Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

08.01.2011, 09:03

Süfyan aldatmakla iş görecek

Süfyan aldatmakla iş görecek

08.01.2011



İslâmların
Deccalı ayrıdır. Hattâ bir kısım ehl-i tahkik, İmam-ı Ali’nin (ra)
dediği gibi demişler ki: Onların Deccalı Süfyandır, İslâmlar içinde
çıkacak, aldatmakla iş görecek.


Altıncı Mesele

Rivayette var ki, “Fitne-i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse
nefsine hâkim olmaz.” (Süyûtî, el-Fethü’l-Kebîr: 1:315, 2:185, 3: 9;
el-Hâvî Li’l-Fetâva: 2: 217; Ebû Abdullah Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs: 1:
266.) Bunun için bin üç yüz sene zarfında emr-i Peygamberî ile bütün
ümmet o fitneden istiâze etmiş, azab-ı kabirden sonra “Min
fitneti’d-deccâli ve min fitneti âhiri’z-zaman” (Mesih Deccalın
fitnesinden... Ahirzaman fitnesinden... (sana sığınıyoruz Allah’ım).”
(Buhari, Daavât: 37, 39, 44, 45, 46, Ezan: 149, Cenâiz: 88, Fiten: 26;
Müslim, Mesâcid: 127, 128, 130-134; Müsned, 6:139.) vird-i ümmet
olmuş.

Allahu a’lem bissavâb, bunun bir tevili şudur ki: O fitneler nefisleri
kendilerine çeker, meftun eder. İnsanlar ihtiyarlarıyla, belki zevkle
irtikâp ederler. Meselâ, Rusya’da hamamlarda kadın-erkek beraber çıplak
girerler. Ve kadın, kendi güzelliklerini göstermeye fıtraten çok
meyyal olmasından, seve seve o fitneye atılır, baştan çıkar. Ve
fıtraten cemalperest erkekler dahi, nefsine mağlûp olup o ateşe
sarhoşâne bir sürurla düşer, yanar. İşte dans ve tiyatro gibi o
zamanın lehviyâtları ve kebâirleri ve bid’aları, birer câzibedarlıkla
pervâne gibi nefisperestleri etrafına toplar, sersem eder. Yoksa,
cebr-i mutlakla olsa ihtiyar kalmaz, günah dahi olmaz.


Yedinci Mesele

Rivayette var ki, “Süfyan büyük bir âlim olacak, ilimle dalâlete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi olacaklar.”

Ve’l-ilmu indallah, bunun bir tevili şudur ki: Başka padişahlar gibi ya
kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya cesaret ve servet gibi
vasıta-i saltanat olmadığı halde, zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî
ilmiyle o mevkii kazanır ve aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir
eder, etrafında fetvacı yapar. Ve çok muallimleri kendine taraftar eder
ve din derslerinden tecerrüt eden maarifi rehber edip tâmimine
şiddetle çalışır, demektir.


Sekizinci Mesele

Rivayetler, Deccalın dehşetli fitnesi İslâmlarda olacağını (Süyûtî,
el-Örfî Va’di fî Ahbari’l-Mehdî 2:234) gösterir ki, bütün ümmet istiâze
etmiş.

Lâ ya’lemu’l-gaybe illallah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez). Bunun
bir tevili şudur ki: İslâmların Deccalı ayrıdır. Hattâ bir kısım
ehl-i tahkik, İmam-ı Ali’nin (ra) dediği gibi demişler ki: Onların
Deccalı Süfyandır, İslâmlar içinde çıkacak, aldatmakla iş görecek.
Kâfirlerin Büyük Deccalı ayrıdır. Yoksa Büyük Deccalın cebir ve
ceberut-u mutlakına karşı itaat etmeyen şehid olur ve istemeyerek
itaat eden kâfir olmaz, belki günahkâr da olmaz.


Dokuzuncu Mesele

Rivayetlerde, vukuât-ı Süfyaniye ve hâdisât-ı istikbaliye Şam’ın
etrafında ve Arabistan’da tasvir edilmiş. Allahu a’lem, bunun bir
tevili şudur ki: Merkez-i hilâfet eski zamanda Irak’ta ve Şam’da ve
Medine’de bulunduğundan, râvîler kendi içtihadlarıyla, daimî öyle
kalacak gibi mânâ verip, merkez-i Hükûmet-i İslâmiye yakınlarında
tasvir etmişler, “Halep ve Şam” demişler. Hadisin mücmel haberlerini,
kendi içtihadlarıyla tafsil etmişler.


Onuncu Mesele

Rivayetlerde, eşhas-ı âhirzamanın fevkalâde iktidarlarından bahsedilmiş.

Vel’ilmü indallah, bunun tevili şudur ki: O şahısların temsil ettikleri
mânevî şahsiyetin azametinden kinâyedir. Bir vakit Rusya’yı mağlûp
eden Japon Başkumandanının sûreti, bir ayağı Bahr-i Muhitte, diğer ayağı
Port Arthur Kalesinde olarak gösterildiği gibi, şahs-ı mânevînin
dehşetli azameti, o şahsiyetin mümessilinde, hem o mümessilin büyük
heykellerinde gösteriliyor. Amma fevkalâde ve harika iktidarları ise,
ekser icraatları tahribat ve müştehiyât olduğundan, fevkalâde bir
iktidar görünür. Çünkü tahrip kolaydır. Bir kibrit bir köyü yakar.
Müştehiyat ise, nefisler taraftar olduğundan çabuk sirayet eder.

Şuâlar, 5. Şuâ’nın 2. Makam ve Meseleleri, s. 912

http://www.yeniasya.com.tr/haber_detay2.asp?id=2108















__________________
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

Bu konuyu değerlendir