Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Muhammed"

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

1

22.01.2010, 10:32

Afganistan'dan Mektubunuz var...

Sorunlar Risale-i Nurlar vasıtasıyla çözülecek...(Afganistan Mektubu)


Afganistan Nur talebelerinden NURLU HABERLER var... Güzel hizmetlere vesile olsun diye Afganistan mektubunu aynen arz ediyorum.

Biismihi Sübhanehü
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü ebeden daima
Muhterem Ağabey ve Kardeşlerimiz,
Selam ve muhabbetlerimizi takdim ediyor, dualara vesile olması niyazıyla Afganistan’da Rabbimizin ihsan buyurduğu bazı hizmetleri arz etmek istiyoruz.
Allaha binler şükürler olsun Türkiye’den ve Türkmenistan’dan gelen ağabeylerimizle hizmetlere hadsiz bereketler ihsan olundu:
Bu cümleden olarak sizlerin dua ve himmetleri, Afganistan’a teşrif eden ağabey ve kardeşlerimizin say ü gayretleriyle dershanemiz asli hüviyetine kavuştu. Bu nimeti için Rabbimize hadsiz hamd ü senalar olsun.
Misafir olarak gelen ağabeylerimizle önemli ziyaretler gerçekleştirildi. Üniversite muhitinden, Hac ve Evkaf Bakanlığından yetkili bazı kişiler ziyaret edilerek Üstadımız ve hizmetimiz tanıtıldı. Ziyaret edilen zevatın Risale-i Nur’un ehemmiyetini teslim etmeleri, cemaatten gelecek hizmet tekliflerine her zaman açık olduklarını ifade etmeleri, hizmet çalışmalarının Afganistan ve İslam alemi için kıymetine işaret etmeleri, Afganistan’ın hali hazır zor şartlarına rağmen yapılan faaliyetlerin çok büyük değer ifade ettiğini bildirmeleri, kalplerimize sürur, gönüllerimize heyecan verdi.
Yapılan hizmetler vesilesiyle Türkiye’nin alem-i İslam için ne kadar önemli olduğunun bir kere daha anlaşıldığını belirtmeleri, alemimizde külli şükür hislerinin uyanmasına vesile oldu.
Ayrıca geçen günler içinde ilk defa Birinci Söz’ün hakikatleri televizyonda yayınlandı. 20 civarında telif ve tercüme eseri olan üniversite hocası genç ve alim bir zat tarafından Risale-i Nurun hakikatleri televizyonda belki de ilk defa neşredilmiş oldu. Haza min fazli Rabbi.
Rabbimiz o hocamızla müteaddid zamanlarda ders nasip kılıyor. Beraberinde, ya üniversite hocaları veya kendi ders verdiği öğrencilerini getiriyor. Ders okunurken Nurun hakikatlerine karşı hayret ve muhabbetlerini halen ve kalen hissettirmesi bizler için ayrı bir şevk kaynağı oluyor:
“Ben yıllardan beri ilim tedris ediyorum. Hayli kitap tedkik ettim. Ama Risale-i Nurlarla hayatım yeni bir safhaya girdi. Her şey benim için yeniden başlıyor. Bunun için Allah’a sonsuz şükrediyorum.” diyor. “Bu eserlerde her şey çok mükemmel izah edilmiş. Çok farklı izah edilmiş. Çok orijinal ifade edilmiş.” diyor.
Yine aynı zat kendisine tevcih edilen “Risale-i Nurların sizce en mühim hususiyeti nedir?” sorusuna:
- Risale-i Nurların eskiden yazılmış olanlar dahil, diğer eserlerde göremediğimiz bir hususiyeti Allah ile insan arasında çok kuvvetli bir bağ kurmasıdır, diyor.
Şimdi en büyük arzularından birisi Türkiye’de Nur Talebelerini ve hizmetlerini yakından görmek Bizlere, sizin de yol masrafınızı ben karşılayayım, Türkiye Nur talebelerini ziyaret edelim, diyor.
Öğrendiğimize göre aynı zat üniversite gençleriyle yaptığı hususi derslerinde Farsça Gençlik Rehberinden ders yapmaya başlamış. Yine kendisine verilen 60 kadar küçük Risaleleri öğrencilerine dağıtmış. Bizden hep Farsça Risaleleri talep ediyor. Ancak maateessüf buradaki küçük risalelerin baskısı tükendiği için isteğine müspet cevap veremedik. İnşallah dualarınızla Farsça Risaleler kısa zamanda yeniden basılır. En önemlisi Külliyatın tercümesi tamamlanır. Bu konuda bütün ağabey ve kardeşlerimizden hasseten hususi dualar bekliyoruz.
Hocamızın önemli bir müjdesi de Nurları Peştuncaya çevireceğini söylemesi idi. Bu müjdesini, sonradan Peştunca tercüme konusunda kendisinden daha ehliyetli gördüğü, kendi telif ettiği bir eserini Farsçadan Peştuncaya çevirdiğini söylediği alim bir zatı derse getirerek teyid etmiş oldu. Allaha binler hamdolsun gelen o alim zat Arapçasından Tabiat Risalesini tercümeye başladı. Üstadımızın “Nurların istikbalde bütün dillere tercüme edileceğini, Cenabı Hakk’ın her milletten nur talebelerini ihsan edeceğini ve onların Risale-i Nurları kendi lisanlarına tercüme edeceğini haber verdiğini” söylediğimizde yüzüne akseden şevk ve heyecan bizim için ayrı bir sevinç vesilesi oldu. İnşallah dualarınızla bütün Külliyatın Peştunca çevirisi de nasip olur. Rabbimiz o nimetini de tamamlar.
Adı geçen Hocamız daha sonra kendi fakültesinde dekan yardımcılığı da yapmış başka bir üniversite hocasını da derse getirdi. Dersin hitamında yeni gelen eski dekan yardımcısı üniversite hocasının Nur derslerinin kendi fakültelerinde de okunmasını teklif etmeleri, bu derslere alaka duyacak çok hocaların olduğunu söylemeleri, şükür hislerimize kuvvet verdi. Daha sonraki günlerde biz de kendisine Arapça Mesnevi-i Nuriye, İşaratü’l-İcaz ve Mektubatı hediye ettik. “İnşallah ben bu eserlerden ders kitabı olarak istifade edeceğim” diyor. Haza min fazli Rabbi. Bu konuda da muvaffakiyet için müstecap dualarınızı bekliyoruz.
Allaha binler şükürler olsun bizler, her geçen gün Nurların ehemmiyetini biraz daha idrak ediyoruz. Yeni başlayan akşam derslerinin birisinde takrir edilen “Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına işle” kudsi sözleri kendisine açılan istinaf mahkemesi hakimi bir zat, bu cümleleri bir devleti kurtaracak formül olarak nitelendiriyordu. Yöneticileri bu inançta olan bir devletin ulaşacağı huzur, sükun ve emniyete dikkat çekiyordu.
Yine aynı derste zikri geçen “her mevcudun bismillah dediği hakikati”, derse yeni iştirak eden bir doktor kardeşimize, terk ettikleri evlerinin bahçesinde bakımını yapmadıkları bir gül fidanının çok yakıcı güneşe rağmen solmadan canlı kalışını hatırlatıyor, “demek o gül de bismillah diyormuş” diyordu. Bizler de Risale-i Nurların ülfetin kalın perdelerini yırtarak kainatı kuşatan tevhid hakikatini ortaya koyuşunun bir nümunesine bir kere daha şahit oluşumuzdan dolayı Allah’a şükrediyorduk.
Ayrıca bir veteriner doktor kardeşimiz de Afganistan’da külli hizmetlere vesile oluyor. Risale-i Nurun ehemmiyetini kendi aleminde duyduğu gibi, bizlere de hissettiriyor. İnşallah dualarınız bereketiyle, Allah’ın tevfik ve inayetiyle birçok hizmetlere vesile olacak ümidindeyiz. Çünkü Risale-i Nur aleminde tam yer etmiş. Bütün dünyasını Risale-i Nurlar doldurmuş:
“Risale-i Nurlar sadece Müslümanlara değil bütün insanlığa hitabeden eserler, diyor. Bu eserler zamanımıza hitap ediyor, bütün mevzuları çok güzel ve doyurucu olarak açıklıyor, birçok konuları içine alan bir eser, diyor. Bütün sorularının cevabını Risale-i Nur’da bulduğunu söylüyor. Bu eserlerin Farsçaya tercümesi kısa zamanda tamamlanmalı, Afganistan gençliğinin buna çok ihtiyacı var; bütün mahfillerde üniversitelerde, medreselerde tanınmalı, her camiaya ulaşmalı, diyor. Kendisinin de bu konuda elinden gelen gayreti göstereceğini, diğer vilayetlerdeki üniversiteleri ziyaret ederek Risale-i Nurları tanıtacağını söylüyor. Afganistan’ın problemlerinin Risale-i Nurlar vasıtasıyla çözüleceğine inanıyor.”
İnşallah önümüzdeki günler için, buranın çok izlenen bir televizyon kanalında “İslam medeniyeti” adıyla program yapan bir arkadaşının olduğunu, onunla Afganistan’ın tanınmış alim ve mütefekkir simalarıyla Üstadı ve Risale-i Nuru bütün halk nezdinde tanıtacak bir program planlıyor. Allah’a yarattığı zerrat adedince hamdü senalar olsun şu anda Afganistan’ın en tanınmış hatipleri ve alimleri ciddi dost mesabesindeler.
Ağabeylerle birlikte kendisini ziyaretimizde, bazı radyolarda İslam kültürü muhtevalı sohbet programları yaptığını, programlarda Risale-i Nurları tanıttığını, Muazzez Üstadımız hakkında bilgi verdiğini, Türkiye’deki hizmetlerden bahsettiğini ifade ettiler. Anlattıklarının çok ilgi çektiğini, program esnasında hayli telefonlar aldığını, Üstad, Risale-i Nurlar ve Türkiye hakkında gelen sorulara bildiği ölçüde cevaplar verdiğini ifade ettiler.
Aynı veteriner doktor kardeşimiz, bizleri, her hafta sohbetlerini üniversite camiasından kalabalık bir öğrenci kitlesinin takip ettiği Tıp Fakültesi hocasıyla da tanıştırdı. Mezkur hocaya, bizim de iştirak ettiğimiz sohbetinin sonunda Risale-i Nurlar takdim edildi. Üstad ve Nurlar hakkında bilgi verildi. Türkiye’deki ve dünyadaki hizmetler anlatıldı. Hem ders halkasındaki dinleyiciler, hem de kendileri çok alaka gösterdiler. Allah’ın avn ve inayetiyle hayli ruhani ve feyizli bir ortam ihsan olundu. Hocamız, eserleri kısa zamanda okuyacaklarını ifade ettiler. Sonraki haftada veteriner kardeşimizin naklettiğine göre bizim ziyaretimizin haftasındaki dersine hasta olmasına rağmen adeta manen sevk edilerek gelmesinin hikmetinin Türkiye’den ve Türkmenistan’dan gelen misafirlerin gelişi imiş, diye yorumlayışı da Nurların feyiz ve bereketinin tesirlerini göstermesi bakımından ayrı bir şevk unsuru oldu. Allah’a binler hamdolsun şu anda o ders halkasında Rabbimiz her hafta ders okumayı nasip ediyor, sorulan sorulara nurlardan cevaplar veriliyor.
Başka bir üniversite hocamız da inşallah buranın İslam Kültürü Dersleri Bölümü hocalarına ulaşmak için bir program yapacağını söyledi. Hocamız, bunun çok ehemmiyetli olduğunu, çünkü o hocaların bütün üniversitelerde mecburi ders olan İslam kültürü derslerine girdiklerini, Risale-i Nurdan hayli istifade edeceklerini ve öğrencilerin de istifadelerine vesile olacaklarını ifade ettiler.
İnşallah dualarınızla İstanbul İlim ve Kültür Vakfının desteğiyle Afganistan’da gerçekleştirilmesi düşünülen Üstad hakkındaki uluslararası sempozyum da nasip olur. Şu anda üniversitede ön çalışmalar yapılıyor. Eğer sempozyum gerçekleşirse inşallah Türkiye’den Üstadımızın talebeleri de davet edilecek.
Ayrıca Ekim ayında İstanbul’da yapılacak olan uluslararası sempozyum için akademisyenlerle görüşülmeye devam ediliyor. Türkiye’den gelen bazı ağabeylerimizin, tebliğ sunacaklarla birlikte ciddi alakadar hocalardan 10’unun Türkiye’ye davet edilebileceğini teklif etmeleri, bu konuda ve sempozyum için gereken desteğe hazır olduklarını söylemeleri, ayrıca dersler için kafi miktarda külliyat göndereceklerini söylemeleri, hepimize ayrı bir şevk kaynağı oldu.
Allaha sonsuz hamdolsun dershanemizde şu anda haftada en az dört dersimiz oluyor. Rabbim devamını nasip kılsın (binler amin).
Türkiye’den daha önce gelen ağabeylerle birlikte üniversitemizin bir fakültesinin kütüphanesine hediye edilen Külliyatın takdimi esnasında meydana gelen ruhani ve ulvi manzara, üniversite öğrencileriyle her gün yapılan mütevazı dersler, büyük küçük beş yüzün üstünde muhtelif kişilere hediye edilen Risale-i Nurlar, inşallah Rabbimizin lütf u keremiyle nice hizmet sümbülleri verecek çekirdeklere döner inşallah. Rabbimiz hepsini ihlasla yapılan hizmetler cümlesinden kabul buyursun. Amin.
Duaya ne kadar ihtiyaç olduğunu bizler burada çok iyi hissediyoruz. Bu sebeple hep dua...dua…dua…diyor, bütün ağabey ve kardeşlere binler selam ve muhabbetlerimizi sunuyoruz
Allah, asr-ı saadet sonrası bütün zamanların en büyük ihsanı olan Nurun hakikatlerinden daimi istifade ve istifazayla bizleri nasiplendirsin, onun ulvi hakikatleriyle kalben, ruhen, halen, kalen her nefes daim ve beraber eylesin. Amin, binler amin…
Duaya çok muhtaç Kardeşleriniz
AFGANİSTAN

- muhammedzorlu@sentezhaber.com -
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

Bu konuyu değerlendir