Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

25.06.2010, 10:25

Allah nâmına vermeyenlerden almamak..!


Allah nâmına vermeliyiz. Allah nâmına almalıyız.

Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gàfil insanlardan almamalıyız.

1. Söz

***

Üçüncüsü: Birinci Sözde beyan edildiği gibi, Allah nâmına vermek, Allah nâmına almak lâzımdır.

Halbuki, ekseriya ya veren gafildir; kendi nâmına verir, zımnî bir minnet eder.

Ya alan gafildir; Mün'im-i Hakikîye ait şükrü, senâyı zâhirî esbâba verir, hatâ eder.

2. Mektub

2

25.06.2010, 10:26

Onun nâmıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz.!



DÖRDÜNCÜ MESELE:


Esbab-ı zâhiriye eliyle gelen nimetleri o esbab hesabına almamak gerektir.

Eğer o sebeb ihtiyar sahibi değilse (meselâ hayvan ve ağaç gibi), doğrudan doğruya o nimeti Cenâb-ı Hak hesâbına verir.

Mâdem o lisân-ı hâl ile Bismillâh der, sana verir. Sen de Allah hesâbına olarak Bismillâh de, al.


Eğer o sebeb ihtiyar sahibi ise, o Bismillâh demeli, sonra ondan al. Yoksa alma.

Çünkü -2- âyetinin mânâ-yı sarihinden başka bir mânâ-yı işarîsi şudur ki:

"Mün'im-i Hakikîyi hatıra getirmeyen ve Onun nâmıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz" demektir.


O hâlde, hem veren Bismillâh demeli, hem alan Bismillâh demeli.

Eğer o Bismillâh demiyor, fakat sen de almaya muhtaçsan, sen Bismillâh de,

onun başı üstünde rahmet-i İlâhiyenin elini gör, şükürle öp, ondan al.

Yani, nimetten in'âma bak, in'amdan Mün'im-i Hakikîyi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür.

Sonra o zâhirî vasıtaya istersen dua et; çünkü o nimet onun eliyle size gönderildi.

17. Lem'a

2- "Üzerine Allah'ın adı zikredilmeyen şeylerden yemeyin." En'âm Sûresi: 6:121.

3

25.06.2010, 10:29

Menhus bir para..!


Bu zamanda isrâfâta medar olacak para, çok pahalıdır.

Mukâbilinde bazan haysiyet, nâmus rüşvet alınıyor.

Bazan mukaddesat-ı diniye mukabil alınıyor, sonra menhus bir para veriliyor.

Demek mânevî yüz lira zarar ile, maddî yüz paralık bir mal alınır.

Lem'alar ( 141 )

4

25.06.2010, 10:30

Bir zayıf damar "derd-i maişet ve tamah"


Hem gizli düşmanlarım, hem nefsim, şeytanın telkiniyle zayıf bir damarımı arıyorlar ki,

beni onunla yakalayıp Nurlara tam ihlas ile hizmetime zarar gelsin.
...

Sonra insanın bir zayıf damarı "derd-i maişet ve tamah" cihetinde çok soruşturdular.

Nihayetinde, o zayıf damardan birşey çıkaramadılar.

Sonra onlarca tahakkuk etti ki, onlar mukaddesatını fedâ ettikleri dünya malı,

nazarımızda hiç ehemmiyeti yok ve çok vukuatlarla onlarca da tahakkuk etmiş.

Emirdağ Lâhikası

5

25.06.2010, 10:32

İzzet-i İslâmiye ve şeref-i diniyeyi muhafaza


Said Nursî, amcasının çorbasını dahi içmemiş olup, hayatında kimsenin minneti altında kalmayıp,

beş bin lira hediyeye beş para değer vermeden red ve iade eden,

hayatındaki istiğna düsturunu en zâlimâne muameleler ve mahrumiyetler içinde kaldığı zamanlarda dahi bozmayan

ve böylece izzet-i İslâmiye ve şeref-i diniyeyi muhafaza etmiş olan bir zattır.

Emirdağ Lâhikası

6

25.06.2010, 10:34

Ehl-i dalâlet, parasını ucuz vermez, pek pahalı satar.!


Mâdem rızık mukadderdir ve ihsan ediliyor ve veren de Cenâb-ı Haktır. O hem Rahîm, hem Kerîmdir.

Onun rahmetini itham etmek derecesinde ve keremini istihfaf eder bir surette, gayr-ı meşru bir tarzda yüz suyu dökmekle,

vicdanını, belki bazı mukaddesâtını rüşvet verip, menhus, bereketsiz bir mal-ı haramı kabul eden düşünsün ki,

ne kadar muzaaf bir divaneliktir!


Evet, ehl-i dünya, husûsan ehl-i dalâlet, parasını ucuz vermez, pek pahalı satar.

Bir senelik hayat-ı dünyeviyeye bir derece yardım edecek bir mala mukabil, hadsiz bir hayat-ı ebediyeyi tahrib etmeye bazen vesile olur.

O pis hırsla, gazab-ı İlâhîyi kendine celb eder ve ehl-i dalâletin rızasını celbe çalışır.

7

25.06.2010, 10:36

Sakın insaniyetin zayıf damarı olan tamah yüzünden yakalanma..!



Ey kardeşlerim!

Eğer ehl-i dünyanın dalkavukları ve ehl-i dalâletin münafıkları,

sizi, insaniyetin şu zayıf damarı olan tamah yüzünden yakalasalar,

geçen hakikati düşünüp, bu fakir kardeşinizi numûne-i imtisâl ediniz.

Sizi bütün kuvvetimle temin ederim ki, kanaat ve iktisat, maaştan ziyade sizin hayatınızı idame ve rızkınızı temin eder.

Bâhusus size verilen o gayr-ı meşru para, sizden, ona mukabil bin kat fazla fiyat isteyecek.

Hem her saati size ebedî bir hazineyi açabilir olan hizmet-i Kur'âniyeye sed çekebilir veya fütur verir.

Bu öyle bir zarar ve boşluktur ki, her ay binler maaş verilse, yerini dolduramaz.

29. Mektub 3. Desise-i şeytaniye

8

28.06.2010, 10:55

Sadece maddî midir Allah nâmına verilmeyenler?


Buraya kadar hep Allah nâmına verilmeyenlerden bahisle maddî menfaatleri iktibas ettik..

Peki Allah nâmına verilmeyen "hisler" yok mudur alınmaması gereken..?

9

28.06.2010, 11:17

Allah razı olsun Ruhefza güzel bir ders oldu.Bunun çıktısını alamam lazım.Ellerine sağlık.

10

12.07.2010, 08:39

Ruhefza bu dersin devamı varsa ,devam eder misin.Veyahutta buna mümasil çalışmalarını buraya taşır mısın? Benimkisi biraz hazıra konmak olacak ama. Allah razı olsun.Bekliyoruz İnşallah.

11

12.07.2010, 11:42

Müslümanın şiarı olmalı
alırkende satarkende "Bismillah" demeli
alırken karşıdaki satıcınında bu özelliğine dikkat etmeli.
Atilla abi foruma küsülür mü? hiç

Bu konuyu değerlendir