Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.10.2014, 21:37

Kelebekler



İki varmış, üç yokmuş. Beş varmış, on yokmuş. Bir çocuk varmış, çocuğun arkadaşı martıymış. Çocuk bir gün martıya şöyle demiş: " Ben bir masal yazmak istiyorum. Kafana takılan tilkidir, kuştur, aslandır, geyiktir.. hangisini öne sürebilirsin? İlk ne diyebilirsin? Adını an, onun masalını yazayım. "

Martı fazla düşünmeden cevap vermiş:

" Kelebekler, bir günlük ömürlerinde nasıl da binlercesi, on binlercesi bir sokak lambasının etrafında toplanıyorlar ve uçup duruyorlar. Onlar lambanın yanına geliyor ve lambanın ışığının etkisinden kurtulmaları mümkün olmuyor. Gece geç saatlerde birer ikişer yere düşüyorlar ve yatıp kalıyorlar. Sabah olunca sokak lambasının çevresinde binlerce kelebek bulunuyor. "

Çocuk: " Bu kelebekler en son ne zaman böyle bir olay gerçekleştirdiler? "

Martı: " Şu ilerdeki köprünün yanında bir sokak lambası var. Yıllardır temmuz ayının son günleri geliyorlar. Bu yıl da aynı zamanda gelirler. "

Çocuk: " Bu yıl da temmuzun son günleri gelsinler ve ne olacağını görsünler. "

Martı: " Bir planın var galiba? "

Çocuk: " Evet, bir planım var. Temmuz ayına daha dört ay var. Bekleyelim ve görelim. "

Beklediler ve gördüler. Dört ay şıp diye geçti ve bir gece kelebekler yine aynı sokak lambasına geldiler. Giderek sayıları çoğaldı, binleri, yüz binleri buldu. Çocuk ve martı oradaydı. Çocuk direğe tırmandı, lambayı gevşetti ve lamba söndü. Martı gibi kelebekler de şaşırmıştı. Işık yoktu, şimdi neyin etrafında döneceklerdi? Dönmek bir amaç değildi. Dönmek bir araç değildi. Dönmek bir amaç ve araç olmadığına göre, gece boyunca saatlerce dönüp duran kelebekler yatıp kalıyorlardı yani uykuya dalıyorlardı. Baş döner durur, dönmekten bıkan baş uyku moduna girer, yeter ki dönme dursun. Dönme durunca baş uyur, gider. Kelebekler, bir şeye ulaşmak istiyorlar ama bırak ona ulaşmak şöyle dursun, kendilerinden geçiyorlar. Döne döne kendilerinden geçerek yatıp kalıyorlar. Ertesi gün ayılan kelebeklerin pek çoğu gökyüzüne kanat çırparak uçup gidiyorlar. Kalanlar çok dönenler. Normalden çok döndükleri zamanın fazlasını uyuyarak geçiriyorlar.

Yiğit lakabıyla anılır, adına pervane derlermiş, bir kelebek varmış. Bir sokak lambasının etrafında her gece sabahlara kadar döner dururmuş. Bu durum aylarca sürmüş. Sonunda pervane aradığını bulamamış ama kendini kaybetmiş. Arkadaşları günlerce pervaneyi aramışlar ama bulamamışlar. Zamanın birinde bir bilge kelebek şöyle demiş: " Dünya döner güneş etrafında, kelebek döner ışık etrafında, kelebek güneş etrafında dönüyor da dünya ışık etrafında dönsün de görelim. "


SON


Serdar Yıldırım

Kullanılmış Etiketler

Kelebekler

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir