Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.03.2007, 22:06

Ücüncü mesele (meyve risalesi)

Gençlik Rehberinde izahı bulunan ibretli bir hadisenin hülâsası şudur:
Bir zaman, Eskişehir Hapishanesinin penceresinde, bir Cumhuriyet Bayramında oturmuştum. Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı. Birden, mânevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü. Ve gördüm ki, o elli altmış kızlardan ve talebelerden kırk ellisi, kabirde toprak oluyorlar, azap çekiyorlar. Ve on tanesi, yetmiş seksen yaşında çirkinleşmiş, gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar kat’î müşahede ettim. Onların o acınacak hallerine ağladım. Hapishanedeki bir kısım arkadaşlar ağladığımı işittiler. Geldiler, sordular. Ben dedim: "şimdi beni kendi halime bırakınız, gidiniz."

Evet, gördüğüm hakikattır, hayal değil. Nasıl ki bu yaz ve güzün âhiri kıştır; öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır. Geçmiş zamanın elli sene evvelki hadisatı sinema ile hal-i hazırda gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki istikbal hadisatını gösteren bir sinema bulunsa, ehl-i dalâlet ve sefahetin elli altmış sene sonraki vaziyetleri onlara gösterilseydi, şimdiki güldüklerine ve gayr-ı meşru keyiflerine nefretle ve teellümlerle ağlayacaklardı.
Ben o Eskişehir Hapishanesindeki müşahede ile meşgul iken, sefahet ve dalâleti terviç eden bir şahs-ı mânevî, insî bir şeytan gibi karşıma dikildi ve dedi:
"Biz hayatın herbir çeşit lezzetini ve keyiflerini tatmak ve tattırmak istiyoruz; bize karışma."
Ben de cevaben dedim:

Madem lezzet ve zevk için ölümü hatıra getirmeyip dalâlet ve sefahete atılıyorsun. Kat’iyen bil ki, senin dalâletin hükmüyle bütün geçmiş zaman-ı mazi ölmüş ve mâdumdur. Ve içinde cenazeleri çürümüş bir vahşetli mezaristandır. ınsaniyet alâkadarlığıyla ve dalâlet yoluyla, senin başına ve varsa ve ölmemişse kalbine, o hadsiz firaklardan ve o nihayetsiz dostlarının ebedî ölümlerinden gelen elemler, senin şimdiki sarhoşça, pek kısa bir zamandaki cüz’î lezzetini imha ettiği gibi, gelecek istikbal zamanı dahi, itikatsızlığın cihetiyle yine mâdum ve karanlıklı ve ölü ve dehşetli bir vahşetgâhtır. Ve oradan gelen ve başını vücuda çıkaran ve zaman-ı hazıra uğrayan biçarelerin başları ecel cellâdının satırıyla kesilip hiçliğe atıldığından, mütemadiyen akıl alâkadarlığıyla senin imansız başına hadsiz elîm endişeler yağdırıyor. Senin sefihâne cüz’î lezzetini zîr ü zeber eder.

Eğer dalâleti ve sefaheti bırakıp iman-ı tahkiki ve istikamet dairesine girsen, iman nuruyla göreceksin ki, o geçmiş zaman-ı mazi mâdum ve herşeyi çürüten bir mezaristan değil, belki mevcut ve istikbale inkılâp eden nuranî bir âlem ve bâki ruhların istikbaldeki saadet saraylarına girmelerine bir intizar salonu görünmesi haysiyetiyle, değil elem, belki imanın kuvvetine göre Cennetin bir nevi mânevî lezzetini dünyada dahi tattırdığı gibi gelecek istikbal zamanı, değil vahşetgâh ve karanlık, belki iman gözüyle görünür ki, saadet-i ebediye saraylarında hadsiz rahmeti ve keremi bulunan ve her bahar ve yazı birer sofra yapan ve nimetlerle dolduran bir Rahmân-ı Rahîm-i Zülcelâli ve’l-ıkramın ziyafetleri kurulmuş ve ihsanlarının sergileri açılmış, oraya sevkiyat var diye iman sinemasıyla müşahede ettiğinden, derecesine göre bâki âlemin bir nevi lezzetini hissedebilir. Demek hakikî ve elemsiz lezzet yalnız imanda ve iman ile olabilir....
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

SpyOmur

Acemi

Mesajlar: 25

Konum: TARSUS

Meslek: makına Teknisyeni ögrencisi

Hobiler: Bilgisayar/internet/kitap/ insanın kalben tatmin edecek diniyönden herşey ilgili alanımdır

  • Özel mesaj gönder

2

10.03.2007, 12:19

Re: Ücüncü mesele (meyve risalesi)

Alıntı sahibi ""seher""


Bir zaman, Eskişehir Hapishanesinin penceresinde, bir Cumhuriyet Bayramında oturmuştum. Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı. Birden, mânevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü. Ve gördüm ki, o elli altmış kızlardan ve talebelerden kırk ellisi, kabirde toprak oluyorlar, azap çekiyorlar. Ve on tanesi, yetmiş seksen yaşında çirkinleşmiş, gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar kat’î müşahede ettim. Onların o acınacak hallerine ağladım. Hapishanedeki bir kısım arkadaşlar ağladığımı işittiler. Geldiler, sordular. Ben dedim: "şimdi beni kendi halime bırakınız, gidiniz."



üstatin burada gördüğü bayanlardan birisi yeşilcam sinema yıldırlarından birisiymiş..bir kac abiden duymuştum.. ? doğrumu tam emin deyilim acaba bileniniz varmı?
Yanlızlıklar Rıhtımında

3

10.03.2007, 15:51

bu bölümün beni cok etkiledigi icin yazmistim
ama bir bilgim yok
abi ve ablalarin cevaplarini bekleyelim insallah...
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

4

10.03.2007, 16:17

Adile Naşit sanıyorum
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

SpyOmur

Acemi

Mesajlar: 25

Konum: TARSUS

Meslek: makına Teknisyeni ögrencisi

Hobiler: Bilgisayar/internet/kitap/ insanın kalben tatmin edecek diniyönden herşey ilgili alanımdır

  • Özel mesaj gönder

5

10.03.2007, 20:27

Alıntı sahibi ""bir_damla_nur""

Adile Naşit sanıyorum

onuduymuştum ama genede ben sorma isteğinde bulunmuştum teşekürler
Yanlızlıklar Rıhtımında

harenur

Acemi

Mesajlar: 53

Meslek: Öğrenci

Hobiler: tasavvuf,ney,mevlana

  • Özel mesaj gönder

6

11.03.2007, 15:40

gercekten cok etkileyici kardeşin.Paylasım için Allah razı olsun inş. muhabbet ve dua ile.
Muhabbetle
harenur

Mesajlar: 23

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

7

11.03.2007, 21:09

bu bölüm risaleler içinde belkide beni en çok etkileyen bölümdür o kişilerden birinin yeşilçamdan olduğunu bilmiyodum paylaşımınız için allah razı olsun

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

8

12.03.2007, 01:56

Allah razı olsun

NOT:Kardeşler duyumların yanlış olma ihtimali olabilir, elimizde kaynağımız yoksa; sukut etmek lazım geliyor, Allah-u Alem.

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

9

12.03.2007, 02:11

kesinlikle katılıyorum
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

10

12.03.2007, 02:17

adile nasitin akrabalari almanyada kaliyor.
defnederken kendisini bir abi pasoportunu mezara düsürüyor
uzun aramalardan sonra aklina kabire düsmüs olabilecegi geliyor ve gidip adile nasit in mezarini geri aciyorlar..
mezar acildiginda agzi ayaklarina kadar uzamis
bayagi kötü bir halde görmüsler yani Adile nasiti
bu arada abimin patronu yada patronunun abisi adile nasitin yigeniyle görüsüyormus..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

11

12.03.2007, 02:24

Seher abla hakkınızı helal ediniz.

Ama bir adam pasoportunu düşürüp sonra mezara düşmüştür diye mezarı açtırması bana çok da kolay bi iş gelmiyor. şaşırdım ve inanasım gelmiyor. Yanlış anlamıyorsunuz inşaAllah. :roll:

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

12

12.03.2007, 02:32

öyle değilse eğer
yok yere suizanda bulunmayın
seher hanım :wink:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

13

12.03.2007, 02:37

yawf duydugumu söylüyom yorum yok benden farkindaysan :|
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

14

12.03.2007, 02:40

biz yine de temkinli olalım
okuyunca insan şüphe ediyor
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

15

12.03.2007, 02:44

sayin yamusab kardesm
elbetteki pek mantikli degil
ben sadece duydugumu yeri gelmisken ekleyim demistim
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

16

12.03.2007, 02:48

tamam tamam
sakin olamaya davet ediyorum sizleri
ne bu celallenme bugün forumda
allah allah
dolunay filan mı var :dişler:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

17

12.03.2007, 02:51

celallenme falan yok canim bizde
siz kendinize bakin lütfen :trip1:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

18

12.03.2007, 02:56

aman aman
tripler başladı gene
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

19

12.03.2007, 04:52

Konuyu dağıtmayalım lütfen!
ıkili yazışmalarınız için serbest kürsü yada özel mesaj imkanınız var.
:hmmm:
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

20

12.03.2007, 10:27

kendisi gidip açmamış,müftü efendiye söylemiş.
oda iki şahit huzurunda açıp ,sonra kapatmasını söylemiş.

seher kardeşin yazısını tamamlamaya yöneliktir.
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir