Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

20.10.2016, 22:09

Fatoşun Bebeği



Fatoş, annesiyle birlikte alışverişe çıkmıştı. Oyuncak satan mağazanın yakınına
geldiklerinde,


Fatoş:


“ Anneciğim, sınıfımı geçince bana alacağın oyuncak bebeği görmek istiyorum “
dedi. “ Onu ne kadar sevdiğimi bilemezsin, anneciğim. O çok şirin, çok tatlı
bir bebek. O bebek mutlaka benim olmalı. Sınıfımı geçince o bebeği bana
alacaksın, değil mi anneciğim?..”


Bunun üzerine annesi:


“ Tabii kızım.“ dedi.“ Sen yeter ki, sınıfını geç. Karneni aldığın gün, o
bebeği sana alacağım.”


Biraz sonra Fatoş’ la annesi mağazanın vitrini önünde durdular. Fatoş, ilk anda
vitrindeki bebeği gördü. İşte oradaydı, hep aynı yerde.‘ Nasılsın Ülkü?
‘diyerek bebeğin hatırını sormak ihtiyacını hissetti düşüncesinde. ‘ İyi misin
Ülkü?..Merak etme güzel bebek, pek yakında birbirimize kavuşacağız. Ben, seni
çok seviyorum ve inanıyorum ki, sen de, beni çok seveceksin. Bu nasıl olacak
diye sorma bana güzel bebek., çünkü, ben sana her zaman iyi davranacağım,
seninle güzel güzel konuşacağım, sana tatlı sözler söyleyeceğim, senin kalbini
hiç kırmayacağım. ‘ Annesinin “ Fatoş..” demesiyle düşüncelerinden sıyrıldı,
Fatoş. “ Haydi kızım, gidelim artık. Sonra geç kalacağız ama. “


Fatoş:


“ Tamam anneciğim, özür dilerim “ dedi. “ Bir an daldım!..” Daha sonra Fatoş,
annesinin elinden tutarak, yürüdü. Aradan günler geçti, ders yılı sonu geldi ve
Fatoş karnesini alarak 3. sınıfa geçti. Aynı gün annesi Fatoş’ u oyuncak satan
mağazaya götürdü ve bebeği satın alarak kızına verdi. Fatoş, bu güzel armağan
için annesine teşekkür etmeyi unutmadı. Fatoş, bir süre evde bebeğiyle
oynadıktan sonra, sokağa çıktı. Fatoş’ u gören Burcu, onun yanına gelerek, “
Fatoş, bu bebeği yeni mi aldınız? “ diye sordu.


Fatoş:


“ Evet Burcu..” dedi. “ Sınıfımı geçtiğim için, annem bana bu bebeği aldı. Ne
kadar sevindim bilemezsin. Çok şirin bir bebek değil mi? Hem adını da ben
koydum. Adı Ülkü…”


“ Adı da kendi gibi güzelmiş bebeğinin. “ dedi Burcu. “ Ülkü’ yü sevmeme izin
verir misin? “


“ Tabii olur Burcu, al sev Ülkü’ yü “ dedi Fatoş ve bebeği arkadaşına verdi.
Daha sonra Fatoş, sınıf arkadaşı olan Burcu’ ya, sınıfını geçti diye bir
armağan alınıp alınmadığını sordu. Burcu da, nasıl bir armağan istemesi
gerektiğine bir türlü karar veremediğini söyledi. Bunun üzerine Fatoş, Ülkü’ yü
satın aldıkları mağazanın vitrininde çok güzel bir bebeğin daha olduğunu, yarın
annesiyle gidip o bebeği görebileceğini, eğer beğenirse, bebeği satın
alabileceklerini ve birlikte evcilik oynayabileceklerini anlattı. Fatoş’ un
fikrini olumlu bulan Burcu, bu konuyu akşam yemeğinden sonra anne ve babasına
açacağını söyledi.


Vakit gece yarısını geçeli biraz olmuştu ki, Fatoşun bebeği ayağa kalktı. Baktı
Fatoş derin uykuda. Hemen odadan çıktı. Bu iş buraya kadardı. Daha fazla
dayanamayacaktı. Ne güzel mağazanın vitrininde diğer bebekle sohbet ediyordu.
Ya şimdi ne vardı? Konuşacak kim vardı? Yapayalnız, sessiz sessiz, bekle dur.
Olacak şey miydi bu? Konuşmadan öylece beklemekten bıkmıştı. Doğruca mağazaya
gidecek ve arkadaşına kavuşacaktı. Koridordan geçtikten sonra, sokak kapısını
açtı. Kapıyı kapatıp yola çıktı. Issız ve yarı karanlık yolda hızlı adımlarla
yürümeğe başladı. Ancak sabaha karşı mağazanın vitrini önüne gelen Fatoşun
bebeği, arkadaşının yerinde yeller estiğini görünce, olduğu yere çöküverdi.
Arkadaşı vitrinde yoktu, demek ki, satılmıştı, alan da kim bilir kimdi?


Fatoşun bebeği bir süre mağazanın vitrini önünde çaresizlik içinde
kalakaldıktan sonra, toparlandı ve gerisin geriye dönerek, Fatoşların evine
doğru yürümeğe başladı. Evin önüne geldiğinde, öğle üzeri olmuştu. Sokak kapısı
kapalıydı. Kapının önündeki çöp bidonunun arkasına saklanıp, beklemeğe başladı.
Aradan on beş-yirmi dakika geçmişti ki, karşıdaki evin sokak kapısı açıldı ve
Burcu dışarı çıktı. Burcu’ nun kucağındaki bebeği hemen tanıdı. Çok sevindi o
anda. Vitrindeki arkadaşını, demek ki, Burcu almıştı. Burcu gelerek kapının
zilini çaldı. Kapıyı Fatoş açtı. Fatoş’ la Burcu konuşurken, aralık kalan sokak
kapısından içeri süzüldü. Fatoş’ un onu gece yatmadan önce bıraktığı koltuğun
altına uzandı. Biraz sonra Burcu evine gidince, Fatoş odasına geldi., bir iki
yere baktıktan sonra, bebeği koltuğun altında buldu. Bebeği kucağına alan
Fatoş, mutfakta yemek hazırlamakta olan annesinin yanına koştu.


Meğer evlerinde akşam yemeği yendikten sonra, Burcu, anne ve babasına durumu
anlatmış, onlar da, “ İstersen şimdi gidip bebeği alalım, hem de gezmiş oluruz.
“ demişler ve vitrindeki diğer bebeği Burcu’ ya alıvermişler.Öğle yemeğinden
sonra Fatoş ile Burcu evcilik oynamaya başladılar. Fatoşun bebeği Ülkü ile
Burcunun bebeği Arzu nihayet bir araya gelmişti. Topu topu bir gün ayrı
kalmışlardı, fakat anlatacak o kadar çok şey vardı ki…Şimdilik sadece
bakışmakla yetineceklerdi, konuşmak için fırsat nasıl olsa bulurlardı.



SON



Serdar Yıldırım


Fatoşun Bebeği - Sıradışı Yayıncılık - Yayın
Yılı: 2011 - 16 sayfa


Öykülerle Değerler Kazanıyorum - Karaca
Yayınları Sayfa: 31-58











Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir