Muhabbet Fedâileri

NURLAR ve NURCULUK

Bugün
akıllarda meydana gelen hezeyanları, soru işaretlerini kaldırmak ve
zihin bulanıklıklarını gidermek ve yeni neslin bazı meseleleri daha iyi
bir şekilde anlaması için meselenin özüne ve köküne inerek yorumlamak
gerekiyor.
Bu asrın en büyük İslam alimi olarak tarihe geçmiş ve
hayırla yadedilen Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 1878 yılında
Bitlis'in Hizan İlçesinin Nurs köyünde dünyaya geldi.Diğer yaşıtlarından
farklı olarak göstermiş olduğu haller onun bütün ulema tarafından
''Bediüzzaman'' yani ''Zamanın Alimi'' ismini almasına neden oldu.Küçük
yaşlarda bütün medrese hocalarına ders verebilcek hale geldi.Tahir Paşa
yalısında İngiliz sömürgeler bakanının: '' Ya bu Kur'an'ı Müslümanların
elinden alacağız ya da onları Kur'an'dan soğutacağız, Lafzını okuycaklar
fakat anlamıyacaklar'' sözünü gazetede okuması üzerine ''Kur'an'ın
sönmez ve södürülemez bir güneş olduğunu tüm Dünyaya ispat edeceğini
söyledi''.Üç ay gibi kısa bir medrese eğitimi ile yazılamayacak 6 bin
sayfalık Kur'an Tefsiri Cenab-ı Hak'kın lütfu ve ikramı ile
yazıldı.Bütün baskı ve zulümlere rağmen 600 bin nüsha elle yazılıp
çoğaltılarak Dünya tarihinde bir ilke imza atıldı.Tüm Türkiye'ye
ardından bütün dünya ülkelerine yayıldı.Ateistlerin bile mecburen İman
etmek zorunda kaldım diyerek İslamın halkasına katılmasına vesile olduğu
çağın Kur'an Tefsiri Risale-i Nurlar hem doğru İslamın hemde İslamiyete
layık doğruluğun yaşanmasına vesile oldu.Kısacası Türkiye'deki Nurculuk
hareketi milyonların imanının kurtulmasına vesile olan ve tüm İslam
alemini kucaklayan hareketin adıdır.

CEMAATLER MAKSATTA İTTİFAK ETMELİ

Cemaatler
bu toplumun manevi dinamikleridir.Onların yaptıkları hizmetleri hiç
kimse inkar edemez.Fakat ne hikmetse cemaatlere karşıt görüş
sergileyenler hiç kendi kusurları ve hataları ile meşgul olmuyorlar,
sürekli bir hata arayışı içerisindeler.Kimse kusursuz değildir.En büyük
kusur insanın kendini kusursuz görmesi veya cemaatleri'de kusursuz
görmek istemesidir.Herkes önce kendi kusur ve hataları ile
ilgilenmelidir.Cemaatler maksatta ittifak etmelidir.Şüphesiz İttihad-ı
İslam adına atılacak en büyük adım bu olacaktır. Bediüzzaman Hazretleri
diyor ki; ''Her hizmet ekolü davası'nın Hak olduğunu söyleyebilir, fakat
yalnız benim Davam Hak'tır diyemez.''Belki de sıkıntıların çoğu Üstadın
bu sözünü iyi anlamamaktan kaynaklanıyor.


SÖZDE DEMOKRASİ Mİ? ÖZDE DEMOKRASİ Mİ?

En
büyük sıkıntılar yine doğru siyaseti anlayamamaktan çıkıyor.Kendi
partisindeki şeytanı melek, muhalif partideki meleği şeytan yapanlar
hangi demokrasiden bahsediyor? O kadar değişken bir yapı ki, hayret
etmemek mümkün değil.Dün Demokrasiye küfür rejimi diyenler bugün
Demokrat oldular.Ne diyelim Allah mübarek etsin.Bir taraftan Bediüzzaman
Hazretlerin'den övgü dolu sözlerle bahseden ve ona methiyeler düzen,
diğer taraftan'da onunla taban tabana zıt olan zihniyetle onu
barıştırmak hangi kirli elin oyunu acaba? Çakma Demokratlık bu olsa
gerek !Şeytanla meleğin barıştığına şahit olmadım.Ya siz? Ebedi aleme
göçmüş büyük zatlar hakkında yorum yapmak pek doğru değil.Bazıları Tv
kananllarına çıkarak Üstad yaşasaydı kesin bu parti'den taraf olurdu,
kesin bunu söylerdi, kesin böyle yapmazdı vb. yorumlar yapıyorlar. Bun
yorumlar sadece kişilerin varsayımları olup gerçeği yansıtmaz.Üstad'ın
hangi siyasetten uzak durduğunu iyi anlamakla birlikte, Nur ve topuz
olayını çok iyi okumamız gerekiyor.

DOKTORA BAK!

Gelelim
Nurculuğun en sağlam ve kökü olan Yeni Asya Grubuna ve Gazetesine.Yeni
Asya Gazetesi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin Kainata değişmem
dediği Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin çıkardığı gazetenin adı ve Risale-i
Nurların medyadaki dilidir.
Bir Tv kanalında bir doktor şunu
şöylüyor; ''Nurculuğun ekolü çoktur, fakat gazete ile, radyo ile
televizyon ile Nurlara hizmet olmaz''Araç ve amacı ayırt etmek bu kadar
mı zor? Bu doktora'da şunu söylüyorum; '' Doktor bey kusura bakmayın
senin verdiğin ilaçlada hiç kimse tedavi olmaz.'' bu ne kadar doğru ise
senin söylediğin o kadar doğru olur.Karar sizin.

DUAMIZ..

Müminin
mümine karşı en büyük vazifesi şüphesiz dua iledir.İçinde bulunduğumuz
Üç aylar inşallah kin,nefren ve öfkenin dindiği, hayırda yarışıldığı
aylar olur.Son olarak Allah Bize Yeter! diyor, sizleri Kaianatı yaratan
Allah (c.c)'a emanet ediyorum.
Selam ve Dua ile..

N.SERKAN DAĞLI