Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.11.2006, 14:44

RNK yayınları

tüm külliyatı 49. YTL ye sattığına dair gazetelere ilanlar veren rnk yayınları kimdir nedir? neşrettiği külliyat alınabilir mi? fiyatı çok cazip ama???

2

30.11.2006, 19:47

evet alınabilir
çok makul bir neşriyat
ben beğenerek okuyorum
zaten envar sozler ve rnk neşriyatları orijinaliteyi bozmadan neşir yapmaktadırlar
rnk kurulmasının amacı muhtemel en cüzi karı elde edip karı tekrar kitap neşr etmek maksadıyla kurulmuş bir neşriyattır
ben kendim rnk okuyorum
ve rnk tafsiye ediyorum
ama mualesef heryerde yayın evleri rnk satmıyo ben sıkıntılı bişekilde bu neşriyata ulaşıyorum
kısacası tafsiye ederim bi kullanıcı olarak
fiemanillah............
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

3

30.11.2006, 21:31

Alıntı sahibi ""ahval20""


zaten envar sozler ve rnk neşriyatları orijinaliteyi bozmadan neşir yapmaktadırlar


:?: :tebessüm:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

4

30.11.2006, 21:49

hasan sinan kardeş soru işaretide koymuşsunuz
ben onu anlayamadım
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ

5

01.12.2006, 01:10

diğer yayınevleri bozuyor mu?

ihlas, yeni asya vesaire.

pegasoszaza

Orta Düzey

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

6

01.12.2006, 07:32

benim bildiğim kadarı ile bu külliyat güneydoğu için tasarlandı.fiatı cazip tutmak için sözlük(lugat)kullanılmadı ve kağıt kalitesi diğerlerine göre biraz düşük.....
ama içerik aynı elbette.....
yani MÜKEMMEL...
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

7

01.12.2006, 09:29

Asıl nedeni budur;

Hani üstad risalei nura kendini vakfedenlere risalei nurdan tayinatları verilsin diyor ve vasiyet etmiş.emirdağ lahikasında vardır.

RNK yayınları gelirlerin bir kısmını risale basımına bir kısmınıda sene bir defa ,dersanede vakıf olarak kalan kardeşlere üstadın vasiyeti gereğince
veriyor.

Bu yayın sungur abinin cemaatidir.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

8

01.12.2006, 12:27

RNK yayinlarI Mesveret cemaati tarafindan yayInlaniyor. Onlar LugatIn Risale-i Nur icerisinde olmasInI kabul etmiyorlar. Lugatli yayIn yapan ilk yayIn evi Yeni Asya´dIr. Halbuki Bediüzzaman RisaleI Nura yardIm eden her müsbet unsuru büyük bir memnuniyetle karsIlardI. Enistem Iskenderunda mesveret cemaati icindedir ondan biliyorum. Lugat yüzünden Yeni Asyaya dava dahi acildi fakat Yeni Asya lehinde karar verildi.

Su kadarInI söyliyebilirim ki ben onlarIn bir dersine katildim ve bir ayet okundugunda kimse manasInI bilmiyordu meali olmadIgI icin.

Ben bunu kücük onu büyük göstermek icin yazmadIm. Hakikati söylmekten cekinmeyelim!
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

9

01.12.2006, 17:13

ben meşveret cemaatinin derslerine katılıyorum..Nurlarda ayet geçiyor ve ablamız mealini sölüyor ardından kitaplarda yazmadığı halde..bizlerde bliyoruz mealini..meal bilmiyoruz diye bir durum yok..dikkat çekerim..

10

01.12.2006, 17:19

Alıntı sahibi ""pegasoszaza""

benim bildiğim kadarı ile bu külliyat güneydoğu için tasarlandı.fiatı cazip tutmak için sözlük(lugat)kullanılmadı ve kağıt kalitesi diğerlerine göre biraz düşük.....
ama içerik aynı elbette.....
yani MÜKEMMEL...


kardeş ben yayın evi kurulma aşamasında işten haberim vardı ve oyle bi niyetle kurulmadı yani gneydoğu için
ama fiyatı cazip tıtma kararı meşveret netivesinde verildi

hasan sinan kardş üstad büyük bi mmnuniyetle karşılardı demişsin
ama hiç bi abi hatıralarında boyle bişiden bahs etmiyor
ozellikle üstad tarafından varis tayin edilen abilerden bole bişe yok
ayrıca üstad açıklar mahiyeti nurlara ekleme yapılarak yapılmasına hiç bişekilde
müsade etmemiştir

hatta üstadın varis tayin ettilerinin haricinde nurlara müdahale edileceğini bildiği için
yanındaki abilere bi noter çağırmalarını solemiş fakat abiler biz o zaman nurların
bu kadar yayılacağını düşünmediğimizden çok cidii ve hızlı hareket etmedik
üstadın vefatından sonra hikmetleri anladık ama iş işte geçti diyorlar

hatta abilerden biri bi yanlışlık var heralde diyerek bi cümleyi kendi bildiği şekilde yazınca üstad o abi için bi daha yazmasın demiş

üstad zamanın da üstadın huzuruna gelip biz daha ii anlaşılması için şole boyle yaptık demişler
üstadda tamam kardeş ama kitabın üzerinde müellifi bediüzzaman yazmayın demiş

anlayana herşey açık kardeş

ayrıca üstad meallerin anlaşılıp anlaşılamayacağını heralde biliyordu diye düşünüyorum :?

bası mealleri vermiş ama bazılarını vermemiş
buna ya bihikmeti vardır yada o esnada aklına gelmemiştir biz yardım edelimde eser bişeye yarar hale gelsin demek gibi h.............. olur

bu kadar okunan bi eserde rant peşinde koşacaklar muhakkak olacak

ben yazılmasına karşı değilim ama en azzından orijinale uygun olmadığı belirtilmeli
ve bediüzzaman yazısı yazılmamalı neşriyat ismi yazzısınlar nede olsa müellifin fikri değil neşriyatın fikri

siz başka bi esere ole bişi uygularsanız neler olacağı bellidir
üstad resmi bişi uygulayamadığı için bunlar olmuştur

gerçek bole kardeş
üstad çocuklara bile direkt risaleleri verirmiş
tahmin etmiyorumki çocukların seviyesini olçememiş olsun ! :?

gerisini ferasetinize havale ediyorum :........................
fiemanillah ................
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

11

01.12.2006, 20:05

Alıntı sahibi ""nuraşığı""

ben meşveret cemaatinin derslerine katılıyorum..Nurlarda ayet geçiyor ve ablamız mealini sölüyor ardından kitaplarda yazmadığı halde..bizlerde bliyoruz mealini..meal bilmiyoruz diye bir durum yok..dikkat çekerim..


Ben herkes bilmiyor demedim.. dikkat cekerim... sadece benim katildigim derstde bilinmedigini söyledim.. kusur ettiysem af ola...
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

12

01.12.2006, 20:22

Okunan Türkçe veya Arapça bir risâlenin izahı, başka bir risâlede varsa, onu getirip okuyor. Risâle-i Nur'daki gayet ince nükteleri derk eden basîretli âlimler de der ki: Bir âlimin yüksek bir ilmi olabilir, fakat Risâle-i Nur'u cemaate okurken tafsilâta girişip eski malûmâtlarıyla açıklarsa, bu izahâtı, Risâle-i Nur'un beyân ettiği asrımızın fehmine uygun ve ihtiyacına tam cevap veren hakikatlerin anlaşılmasında ve tesirâtında ve Risâle-i Nur'un mahiyetinin derkinde bir perde olabilir. [b]Bunun için, bâzı lûgatların mânâlarını söyleyerek aynen okumak daha müessir ve daha efdaldir. [/

ıstanbul Üniversitesindeki kardeşlerimiz de böyle okuyorlar. Biz de hulâsaten deriz ki: Risâle-i Nur, gayet fasîh ve vecîzdir. Sözün kıymeti îcâzındadır, kısalığındadır. Bir mesele-i imâniye ve Kur'âniye umuma ders verilirken, mücmel olarak tedrisinde daha fazla istifâza ve istifâde vardır.

Sözler Konferans



şu sırrı izahtan evvel bir ihtar:

1338'de Ankara'ya gittim. ıslâm Ordusunun Yunan'a galebesinden neş'e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müthiş bir zındıka fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne çalıştığını gördüm. "Eyvah," dedim. "Bu ejderha imanın erkânına ilişecek!" O vakit, şu âyet-i kerime bedâhet derecesinde vücud ve vahdâniyeti ifham ettiği cihetle, ondan istimdad edip, o zındıkanın başını dağıtacak derecede Kur'ân-ı Hakîmden alınan kuvvetli bir bürhanı, Nur'un Arabî risalesinde yazdım. Ankara'da, Yeni Gün Matbaasında tab ettirmiştim. Fakat maatteessüf Arabî bilen az ve ehemmiyetle bakanlar da nadir olmakla beraber, gayet muhtasar ve mücmel bir surette o kuvvetli bürhan tesirini göstermedi. Maatteessüf, o dinsizlik fikri hem inkişaf etti, hem kuvvet buldu. Bilmecburiye, o bürhanı Türkçe olarak bir derece beyan edeceğim. O bürhanın bazı parçaları bazı risalelerde tam izah edildiğinden, burada icmâlen yazılacaktır. Sair risalelerde inkısam etmiş olan müteaddit bürhanlar, bu bürhanda kısmen ittihad ediyor, herbiri bunun bir cüz'ü hükmüne geçiyor.


23. Lema


Bu iki Bürhan Risale-I Nur´u daha cazip bir hale getirilmesine ve lugat manasInI yazIlmasIna bir mani olmadIgIna isarettir. Ben Risale-I Nurda bunu men edecek sözler bulamadIm. Hem Lugat ekleyen (Nesil ve Yeni Asyadan söz ediyorum digerlerden haberim yok) yayin evleri orjinali muhafaza ediyorlar, sadece ekler koydular. Yazicilarda güya osmanlica yazilan risaleleri muhafaza icin osmanlica yaziyorlar :?:


not: Bu konuyu alevlendirmek icin yazmiyorum. Gercekten Üstad karsIysa "Lugata" bileyim. Fakat ispatInI isterim :!:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

13

01.12.2006, 20:46

Alıntı sahibi ""searcher""

Arkadaşlar risalelere yeni başladım. Sözlerden başladım inş. risaleleri anlama ve onlara muvaffak olma konusunda duaya ihtiyacım var. Bu konuda duanızdan mahrum etmeyin. Daha önce de başlamıştım ama nefsim ağır bastı anlayamayınca başka kitaplara geçtim :(
Bu sefer çabalarımla dualarınız birleşince anlamam daha kolay olacak inşallah. Anlamak, yaşamak ve anlatmak nasib olur inşallah hepimize.

Duayla.... :wink:




Alıntı sahibi ""ozge""

Aynı problem bende de var...Bu zamana kadar okuduklarım arasında en çok zorlayanlardan.Ben de Lemalardan başlamıştım,bıraktım.Bir de füsusül hikem'i öylece bırakmıştım....Acaba Türkçe çevirisi yok mudur?




Alıntı sahibi ""nuyo""

Alıntı sahibi ""searcher""

Arkadaşlar risalelere yeni başladım. Sözlerden başladım inş. risaleleri anlama ve onlara muvaffak olma konusunda duaya ihtiyacım var. Bu konuda duanızdan mahrum etmeyin. Daha önce de başlamıştım ama nefsim ağır bastı anlayamayınca başka kitaplara geçtim :(
Bu sefer çabalarımla dualarınız birleşince anlamam daha kolay olacak inşallah. Anlamak, yaşamak ve anlatmak nasib olur inşallah hepimize.

Duayla.... :wink:


aynen
:cry: :cry: :cry: :cry:



Bu kardesler gibi bende ayni sorunu yasadim fakat ek olmasI okumayi hizlandirdi ve arttirdi.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

14

01.12.2006, 21:08

kardeş senin sorularını yazdıklarımla cvp lamıştım tekrar oku istersen

delil olarak gosterdiğin metinlerde sathi ve tebei birer yorumdur

biz lügatli kitaplardan oğrenmedik sizin ne eksiğiniz var

hatta lügatli kitaplardan okuyanların bizden ne fazlalığı var

demek üstad bazı şeyleri tefrik edebilmiş

hem nurların bikaç vazifesi var

lügat koymakla o vazifeler âtıl hale gelmiş oluyor

ayrıca o kardeşlerin ve senin şikayetlerin ilk defa çıkmış olmuyor

daha oncede vardı bir ilk değilsiniz sonda olmayacaksınız

fiemanillah..............
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ

15

01.12.2006, 22:26

benim kafam karıştı, bu meseleyi aşıklar gibi atışarak değil, ıspatlarıyla ortaya koyun,

deyinki, lugatlı ve mealli olursa şu olur, olmazsa bu olur. son noktayı koyun.

yoksa benim gibi aklı fakirlere zarar vermeyin.

ben dersanelerde yetişmedim. külliyat hatmimde yok. anlattığınız olaylar grup kültürünü yansıtıyor, ben o kültürleri görmedim. herkes bir bildiğini anlatıyor, ve işin özünde tezatlık yatıyor. hanginizin söyledikleri daha sahih anlamadım.

bana gelince, risale-i nurları her şekliyle okurum. hatta sözler kitabımın bir çok yeri müsvette kağıda döndü. bir çok sayfa arasında bulduğum işime yarar makaleler var. şimdi üslubum, birinize göre doğru, birinize göre yanlış. benim zihnim safi. idlal olmaya başladı. bu mesele, ağrı dağının yanında çakıl taşı kalır deyin. yada idlal olan zihnime çözüm getirin.

NOT: benim çevremde kanaat önderim yok. yani bu meseleyi gidipte, birine sorarak çözüme kavuşturacağım ehil kişiler yok. yapacağım yanlışın vebalini tartışanlara yüklemektende kaçınmam.

Hatta özellikle bu forumda, sadeleştirme, türkçeleştirme gibi konular çok tartışılmıştır, ve çözüme kavuşmamıştır.

itediğim cevap: Lugatlı ve mealli sistemler yapılabilir mi yapılamaz mı?. yapılamaz ise neden yapılamaz. delillerle ile bu konuyu anlatmanız gerekiyor. hanginizin doğru olduğunu bileyim ve yanlışım varsa yol yakınken döneyim.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

16

02.12.2006, 00:42

Risalelerin dilini anlamak çok zor, sadeleştirilse daha iyi olmaz mı?
Üstad risalelere son şeklini vermiş, hayatında son şekli ile 4 yıl mütemadiyen bastırmıştır. Vefatından sonra ise başkalarının Üstad adına eserlerinde tasarrufta bulunmaları uygun değildir.
Bir eserin lafzı ve manası müellifinden kaynaklanıyorsa, o eserin lafzını değiştirmek öze zarar veriyor.
Anlaşılamayan kısımlar izah edilebilir, bu caizdir, fakat o açıklamalar "Risale-i Nur” değildir; açıklamayı yapan şahsın kendi anlayışıdır.

Risale-i Nur, kendine has, bedi' bir üslûba sahiptir. Müellifin ifadesiyle Risale-i Nur, “ne şarkın malumatından, ulûmundan ve ne de Garbın felsefe ve fünunundan gelmiş bir mal ve onlardan iktibas edilmiş bir nur değildir. Belki semavî olan Kur’ânın, şark ve Garbın fevkindeki yüksek mertebe-i arşîsinden iktibas edilmiştir.”

“Kur'anın bir nevi tefsiri olan Sözler'deki hüner ve zarafet ve meziyet kimsenin değil; belki muntazam, güzel hakaik-i Kur'aniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam üslûb libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez; belki onların vücududur ki, öyle ister ve bir dest-i gaybîdir ki, o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.”

Risale-i Nurlar 1926-1950 yılları arasında yazıldı. O günlerden bu günlere Türk dilinde çok şeyler değişti ve değiştirildi. Dilin bazı kelimelerinin zamanla değişmesi fıtri bir seyir olmakla beraber, ülkemizde bazıları ecdatla bizi bağlayan en mühim köprü olan dili tahrip ettiler. Bunun sonucu olarak, elli yıl öncesinin kıymetli eserlerini insanımız anlamakta cidden zorlanıyor.
Ömer Nasuhi Bilmen’in Büyük ıslâm ılmihali ve Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’ân Dili isimli eserleri, Risale-i Nur’la aynı dönemde yazılmıştır. Bu iki önemli eser, yeni neslin muhatap olabilmesi için sadeleştirilmiştir. Bazıları, “Risale-i Nur da sadeleştirilsin” temayülündedir.

Bu meselede bir kaç noktaya dikkat çekmekte fayda görüyoruz.

1- Risale-i Nur, ecdadımızın diliyle aramızda tek köprü olarak kalmıştır. Hiç olmazsa bu köprüyü ortadan kaldırmamak lâzımdır.
2- Asıl hizmet, Risale-i Nurları halkın seviyesine indirmek değil, halkı Risale-i Nurların seviyesine çıkarmaktır.
3- Sadeleşmiş bir Risale-i Nur; üslubundan, letâfetinden, tesirinden çok şey kaybedecektir.
4- Bu eserlerde geçen ve şimdiki nesle yabancı gelen temel kelimeler bin kadardır. Bir aylık bir çalışmayla bunlara aşina olmak mümkündür.
5- ınsan, kelimelerle konuşur, kavramlarla engin bir tefekküre ulaşır. Bu eserlerde geçen Kur’ânî ıstılahları, cılız ifadelerle karşılayabilmek mümkün değildir. Yeni nesli, böyle ıstılahlardan mahrum etmeye hakkımız yoktur.
6-Risalelerin kelimelerine yabancı kalanlar, lugat kullanarak bu eksiklerini tamamlayabilirler. ısterlerse de lugatlı olarak basılan nüshalardan okuyabilirler. Bu, onların tercihine kalmış bir durumdur. Mühim olan anlamak ve istifade etmektir.7-Her ilmin kendine has terimleri olur. Bunları bilmeden o sahada söz sahibi olmak mümkün değildir. Mesela Latince bilmeden tıpta derinleşmek mümkün değildir. Hukuk kavramlarını bilmeden o sahada yazılan eserlere muhatap olunamaz. Benzeri bir durum risaleler için geçerlidir.

Eklenme Tarihi 2005-04-17 Sorularla Islamiyet
http://www.sorularlarisaleinur.com/moduller.php?modul=soru_oku&id=113

Evet önemli olan anlamak, istifade etmek ve anlatabilmek. Gayrinin ne ehemmiyeti var. Bunun icin yalnis yapiyorsun denirmi :?: Peygamber efendimiz (asv) Kuran´In yanIna meal ekliyebilirsin dedimi :?:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

17

02.12.2006, 00:45

kardeş meseleyi kafanda çok karmaşa bi hale getirmişsin
senin için bu mesele şu an seninde dediğin gibi
bu mesele, ağrı dağının yanında çakıl taşı kalır deyin.şeklindedir

biz meselenin teferruat meselesini gorüşüyoruz
bu konu ile ilgili bi abinin mektubu var 2 sayfa
açıkçası onu yazmaya üşeniyom
ama belli olmaz gozüm keserse bi ara uğraşırım
sen istifadene devam et
daha oncede soledim ben karşı değilim
ama orijinale uygun olmadığının belirtilmesi ilmi edebe uygun olur diyorum

mesuliyetlik bişi senin için geçerli değil
neşr edenler için geçerli

tabi seni etkileyen başka cihetleri olur ama nasip kardeş
farklı meşreblerin olmasında çok büyük hayırlar var
fiemanillah........
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ

18

02.12.2006, 01:59

bugün internette binlerce risale-i nur eksenli, ve neşr eden siteler mevcut. ve bunlardan bir tanesinin düzenlemelerini yapıyorum. hatta risale-i nuru anlaşılması için lugat sistemi vesaireler dahi içerisinde barındırıyor. eğer üstad bu tip çalışmalara müsade etmiyorsa delil gösterildiği takdirde hiç düşünmeden siteyi kapatacağım. yok bu mevzular bizim yorumlarımızdır, kendi aramızda teferruatları inceliyoruz, üstad böyle bir şey demedi, veya talebelerinin bu tip çalışmalara müsaadeleri var diyorsanız (delilleri ile birlikte) bunuda belirtin çalışmalarımızı daha bir iştiyakla yapalım.

bu anlattıklarınız, benim için ciddi soru işaretleridir. ve her geçen dakika kafam karışıyor. içinden çıkılmaz bir hal alıyor. üstad neşretme konusunda sadece bir kaç talebesini mi tavzif etti. evet ise Bu abiler kimlerdir. hangi abi, hangi neşriyattır. bunuda bilmek istiyorum.

internet ortamında bu tip çalışmaların konuşmalarınızdaki mevzulara mevzu bahis midir. sizce teferruat olan bu hadisede, benim kafamda ağrı dağı kadar sorular oluştu. ve şu anda ikilemdeyim. Doğrumuyum, yanlışmıyım... karar veremiyorum. ve bu kadar duyduklarımdan sonra veremeyeceğimide biliyorum.

ve yine bugün okuduğum bir nokta.
Mektubat | Yirmi Altıncı Mektup | 329
Onuncu Mesele
www.risaleara.com/oku.asp?id=1033


buradaki ifade aynen şöyledir.
Dostun hassası ve şartı budur ki: Katiyen Sözlere ve envâr-ı Kur'âniyeye dair olan hizmetimize ciddî taraftar olsun; ve haksızlığa ve bid'alara ve dalâlete kalben taraftar olmasın; kendine de istifadeye çalışsın.

Kardeşin hassası ve şartı şudur ki: Hakikî olarak Sözlerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememektir.

Talebeliğin hassası ve şartı şudur ki: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun neşir ve hizmeti bilsin.

bu kalın harfler ile belirtilen ifadeler kimler için geçerlidir. sokaktaki ahmet mehmet neşredemez mi. edemez ise neden edemez.

19

02.12.2006, 10:39

Değerli Alperdini kardeşim hizmet aşkı ile tutuşman beni çok mutlu etti. Allah razı olsun.
Ben bir önceki yazına cevap vermek isterim.
Lugatli külliyatın zarar olduğuna yada yarar olduğuna dair yazılı muteber hiç bir delil yoktur.Külli bir meşveret kararıda yoktur ki uyulsun. Demek geriye akli deliller kalıyor. Ancak akli delilinde bir sakınca şudur ki, muhattab bazen kişisel tercihini mantık denilen soyut delillerle iltibas eder. Bu türden meselelerde genelde tarafgirlik galip gelir.Kabul görmez.

Risale-i Nur okunduğunda yanlız akıl değil kalp, ruh ve diğer lataifler hisselerini alır. Hatta çok okumakla tırnaklara,zerrelere dahi sirayet eder. Üstad akıl anlamasada Risale-i Nur'un bu sirayetini hemen hemen bu şekilde tarif etmiş. Ancak karıştırmamak lazım "akıl anlamasada", demiş. Akıl önemsiz dememiş. Akıllın anlaması çok önemlidir. Hatta en önemlidir. denilebilir. Devamı sağlar, hizmete futür vermez, bıkkınlık vermez,insanlara anlatırken hislerele iltibas edilmez ve hakeza pek çok yararı vardır.
Risale-i Nurları okuduğumuzda akıl anlamasa imanı kurtarma ihtimali yine vardır. Zira zerrelere işlemiş ruhu beslemiş kalbi temizlemiş olan bu hakikatler aklın tıkandığı noktalarda imdada yetişiyor. Nefismi temize çıkaramam bazen sosyal hayatımda köşeye sıkıştığım ve Risale-i Nur'da aklım ile anlamadığım bazı hususları ruhum ve kalbim çözüyor aklıma destek verip beni vartadan kurtarıyor. Hatta bir keresinde -riya olmasın- isyanın eşiğinde nefsim ile ruhumun ve hatta kalbimin tartışmasını dinler gibi oldum.
Ama esas mesele aklın anlamasıdır. Akıl ile kalbe ve ruha ve diğer letaiflere sirayeti fazlalaşır. şevk artar. Risalelerin esas gayesi olan 1 senede alim yetiştirmek düsturu tamam olur.Akıl mananın bilinmesi ile anlar. Mana bilinmeden anlamak çok zordur.

Vaktin bir saniyesinin bile önemli olduğu asrımızda Risaleleri nasıl çabuk anlarız o kadar iyidir. Ancak sadeleştirme hariç zaten genel teammülü meşveret yerine koysak Risaleleri sadeleştimenin cinayet olduğu hatta "kim isterse sadeleştirsin" demenin dahi cinayet olduğunu söylemek gerekir.
ıki genç Nur kardeşim var. Onları Risale okumak için teşvik ediyorum. Dilim döndüğünce sorularına yardımcı olmaya çalışıyorum. Onlara birer ,yeni çıkan, lugatli Sözler ve Mektubat hediye ettim. Okuma şevkleri arttı. Rahatlık olduğunu söylediler. Yani mesele sadece Nurcular değil. Nur dairesine girme arzusunu dili ağır diye itraz ile geri çevirenlerle alakalıdır. Bu mazeret artık bahane bile olmaktan çıktı.

Risele-i Nur'un öğretmeni Risale-i Nur'dur. Herkez sohbetlere gidemez ,dersaneleri takip edemez, okuma programlarına katılamaz ki lugatli çalışmayı bütün bütün karşı olunsun. Bir Risale-i Nur'dan iman hakikatlerini öğrenmeye namzet birisi dersaneye, sohbetlere , okuma programlarına gidemiyorsa yegane çaresi lugattır.Tüm bu kaynaklardan yoksun olup Risale-i Nuru okuyunca ancak ruh, kalb ve sair letaiflerle anlarız. Akıllın hissesi az olur. Zararı çoktur.

Ben bunları düşündükten sonra, nefsimin tüm zorlamalarına rağmen tarfsız bir dürbünle bu meseleyi düşündüm:
Madem sadeleştirme ile anlamak mümkün değil ,madem orjinal metine dokunmak cinayettir ,madem herkezin anlamadığı meselelerde yardımcı bulması her zaman mümkün değil, o zaman orjinalini bozmadan aynı sayfa içinde hem ayet meali hem lugat koymak sakıncalı değil yarar içinde yarar sağlayan bir uygulamadır.
Hizmetin mübarek olsun.
Baki Selam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

20

03.12.2006, 00:56

cevat abi yazılarına katılıyorum...akılla anlama meselesi çok önemli mesala üstad bir yerde
şimdi ise, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaike çıkılacak bir yol bulunsa, o yola karşı lâkayt kalmak elbette kâr-ı akıl değil. ışte, otuz üç adet Sözler, böyle Kur'ânî bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar.
yani bu kayıt herhalde aklın ve diğer kuvvaların tam hisselenmesiyle olabilecektir...
gerçi sayfaların altına lugat koyma meselesine üstadın uygun bulmadığına dair yazılar okumuştum ama inşa'allah zararı olmaz en azından başlangıç olarak kullanılabilir...
muhabbetle...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir