTULURUZ bu risale i nurda var

acip bakalim ne olmus
YAPAMADIM YAPMADIM DEGIL o veya o sünnetin o zaman diliminde islenmemesi gerektigine dair kelam yok yapilmayis meselesi baska sizin yazdiginiz degil ki haci hulusi ve bir cok üstadimizin talebeside sakallidir

NE DENDIR SU YAPILAN AMELLER VE ISLER GÖRÜNMEZ DE YAPILMAYANA BAKILIR
SAKALI KESITIGINI GÖRERKEN SARGINI ACMADIGINI KIYAFETINI DEGISTIRMEDIGINIDE GÖRSEN IYI OLMAZMI DEMEZLERMI !!!

83

29.05.2007, 11:49

Ben bu yazdıklarınıza itiraz etmiyoru mki. Hem alıntı yaptığım yazıda buna muhalefet dahi yok. Sünneti küçümsyen bir yazıda yok.

Hem yazdığım ımam-ı Rabbanidendir. Bana değil ona aittir. Ben sadece ona yorum yaptım. Örnek olarak Üstad'ın sakal meselesini yazdım.

Yani, sünnetten zarar gelme ihtimali olabilir mi bu ihtimal olsa terk edilebilir mi sorusuna cevap olarak görünüz.

Yani, senin demek istediklerine muhallif değilim :wink:
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

84

29.05.2007, 15:37

Bismillahirrahmanirrahim


sizi itham edecek yazimiz olmadi hate en olmussa hakkkinizi helal edin özür dileriz...

bu mektubattan alinan metin hakkinda söz sahibi olsa olsa ehli olanlar olur bizde misafireten onlara gidelim
Bakiyoruz mektubat-i rabbaniyi en cok okuyan ve yasayan ve meslekleri olan NAKS-I BENDI TARIKATINE MISAFIRETEN GITTIK
gördükkü hepsi sakalli salvarli sarikli iste istan bul fatih teler bir kismi
ve iskilipli atif efendinin sarik icin verdigi mücadele ve doguda sarigi icin asilan nice alim seyh vardir ne ise
naksiler dahi lisani halleri ile HASA BIZIM ÜSTADIMIZIN O MEKTUP ILE KASDI BU DEGILDIR demelerine binaen bizde Risale i nur talebesi olarak derizki bizde aynini anlar ve deriz ki Imami rabbani hakkinda Risale i nurda gecen

ıKıNCı NÜKTE: ımam-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî (R.A.) demiş ki: "Ben seyr-i ruhanîde kat-ı merâtib ederken, tabakat-ı Evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letâfetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniyyeye ittibaı, esas-ı tarikat ittihaz edenleri gördüm. Hatta o tabakanın âmi Evliyaları, sair tabakatın has velîlerinden daha muhteşem görünüyordu." Evet müceddid-i elf-i sâni ımam-ı Rabbanî (R.A.) hak söylüyor. Sünnet-i Seniyyeyi esas tutan, Habibullah'ın zılli altında makam-ı mahbubiyete mazhardır.
ÜÇÜNCÜ NÜKTE: Bu fakir Said, Eski Said'den çıkmaya çalıştığı bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmarenin gururundan gâyet müdhiş ve mânevî bir fırtına içinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar. Kâh süreyyadan seraya, kâh seradan süreyyaya kadar bir sukut ve sûud içerisinde çalkanıyorlardı.
ışte o zaman müşahede ettim ki: Sünnet-i Seniyyenin mes'eleleri, hatta küçük âdâbları, gemilerde hatt-ı hareketi gösteren kıblenâmeli birer pusula gibi, hadsiz zararlı, zulümatlı yollar içinde birer düğme hükmünde görüyordum. Hem o seyahat-ı ruhiyede çok tazyikat altında gâyet ağır yükler yüklenmiş bir vaziyette kendimi gördüğüm zamanda, Sünnet-i Seniyyenin o vaziyete temas eden mes'elelerine ittiba ettikçe, benim bütün ağırlıklarımı alıyor gibi bir hiffet buluyordum. Bir teslimiyetle tereddüdlerden ve vesveselerden, yâni "Acaba böyle hareket hak mıdır, maslahat mıdır?" diye endişelerden kurtuluyordum. Ne vakit elimi çektiysem, bakıyordum: Tazyikat çok. Nereye gittikleri anlaşılmayan çok yollar var. Yük ağır, ben de gâyet âcizim. Nazarım da kısa, yol da zulümatlı. Ne vakit Sünnete yapışsam; yol aydınlaşıyor, selâmetli yol görünüyor, yük hafifleşiyor, tazyikat kalkıyor gibi bir hâlet hissediyordum. ışte o zamanlarımda ımam-ı Rabbanî'nin hükmünü bilmüşahede tasdik ettim.
11.lem adan Imami rabbani r.a hazretlerinin mektubatina dahi üstadimizin bu nazari ile bakip okumak ve üstadimizin alip bizlere sunduguna kanaat etmek kafi olsa gerek

yazdiklarimiz yanlis anlamalara bir engel teskil etmesi neve dersimizi iyi calismismiyiz gibisinden dersini müzakere eden talebe nevinden olmasi dilekleri ile yaziyoruz Insallah indiilahide öyle olur kabul görür hata kusur ne ki var risale i nura uymayan nefsimizin sahsimizin malidir kabulumuzdur özr dileriz ne kadar güzellik var ise Imanin Kur`anin islamin Risale i Nurlarin sünneti seniyyelerindir ...

85

30.05.2007, 01:17

Yanlislarimiz varsa ki vardi Allah cümlemizi af ede yanlisimizi görüp istigfar eden o yanlistan dönenlerden ede Bizleri Nur talebesi edip Nur talebeleri ile sekeratta hasirde mahserde mizanda siratta cennete birlikte ede amin amin amin s.a.m
Ümitvar olunuz..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir