Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

19.01.2011, 09:15

Afrika’da fikr-i hürriyetin galeyanı


Afrika’da fikr-i hürriyetin galeyanı 19.01.2011

..Afrika ve emsâllerinde o derece fikr-i hürriyetin galeyanıyla,
âlem-i
İslâmın efkârında öyle bir tahavvül-ü azîm ve inkılâb-ı acîb ve
terakkî-i fikrî ve teyakkuz-u tam intâc etmiştir ki, bahasına yüz sene
verseydik yine ucuzdu.

Suâl: “Heyhât! Nasıl, hürriyetimiz umum âlem-i İslâmın hürriyetinin mukaddimesi ve fecr-i sâdıkı olur?”
Cevap: İki cihet ile:
Birincisi:
Bizde olan istibdat, Asya’nın hürriyetine zulmânî bir sed çekmişti.
Ziyâ-yı hürriyet o muzlim perdeden geçemezdi ki, gözleri açsın, kemâlâtı
göstersin. İşte bu seddin tahribiyle, fikr-i hürriyet Çin’e kadar
yayıldı ve yayılacaktır. Fakat Çin ifrat edip komünist oldu. Âlemdeki
terazinin hürriyet gözü ağır geldiğinden, birden bire terazinin öteki
gözünde olan vahşet ve istibdâdı kaldırdı, git gide kalkacak. Eğer siz
sahife-i efkârı okusanız, tarîk-i siyaseti görseniz, hutebâ-i umumî
olan, doğru konuşan cerâidi dinleseniz, anlayacaksınız ki: Arabistan,
Hindistan, Cava, Mısır, Kafkas, Afrika ve emsâllerinde o derece fikr-i
hürriyetin galeyanıyla, âlem-i İslâmın efkârında öyle bir tahavvül-ü
azîm ve inkılâb-ı acîb ve terakkî-i fikrî ve teyakkuz-u tam intâc
etmiştir ki, bahasına yüz sene verseydik yine ucuzdu. Zira hürriyet,
milliyeti gösterdi. Milliyet sadefinde olan İslâmiyetin cevher-i
nuranîsi tecellîye başladı. İslâmiyetin ihtizâzını ihbar etti ki, herbir
Müslim, cüz-ü fert gibi başıboş değildir. Belki herbiri, mürekkebât-ı
mütedâhile-i mütesâideden bir cüzdür. Sair eczâlarla câzibe-i umumiye-i
İslâmiye noktasında birbiriyle sıla-i rahimleri vardır. Şu ihbar bir
kavî ümit verir ki, nokta-i istinad, nokta-i istimdad gayet kavî ve
metindir. Şu ümit, yeisle öldürülen kuvve-i mâneviyemizi ihyâ etti. Şu
hayat, âlem-i İslâmdaki galeyan eden fikr-i hürriyetten istimdad ederek,
umum âlem-i İslâm üzerine çökmüş olan istibdâd-ı mânevî-i umumînin
perdelerini parça parça edecektir.HAŞİYE 1 “Ümitsizliği âdet edinmiş
kimseye rağmen.”
İkinci cihet: Şimdiye kadar ecnebîler bahane mahane
tutarlardı. Milletimizi eziyorlardı. Şimdi ise, ellerinde uruk-u
insaniyetkârânelerine veya damar-ı mütaassıbânelerine veya âsâb-ı
dessasânelerine dokunduracak, ellerinde serrişte-i bahane olacak öyle
nokta bulamazlar. Bulsalar da tutamazlar. Bâhusus medeniyet, hubb-u
insaniyeti tevlid eder.
Sual: Heyhât! Bize tesellî veren şu ulvî
emeli ye’se inkılâp ettiren ve etrafımızda hayatımızı zehirlendirmek ve
devletimizi parça parça etmek için ağızlarını açmış olan o müthiş
yılanlara ne diyeceğiz? HAŞİYE 2
Cevap: Korkmayınız. Medeniyet,
fazilet, hürriyet âlem-i insaniyette galebe çalmaya başladığından,
bizzarure terazinin öteki yüzü şey’en feşey’en hafifleşecektir. Farz-ı
muhal olarak, Allah etmesin, eğer bizi parça parça edip öldürseler, emin
olunuz, biz yirmi olarak öleceğiz, üç yüz olarak dirileceğiz.
Başımızdan rezâil ve ihtilâfatın gubarını silkip, hakikî münevver ve
müttehid olarak kervân-ı benî beşere pîşdârlık edeceğiz. Biz, en şedit,
en kavî ve en bâkî hayatı intaç eden öyle bir ölümden korkmayız. Biz
ölsek de İslâmiyet sağ kalır. O millet-i kudsiye sağ olsun. “Gelmesi
muhakkak olan herşey, uzakta olsa yakındır.” (Hadis-i şerif, İbn-i Mace,
Mukaddeme: 7/46)
HAŞİYE-1: Lillâhilhamd, kırk beş sene sonra parça parça etmeye başladı.
HAŞİYE-2: Dehşetli ve hakikatlı bir sual.
Münâzarât, s. 153,
Yeni Asya Neş., İstanbul-2007


<img src="http://www.risaletalim.com/Themes/serv_ramadhan/images/icons/modify_inline.gif" alt="" align="right" />
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir