Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

03.07.2006, 21:13

Dost, yaran, nasihat istersen?

Dost istersen Allah yeter.
Evet, O dost ise herşey dosttur.

Yârân istersen Kur’ân yeter.
Evet, ondaki enbiya ve melâike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.

Mal istersen kanaat yeter.
Evet, kanaat eden iktisat eder; iktisat eden bereket bulur.

Düşman istersen nefis yeter.
Evet, kendini beğenen belâyı bulur, zahmete düşer; kendini beğenmeyen safâyı bulur, rahmete gider.

Nasihat istersen ölüm yeter.
Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.

23.mektup

2

03.07.2006, 21:22

جزاك الله خيرا كثيرا
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

04.07.2006, 13:12

Allah razı olsun can
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

4

29.07.2007, 23:28

Dostla buluşurken

“Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise, herşey dosttur.”1

Sevgililer Sevgilisi, Yüce Dost ancak Allah’tır. Kur’ân da, “Allah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır. Onları inkâr karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna çıkarır”2 buyurmuyor mu?

Allah dostlarının en büyük arzusu o ezelî ve ebedî dosttan uzak kalmamaktır. Her an, her yerde kendisiyle beraber olduğu düşüncesiyle O Dostun sevgi ve inayetini kaybetmemek için büyük bir hassasiyet gösterirler. Ondan uzak kalmak ölümdür âdetâ onlar için. Ona kavuşma ise en büyük mutluluktur.

ışte birçoklarının korkup titrediği ölüm onların dünyasında Sevgililer Sevgilisine, en büyük Dosta kavuşmaktır.

Kâinatın Efendisinin (asm) O Yüce Dosta kavuşmak için nasıl can attığını görmemek mümkün değil. Cebrail (as) vefat edeceği gün huzuruna gelip, “Ey Allah’ın Resûlü! Kendinizi nasıl buluyorsunuz?” diye soruyor.

Resûl-i Ekrem de (asm), “Ey Cebrail! Sıkıntı ve üzüntü içindeyim” diye cevap veriyor.

Ölüm meleği ise kapıda beklemekte. ıçeri girmek için izin istiyor. Cebrail (as), “Ya Muhammed! Ölüm meleği geldi, huzuruna girmek için izin istiyor. Senden önce hiçbir kimseden izin istemediği gibi, senden sonra da hiçbir kimseden izin istemeyecektir” diyor.

Kâinatın Efendisi (asm), Hz. Cebrail’e, “Peki, izin ver, gelsin” buyuruyor. Ölüm meleği içeri girince, saygı içinde Peygamberimizin (asm) karşısında durup şöyle diyor:

“Ey Muhammed! Allah beni sana gönderdi ve sana itaat etmemi emretti. Eğer müsaade ederseniz, ruhunuzu alacağım. şayet istemiyorsanız, bırakır giderim.”

Peygamberimiz (asm), “Yapar mısın, ey ölüm meleği?” diyor.

“Evet, yaparım” diye cevap veriyor Azrail.

Resûl-i Ekrem (asm), “Öyleyse emrolunduğunu yap” buyuruyor.

Bunun üzerine Hz. Azrail, “Ya Resûlallah! Allah seni huzuruna almak istiyor” deyince, Peygamberimiz (asm) tam bir teslimiyet içinde, “Öyle ise emrolunduğunu yap, ey ölüm meleği” diyor.3

Sonra da yanındaki su kabına ellerini batırıyor, ıslak ellerini yüzüne sürüp “Lâ ilahe illallah. Ölümün, akılları baştan gideren ıztırap ve şiddeti haktır” diyor. Sonra da gözlerini yukarıya dikip “Ey Allah’ım! Yüce Dost!” diyerek ruhunu teslim ediyor.4


Dipnotlar:

1- Mektûbat, s. 273.
2- Bakara Sûresi: 257.
3- Suyûtî, s. 100-101.
4- Müslim, Fezailü’s-Sahabe: 85-86.

Kaynak:
Fikih info
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir