Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

27.05.2008, 17:29

100. Sayı - İlme, İrfana, Ümrana KÖPRÜ



Türk düşünce tarihi, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyük dalgalanmalara ve değişmelere sahne olur.

Sultan Abdülmecid zamanında ilan edilen “Tanzimat Fermanı” (1839) ile sıkıntılı günler yaşayan Osmanlı Devleti, siyasi, içtimâi, edebi sahada yeni bir döneme girer. Tanpınar’ın ifadesiyle “Tanzimat’la birlikte imparatorluk asırlarca yaşadığı bir medeniyet dairesinden çıkarak mücadele halinde bulunduğu başka bir medeniyet dairesine girdiğini ilan ediyor, onun değerlerini açıkça kabul ediyordu.” Asırlarca Avrupa’yı gölgesinde bırakmış bir cihan devletinin içine düştüğü kötü durumdan kurtulabilmek maksadıyla Avrupalılaşma hareketini başlatması, toplumumuzda köklü değişiklikleri de beraberinde getirir. Osmanlıyı sıkıntılı günlerden kurtarma düşüncesi, yeni fikir akımlarının ortaya çıkmasına yol açar.

ıslamcılık, Batıcılık, Türkçülük ve Osmanlıcılık olarak dört ana grupta toplayabileceğimiz bu fikir akımlarını incelerken bu fikirlerin naşir-i efkarı sayabileceğimiz fikir dergilerini de bunlardan uzak tutmak mümkün değildir. Bu dönemin fikir hayatının canlılık kazanmasında ve yayılmasında dönemin fikir dergileri önemli rol oynar. Mehmet Akif, Eşref Edip öncülüğünde şekillenen Sırat-ı Müstakim, Sebilürreşad gibi ıslamcı dergileri, Abdullah Cevdet’in çıkardığı Batılılaşma haraketinin öncüsü niteliğindeki ıctihad’ı, Ziya Gökalp, M. Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin gibi Türkçülük akımının önde gelen isimlerinin etrafında toplandığı Yeni Mecmua, Genç kalemler, Türk Yurdu gibi Türkçü dergileri ve etrafındaki isimleri incelemeden fikir hayatımız hakkında sağlıklı sonuçlara ulaşmak zor olacaktır.

Türk basın ve siyaset hayatında etkili olan ilk dergilerin en fazla çıktığı dönem ikinci meşrutiyet dönemidir. Meşrutiyet sonrasında da fikir dergiciliğinin devam ettiği görülür. 1918-23 yılları arasında ıstanbul’da 200’ün üzerinde süreli yayının çıktığı göz önüne alınırsa dönemin fikri-edebi açıdan canlılığı daha iyi anlaşılmış olur. Bu dergilerin bir kısmının Cumhuriyet’in kurulmasında da etkili olduğu düşünülürse fikir dergiciliğinin düşünce hayatımızdaki önemi daha iyi anlaşılabilir.

Cumhuriyet’ten sonra da fikir dergiciliğinin devam ettiğini görürüz. Özellikle 1940’lı yıllar sosyal ve siyasî hayatımızda pek çok hareketliliğin yaşandığı bir dönemdir. ıkinci Dünya Savaşı’nın meydana getirdiği siyasi-sosyal sıkıntılara ve tek parti döneminin farklı politikalarına rağmen bu dönem fikir ve edebiyat tarihimiz açısından da önemli yıllar olmuştur. Ağaç, Aydınlık, Kadro, Büyük Doğu, Çınaraltı, Ergenekon,Varlık, Yeni Adam bu dönemde neşredilen belli başlı dergiler arasında sayılabilir. Bu yıllardan sonra ülkemizde belirginleşmeye başlayan fikri kamplaşmalar, sağ-sol ayrımları, farklı dünya görüşlerinin savunulduğu fikrî çevrelerin ortaya çıkmasına ve bunların etrafında yeni dergilerin doğmasına yol açmıştır.

1960 sonrası Türkiye’nin darbelerle tanıştığı yıllardır. ınsan hakları, özgürlük, adalet, eşitlik, laiklik, din-siyaset-toplum ilişkileri vb. sosyal konular birçok dergide tartışılan konulardandır. Bu dönemde de eskiye oranla fikir dergiciliğiyle birlikte edebiyat, kültür, politika dergiciliğinde de hareketlenmeler görülür. Günümüze kadar gelen bu süreçte bugün de aynı canlılığın devam ettiğini söyleyebiliriz. Bugün kendilerini muhafazakar, demokrat, liberal, milliyetçi vb. fikirlerle özdeşleştiren kimi aydınlarımızın farklı fikir dergilerinin etrafında toplandıklarını görmek mümkündür.

“ılme, irfana, ümrana” diyerek başladığı yayın hayatında 100. sayısına ulaşmanın gururunu yaşayan Köprü’nün fikir dergiciliğindeki yeri nedir? Türkiye’nin yaşadığı sosyal-manevi buhranlara Bediüzzaman Said Nursi’nin görüşleri ışığında dikkat çekmeyi, meseleleri Risale-i Nur perspektifinden bakmayı görev bilen Köprü’nün bu yönüyle Türk fikir hayatına zenginlikler kazandırdığına, fikir hayatımıza yeni ufuklar açtığına inanıyoruz.

Yaşadığımız dünyanın siyasi, sosyal, ekonomik problemlerine dikkat çekmekle kalmayan Köprü, Risale-i Nurlarla ilgili araştırmaları destekleyerek ve Risale-i Nur’daki temel konulara akademisyenlerin dikkatini çekerek de önemli bir görevi üstlenmektedir. Bediüzzaman’ın “Dünya büyük bir manevi buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan Garb cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir vebâ, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor.” diyerek dikkat çektiği “sâri illet”lere karşı savunmasız durumda kalan modern çağ insanı, saadetini yitiren insanlık, kendisine huzur verecek yeni arayışlar içerisine girmiştir. Maddeten doyurulan, fakat ruhen aç bırakılan modern çağ insanı, bugün, varlığını anlamlandıracak yeni arayışların içersindedir. Köprü, bu samimi arayışlara verilmiş samimi cevapların bir neticedir. Elinizdeki dergi, insanlığa beklediği saadeti sunamayan materyalist yaklaşımlara, din dışı felsefeye, modernizmin bir din olarak sunduğu "nefisperestlik"e karşı, insan ve Yaratıcısı arasında sağlam bir köprü kurmayı amaçlamıştır sadece.

Köprü’nün kendi fikirlerinin revaç bulması, fikir mücadeleleri içinde galip olması, sunduğu fikirlerinin iktidar olması gibi bir gayreti olmamıştır hiçbir zaman. “Medenilere galebe çalmak ikna iledir.” sözünü şiar edinerek fikri mücadelesini sürdüren Köprü, yukarıda zikredilen ulvi gaye uğrunda, hac yolculuğuna çıkan karınca azmiyle didinen fikirlerin timsalidir yalnızca. Bu yönüyle Köprü, ne bir ideolojinin temsilcisidir ne de bir siyasetin yayın organıdır. Köprü, Risale-i Nur’un bakış açılarıyla, varlığını tekrar idrak etme yolunda, Risale-i Nur’un günümüz insanına sunduğu imkanları analiz etmeye çalışarak Kur’an Medeniyeti ile insanları tanıştırmayı amaçlayan bir fikir dergisidir.

101. sayımızda sıcacık konu ile karşınızda olmayı umut ediyoruz. “Sevgi” dosyasında buluşmak ümidiyle…

Editör

100. Sayı: www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=Esk…Sayi&SayiNo=100
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir