Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

25.01.2009, 12:52

Huzeyfe ve babası

YEMENLı MÜ’MıNLER Huzeyfe el-Yeman ile babası Huseyl Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretini duyup Medine’ye gelmek üzere yola koyulduklarında, gün, Bedir savaşı öncesiydi. Medine yolundaki Huzeyfe ve babası, Bedir kuyusu yakınlarına geldiklerinde, Hz. Peygamber ve ashabıyla savaşmak üzere kamp kurmuş Kureyş müşriklerince yakalanmışlardı.

Kureyş müşrikleri:

“Herhalde siz Muhammed’in yanına gitmek istiyorsunuzdur?” diyerek, onları esir olarak yanlarında tutmak istediler.

Onlar ise:

“Hayır!” dediler. “Bizim Medine’ye gitmekten başka bir maksadımız yok!”

Bunun üzerine, Kureyş müşrikleri onları ‘Medine’ye gitmek, Peygamber Efendimizle birlikte bulunmamak ve çarpışmaya katılmamak’ üzere kendilerinden kesin söz alarak onları salıverdiler.

Fakat, Huzeyfe ile babası, kuyunun beri tarafında mü’minler ordusunun kampına gitmekten geri durmadılar. Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına geldiler ve başlarından geçeni Peygamberimiz Aleyhisselama anlattılar.

Bu arada, iki orduyu da yakından gördükleri için, aradaki eşitsizliğin de farkına varmışlardı. ıyi silahlı dokuzyüzelli kişilik müşrik ordusuna karşı, silahça zayıf üçyüz kişilik ıslâm ordusunu görünce, verdikleri söze rağmen, Bedir’de kalıp müşriklerle savaşmak istediler.

Fakat, Hz. Peygamber, iki ordu arasındaki bu bariz eşitsizliğe rağmen, onların verdikleri sözü çiğneyerek orduya katılmalarına izin vermedi.

Huzeyfe ile babasına:

“Medine’ye dönün! Onlara vermiş olduğunuz sözü yerine getirin!” diye emretti ve ekledi:

“Biz de, müşriklere karşı, Allah’ın yardımını dileriz!”

Huzeyfe’nin hayatının sonraki safhasında bir doğruluk timsali olarak temayüz etmesinde, öyle ki bu yolda ‘Peygamber’e sırdaşlık’ seviyesine yükselmesinde, Hz. Peygamber’le ilk karşılaşmada aldığı bu dersin kesin bir payı vardı.




© 2008 karakalem.net, ısmail Örgen

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir