Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

11.02.2006, 16:26

Kuran´da neden erkekler ön planda?

Bana bugün bir soru geldi..Bir arkadaş varmış boğaziçinde okuyor.
Bu arkadaş bayan,Allah'a inaniyor,ama namaz vss yok tabi.Birazda feministlik varmış.
O kardeşin sordugu soru şuymuş:

Kuranda ya da dini kitaplarda gördüğüm kadarıyla devamlı erkekler ön planda tutuluyor.neden bu boyle?Bana ayrımcılık gibi geliyor vs.. demiş

Bana kaynaklar lazım hem risale hem de dini içerikli hadis ayet vs...

kafamda var birşeyler ama karışık.toparlayıp vermem lazım

yardımcı olabilieceğinizi düşünüyorum
şimdiden ALlah razı olsun

2

11.02.2006, 16:42

Ona kısaca şöyle diyeyim, bu çetin dünya şartlarında, erkekler hayat mücadelesinde, eğer beşeri ordu gibi kabul edersek, ordunun ön saflarında dizilmişler. Onların durumuyla, arkadakilerin durumu aynı olmaz. Belki bu orduda nisa taifesinin görevi çarpışmak değil, çarpışmalara yardım etmek, yaraları sarmak, yardımcı olmak ve saire.

Feminizm damarıyla çarpışmak isteyen kadınlar ve ailelerini görüyoruz. Üstad kadınları yuvalarından çıkarmışlar diyerek anlatıyordu, şu an zihnim tam müsait değil, bir alıntı göndereyim.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

3

11.02.2006, 20:02

Allah razı olsun ya.alıntı işe yaradı.
kafamda bir sürü şey var ama inanın feminist ve medeni terbiye almış bir bayana hitap etmek çok zor

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

4

12.02.2006, 06:10

Selam Kardes...

Bence ona feminism damarindan yaklasabilirsiniz. Cunku kendisine direkt olarak kadinin aslinda ozgurlesmesi denilen seyin onu kolelestirmek oldugunu ornekleri ile anlatabilirsiniz... Ornek isterse kendisine:

1. Kadinin meta haline geldigini direk olarak anlatabilirsiniz.Ornekler derseniz:

* niye ponpon kizlar var da ponpon erkekler yok? Maclar sadece erkekler icinmiymis?

* niye reklamlarda genelde erkegin gozune hitap eden sehevani imajlar kullaniliyor? Tanitimi yapilan sampuani ve ya sabunu ve ya abartayim arabayi kadinlar mi kullaniyor sadece. O kopukler onlarin bedeninden suzulurken gosterilince sabunun kalitesi mi anlasiliyor?

* niye araba fuarlarinda tanitimlari mini etekli bayanlar yapiyor? cok mu anliyorlar arabadan?

Ve son gercek: Bugun kadin acik secik giyinerek kendisinin ilk olarak insan olarak muamele gormesinin onune kendisi gecmis oluyor(bilerek ya da bilmeyerek). Cunku erkekler (insan biyolojisi bunu gerektiriyor) onu o haliyle ilk olarak birey olarak degil, bir sehvet aleti olarak goruyor. Bunun erkeklerin zayifligi vs ile alakasi yok. Bu tamami ile hormonal bir olay.Garip gelecek ama ilk olarak "INSAN" muamelesi gormesi gerekirken, gordugu muamele "KADIN" muamelesi oluyor (hayvanlara has bir muamele). Ondan sonra da saygi bekliyor. Feminism ortaya cikiyor.

2. Ustadin cok guzel anlattigi gibi medeniyetin kadina getirdigi sozde ozgurluklerin cogu ona esaret zinciri:

* zevk pesinden kossa heran cocuk sahibi olma riski ile karsi karsiya. O iki dakikalik zevkin sonucunda 9 ay cile ve uzerine fitri annelik duygulari ile omur boyu izdirap ceker. Bu erkek fitratinda o kadar derinen yoktur.

* erkeklerin cogu kendisine bakan bayandan istiskal etmezken, kadinlar on erkegin dokuzundan istiskal eder.

*cogu cirkindir ya da kiskanclik damari ile kendinden guzeli gorunce huzuru kacar.
vs vs...


KANAATI ACIZANEMCE ONEMLI BIR SEY DAHA SOYLENMELI:

Bugun Islam dunyasinda kadinin gordugu muamele Islamin layik gordugu degildir. Cok sevdigim bir buyuk zatin tabiri ile bugun Anadolu kadinin genelde layik goruldugu muameleye bakip da feministlere hak vermemek elde degildir. Lakin bu insanlarin cehaletinden ve imani derinligi olmamasindan kaynaklanir...

AYRICA KENDISINE:

Bugun dunyayi kasip kavuran feminismin aslinda Avrupadaki karanlik cagdaki kilise tavrindan geldigini vurgulamak lazim. O donem de kadinin ruh tasiyip tasimadigininbile tartisildigi bir duzene tepki olarak baslar bu. Kadin haklari savunuculari haklarini tepkisel olarak aramistir ve ararken de farkina varmadan tepkiselligin sonucu olarak dengesiz bir hak arama ortaya cikmistir. Daha bu yuzyilin basina kadar kadina miras hakki tanimayan bir avrupayi taklit eden bizlerin once cevabi kendi icimizde aramamiz gerekli degil midir?

'Biz de kadin ne muamele gormus?

Kadinin haklari nelermis?

Erkekten az hakki olan gozuken yerlerde acaba hikmeti neymis?

vs vs...

SON SOZ:

Isin aslina bakarsaniz ben cevremdeki dinini icsellestirmis arkadaslarimin ailesine olan muamelesini gordukce soyle diyorum esprisine:

ILK FIRSATTA MANIST(ERKEK HAKLARINI ARAYAN) BIR VAKIF KURACAGIM. BU KADINLAR BIZI EZIYOR..

Muhabbetle
BArish

not: uzun suredir yazmiyordum. Insallah faydali olmustur.

not2: Islam dunyasinin normal sartlarda bir kadin haklari tartismasi yapmasi faydali ve belki de gerekli ama bunu yaparken gecenlerde cikan CALVINISM ve ya REFORM tartismasindan farki olmayan bir edayla "FEMINISM" uzerinden yapmasi yanlis. Cunku Feminism bizim ruh ve kultur dunyamizin disinda ve bizim dunyamiza gelince ici de o kadar bosalan bir terim. Hem bizim duygu dunyamizda kadin hakkinda yapilan tartismalar onun letafetine uygun bicimde yapilir.
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

5

12.02.2006, 10:00

abdulkadir ve barish kardeşlerime çok teşekkür ediyorum
bilgileriniz gerekli şahsa ulaştıracak aracıya ulaştırılmıştr
o bayanın birazda eleştirisel yapısı vardır.eleştirenler genelde pek anlamak istemeyecektir ama kim bilir belki de güzel bir huyu hürmetine hakikatleri idrak eder... vesselam
insirah

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

6

12.02.2006, 14:52

hizmetin hatırı ön plandadır

bakın bizlerde bence yoktur aksine risale-i nura göre vardır.şimdi üstad nediyor her doğru heryerde söylenmez.

evet herkese cevap vereceğiz diye bir sart yok. eger elestirel yaklasıp(doğruyu kabul etme niyetinde değilse) hakkın hatırını küçük düşürecekse, hakkın hatırını küçük düşürmemek adına cevap vermemek gerekiyor.

7

20.02.2006, 23:15

islam erkek endeksli...

ıslam kim ne derse desin erkek endeksli. Günümüzde ise tamamen erkek endeksli bence. Kadınlar bunu niye sorgulamazlar bilmiyorum.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

8

22.02.2006, 09:00

Re: islam erkek endeksli...

Alıntı sahibi ""y-okutan""

ıslam kim ne derse desin erkek endeksli. Günümüzde ise tamamen erkek endeksli bence. Kadınlar bunu niye sorgulamazlar bilmiyorum.


bayanlar gayet derecede inceliyor,araştırıyor..
siz de yazılan yazıları okursanız islamiyetin aslında hem bayana hem de erkeğe eşit hakları verdiğini görürsünüz.
mimsiz medeniyet islamiyeti geri bir din olarak gösteriyor
oyunlar oynanıyor..

9

22.02.2006, 13:01

y-okutan bey;

tam olarak mantıksız bir fikir öne sürmüşsünüz.

ıslamiyet insanlık dinidir.
insan olarak hem bayan, hem de baylar muhatap alınmıştır.

saygılar

10

24.02.2006, 08:17

Bismillah!
"y-okunat", güldürdünüz beni!
Bugunlerde en çok tartışılan konu kadın ve erkek "eşitliğine" ulaşabilmek için kadınlara ayrımcılık yapmak olduğu hiç mi gözüne çarpmamış..
Ki bizi bizden daha iyi tanıyan terbiyecimiz, Allah tarafından belirlenen şeriat, yani Islam dininin hukuku temelde(imanın şartlarının hiçbirinde! 8) ) ayrımcılık yapmaz ikisininde nefsi var, şeytan..
Bununla beraber gerektiği yerde olabildiğince tâvizkâr(hatta islamın temel şartlarından olan namaz-oruçtan bile muaf tutulabiliniyor..)
..sanırım şunu kabul edeersiniz, erkek çocuk doğuramaz ve çocuk eğitimindede pek başarılı sayılmaz :roll: ..dolayısıyla erkek her konuda kadına eşit olamayacağı gibi kadın da her hususda erkeğe eşit olamaz..
<örnekler çoğaltılabilir>
bize kadının iyilik ve rahatını şeriatdan daha çok düşünen dünya hukuku (iş hukukunu inceleyelim?) gösterebilirmisiniz?
Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! Muhabbet devam etsin!. şûra kuvvet bulsun!. Bütün levm ve itab ve nefret, heva ve hevese tâbi olanlara olsun. Selâm ve selâmet Hüda'ya tâbi olanlar üstüne olsun. Âmîn... :sadbye:

bahar

Acemi

Mesajlar: 45

Hobiler: KıTAP,DOğA

  • Özel mesaj gönder

11

29.03.2006, 21:57

Eşit ve eşitlik'in kelime manalarını görelim.
"Eşit",hiçbir fark göstermeyen,tabiatıniteliği,değeri ve boyutları bir olan demektir."Eşitlik" ise hakları bakımından insanlar arasında hiçbir ayırımın bulunmaması anlamındadır.

a)Fıtratta farklılık
Kainatta ALLAH (cc)herşeti çift yaratmıştır.Bu çiftlerden her birinin diğerine,bütün yönleriyle eşit olduğunu söylemek mümkün değildir.

"Her şeyi çift(erkek ve dişi)yarattık ki düşünüp ibret alasınız."(Zariyat,51/49)
Zerrelerden bitkilere,ondan hayvanlar ve insanlar arasındaki erkeklik-dişiliğe kadar herşey çifttir ve birbirine muhtaçtır.Pozitif negatife,elektron
protona,gece gündüze,yaz kışa,yeryüzü gökyüzüne,erkek kadına,kadın erkeğe muhtaçtır.
ışte ALLAH (cc) kadını yaratırken,elektrona nispeten protonu,pozitife nisbeten negatifi,erkek tohuma nisbeten dişi tohumu yarattığı gibi yaratmış ve bu çiftlerden bir vahdet meydana getirmiştir.Fakat elektron protona,pozi-tif negatife eşit olmadığı gibi,kadında erkeğe eşit olamaz.Bu, fıtratın değişmeyen kanunlarındandır.Zira tek olan ALLAH'tan başka herşey eksik olduğu gibi,varlığını sürdürebilmek için de,hiçbir şey kendi kendine yeterli değildir.
Dolayısıyla kadın ve erkek birbirinin eşiti değil,aksine birbirinin tamamla-yıcısıdır.ALLAH Rasulu bir hadislerinde bu gerçeği şöyle ifade ederler:
"innema'nnisa şekaikur'r-rical=KADINLAR ERKEKLERıN YARISIDIR."
Hadisde geçen "şakik"kelimesi,tam ortadan ikiye bölünen bir bütünün parçasıdır.Hiçbir zaman kadın fizik ve ruh bakımından erkeğe eşit olamayacağı gibi,erkek de ona eşit olamaz.ınanan ve inanmayan herkesin,eşitlik hayallerinden vazgeçip erkeği ve kadını olduğu gibi kabullenmesi şarttır.Bilakis Cenab-ı Hakk,"herşeye takdir ettiği şekli verip,sonrada doğru yolu gösterendir."(A'la,87/3)Kadını,erkeği"en güzel yaratılış üzerine yaratan"ve ona yücelmenin,yükselmenin yollarını öğretendir.Onları birbirinin tamalayıcısı,örtüsü ve koruyucusu yapandır.

b)Vazifede farklılık

Yukarıda görüldüğü gibi,fıtratta kadın erkeğe eşit olamayacığı gibi,vazi-fedede eşit olamaz.Mesela;erkek kadına nisbetle daha güçlü kuvvetlidir.
Kadının bu noktada,erkeğin yapabileceği vazifeyi yapması çok zordur.Bu durum kadın için asla bir eksiklik değildir.Buna karşın kadında erkeğe nazaran daha şevkatli,daha merhametli,daha zarif ve daha duygusaldır.Bu noktada da erkek kadınla boy ölçüşemez.Her iki cins de göreceği vazifele-rin gerektirdiği kabiliyetlerle donatılmıştır ki,gerçek hak ve adalette işte budur.

Nesiller kadın tarafından dünyaya getirilir ve onun tarafından terbiye edilir.Beşeriyete,iyi ferdler,onun feyizli berketli eli ile kazandırılır.Hele neslin yetişmesi hususunda kadının şevkatle donatılması kadına ayrı bir lütufdur.Bu yönüyle kadın,bütün aile ferdleri içinde,saygı duyulacak bir ihtiram abidesidir.O evin mürebbiyesi,muallimesi,kayyimesi ve huzur kaynağıdır.Erkek onda itmi'nana kavuşur.
Evet,Cenab-ı Hakk'ın, ona bahşettiği eltaf-ı sübhaniyesinin yanında,bazı insanların eşitlik adı altında ona vereceği her şey sönük kalır.Ve eşitlik iddialarıyla ona tanınacak haklar,yapılacak iyilikler,baştan aşağı altın madalyalarla donatılmışbir kişinin yakasına,bir bakır madalya iliştirmek gibi gülünç olur ve hafif kaçar.

Evet ALLAH (cc) kadına öyle müzeyyen bir elbise giydirmiştir ki,artık bundan sonra onun üstüne giydirilecek her şey sırtına bir çul geçirme,bir semer yükleme manasına gelir.

12

30.03.2006, 13:18

Alıntı sahibi ""barish""


Ve son gercek: Bugun kadin acik secik giyinerek kendisinin ilk olarak insan olarak muamele gormesinin onune kendisi gecmis oluyor(bilerek ya da bilmeyerek). Cunku erkekler (insan biyolojisi bunu gerektiriyor) onu o haliyle ilk olarak birey olarak degil, bir sehvet aleti olarak goruyor. Bunun erkeklerin zayifligi vs ile alakasi yok. Bu tamami ile hormonal bir olay.Garip gelecek ama ilk olarak "INSAN" muamelesi gormesi gerekirken, gordugu muamele "KADIN" muamelesi oluyor (hayvanlara has bir muamele). Ondan sonra da saygi bekliyor. Feminism ortaya cikiyor.


Nokta (.)
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

13

30.03.2006, 14:44

cevap basit islam reel bir dindir....

14

27.05.2006, 19:16

cinler

islamiyet insanlara ve cinlere gönderilmiştir acaba cinler kuran da bizden niye az bahsediliyor diyorlarmı acaba !!!!!

15

27.05.2006, 23:29

Re: cinler

Alıntı sahibi ""fatih_35""

islamiyet insanlara ve cinlere gönderilmiştir acaba cinler kuran da bizden niye az bahsediliyor diyorlarmı acaba !!!!!


Cinlerle bağlantısı olan arkadaşlara sorsak bişey derler herhalde :)

Zannımca Kuran'da cinler de dahil olmak üzere her şeyden yeterince bahsedilmiştir. ınsanı yaratan yüce Rabbimiz, aynı zamanda cinleri de yarattığına göre ve adil olduğuna göre ona da bir hikmet tayin etmiştir. Ayrıca halife-i arz olan insanın halifeliğine sekte veremeyecek fıtratta yaratılmıştır cinler. ilk bakışta daha üstün özelliklere sahip oldukları iddia edilebilir belki ama bildiğim kadarıyla hiç bir cin, Allah'ın emir ve yasaklarına uyma derdinde olan insan kadar güçlü değil.

Konuya dönmek gerekirse, ıslam erkeği ön plana çıkarmamıştır. Fıtrata göre vazife ve eşitlik vermiştir. Cihad gibi zor bir vazifeyi, savaş meydanlarında erkeğin boynuna yüklemiştir. Ayın belli vakitlerinde namaz gibi mazereti olmayan bir ibadette mazur kılınmışlardır. Annelikteki şefkat vesilesiyle yüce makamlara çıkma fırsatı vermiştir. Allah kadını da erkeği de yerli yerinde yaratmıştır ve yerli yerinde vazifeler yüklemiştir.

Kadınların geri plana itilişini öne süren çevrelerin büyük kısmı reisliğin erkeğe verilmesini kullanıyorlar. Evet ailede reis, dinen erkektir. Ama erkeğe de adaletle hükmetme, meşveretle hareket etme, merhametle mükellefiyet gibi ağır ama cidden ağır mükellefiyetler verilmiştir.

Ayrıca kadınlar dinen arka plana itilmemiş olmakla beraber fıtraten erkeğe nisbeten zayıf olmaları hasebiyle sosyal hayatın en emin konumuna getirilmiştir.

Bir de çok eşlilik mevzusu var ki bunu da medeni (!) insanlar çokça öne sürerler. En başta şunu bilmek lazımdır ki, ıslam evliliği 1'den 4'e çıkarmamış belki 8-9'dan 4'e indirmiştir. bahsettiğim diğer mevzularda olduğu gibi bu mevzuda da hakikatler ve hikmetler Allah katında olmakla birlikte belki hikmeti şu olabilir;

1- Normal şartlarda çok evlilik gayr-ı medeni gibi görünse de savaş gibi sebeplerden dolayı erkeklerin sayısı azalabilir ve nitekim asr-ı saadette azalmıştır da. O zaman dul kalan kadınların da muhafaza altına alınması ve hukuklarının temini için adil davranmak şartıyla nikah altına alınarak yardımcı olunması amaçlanmış olabilir.

2- Bugün medeni kanunda tek evlilik olmasına rağmen nefislerin tatmin olmamasını , medeni (!) denilen toplumdaki erkek-kadın ilişkilerden veya ahlaki suçlardaki artıştan anlayabiliriz. Yıkılan yuvaların, aldanan-aldatılan eşlerin sayısının artmasından vb. olaylardan anlayabiliriz. Batılı daha fazla tasvire gerek olmamakla birlikte bunları da şunun için söyledim ki; bugün çoğu erkek ve bayanın aslında birden fazla eşi var. Sadece eşine göstermesi gereken özel tavırları nezaket yaftası altında medeni (!) dünyanın insanları haram helal demeden birbirlerine gösteriyorlar.

3- Miras mevzusunda ise erkek kardeşin husumetini engellemek, baba öldükten sonra da erkek kardeşlerin kız kardeşlerine merhamet göstermesi ve yardım etmesi gibi sebeplerle birlikte medeni kanunda yeri olmayan anne hukuku da ıslami dairede teminat altına alınmıştır.

4- Özgürlük ve eşitlik iddiasıyla ortaya çıkan bayanların çoğu harcanmakta ve birilerine o veya bu şekilde peşkeş çekilmektedir. Bunu da çevrenize bakarsanız görebilirsiniz.

Dediklerim beni bağlar, sadece fikrimi beyan ettim. Allah, alem-i ıslam'la birlikte beni de söylediklerim ve yaptıklarımdan dolayı mahşerde utandırmaz inşallah.

16

27.05.2006, 23:47

talha genc kardeşimiz meseleyi çok güzel açıklamış
erkek olmak veya kadın olmak bizim irademiz dışında olduğu için bu üstünlük sayılamaz üstünlük takva iledir
kadın erkek tabiki eşit (!) değil birbirini tamamlayan parçalardır.
eksi artı gibi
anacak su bir gerçek ki kadınlar zayıf fıtratta yaratılmışlardır hem maddi anlamda hemde duygusal olarak ve bazı kadın özelliklerinden dolayı bazen ibadetlerini yapamadıklarından dolayı nakıs sayılabilirler.ama bu eksiklik değil ALLAH emrediyor yerine getiriyorlar ,emrediyor yapmıyorlar.
şu bir gerçek ki erkek olmak üstün lük gibi gözükse de herkes bu dünyaya gönderilirken imtihan sırrı ile gönderiliyor.RABBıM bizim nasıl imtahanı başiarabilecek isek o şekilde bizi dünyaya gönderiyor mesela eger sürekli namaz kılmaya takatım yetmeyecek ise benim kadın olarak gönderilmem çok büyük bir lütufdur veya meselelere yaklaşımım ve onları kavramam benim cinsiyetime bağlı olabilir
zengin insan fakir e karşı üstün olmadığı gibi erkek de kadın a üstün değil
ve kuran da nisa suresi var

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

17

28.05.2006, 11:21

Kur'anı Kerimde sure ismi olarak geçen pek çok müennes ismi vardır
Mesela örümcek manasında olan ankebut suresi dişi örümcek mealindeymiş,arı da dişi arı manasında olarak kullanılmış meryem suresi nisa suresi...

18

29.05.2006, 02:20

evet yazdıklarınızın hepsini okudum, gerçekten hepsi birer hakikat.
erkek ve kadın eşit olsalar bire farklı oldukları apaçık ortada.

peki, kadın peygamber olmaması da devam edebileceğimiz bir konu olabilir mi?

19

29.05.2006, 12:25

ehli sünnetin itikatte iki imamı bu konuda farklı beyanlarda bulunmuş
imam maturidi 'kadın peygamber gelmemiştir
ebu musa el eşari ise 'gelmiş olabilecegini söylemişler

20

26.06.2006, 14:49

Kadın - erkek eşitliği söz konusu mudur?

Bu soruya hemen "evet" veya "hayır" demek çok zor. Çünkü, soru bu haliyle yeterince açık değil. Onu bir başka soru ile açmak gerekiyor. "Nerede? Hangi konuda? Ne yönden?" gibi. Eğer, "hukukî açıdan" soruluyorsa, cevap olarak "evet" diyebiliriz.

Eğer, her hususta denilirse, o zaman, bu soruya cevap vermeye gerek kalmayacaktır. Zira, cevabı sorunun içindedir. Madem ki, iki ayrı cinsten söz ediliyor. Öyleyse mutlak eşitlik nasıl düşünülebilir?

Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut. Onun için, meseleyi sadece bir tek madde çözümlemek mümkün değil.

şayet, "Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?" diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır. Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur. Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur. O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur. ılahi ferman olan Kur ana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz. Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır.

Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak. Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak. ışte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur. Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir.

Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz. Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek. Onda da cinsiyete itibar edilmiyor. Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir. Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil.

Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır?

Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz. Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar. Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır. Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever. Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur. Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir. Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir.

Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir. Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır.

Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var. Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri. Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri. Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas.

Erkek dış aleme daha açık. şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri. Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük. Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam.

Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut. Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı.

Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir. Buna "teessürilik" deniliyor. Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas. Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait.

Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli. Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık. Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri. Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor. Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor.

Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı. Ondan daha vefalı. Dünya sevgisinde erkekten çok ileri.

Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir.

Etrafımıza şöyle bir göz atalım. Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var. Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir.

Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir. "Hüküm çoğunluğa göre verilir." kaidesinden hareketle şöyle diyebiliriz: Kadınlar yine fabrikatör olmaktan çok işçi, hâkim olmaktan çok kâtip, amir olmaktan çok sekreter, pilot olmaktan çok hostes, patron olmaktan çok tezgâhtardırlar. Zira, yaratılışı değiştirmek mümkün değildir.

Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik. Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik.


Alaaddin Başar (Prof.Dr.)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir