Muhabbet Fedâileri

Selamünaleyküm ebeden daimen: Sevgili din kardeslerim.Yazacaklarimdan dolayi belki beni elestirebilirsiniz.AmaALLAH CC Hepinizden razi olsun. gayem ne bir nifak nede bir fitne sokmak.Sadece igneyi önce kendimize batirabilmek.Hasbel kader Risale-I Nur ile istigal etmeye calisiyorum.Ismini vermemekle beraber sizinde anlayacaginiz gibi bir cemaatin nurlarla alkadar oldugunu zannettim bu cemaatle birkac defa sohbet ortaminda bulundum.Ama gördüm ki ortadaki Nur hakikatleri yerine hoca efendi kitaplari okunuyor:Almanya da yasiyorum Nur hakikatleriyle Türkiyede tanistim dersleri düzenli olarak takip ettim.derste Risale-i Nur okurduk.Nur hakikatlerini anlamaya calisir tefekkür eder mütalaa ederdik.Nur Günesi varken elfeneriyle imani hakikatleri aydinlatmaya calismak ne derece hizmet oldugunu ögrenmeye calisiyorum.Diyorlarki biz bir agacin yapraklari ve dallariyiz ama bu yapaklarda ve dallarda köke dair belirtiler ve izler bulunmasi gerekmezmi.Nurlara hizmet Sadece gazete satislariyla para bagislamakla veya okullar acmaklami oluyor. Türkiyede oldugu gibi derslerde sadece cay verildigi namazlari cemaat olarak kilindigi saatlerce Nur hakikatlerin ve gayanin sadece ALLAH Rizasi oldugu ve herkesimden her meslekten her yastan Nur talebelerinin bir hizmetimi .Maksat Risale-i Nur u her zaman her yerde yasamak ve yasatmak.Nura hizmet ögrenmek ve ögretmek degil mi?

Nurcularin dernegi yoktur,Lokali yoktur, Partisi,Patirtisi yoktur,Nutku,Alayisi.Nümayisi yoktur.Bu Bilinmezlerin.Ermislerin,kendini Büyük Bir davaya vermislerin, suurlu,imanli,inancli,kalabaligidir. Üstadimizin baslattigi Risale-i Nur hareketi ve Nurculuk hic bir resmi organizasyon semasina sigmayan ve böyle bir seye de ihtiyac duymayan Fitri ve Insiyaki Bir Fikir ve gönül seferberligi halinde inkisaf etmistir.Formul Imani kurtarma Hedef ALLAH Rizasidir

Yıldızları Konuşturan Bir Yıldızname

Dinle de yıldızları şu hutbe-i şirinine

Name-i nurîn-i hikmet, bak ne takrir eylemiş.

Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler:

Bir Kadîr-i Zülcelal'in haşmet-i Sultanına

Birer bürhan-ı nur-efşanız vücud-u Sânia

Hem vahdete, hem kudrete şahidleriz biz.

şu zeminin yüzünü yaldızlayan

Nazenin mu'cizatı çün melek seyranına.

Bu semanın arza bakan, cennete dikkat eden

Binler müdakkik gözleriz biz

Tûbâ-i hilkatten semavat şıkkına, hep kehkeşan ağsanına

Bir Cemil-i Zülcelal'in, dest-i hikmetle takılmış pek güzel meyveleriyiz biz.

şu semavat ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i devvar, birer ulvî âşiyane,

Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar, birer tayyareleriz biz.

Bir Kadîr-i Zülkemal'in, bir Hakîm-i Zülcelal'in birer mu'cize-i kudret

Birer hârika-i san'at-ı hâlıkane; birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur âlemiyiz biz.

Böyle yüzbin dil ile yüzbin bürhan gösteririz, işittiririz insan olan insana.

Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü, hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz.

Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize müsahharız. Müsebbihiz, zikrederiz abîdane.

Kehkeşanın halka-i kübrasına mensub birer meczublarız biz.