Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

141

16.05.2005, 15:41

selamın aleykum

pardon bu çalışmalar Hayrullah Esendal adlı birisi tarafından hazırlanmış....
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

142

16.05.2005, 15:52

alkan unal kardeşim,
şimdilik bu naklettiğinize bir cevap yazayım.
ama bir daha böyle "hakikat dışı bir yoruma" rastlarsanız lütfen özel mesaj yolu ile müzakere edelim.
zira bu forumda hakikat dışı yorumlara yer yok.

143

16.05.2005, 16:03

Alıntı

Ta 1371 senesinden sonraki alem-i ıslam'ın mukadderatına nazar eden Hutbe-i şamiye'deki hakikatler... Evet şimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet ve medeniyetin mehasini o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip o dokuz manileri mağlup edip dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi o dokuz düşman taifesinin cephesine göndermiş, inşallah yarım asır sonra onları darmadağın edecek.' (Hutbe-i şamiye, 25)

buradası Hutbe-i şamiyeden alınmış.
problem yok.

Alıntı

şam'da yaptığı bu konuşmada, hicri 1371 senesinden sonra yaşanacak gelişmelere dikkat çekerek, Bediüzzaman Mehdi'nin göreve başlamasının bu tarihten 30-40 yıl sonra olacağını bildirmiştir. Bu tarih ise hicri 1401-1411, miladi olarak da 1980-1990 yılları arasıdır.

Buarad yapılan yorum ise tamamen haikat dışı.
Zira Hutbe-i şamiyedeki bu bölüm genel olarak ıslam Aleminin geleceği ile ilgili. Mehdi ile dolayısyla alakalı.

Alıntı

Bediüzzaman Mehdi'nin göreve başlamasının bu tarihten 30-40 yıl sonra olacağını bildirmiştir.
Tarzında bir hüküm ise ancak sahte Mehdilere ait bir yorum olur. Yani tamamen gerçek dışı.



Alıntı

Yine aynı konuşmanın devamında Üstad, Mehdi'nin inkarcı fikir sistemini fen, ilim ve medeniyetin imkanları sayesinde fikren susturacağını haber vermiştir. Bu fikri üstünlüğün tarihi olarak da 1371 tarihinden yarım asır sonrasını bildirmiştir. Bu da hicri 1421, yani miladi 2001 senesi demektir.

'Evet şimdi (1371) olmasa da otuz-kırk (30-40) sene sonra...

Fen: Müspet ilimler, biyoloji, fizik, kimya vs.

Hakiki marifet: Hüner, sanat, ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi.

Medeniyetin mehasini: Medeniyetin iyiliklerini

O üç kuvvetle donatıp gerekli ihtiyacını karşılayıp o dokuz engelleri yenip dağıtmak için,

Taharri-i hakikat meyelanı: Hakikati araştırma meyli

Muhabbet-i insaniyeyi: ınsan sevgisini.

O dokuz düşman sınıfının cephesine göndermiş, inşallah yarım asır sonra (50 sene) onları darmadağın eder.'

1371 + 50 = 1421 (Miladi 2001)

Bediüzzaman hicri 1400 yılı başlarında Mehdi'nin inkarcı felsefe ile mücadeleye başlaması zamanına, 1401-1411 = 1981-1991 yılları arası fen, hüner, sanat ve medeniyetin iyiliklerini birleştirip bunlarla mücadelesine ve fikren darmadağın edeceği tarih olarak da 1421 = 2001'e dikkat çekiyor.

'Yetmiş birde fecr-i sadık başladı veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib de olsa, otuz-kırk sene sonra fecr-i sadık çıkacak.' (Hutbe-i şamiye, 23)

Fecir: Tan yerinin ağarması, güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti

Fecr-i Kazib: Sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık.

Fecr-i Sadık: Fecr-i Kazib'den sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma

1371 + 30 = 1401 = 1981

1371 + 40 = 1411 = 1991

Bediüzzaman ıslam'ın dünyaya tekrar hakim olmasını güneşin doğuşuna benzetiyor. Güneşin battıktan sonra ertesi gün yeniden doğması gibi, ıslam'ın da dünya üzerinde tekrar doğup parlayacağına bu benzetmeyle işaret ediyor. Fecr-i Kazib ve Fecr-i Sadık ifadeleriyle bu doğuşun başlangıç yıllarına dikkat çekilmiştir.

Buna göre Hakkın karşısındaki batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlaması 1981-1991 yılları, fikren tam anlamıyla susturulup dağıtılmasının ise 2001 yılında olacağına işaret etmiştir.

Burada verilen tarihlerin Mehdinin çıkışına, Mehdinin zuhuruna işaret nevinden yorumlanması tamamen saptırmaca. üstad 1371 de fecri sadık çıktı diyor. Bu tarih 1951 yılına denk geliyor. Üstad daha o zaman hayatta.
Buradan nasıl 30-40 yıl sonrasına atlayıp da Mehdi zuhur ettiriyorlar, anlamak çok zor.
Gerçi ben bu sahte Mehdi yi biliyorum ya neyse...

Alıntı

Risale-i Nur Külliyat'ında, Mehdi'nin mücadele ve hakimiyet devreleri ile ilgili verilen ebcedler:

'Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.' 9/32 ayetindeki '...Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.' cümlesi hakkında Bediüzzaman şöyle demektedir:

'şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli 'lamlar' ve 'mimler' ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar ise, Hazret-i Mehdi'nin şakirtleri olabilir.' (şualar / 605)


Bu ayetin ebced değeri ise '1424-Miladi: 2004' tür. Mehdi önderliğinde ıslam'ın hakimiyeti devrelerine işaret etmektedir.

'...inkar edenlerin velileri ise tağut'tur...' 2/257 ayetindeki 'tağut' (batıl fikir sistemi) kelimesinin kendi içinde çöküş tarihini de Bediüzzaman (ebced değerini) 1417 (miladi 1997) olarak vermektedir.

kardeşim, burası çok açık. Bri asır sonra mehdinin talebeleri zulümatı dağıtacak diyor. mehdi çıkacak demiyor ki.

şimdi bütün bu hakikat dışı yorumu yapan kişi Mehdinin kim olduğunu da söylemli idi.
Ki bizde bilmeliydik şu Mehdi kim?....

144

16.05.2005, 16:14

şimdi mutabık olduğumuz konu şu mu?
Her asırda Mehdi (müceddid) gelecek, bunların en sonuncusu, büyük Mehdi, Mehdiyy-i Ahirzaman olacak.

şimdi sorum şu:
Müceddidlerin diğerlerinden onları ayıran bazı özel durumları olur. Üstad Bediüzzaman ortaya çıktığı zaman daha çocukken fevkalade halleriyle dikkatleri üzerine çekmişti. Üstad'ın doğumunun üzerinden 125'den ziyade sene geçti. Ortalıkta şu an fevkalade halleri olan bir zat var mı?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

145

16.05.2005, 16:16

selamın aleykum

peki ben sorayım...ustad 25 yaşından kaç kişi üstad tanıyordu dunya üzerinde...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

146

16.05.2005, 16:20

Alıntı

iyi ozaman riselei nura dönelim :Besinci suayi okudum :

şualar, Sayfa 510

Dünyada mütesanit hiçbir hanedan ve mütevafık hiçbir kabile ve münevver hiçbir cemiyet ve cemaat yoktur ki, âl-i Beytin hanedanına ve kabilesine ve cemiyetine ve cemaatine yetişebilsin.
Evet, yüzer kudsî kahramanları yetiştiren ve binler mânevî kumandanları ümmetin başına geçiren ve hakikat-i Kur’âniyenin mayasıyla ve imanın nuruyla ve ıslâmiyetin şerefiyle beslenen, tekemmül eden âl-i Beyt, elbette âhir zamanda, şeriat-ı Muhammediyeyi ve hakikat-ı Furkaniyeyi ve sünnet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ihya ile, ilân ile, icra ile, başkumandanları olan Büyük Mehdînin kemâl-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya göstermeleri gayet mâkul olmakla beraber, gayet lâzım ve zarurî ve hayat-ı içtimaiye-i insaniyedeki düsturların muktezasıdır.

ihyâ: canlandırma.
icrâ: uygulama, yapma.

şeriat-ı Muhammediyeyi ve hakikat-ı Furkaniyeyi ve sünnet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ihya ile, ilân ile, icra ile, başkumandanları olan Büyük Mehdînin..

burda sadece sunu belirtmek istiyorum uygulayacak olan Büyük Mehdîdir

Fahri avcu kardeşim;
Ben sizin nasıl bir mehdi beklediğinizi merak ediyorum.
sizin yorumlarınızdan acaba şöyle mi anlamak lazım:
1-Mehdi bir genelkurmay başkanı olacak, bir ordu yönetecek?...
2-Mehdi bir siyasi partinin başkanı olacak, Başbakan olacak?...
3-Mehdi bir cumhurbaşkanı olacak?...
öyle mi acaba?
Bu üç dünyevi makam da olsa sadece bir devlet için olabilir.
Peki o zaman dünya hakimiyeti nasıl olacak?
yoksa size göre mehdi Birleşmiş Milletlerin mi başkanı olacak?...

ınanın merak ediyorum, nasıl bir Mehdi tasavvur ediyorsunuz.

şimdi sizin naklettiğiniz ifadeleri kısa bir tahlile tabi tutursak:


Alıntı

Dünyada mütesanit hiçbir hanedan ve mütevafık hiçbir kabile ve münevver hiçbir cemiyet ve cemaat yoktur ki, âl-i Beytin hanedanına ve kabilesine ve cemiyetine ve cemaatine yetişebilsin.
Evet, yüzer kudsî kahramanları yetiştiren ve binler mânevî kumandanları ümmetin başına geçiren ve hakikat-i Kur’âniyenin mayasıyla ve imanın nuruyla ve ıslâmiyetin şerefiyle beslenen, tekemmül eden âl-i Beyt, elbette âhir zamanda, şeriat-ı Muhammediyeyi ve hakikat-ı Furkaniyeyi ve sünnet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ihya ile, ilân ile, icra ile, başkumandanları olan Büyük Mehdînin kemâl-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya göstermeleri gayet mâkul olmakla beraber, gayet lâzım ve zarurî ve hayat-ı içtimaiye-i insaniyedeki düsturların muktezasıdır.şualar, Sayfa 510


Alıntı

Dünyada mütesanit hiçbir hanedan ve mütevafık hiçbir kabile ve münevver hiçbir cemiyet ve cemaat yoktur ki, âl-i Beytin hanedanına ve kabilesine ve cemiyetine ve cemaatine yetişebilsin.

Bu ifadede üstad hz.leri Ehl-i beytin maddi ve manvei açıdan ıslama ne kadar hizmet etmeye meyilli, asr-ı saadetten bu yana kesret noktasından da çok ileri bir noktaya geldiğini işaret ediyor.

Alıntı

Evet, yüzer kudsî kahramanları yetiştiren ve binler mânevî kumandanları ümmetin başına geçiren ve hakikat-i Kur’âniyenin mayasıyla ve imanın nuruyla ve ıslâmiyetin şerefiyle beslenen, tekemmül eden âl-i Beyt,

Burada Üstad hz.leri ehli beytin manevi şahsiyet ve azametine dikkat çekiyor. yüzer kudis kahramanları yetiştiren, Abdülkadir Geylani gibi, Binler manevi kumandanları ümmetin başına geçiren, Kuran, iman ve islamiyetle beslenen ali beyt diyor.
Dikkat edin buradaki kumndanlar manevi kumandan olarak tanımlanıyor.

ışte bu ali beyt:

Alıntı

elbette âhir zamanda, şeriat-ı Muhammediyeyi ve hakikat-ı Furkaniyeyi ve sünnet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ihya ile, ilân ile, icra ile, başkumandanları olan Büyük Mehdînin kemâl-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya göstermeleri gayet mâkul olmakla beraber, gayet lâzım ve zarurî ve hayat-ı içtimaiye-i insaniyedeki düsturların muktezasıdır

işte burada dikkat çekilen husus şeriat-ı Muhammediyenin, kuran hakikatlerinin ve sünnet-i seniyyenin ihyası ile, ilanı ile, icrası ile, yani bu hakikatleri yaşayarak, yaşayıp umum aleme göstererek, kuran hakikatleirni ilan ederek, başkumandanları olan Mehdi, Yani bütün ehl-i beyt silsilesinin başkumandanı Mehdi, onların manevi kumandanı Mehdi, ıslamı ihya eden, tecdid eden, eserleri ile Kuranın nurunu aleme neşreden Mehdinin hakakniyetini, yani neşrettiği kuran hakikatleirni bütün dünyaya göstermeleri...
ışte bu gün bu fiil son sürat yapılmaktadır.

147

16.05.2005, 16:26

alkan unal sen niye yazdıklarımızı okumadan soru soruyorsun.

Alıntı

peki ben sorayım...ustad 25 yaşından kaç kişi üstad tanıyordu dunya üzerinde...


Mehdilik 250 yıllık bir birikimin sonucu.
Üstad o yaşlarda hemen hemen bütün islam alemi tarfından tanınıyordu.
Öyle ki aynı yaşlarda şam da içinde yüz alimin var olduğu bir cemaate Hutbe-i şamiye adlı eserinde bulunan o meşhur hutbesini okuyordu.

148

16.05.2005, 16:27

Re: selamın aleykum

Alıntı sahibi ""alkan_unal""

peki ben sorayım...ustad 25 yaşından kaç kişi üstad tanıyordu dunya üzerinde...


21 yaşında dünya çapında tanınıyordu. Ama bunu dünyadaki herkes ya da ekser biliyordu anlamında demiyorum, devrin bilmesi gerekenleri, alimler, araştırmacı zatlar vs. gibi...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Fahri Avcu

Orta Düzey

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

149

16.05.2005, 17:04

Alıntı sahibi ""ahmetsaid""

Alıntı


Fahri avcu kardeşim;
Ben sizin nasıl bir mehdi beklediğinizi merak ediyorum.
sizin yorumlarınızdan acaba şöyle mi anlamak lazım:
1-Mehdi bir genelkurmay başkanı olacak, bir ordu yönetecek?...
2-Mehdi bir siyasi partinin başkanı olacak, Başbakan olacak?...
3-Mehdi bir cumhurbaşkanı olacak?...
öyle mi acaba?
Bu üç dünyevi makam da olsa sadece bir devlet için olabilir.
Peki o zaman dünya hakimiyeti nasıl olacak?
yoksa size göre mehdi Birleşmiş Milletlerin mi başkanı olacak?...

ınanın merak ediyorum, nasıl bir Mehdi tasavvur ediyorsunuz.


Aslinda daha cevap yazmayacaktim ama sorulmus yazayim bari .

yookaridaki sorunun cevabina sunu diyebilirim.
üsdadin ifadesiyle o zat bütün islami cematin basina gececek.
kurani hükümetlerde ve mahkemelerde hakim kilacak .
neticede dünyada sadece 1 islam devleti olacak...

neyse simdi islamiyette tartisma caiz degil insallah bunlar bir ders gibi hepiniz tarafindan degerlendirilmistir .hatalarim mutlaka olmustur beb töbe ediyorum.siz abi ve kardesler hakkinizi helal edin. ben hakkimi helal ediyorum.

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

150

16.05.2005, 17:22

Yahu arkadaslar,
Siz adami oldurursunuz(Ilahi Azrail! Sen adami oldurursun)...

Simdi Mehdi AS siz onu Mehdi sectiniz diye Mehdi olacak degil. Istemeyenler icin de Mehdilikten cikacak degil. Bir kac tavsiye:


1. Alkan abim, Mehdi AS bir sahsi maneviyi temsil eder. Bu yuzden onun hayatta iken yaptiklarinin vefatindan sonrasina cok etkilri olacaktir. Mesela Gazali RA asrinin muceddidir ama onun eserlerini bilen ve anlayan cok degildi. Ne zmanki Razi(talebesi) serhini yazdi, o zaman cok bilinir oldu. Ayrica kafanizda Mehdi oldugunu dusundugunuz birisi var ise, bizimle paylasiniz. Cunku yoksa bahsettiginiz devirdeki buyuklerin hepsi hakkinda bir "Sahte Mehdi" sozu kullanilmis gibi oluyor(biliyorum bunu siz kullanmadiniz). Bu ise dogru degildir.

2. Ahmed Said abi, Ustadimizin Mehdiyeti hakkinda 100 uzerinden ne kadar eminsiniz? Buna cevap verirken kendisine olan manevi bagla degil, delillerle ve akilla cevap veriniz lutfen. Ama lutfen delilleri getirmeyiniz buraya. Onun yerine 100 uzerinden ne kadar emin oldugunuzu soyleyiniz. Ayni sey sizin icin de gecerli ALkan abi. Eger aklinizda bir Mehdi adayi var ise 100 uzerinden bir ihtimal veriniz.

Ikinizden de ricam bunu yaparken kullandiginiz delillerin benzerlerinin baskalari tarafindan da baska manalarda kullanildigini unutmamanizdir.


eger ikiniz de 100 de 100 emin degilseniz, lutfen yuzde bir de olsa diger ihtimale saygi gosteriniz. Bunu yapmak enaniyetten siyrilmanin geregidir. Ne Sahte Mehdi tabirlerini kullanmak dogrudur(cunku kim oldugunu bilmesem de, o zat belki de Mehdidir.), ne de Ustadin Mehdiyetini nefyetme gayreti dogrudur.

Bu fakir kardesinizin bu konudaki yaklasiminin sebebi baska bir zati Mehdi olarak aramasi degildir. Kendisi bu konuda ne manen isaretlerle haberdar edilmistir. Ne de sizlerin gosterdigi bu deliller onu iknaya yetmistir.

Hakikatte Mehdi AS bir sahsi maneviyi temsil ettigini ve bunun da Risale-i Nur meslegi oldugunu biliyorum. Risale-i Nurun nasiri(tevazu insani..bu tabiri kullaniyor) ve ya hadimi bir zat olabilir bu insan. Ama sanirim, Nurlari sadece okuyarak degil, yasayarak ve hayatimiza bir gaye-i hayal ekleyerek, imansizlik karsisinda kalbimiz zerreleri adedince parcalara ayrilarak ancak ve ancak bu yolda bir yere geliriz. Yok biz o insan degil isek, o zaman zaten Mehdi su olmus, bu olmus ne onemi var ki. evet aslinda en azinda golge etmeyiz bilirsek. Ama onund akolayi var. Buyuklerin hepsine birden golge etmemeye calisirsak , o zaman Mehdi AS geldi ise ve ya gelecek ise ona da golge etmemis oluruz. Olur biter....

Hep isin obur tarafindan konusuluyor. Bu ise beni uzuyor. Nefse bakan tarafi "Mehdiye cemaat olma" hadisesidir. Bu konu uzerinde kisilerin yazacagi seyler cok degil. Cunku nefse agirdir. Coklari anlarki onlar icin Mehdiye cemaat olmak icin kendi capinda kucuk bir mehdi olmak lazimdir. Bu ise onlardan fersah fersah uzaktir. Hem zaten rivayette vardir ki Mehdinin cemaati az ve zayif olmasina ragmen(lutfen bu bizim cemaat oluyor diye atlamasin kimse), dunya uzerinde muvazeneyi saglayacaktir.O yuzden herkes heveslenmesin. Heveslenen de hakkini versin...

Aslinda su sozu soyleyeyim:

"Mehdiye cemaat olma yonunde ozenle gayret edenler(bir cemaate katilmak Mehdiye cemaat olma demek degildir.) buyursun onun kim olabilecegi yonunde yorum yapsin. Oturduklari yerden yorum yapanlar da meydani bu yolun hakiki mucahidlerine biraksin."

hurmetler efendim
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

Fahri Avcu

Orta Düzey

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

151

16.05.2005, 17:30

sindi sen yorum yapmadinmi ? baskalarini elestiriyorsun

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

152

16.05.2005, 17:40

selamın aleykum

Evet Barish Abim sende kendi yorumunu getirmişsin....Ben şunu ifade edeyim bu ahirzamanda olacağı haber verilen işler olsun...Bunu kim yaparsa yapsın Mehdi de gelmesin...ama su futuhatlar yapılsın islamiyet eski şan ve şerefine kavuşsun...Haber verilen olaylar gerçekleşsin...Yeter diyorum...biz de bu messesenin içinde yer alalım....Başka bir şey istemiyorum....sellametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

153

16.05.2005, 17:42

ben mehdinin ayrı bir cemaatinin olabilmesini aklım almıyor...

ama inananlarada saygı duyuyorum...

çünki bilen biri değilim...

tek bildiğim allahın bildiği...

154

16.05.2005, 18:42

Mehdi konusunda Üstad'ın alim talebelerinin ittifakı, bu alim talebelerinin yazdıkları, diğer talebelerin ve abilerin dedikleri, Hasan Feyzi abinin Nur talebesi olma şekli bana kanaat verdi. %100 emin olmak isteyen, hikmet-i iphamı okumamış, ya da okumuş da hatırına getirmemiş, ya da pek takmamış demektir, ya da her neyse... Burada Mehdi'nin cemaati biziz değil, Mehdi kim tartışılıyor, şu ana kadar Nur cemaati içinde kendi grubunu öne sürüp de biz buyuz diyen olmadı. Bütün Nur cemaati, hatta bütün ehl-i iman ve ıslam, Mehdi'nin cemaatidir, ama Mehdi'nin has şakirtleri, has Nur talebeleridir. Sadece Yeni Asya'da, ya da sadece diğerlerinden birinde olmak zorunda değildir. Dağılmış bir haldedir, sayıları az da olsa, çok hükmündedir şeklinde de anlaşılabilir. Mehdi'den istifade etmekle şakird olmak ayrıdır.Aynı şekilde, Risale-i Nur'dan istifade etmek ve ettirmekle, Risale-i Nur talebesi olmak ayrıdır. Lahikalarda Nur talebesinin özellikleri geçer. Bunlardan bazı meta' için inhiraf eden de Nur talebesi olmaz, yaptığı 'amal-i salihayı Allah kabul etsin ama...


Not: Alıntı yaptığım, link verdiğim yerlerin tamamen okunduğuna dair bir kanaatim oluşmadı, belki bugüne kadar yaptığım fuzuli alıntılarla canınızı sıktım, belki başka sebepler var, o yüzden çok önemsemiyorum, önemseyemiyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

155

16.05.2005, 19:18

El Hakk ! Dogru soylediniz. Kendi yorumumu getirmisim.

O zaman ben de uzerime duseni yapip susayim. cunku hissem pek azdir hakikatten.

Men kane yu'minu billahi ve bil yevmil ahiri fel yequl hayran evli yesmut. (Tirmizi)


hurmetler
barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

156

16.05.2005, 20:03

Yahu Mehdî, eğer zahir olacaksa ve Üstad'dan daha iyiyse, zaten tanırız, eğer gizli kalacak bir zatsa, zaten onu beklemenin bir manası yok, ancak meyvesini bekleriz, o da sürur-u ıslâm.

Ama perdeli olacaksa, o da Üstad benim gözümde. Bu perdeyi daha da açmak demek, Fahrî abinin dediği olur, artık o perdeli olmaz, çok zahir olur, hikmet-i iphama ters olur. Bu perdeyi daha da kapatırsak, kim tanıyacak o zaman?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

157

16.05.2005, 20:42

değerli barish kardeşim;

Alıntı

2. Ahmed Said abi, Ustadimizin Mehdiyeti hakkinda 100 uzerinden ne kadar eminsiniz? Buna cevap verirken kendisine olan manevi bagla degil, delillerle ve akilla cevap veriniz lutfen. Ama lutfen delilleri getirmeyiniz buraya. Onun yerine 100 uzerinden ne kadar emin oldugunuzu soyleyiniz. Ayni sey sizin icin de gecerli ALkan abi. Eger aklinizda bir Mehdi adayi var ise 100 uzerinden bir ihtimal veriniz.

Ikinizden de ricam bunu yaparken kullandiginiz delillerin benzerlerinin baskalari tarafindan da baska manalarda kullanildigini unutmamanizdir.


eger ikiniz de 100 de 100 emin degilseniz, lutfen yuzde bir de olsa diger ihtimale saygi gosteriniz. Bunu yapmak enaniyetten siyrilmanin geregidir. Ne Sahte Mehdi tabirlerini kullanmak dogrudur(cunku kim oldugunu bilmesem de, o zat belki de Mehdidir.), ne de Ustadin Mehdiyetini nefyetme gayreti dogrudur.


öncelikle şunu belirteyim.
Ben asla ki bir cemaat mensubunun kendi şeyhini Mehdi olarak görmesine ve ona o bağla bağlanmasına bir şey demiyorum. Ve asla ki o kardeşimin inacına saygıszlık yapıp, şeyhini de "sahte mehdi" diye itham etmem. şimdiye dek yazılarımda da etmedim. Ama burada kullandığım tabir ise Üstadımın sözlerinin çarpıtılmasıdır.
Hiç bir alakası yok iken Hutbe-i şamiyede geçen o ifadeler öyle bir çarpıtılmış ki, insanı dehşete düşürüyor. Sadece bunu çarpıtanların çarpıklıklarını iafe etmek açısından bunu ifade ettim.
Mesela Süleyman Efendinin bir çok talebesi ile konuştum. Onlar da kendi şehylerini Mehdi olarak görüyorlar. ben bu ve benzeri kardeşlerimin düşüncelerine saygı duyarım.
Ama Nur talebelerinin de, Risale-i Nur dairesi içinde Üstad bediüzzamandan daha ileri birisini beklemeye kalkışmalrını da bir gariplik olarak görürüm.

barish kardeşim;
bakın burada önemli ve ağır bir meseleyi konuşuyoruz. bu konuda önceleri tartışmaya açılan bir kaç başlığı kilitlemek zorunda kalmıştık. ama bakıyoruz yine konuşuluyor. Bu nedenle arttık bu konuları da suhuletle tartışmasını öğrenmeliyiz diye düşünüyorum.

bana yönelttiğiniz soruya gelince.
bu sualinizn cevabına başlamdan önce 24.söz 3..daldan bir yer nakletmek istiyorum
"Onlar geçmiş" demişler. ışte bu da, Kıyâmet gibi, hikmet-i ılâhiye iktizâ eder ki, vakitleri taayyün etmesin. Çünkü, her zaman, her asır, kuvve-i mâneviyenin takviyesine medâr olacak ve yeisten kurtaracak "Mehdî mânâsına muhtaçtır. Bu mânâda her asrın bir hissesi bulunmak lâzımdır. Hem gaflet içinde fenalara uymamak ve lâkaydlıkta nefsin dizginini bırakmamak için, nifâkın başına geçecek müthiş şahıslardan her asır çekinmeli ve korkmalı. Eğer tâyin edilseydi, maslahat-ı irşâd-ı umumi zâyi olurdu.

Alıntı

şimdi, Mehdî gibi eşhâsın hakkındaki rivâyâtın ihtilâfâtı ve sırrı şudur ki: Ehâdisi tefsir edenler, metn-i ehâdisi tefsirlerine ve istinbâtlarına tatbik etmişler. Meselâ, merkez-i saltanat o vakit şam’da veya Medîne’de olduğundan, vukuât-ı Mehdiye ve Süfyâniyeyi merkez-i saltanat civârında olan Basra, Kûfe, şam gibi yerlerde tasavvur ederek öyle tefsir etmişler. Hem de, o eşhâsın şahs-ı mânevîsine veya temsil ettikleri cemaate âit âsâr-ı azîmeyi o eşhâsın zâtlarında tasavvur ederek öyle tefsir etmişler ki, o eşhâs-ı hârika çıktıkları vakit bütün halk onları tanıyacak gibi bir şekil vermişler. Halbuki, demiştik, bu dünya tecrübe meydanıdır. Akla kapı açılır, fakat ihtiyârı elinden alınmaz. Öyle ise, o eşhas, hattâ o müthiş Deccâl dahi çıktığı zaman çokları, hattâ kendisi de bidâyeten deccâl olduğunu bilmez. Belki nur-u imânın dikkatiyle o eşhâs-ı âhir zaman tanınabilir.

şimdu burada Üstad Ahrizaman hadislerini de imtihan sırrı içinde değerlendiriyor. zaten burada 11 sayfalık müzakeremiz de bunu gösteriyor. Bizler burada öğrendiklerimiz ışığında bir ölçüde inançlarımızı söylüyoruz.
Çünkü Mehdi, Deccal, ısa(as) gibi şahısların tanınması kolay olmayacak. Zaten üstad da, Belki nur-u imânın dikkatiyle o eşhâs-ı âhir (mehdi deccal) zaman tanınabilir diyor.
Demek ki bu şahısları tanımak da başlı başına bir imtihan vesilesi.
elbette ki olay çok açık ve net değil.
ama bu noktada öğrendiklerim, Risale-i Nurdan idark ettiklerim ve hadsilerin de şehadetine göre şunu kesin olarak söyleyebilrim ki Üstad Bediüzzaman Ahirzaman Mehdisidir.
siz bir yüzde istiyorsunuz, (herhalde matematikçi olmanızdan olacak) %100 olarak inanıyorum Mehdi AS'ın Bediüzzaman olduğuna. ve Risale-i Nurun da mehdiyet vazifesi yaptığına.

saygılar

158

16.05.2005, 21:08

değerli kardeşlerim;
Kuran nuru Resullulahın ruh aynasından aleme teşrif ettiği zaman, O mübarek insanın çevresinde bulunan dava arkadaşları ve sahabeleri hep nazarlarını Kuran ve Resulullaha çevrdiler.
Kuran ve Resullah ne diyor, anlamaya, onun nurunu hayatlarına tatbik etmeye, maddi ve manvi hayatlarını bu nurla aydınlatmaya başladılar.
Resullulahın dar-ı bekaya göçmesinin ardından Başta Hulafe-i raşidin olmak üzere sahabae-i kiram ve tabiin yine aynı yol üzere devam ettiler.
Yani yine "Kuran ve Sünnet ne diyor" prensibi ışığında doğrudan Kuran ve Sünnete yapışarak çok başarılı bir devir geçirdiler.
ama zaman geçtikçe "Kuran ve Sünnet ne diyor" prensibi;
"şeyhimiz Kuran ve sünnet hakkında ne diyor" prensibine dönüştü.
yani insanlar doğrudan Kuran ve sünnet nuruna yönelmek yerine şeyhleri ve hocaları vasıtası ile gelen nurlara yönelmeye başladılar.
bu durum bir süre devam etti.
ardından gelen insanlar ise "şeyhimiz Kuran ve sünnet hakkında ne diyor" prensibi yerine;
"şeyhimiz ne diyor" prensibi ile hareket etmeye başladılar.
Zamanla Kuran ve Sünnete ayna olması gereken ruhlar, perde olmaya başladılar. Neticede ıslamın ve Kuranın ve Sünnetin çok güçlü fikri yapısı yerine şahısların keşif ve kerametleri öne çıkmaya başladı.
ışte geçen asrın başında bütün bu perdeler yırtıldı.
Kuran etrafındaki surları yıktı.
Kuranın fikir, bilgi ve akıl temeline oturan tefekküri yapısı tekrar orataya çıktı.
Risale-i Nur yoluyla Kuran, kendi aleyhine bin yıldır birikmiş olan bütün tenkitlere cevap verdi. ınsanlar artık bu asırda yine "Kuran ve sünnet ne diyor" demeye başladılar.
Risale-i Nur aynasında görünen o saf, temiz, safi, parlak ve harika nurdan istifade etmeye çalışıyorlar.
ıste risale-i Nur asrımız asr-ı saadete bağlayan, ıslam halkasını birleştiren, Asr-ı ahirde sahabe mesleğinin bir cilvesini gösteren, hizmetini aynı sahabeler gibi kardeşlik fikri üzerine tesis eden bir hizmettir.
ışte Mehdiyet budur.
Yoksa lafla Mehdi olunmaz.

159

16.05.2005, 21:53

S.A Arkadaslar

Said Nursi Hazretlerini Mehdi sananlar büyük bir yanilgi icindeler. Üsdat acik acik söylemis. Mehdinin Vezifelerini anlatmis. Ben bunlarin hicbirini yapacak durumda degilim demis. Said Nursi 13. Yüzyilin Büyük Mücedditiyidi. 14. Yüzyilin Büyük Mücedditi ise Mehdi olacak. Mehdinin milyonlarca Shakirtleri yani Talebeleri olur. Üstadin anlattigi bütün Vazifeleri Allah`in inayatiyle yerine getirirler. Mehdi cikmista olabilir cikmamista olabilir. Derin düsünmek lazim. Onu sadece Temiz iman sahipleri taniya bilir. Kör Gözler onu göremezler. vesselam.

160

16.05.2005, 22:00

Kardeş istersen önce başlığa atılan tüm mesajları oku,sonra mesaj at, bu söylediklerine 100 belki 200 cevap bulacaksın.
Gören göz bazen insanı yanıltır! kör göz, bazı durumlarda gören gözlerden daha evladır!
Kimin yanılgı içinde olduğunu da Allah bilir!
Saygılar
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

Bu konuyu değerlendir