Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.10.2004, 15:06

"O ateist, ben NURCUYUM"



ışadamı ıhsan Kalkavan, beraber dünya turuna çıktığı arkadaşını anlattı. 'O ateist, ben nurcuyum, o şarap içiyor, ben namaz kılıyorum' diyen Kalkavan, Fethullah Gülen ile tanışmasını ve hayatını YENER SÜSOY'a konuştu.

Tekneyle çıktığı dünya turuna mola veren armatör ıhsan Kalkavan, kendisinin Nurcu, gezideki ortağı Cem Örter'in ateist olduğunu anlattı.

ıhsan Kalkavan denince eskiden ilk akla gelen Beşiktaş Jimnastik Kulübü olurdu. Hani futbol sorumlusu olduğu 3 yılda Kara Kartal’ın 3 şampiyonluğunu gören ünlü armatör. Sonra deniz sörfünü getirdi ülkeye, dalgıç oldu, yüzücü oldu.

Günlerden bir gün Fethullah Gülen’le tanıştı, elini öptü, kısa zamanda onun sağ kolu oldu. O ele avuca sığmaz, nerde akşam orada sabah diyen gece alemlerinin ünlü ıhsan Kalkavan’ı başka bir dünyanın adamı olmuştu. Hocaefendi’sinin finans kaynaklarının başında gelen Asya Finans’ı kurdu. Sonra yurtdışında okul açan vakıflar, Işık Sigorta ve ıstanbul Memorial Hastanesi... ıhsan Kalkavan’ın sahibi olduğu Beşiktaş Grubu’nun 20 tanker gemisi var. Gemilerin toplamı 800 bin ton, bir başka deyişle Türkiye’nin bu alanda 1 numarası. Gemileri dünyanın en ünlü şirketlerinin petrollerini taşıyor. firmalarının petrolünü tüşıyor.

Yusuf oğlu ıhsan Kalkavan’la önce Küçük Bebek’te Boğaz’a karşı kurulu evinde konuştuk. Eşi Münire Hanım, kızı Yeşim ve torunu Efe ile tanıştık. Sonra ver elini ortağı olduğu Memorial Hastanesi kulelerinden birinin en üst katındaki 600 metrekarelik çalışma sarayı. Ofis değil sanki bir gemi güvertesi, yerler tik ağacı, duvarlarda lumbozlar, ortada kocaman bir dümen, pusulalar, sekstantlar, dürbünler neler, neler. Ve 3 tane de yemyeşil, güzeller güzeli(!) iguana... Neyse ki, ikisi uyuyordu, Maskot’la idare ettik. Sorular için ayırdığım yerleri de ıhsan Kalkavan’a vereyim ki, sevgili editör kardeşim Ayhan Atakol rahat rahat çalışsın.

- ıki asra yakındır denizcilikle uğraşan bir ailenin ferdi olarak, denizi gündemde tutmak amacıyla planladım bu geziyi. Türk denizciliğine bir ahd ü vefa borcum var, bunu ödemeliydim. Türk milleti aslında akıncı, göçer, karacı millet; denizle bir türlü barışamadı. ışlerimi oğlum Yavuz’a devrettim, gönül rahatlığıyla yıllardır rüyalarımı süsleyen bu hayalime 14 Temmuz günü saat 18.15’de Ataköy’den yelken açtım. Bunca teknem var ama, bu gezi için Cem’in 23 yaşındaki 10 metrelik teknesini seçtim. Çünkü denize açılmaya herkes heveslidir, fakat partneriniz stresin olduğu bir yerde sizi bırakabilir. Cem’in küçük kızının adını taşıyan Afra’yı okyanusu geçecek standarda getirebilmek için 120 bin dolarlık alet taktırdım.

ATEıSTE ALLAH’I ANLATMAK ÇOK ZOR

- Cem Yunan kökenli bir arkadaş, geçmişin ünlü taverna müzisyeni Kınalı Adalı Buzuki Erol’un oğlu. Eskiden kürkçülükle uğraşırmış, sonra iflas etmiş, 10 senedir teknesinde yaşıyormuş. ılkokul mezunu ama, çok ciddi bir ateist, bu konuda çok kitaplar okumuş. Ben en dalgalı denizde bile namazımı kazaya bırakmadım.Bir ateiste kainatın bir sahibi olduğunu anlatmanın kolay olduğunu zannederdim, ama şimdilik öyle görünmüyor. Laf aramızda, Cem açık denizden korkuyor, Yunanistan’la ıtalya arasında deniz yerken resmen feryat etti. ‘Boğulacağız, köpek balıklarına yem olacağız’ diye. Ben uzak yol kaptanıyım kardeşim, bu işin en ince hesabını bilirim, kapıları kapatmışız, deniz üstümüzden gelip geçiyor.

ANNEMDE MORG KORKUSU VAR

- Annemde morg korkusu var, ben okyanusu geçerken öleceğine kendisini inandırmış. Sözde benim defin törenine yetişmem için kendisini morga koyacaklarından korkuyor. Babam ve iki kardeşimi trafik kazasında kaybettik, annem onları morgda yatarlarken gördü. O kadar büyük morg fobisi oluşmuş ki, benim denize açılmamdan sonra herkese ‘Sakın ıhsan’ı bekleyeceğiz diye beni morgda tutmayın’ demiş.

Okullarımızın fikir babası Turgut Özal


- Ben Hocaefendi’nin (Fethullah Hoca) çok yakın arkadaşıyım, o grupta çok önde ve çok önemli bir isim olduğum doğru Yener Bey. ızmir’den geldikten sonra yanından hiç ayrılmadım. Bunca zamandır Hocaefendi’nin tavır ve davranışlarında en küçük bir takiyye, yarınlar için en küçük bir hesap görseydim o an terk ederdim.

Kıvrıkoğlu Paşa ağabeyime bunun beyni yıkanmış dedi

- Doğuda PKK olaylarının zirvede olduğu dönemde GATA’da ciddi sıkıntılar vardı, mesela iki asker bir yatakta tedavi edilebiliyordu. Armatörler olarak bizden mali destekte bulunmamız istendi. O zamanlar petrol nakliyesi sırf Hocaefendi’nin yanındayım diye bana verilmiyor, ihale hep Yunanlılarda kalıyor, daha pahalı olmasına rağmen. Beni gören general kafasını çeviriyor, davetlerimize gelmiyordu, sanki tecrit edilmiştim. ışler bittikten sonra 1. Ordu Komutanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu bizi öğle yemeğine davet etti. Ben, şadan Ağabeyim ve Gündüz Kaptanoğlu’yla birlikte 1. Ordu’nun yolunu tuttuk. Yuvarlak büyük bir masa, davette birkaç tüm ve korgeneral daha var. Kıvrıkoğlu Paşa’ya Hocaefendi konusunu açmaya kararlıydım, kafamı çok iyi hazırlamıştım. 12 Eylül’de Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nda sıkıyönetim görevlisi olarak yaptığım yedek subaylığımdan başladım. Kurulu saat gibi konuşurken, yanımdaki tümgeneral, ‘ıhsan Bey yemeğini ye, boş ver’ diyordu. Kıvrıkoğlu birden bana kızdı; ‘şadan bey biz bunu Beşiktaş fanatiği bilirdik, bunun başka şeyle beyni hepten yıkanmış. Buna niye sahip çıkmıyorsunuz?’ dedi. şadan Ağabeyim, ‘ıhsan hayatta hiç yanlış iş yapmaz, o ne yapıyorsa doğrudur’ diyerek beni savundu. Kıvrıkoğlu’nun sözleri içime oturmuştu; ‘Paşam ben hizmette çok iyi bir noktadayım, verdiğim vergi, istihdam ettiğim personel ortada. Siz devlet olarak aleyhte bir şey gösterin, bütün medya huzurunda Türk milletinden özür dileyim’ dedim.

2

08.10.2004, 15:22

Bu yazıyı daha önce okudum, yazının tamamı burada değil,
ateist arkadaşına içki servisinde bulunduğunu, Fethullah hocanın en büyük Atatürkçü olduğunu kanıtlayabileceğini de iddia ediyordu,
kaynak Haber7.com

3

08.10.2004, 15:27

Benim mail kutuma böyle geldi, Hocaefendi en büyük Atatürkcü imis :lol: :D Abd. Said sen buna inaniyormusun ?

Be inanmiyorum :lol: :lol: Allahümme ecirna min fitneti mesihi deccali ve süfyan

Arkadasina sarap servisi yapabilir o onun sorunu dimi :)))

4

08.10.2004, 15:35

Alıntı sahibi ""Prizma""

Benim mail kutuma böyle geldi, Hocaefendi en büyük Atatürkcü imis :lol: :D Abd. Said sen buna inaniyormusun ?

Be inanmiyorum :lol: :lol: Allahümme ecirna min fitneti mesihi deccali ve süfyan

Arkadasina sarap servisi yapabilir o onun sorunu dimi :)))


Allahu a'lem,
şarabı içmek de içirmek de,
satmak da sattırmak da,
taşımak da taşıttırmak da caiz değildir.

Günahdır diyorsan tamam,

Bunu söyleyen-iddia eden ıhsan Kalkavan (ya da adı her neyse),

5

08.10.2004, 15:51

değerli prizma kardeşim;

cemaatler ve atarürkçülük konusuna kısaca bir temas etmek gerekirse;

1980 öncesi türkiyedeki cemaatlerin hemen hemen hepsi kemalizme ya şiddetle karşı;
ya da çok mesafeli idiler.
ama 12 eylül sonrası durum biraz değişti.
zira 12 eylül paşaları dindar cemaatlerle kemalizmi barıştırmaya kalkıştılar.
plan şu idi:
Dindar cemaatler kemalizme karşı çıkmayacaklar;
devlet de bu cemaatlere imkanlar temin edecekti.
bu düşünce bir çok cemaat liderine teklif edildi.
ney yazık ki bir çokları tarafından kabul de gördü.

Cemaatlerden bu fikri kabul edenler şöyle bir sebep ortaya koydular:
"Kemalizmi solcular kullandı, biraz da biz kullanalım."
ben bunu mühim bir cemaatin önemli bir kişisinden bizzat duydum.

işte bu fikri kabul etmeyen bir cemaat olan Yeni Asya çerçevesinde bir araya gelen Nurcular, çok büyük bir sıkıntı ile karşılaştılar.
ellerindeki imkanları bizzat devlet tarafından tahrip edildi.
gazete kapatıldı. yazarları hapislere gönderildi. bunlar yakın tarihimizde de mevcut.

Kemalizme ses çıkarmayan, hatta onu savunuyormuş gözüken cemaatler de çok büyük devlet imkanlarına kavuştular.
zamanında bir bina alacak parası olmayanlar, holdingler kurdular. çok büyük imkan sahibi oldular.
bu işin öncülüğünü de Özal'ın yaptığı iddiası da doğrudur.
işte bu günkü cemaat liderlerine yapılan bazı atatürkçülük suçlamasının özü budur.
bizler tabi ki bu zatların asla ki kemalist olmadığını biliyoruz.
fakat zahiren bile olsa kemalizme taraf gibi görünemenin, veya ses çıkarmamanın da bir mesuliyeti olduğuna inanıyoruz.

çünkü Resulullah ile Ebu Cehil, Cebaril ile şeytan asla barışmayacağı gibi;
mehdi ile deccal, Üstadın talebeleri ile de kemalistler asla ki barışmazlar.

saygılar

6

08.10.2004, 18:46

ahmetsaid abi ya ben bunun ne kadar dogru oldugunu bilmiyorum.

Simdi abi öyle birseyki siz Atatürkçü olun biz size imkan taniyalim diye saçma bir sey olabilirmu ?

örnek veriyorum: Zaman grubunun inanilmaz dünyanin her tarafinda okullari dershaleri, ve aklimiza gelmiyecek daha tonlarca müesseseleri var.

Simdi soruyorum ahmetsaid abi bu bir anlasmanin akabindemi Zaman grubu böyle ooldu ?

Ben evet demekten ürperirim Allah'tan korkarim: niye desen...cünki ben Allah'a sirk kosmaktan korkarim. Cünki hersey Allah'tan. Her seyin arkasinda Allah'in inayeti vardir, kudreti, lutfu vardir.

Ben size öyle bir iddiada bulunuyorsunuz demiyorum ama sanki öyle anlasiliyor.

7

09.10.2004, 08:29

değerli prizma kardeşim;

birkaç hususu daha net açıklayalım ki mesele daha iyi anlaşılsın.
birincisi:
cemaatlere yapılan teklif barış teklifi idi.
yani cemaatler kemalizme düşmanlığı askıya alacaklar;
kemalizme karşı mücadele etmeyeceklerdi.
yoksa ben onlar atarürkçü oldular demedim.
sadece düşmanlığı terk ettiler.

ikincisi:
yazınızda söz konusu olan grub bu işin içinde idi.
şimdi siz gidin bu grubun nasıl ve ne şekilde büyüdüğüne bir bakın.
yurt dışında ve yurt içinde açılan okulların tarihine, gazetenin kuruluş ve gelişme aşamasına bakın, dediklerimin doğru olduğunu göreceksiniz.

zira bu kesim 12 eylül öncesinde fukara-yı sabirin sınıfından iken 12 eylül sonrası;
özellikle de 1984 sonrası,
yani Özal devrinde çığ gibi büyümüştür.
üstelik manen değil maddeten büyümüştür.
mesela ıhlas ve Türkiye grubu da aynı şekilde büyümüştür.

Bunlar kesin ve kati bilgilerdir.

üçüncüsü:
bu konuları şirk noktasına getirmek doğru değil.
bir tevil veya davranma tarzı olarak bakmak lazım.
bu işi yapanlar bu hususları kendilerine göre tevil ediyorlar.

mesele bundan ibarettir
saygılar

8

09.10.2004, 14:47

Simdi dikkat ederseniz çelisiyorsunuz Zaman Grubunun orta asyaya açilmasi 1990-91-92 seneleridir. Niye ? Cünki kominizmin çöküsünden sonra Hocaefendi'nin talimati ile ISIK SÜVARILERI hemen oraya hicret etmistir. Bu tarihlerin 90li yillara denk düsmesi fevkalade normaldir, kominizmin yikilisini firsat bilen abilerimiz hemen o ülkelere gitmistir.

Türkiye grubu beni ilgilendirmiyor açikcasi, su an TGRT'yi görüyoruz vb...

Ikinci bir konu ise Hocaefendi'nin bu tür anlasmaya nasil sicak bakar bunu insafiniza birakiyorum.

Ben bunu sadece baska cemaatlerin tedbirsizligine ve kiskanç ve hasedlerine bagliyorum (sizi tenzih ederim).

Dava hizmeti kuraniye ve imaniye davasi olunca vede ihlasli olunca böyle hizmetler oluyormus demekki: bu davanin arkasinda Allah'in Rasulullahin ve üstadin oldugunu anlamak isterseniz anlatilan hatiralara bakin, çok duymusuzdur.

Efendimizin (s.a.v) abilerin rüyalarina girdigini ve destek çiktigini, motive ettigini duyduk, abiler bize cok anlatirdi. Abi buna ister inanirsiniz, ister inanmazsiniz. Ama bu kadar evrensel hizmetlerin arkasinda anlasmanin oldugunu söylerseniz acizane ben sunu söylerim hemi vellahi hemi billahi bunun vebali agir olur.

9

09.10.2004, 14:53

Reha Muhtar'ın programında Reha Muhtar'ın gazlamasıyla defa defa Atatürk'ü sevdiğini söyleyen kimdi?

kaç milyon gördü bi sen mi görmedin mübarek kardeşim,

Atatürk'ü sevmiyor,hatta nefret edebiliyor olabilir,
amma; hizmet için böyle suya sabuna dokunmama yolunu seçmiş,
alametler bunu gösteriyor,

10

09.10.2004, 14:55

Abdulkadir Said iftira atma Reha Muhtarin rportaji benim bilgisayarda var.

Dikkatli konus cumhuriyet ile alakali bir soru soruyor, ve HE cumhuriyete bir alakam var diyor.

Simdi insafli ol kendine gel+üstadin dindar bir cumhuriyetci oldugunu sana hatirlatmak isterim.

11

09.10.2004, 15:02

1-Sorumun cevabını almış oldum, teşekkür ederim,


2-Bülent Ecevit'e yazdığı mersiye,daha yakın tarihte oldu, buna ne diyeceksin?

Alıntı sahibi ""şükrü Bulut""

Ayrıca müslüman Türk çocukları olarak neslimiz, Bülent Ecevit´in kırk küsürlük siyasî hayatını ıslama muarız olarak geçirdiğine şahittir. Bu şehadetimize rağmen bazı müslümanların umumun hukukunu çiğnercesine Bülent Bey´e methiye dizmesine biz ancak itiraz edebiliriz. Tâki umumî musibete lâyık olmadığımızı Allah´a arzetmiş olalım…


http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtop…ght=ecevit#4866


Dediğim şu ki;
hoca efendi bilgili,hitabeti kuvvetli bir zat,
niyeti de salih olabilir ama hizmette takip ettiği metodu tasvip etmiyorum,suya sabuna dokunmadan devam ediyor diyorum...

12

09.10.2004, 15:37

Simdi Reha Muhtar olayini astik.

2. Ecevit olayina gelince abicim, o kadar paniklemeye ne gerek var ? Abicim cihanin kapilari hosgöorü ile açilacak, insanlari sevin ya, insanlarin gönlüne girin, onlar ISlam'dan sogutmayin ön yargili olmayin.

13

09.10.2004, 16:13

Kardeşim , hoca efendi Eceviti sevmese de hizmet uğruna diyerek belki bunu yapıyor anlıyor musun?
bunu yaparken niyeti salih olabilir ama ben benimsemiyorum bunu,

14

09.10.2004, 16:27

Belki melki olmaz bu isler böyle.
Ecevit kim yaa ? Hersey Allah'in izni ile oluyor, ne ecevit ne Özal abicim herseye nigehban olan Allah'in lutfu, herseyi Allah'tan biliriz. Herkes ilede diyalog içerisinde olmayi bilirirz Vesselam, tasvip etmiyorsun saygi duyuyorum ama ne olur burda milleti yaniltma.

15

09.10.2004, 16:43

Ben mi milleti yanıltıyorum Allah aşkına?

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

16

10.10.2004, 13:44

Ihlas Hakkinda

20. Lemada ihlasi kazandiran dusturlar var. Diyor ki:(tam olarak birebir degil, ama manasi korunmus)

"Musbet hareket etmektir ki, kendi mesleginin gereklerini yapmak ve diger mesleklerle ugrasmamaktir."

Kardeslerim burdaki kardeslerin yasi genel itibari ile genc. Olaylara cok yuzeysel yaklasilmakta. Sonucta sanki duz insanlar uzerinden konusulmakta. Sanki alelade basitlikler gosterilmekte. "Hataril aziym" tehdidine maruz kalmayalim. Dikkat edelim derim.

Ihsan Kalkavan'in dedigi iddia edilen seyler beni de rahatsiz etti. Lakin yine de susuyorum.

H.Efendi hakkinda ise bildiklerim ve gorduklerim beni o yuzeysel yaklasimdan uzak tutuyor. Bunlar oyle kasetlerini dinlerken aglamalar turu seyler degil. Artik aklimin, mantigimin ve vicdanimin sesleri beni o yonde dusunmeye itiyor.
Sadece sukadar diyeyim. Bu zat hakkinda oyle ordan burdan duydugunuz ve ya Reha Muhtarin programinda gecen bir cumleden (ki bu cumleyi ben Etyan Mahcupyan'in katildigi 32. Gun programindaki nefis bir tespite kadar anlayamamistim. Allah iman nasip etsin cumlesine) yola cikarak duz mantikla biryerlere gitmeye calismayiniz.

Hem:
Zamanin birinde bir anlasmaya(biliyoruz ne oldugunu cogumuz) Peygamberimiz SAV icin Abdullah oglu Muhammed yazdirdilar. O'na canlar feda. O gunun sartlarinda bu sahabeyi nasil galeyana getirdi. Hatirlayiniz.


Yapmayiniz. Geliniz Allahdan konusalim, imandan konusalim.

Lazim ise:

Abdulkadir kardesim:
Yasiniz genc, bazi cileleri hic cekmediniz daha. Bu kadar basit bir sekilde konusmayalim lutfen.

Prizma kardesim: Sizi tanimiyorum. Lakin eminim sizinde yasiniz genc. Cunku yazilarinizdaki toyluktan belli oluyor. Burda toy diyerek kastim derinligi degildir yazilarinizin. Kastim, o derinliklerden yapilan cikarimlardir. Bunlar genelde genclik kokuyor.


Abdullahsaid kardesim icin ise bir sozum yoktur. Cunku o genelde kendisine ait bir bakis acisi ile olaylara yaklasiyor. Onda yanlisi ve dogrusu ile genelde bir sentezleme kokuyor. Sentez kabiliyeti gelismis gibi geliyor bana. Artik onun kendine ait dogrulari ve yanlislari var. Eger bir yanlisi var ise(inshallah yoktur diye umidediyorum) ve de baska birisi ona bu yanlisi gosterdiginde geri adim atabilme izzetini gosterebilirse bu ona yeter. Cunku yanlisin gosterildiginde geri adim atabilmek ve dogruyu takip edebilmek daha once savundugu tezi de ALlah icin savunuyor olmaktandir.


Kardeslerim: Bana isim veriyorum diye kizmayiniz. Zaten sadece bana hissiyatimin dedikleridir bunlar ve benim gibi gunahkarin sizlere soylediginin hakikat boyutu tartisilir. Lakin yine de nefisleri tezkiye etmek lazim.

hurmetler
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

17

10.10.2004, 14:25

ben ahmetsaid abinin bahsettiği "tevil" in yapılmaması taraftarıyım,
bu kadar...

18

10.10.2004, 16:23

Tamam artik ben konusmuyorum, hased, kiskançlik ve kin adami yoldan eder.

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

19

10.10.2004, 16:29

Bu konu yine çok su götürecek ama hatırlatalım;

Türkiye'de kullanılan unsur : Mustafa Kemal ATATÜRK!!!

Abdullah Öcalan da Atatürkçüyüm demişti, Kemal Alemdaroğlu da, vesaire...

Zaman grubuna gelelim. Resmi bayramlarda gazetede Mim Kemal'i basarlar, öğrenci yurtlarından okullarına kadar tüm kuruluşlarında Mim Kemal'in resmi vardır. Öğrenci evlerinde askeri lise mülakatlarına hazırlanırken Nutuk'u ve Türkiye ınkılap tarihini iyi öğrenme nasihatlerinde bulunurlar. Bunu Ammar Bin Yasir hazretlerinin ölmemek için putu öpmesine ve sonradan Peygamberimiz(s.a.v) in affetmesine benzetirler. Orta 3 te 1 yıl onlarla kaldım. Askeri lise sınavlarına girmemi istediler. Hay hay dedim. Sonradan annemin başı açık resminin istendiğini babamdan öğrendim. (Benzeri uygulamayı başörtülü öğrencilik meselesinde görmemiz mümkün) Bu sebepten başvurmak istemediğimi söyleyince "En fazla 5-6 kişi görür, ileride yapacağın hizmetleri düşün" şeklinde cevap alınca ayrıldım. Zaten 5. şua'dan bahsedince hemen konuyu değiştirirler ve başka şeylerden bahsederlerdi. Neyse...

Yeni Asya gazetesinde hiç bir zaman Mim Kemal'in resmi çıkmamıştır. 7 katlı gazete binasında bile o resim yoktur. Karşı değiliz ama dost da değiliz. Bizim ne Kemalizmle , ne de Mim Kemal ile işimiz olmaz. Biz yalnızca kendi mesleğimize bakar ve mesleğimizin muhabbetiyle yaşarız. Sadece Risale-i Nur'dan meselelerimizi anlatırız. Uygun zaman ve zeminde - kimseden çekinmeksizin- Risale-i Nur'da yazanları anlatırız. ve saire...

Buyrun karşılaştırın... Atatürk'e dost görünenler ve görünmeyenler...

Zaman gazetesi hiç kapandı mı?
Hiç bir yazarı hapse girdi mi?

Neyse Mim Kemal adı bile sinirlerimi depreştiriyor. Çünkü onun adını kullananlar aklıma geliyor. Eğer süfyanla dost görünerek hizmet etmek doğru olsaydı bunu en iyi şekilde Bediüzzaman hazretleri yapar ve ömrünün 45 yılını zindan, işkence ve sürgünlerde geçirmezdi.

Vesselam...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

20

10.10.2004, 17:28

Elimde muhtelif gazetelerin 10 Kasım daki ön sayfaları var,isteyene vereyim,
Zaman da bu gazetelere dahildir....Ki bu gazetede o zatın resmi diğer kemalist olan gazetelerdekinden büyüktür bile...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir