Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

28.07.2006, 11:59

Parfüm namaza manimidir?

Sual:parfüm namaza manimidir?

Cevab:


Değerli Kardeşimiz;

Öncelikle bir hususa işaret etmekte fayda vardır: Bir kere alkollerin hepsi sarhoş edici değildir. Yani Kur’ân’da “hamr” olarak geçen ve “sarhoş edici” özelliği bulunan alkol türleri necistir ve haramdır. Bunun dışında, meselâ, etil alkol cinsinin sarhoş edici bir yapısı olmadığından haram sınıfına girmemekte ve necis sayılmamaktadır.

Bakara Sûresinin “hamr” ile ilgili âyetlerinin tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır bu konuda şu hususlara temas etmekte ve şöyle demektedir:

“Üzüm şarabından yapılmayan ispirto, bira vesaire müskirat içilemezse de elbiseye veya bedene sürülmesi de namaza mâni olur diye iddia edilemez.”1

Bu nakilden de anlaşılacağı gibi, deodorant, parfümleri ve kolonyadaki alkol Hanefi mezhebinin bazı imamlarına göre necis kabul edilen alkol cinsine girmediğinden elbiseye veya bedene sürülmesiyle namaza mâni olmaz. şâfii ve Hanbeli gibi diğer mezheplere göre pis sayıldığı için sürülen yeri yıkadıktan sonra namaza durmak gerekir.

Makyaj sürüldükten sonra namaz kılınıp kılınmayacağına gelince, bu meselede iki noktaya dikkat etmek gerekiyor.

Birisi, makyajda kullanılan malzemede ve kozmetikte pis ve zararlı bir madde bulunmamalı, abdest alırken suyu altına geçirmelidir. şayet içinde pis madde var ve altına suyu geçirmiyorsa, bu halde iken namaz kılınmaz, bir an önce giderilmelidir.

ıkinci nokta ise, kadın makyaj yapıyorsa, bunu kocasından ve emin olduğu mahremlerinden (oğlu, babası ve kardeşi gibi) başkasına göstermemelidir. Yabancı erkeklere o şekilde görünmesi ve dışarı çıkması insanı günaha iter.

Oje ise, namazdan önce abdestle alakalıdır. Bilindiği üzere, abdestin sahih olabilmesi için suyun abdest azalarının dış kısmına temas etmesi gerekir. Eğer abdest azalarına sürülen madde suyun temasına engel oluyorsa abdest sahih olmaz. Oje tırnağa bütünüyle sürüldüğünden suyun alta geçmesine engel olmaktadır. Meselâ mumun abdeste engel olduğu fıkıh kitaplarımızda açıkça belirtilmektedir. Mumu gidermeden nasıl abdest olmazsa, ojeyi gidermeden de abdest olmuyor.


1 Hak Dini Kur’ân Dili, 2: 763.

Mehmed Paksu

Selam ve dua ile...

Editör
www.sorularlaislamiyet.com

2

28.07.2006, 12:09

bilgiler için teşekkürler

3

28.07.2006, 12:12

Bir de şu mesele var, bu sanayi ve kozmetik tipi içilince kör eden hatta öldüren, içilmesi tehlikeli olan alkol, uçucu bir madde. şarap gibi geride kalıntı bırakmıyor uçtuktan sonra. Yine de temizlemek gerekir mi?

Ben abdest-gusülde şafiiyi uyguluyorum, ondan merak ettim...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

4

28.07.2006, 12:25

Namaz kılınıyorsa neden gusul gerektirsin ki?
Ben sadece bbir bayan parfum-güzel koku -süründüğü zaman kendisine helal olmayan bir erkeğin kokusunu duyarsa o bayaanın gusul olması gerektiği biliyorum.
Namaz kılınmamış olsa idi süründüğümüz kokularda ozaman kıyafet değişikliği ya da gusul gerekirdi.
Dıye düşünüyorum okuduklarımdan
Varsa başka yorumu arkadasların bekleriz...

5

28.07.2006, 12:29

"ıçi su dolu bir kuyu olsa, içine bir damla alkol damlasa ve benim parmağım da o kuuyu suyuna temas etse ben o parmağı yanımda taşımam" diyen Hz. Ömer bu konuya bence çok açıklık getirmiş. Varalım gerisini biz düşünelim...

Ayrıca bir hadisi şerif'te : Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Dikkat edin! Erkeklerin güzel kokusu renksiz kokudur. Kadınlarınki ise, rengi olan fakat kokusu bulunmayan maddelerdir."
imran radıyallahu anh. Ebû Dâvud.


"Her göz zina eder. Eğer kadın koku sürünüp de, koklamaları için bir topluluğun yanından geçerse, duygu zinası yapmış sayılır."

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kendi ailesinden başkası için süslenen gururlu kadın, kıyamet gününde karanlık gibi nursuz kalacaktır."
Meymûne Saad radıyallahu anha. Tirmizî


Bu hadisler ışığında kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor

Selametle

6

28.07.2006, 12:31

Alıntı sahibi ""inşirah""

Ben sadece bbir bayan parfum-güzel koku -süründüğü zaman kendisine helal olmayan bir erkeğin kokusunu duyarsa o bayaanın gusul olması gerektiği biliyorum.


Bu nerede yazıyor?

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

7

28.07.2006, 12:36

Hadiste okudum ama şuan ezberim de değil.

8

28.07.2006, 12:37

Alıntı sahibi ""insirah""

Namaz kılınıyorsa neden gusul gerektirsin ki?
Ben sadece bbir bayan parfum-güzel koku -süründüğü zaman kendisine helal olmayan bir erkeğin kokusunu duyarsa o bayaanın gusul olması gerektiği biliyorum.
Namaz kılınmamış olsa idi süründüğümüz kokularda ozaman kıyafet değişikliği ya da gusul gerekirdi.
Dıye düşünüyorum okuduklarımdan
Varsa başka yorumu arkadasların bekleriz...


Namahremi tarafından koklanan kadının kokusunun gusle sebep olduğuna dair bir bilgiye bugüne kadar ilmihallerde rastlamadım.

Hz.Ömer'e isnad edilen söze gelirsek,
söz hangi makamda, ne zaman, kime karşı, ne sebeple, neyi ifade etmek için söylenmiş ve senedi ne kadar sıhhatli, onu da araştırmak lazım.

Hz.Peygamber a.s.m., bazı sebeplerden ötürü hanımlarımdan uzak duracağım diye kendine şart koşuyor Tahrim suresinde Hz.Allah c.c. , bunu yasaklıyor. Bu sadece bir örnek. Bu ayet tahrim suresinin ilk ayeti, tahrim de Arapçada haram etmek manasına gelir.

Haramı helâl saymak nasıl vebalse, helâli haram saymak dahi vebâldir. O yüzden, haram sayan hadisler olsun, sözler olsun, dikkat etmek gerek, hem vebal alırız, hem de aşırıcı görünürüz, insanları dinden soğuturuz, o zaman 2 vebal olur.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

9

28.07.2006, 12:48

Ya şimdi Mehmet Paksu hocanın açıklamalarıyla ,hadisler kafamı kurcaladı:S

10

28.07.2006, 13:53

gusülun şartları ve güsle sebep olanlar fıkıhta yazıyor.
artık başka şey ilave etmiyelim.bizim haddimize düşmez.çünkü müçtehid değiliz.

yok bilmem bayanın sürdüğü kokuyu erkekler koklasa güsül alması lazımmış.bilmem ne.
Allah aşkına fıkıhta olmayan hükümleri çıkarmıyalım.
yoksa mesul oluruz.

parfüme gelince .

vicdanına sor.melekler parfüm kokusundan tiksinirler değilmi.

meleklerin hoşlanmadığı bir koku Allahın hoşuna gidermi.
çünkü meleklerin hoşlandığı kokuyu Allah onlara öğretmiş.

sen o koku ile nasıl Allahın huzuruna çıkarsın.

selam.

11

28.07.2006, 14:05

Güzel koku haram değildir. Sadece hanımın, beyinden başkasına karşı böyle kokması caiz görülmemiştir.

Meselemiz, bu kokuların içinde sürünmesi haram madde olup olmaması.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

12

28.07.2006, 18:06

ıSLAM ANSıKLOPEDıSı






KOLONYA

Hafif koku ihtiva eden tuvalet ispirtosu.

Bayılmalarda, fenalaşmalarda, başağrılarında, mikrop kırıcı özelliği bakımından da temizlik için kullanılır. ıçine karıştırılan kokuya göre "limon kolonyası", "Lavanta çiçeği kolonyası" gibi adlar alır.

Kolonyayı ilk defa kimin yaptığı kesin olarak bilinmemektedir. Eski vesikalara göre onu ilk defa 1690'da Almanya'nın Köln şehrinde yaşayan Jean Paul Feminis adlı bir seyyar satıcı yapmıştır. Bu şahıs kolonyayı yaptığı reçeteyi Giovanni Antonio Farina adlı birisine bırakmış, o da yeğeni Giovanni Maria Farina'ya vermişti. Giovanni Maria kolonya yapımı üzerinde çalışmış ve "hoş lavanta suyu" adıyla ilk kolonyayı yapmıştır. Bundan sonra kolonya yapımı işi Köln (Kolonya) şehrinde gelişti. XIX. yüzyıl başlarında kolonya yapımı Fransa'ya geçti ve "Eau de Cologna (Kolonya suyu)" adı ile üretildi. Bundan sonra bu hos kokulu sıvıyı dünya kolonya olarak tanıdı.

Bu gün yapılan ispirto ve kolonyalar da, maliyeti yükseltmemek için şarap (hamr) dışındaki alkol çeşitleri kullanılmaktadır. Kolonyanın asıl maddesi kamış, patates, bazı ağaçlar, mısır ve benzerleridir. Ayrıca limon, lavanta, çam vb. ferahlatıcı kokular da karıştırılır. Kolonya yapılırken önce etil alkolün derecesi alkolometre ile bulunduktan sonra istenilen dereceye düşürülünceye kadar damıtık suyla karıştırılır. ıstenilen derecede alkol elde edildikten sonra 95,5 derece alkol içinde eritilmiş tesbit edici (fiksatif) esans ilâve edilir ve hazırlanan alkolle karıştırılır. 7-10 gün kadar ağzı iyice kapalı bir kapta bekletilir. Sonra da şişelenir.

Kolonyanın ıslâmî hükmünü, içinde bulunan "alkol unsuru"na göre belirlemek gerekir.

Cenab-ı Hak içkiyi yasaklamıştır. Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Ey iman edenler! ıçki, kumar, putlar ve fal okları sadece şeytanın işinden birer pisliktirler. Bu pislikten kaçının ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Maide, 5/90).

Bu âyette zikredilen "hamr" kelimesi, Ebû Hanîfe ile birçok sahabe ve tabiin bilginlerine göre "üzüm şarabı" anlamındadır. Dil bilginleri de, hamr'ın bu anlamı üzerinde görüş birliği iğindedir.

Kur'ânî anlamda "Her sarhoş edici içki hamr'dır" denilemez. Ebû Hanife ve ayni görüşe olanlara göre, bazı hadislerde "hamr" sözcüğünün kullanılması (bk. Buhârî, Edeb, 80, Ahkâm, 22, Meğazî, 60; Müslim, Eşribe, 73-75; Ebû Dâvud, Eşribe, 5,7) ve hamr'ım buğday, arpa, kuru üzüm veya baldan yapılmış olabileceğinin bildirilmesi (bk. Buhârı, Tefsîru Sûre, 5, Eşribe, 2,5; Müslim, Tefsir, 32,33; Ebu Davud, Eşribe, 1,4), üzüm şarabı dışındaki müskirât için mecaz yoluyla kullanılmıştır. Çünkü, üzümden yapılan şarabın (hamr) dışındaki diğer içkilere arapçada; müselles, bâzuk, musannaf gibi başka adlar verilmiştir (ıbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, ıstanbul, 1984, VI, 448, 449).

Bu duruma göre, üzüm şarabının aynen haram ve necis olduğunda görüş birliği vardır. Kur'an'da ona, şeytanın işinden bir "rics (pislik)" denilmesi, bizzat kendisinin haram olmasından dolayıdır. Ayrıca hamrın haramlığı mütevatir sünnetle de sabittir ve bu konuda icma' da vardır. ıçene had uygulanması için, sarhoşluk verecek kadarını içmek de şart değildir. Onun tek damlası dahi haramdır, içene had uygulanır.

Galîz necâset çeşidinde pis sayıldığından alım-satımının caiz olmadığında da şüphe yoktur.

Kolonyanın yapımında şarap cinsi alkol kullanıldığı takdirde, bu alkol karıştığı sıvıyı da pis hale getirir ve insanın beden veya elbisesinden avuç içinden daha büyük bir kısmına sürülmesi hâlinde temizlenmedikçe namaz kılmak caiz olmaz.

Ebû Hanîfe ve bazı sahabe ile tabiin bilginlerine göre üzümden başka maddelerden yapılan diğer sarhoşluk veren şeylerin haramlığı ise; sarhoş edici özelliği yüzündendir. Bunların içme dışında başka amaçlarla kullanılması ve alım-satımları caizdir.

ıspirtonun yakıt olarak bazı alkol türevlerinin de sanayide temizleyici, parlatıcı; tıpta mikrop öldürücü olarak kullanılması gibi. Hatta Ebû Hanîfe üzüm şarabı dışındaki müskiratın, sarhoşluk vermeyecek miktarını, fasık ve ehl-i küfre benzeme kastı bulunmaksızın, sırf kuvvet kazanmak amacıyla az bir miktarının içilmesinin caiz olabileceğini söylemiştir. Buna göre, üzüm şarabından üretilmeyen ispirto, bira ve benzeri içkiler, içilemezse de, elbiseye veya bedene sürülmeleri hâlinde bu, namaza engel olmaz (el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut, 1394/1974, V, 112,113 vd.; ıbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, Bulak 1318, VIII, 153 vd.; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, ıstanbul, 1960, 11 761-763).

Hanefilerde tercih edilen görüşe ve şafii, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, müskiratta azın hükmü çoğun hükmüne bağlıdır. Delil, Hz. Peygamber'in şu hadisidir: ", çoğu sarhoş edenin azı da haramdır" (Tirmizi, Eşribe, 3; Nesaî, Eşribe, 25; ıbn Mâce, Eşribe, 10; Dârimî, Eşribe, 8; Ahmed b. Hanbel, II, 91, 167, 179, III, 343). ıslâm'a göre, içme bakımından bütün sarhoşluk veren maddeler genel anlamda "hamr" kapsamına girer. Tıp ilminin sarhoş edici müskiratı aynı nitelikte görmesi ve alkol kelimesinin arapça "elkûhl" kelimesinden Avrupa'ya geçtiği dikkate alınırsa, hamr'ın genel ve özel anlamı birlikte kapsadığını söylemek mümkündür. Bu müskirâtın tıp alanında kullanılması ise, "zarûretler, haram olan şeyleri mübah kılar" prensibine dayanır (Elmalılı, a.g.e., II, 763).

Günümüz kimya sanayiinde, mayalanmış şekerli sıvıların damıtılmasıyla elde edilen sıvılara "alkol" denir. Halk arasında en çok bilinen alkol türü ispirtodur. ıspirtonun kimyadaki adı "etanol" veya "etil alkol"dür. Alkol elde etmek için iki yol vardır. Mayalandırma yolu, sentetik yol.

Alkol mayalandırma yoluyla; üzüm, patates, mısır, arpa ve melâs gibi şekerli ya da nişastalı maddelerden; sentetik yolla da, karpit (kalsiyum karbit)'ten elde edilir. Sentetik yolla üretilen alkol, kg. başına 7.080.000 kalori ısı verir. Bu yüzden iyi bir ısıtma aracı olarak kullanılır. Bunun yanısıra iyi bir eritgendir de. Özellikle koku sanayiinde, esansları eritmekte kullanılır.

Sonuç olarak, günümüz kolonya sanayiinde, üzüm şarabı dışındaki, kamış, patates, bazı ağaçlar, mısır ve benzerleri ile sentetik yollarla elde edilen alkolün içilmesi caiz değildir. Ancak, Ebû Hanîfe ve ayni görüşte olan ıslâm hukukçularına göre, elbiseye ve ya bedene sürülmesi mümkün ve caizdir. Yıkanmadan namaz kılınması hâlinde namaza zarar vermez. Kolonya kullanımının çok yaygın olması yüzünden, bu konuda umûmî belvâ vardır. (bk. "Belvâ-i âmme" maddesi) Kısa sürede buharlaşarak iz bırakmadığı dikkate alınarak Ebû Hanîfe'nin fetvasıyla amel etmek mümkündür. Çoğunluğun görüşüne uyanlar da "takvâ"yı tercih etmiş ve ihtiyata uymuş olurlar.

Hamdi DÖNDÜREN

13

28.07.2006, 18:14

GÜZEL KOKU

Peygamberimiz bir hadîsinde "Bana kadın ve güzel koku sevdirildi. Gözümün nuru da namazdır" buyururlar.

Bu hadis, Peygamberimizin güzel ve iyi olan şeye sevgisini dile getiriyor. Peygamberimiz, güzel kokuyu namazla birlikte anmıştır. Böylece, güzel kokunun değerini ve yerini belirtmiştir.

Aşağıdaki hadislerden de anlaşılacağı üzere Peygamberimiz, güzel kokuyu reddetmediği gibi, saçına ve sakalına koku sürülmesine de itiraz etmezdi.

Enes ıbn Mâlik; "Hz. Peygamber (s.a.s.) hoş kokuyu reddetmezdi" (Buhârî Libâs) buyuruyor.

Azre ıbn Sâbit de, "Bir kere Enes ıbn Mâlik'in torunu ve Basra kadısı Sümame ıbn Abdullah'ın huzuruna gitmiştim, Sümame bana güzel bir koku uzattı da şöyle dedi. "Alınız, dedem Enes ıbn Mâlik güzel koku hediye edilince reddetmezdi. Allah Resulu'nun de güzel kokuyu reddetmemek itiyadında olduğunu söylerdi.'

Rebîatü'r-Re'y, Enes ıbn Mâlik'e soruyor: "Allah Rasülü saçını boyadı mı? Bu gördüğüm saç kırmızıdır."

Enes ıbn Mâlik de "Hayır boyamadı. O kırmızılık saçına sürdüğü kokudandır" buyurmuştur.

Yine Enes ıbn Mâlik, Ömer ıbn Abdülaziz'in sorusunu da, "Allah Resulu saçına koku sürmek itiyadında idi. Ondan kızarmıştır" cevabını verdi.

Hz. Âişe de "Ben Allah Resulu'nu hoşlandığı en güzel koku ile kokutacağım, hatta çaldığım koku onun başında ve sakalında parlayıp şakıdığım görünceye kadar devam ederdim" buyurmaktadır.

Bu hadisten anlaşıldığı kadarıyla Peygamberimiz kokuyu saç ve sakalına sürerdi. Yüzüne ve başka yerlere sürdüğü hakkında bir rivayet yoktur.

Hz. Âişe başka bir hadiste de, "Veda Haccı'nda, ben Allah Resulu'nu ihramdan çıktığında ve ihramlanmak istediğinde tutya (denilen güzel koku)yla kokulardım" buyurmuştur.

Ebû Saîd el-Hudr? de şöyle demiştir: "Allah Resulu'nun "her baliğ olan kimseye cuma günü gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek vacibdir' dediğine şehadet ederim."

14

28.07.2006, 18:42

Evet Peygamberimiz bildirmiş koku sevdiğini yanlız o mübareğin sürdüğü kokularda alkol yoktu be kardeşler! o mübarek misk sürerdi kına çiçeğinin kokusunu severdi..alkol olmadığından namaza sakıncası olmazdı tabii..şimdiki kokuların çoğunda alkol var bayan olsun erkek olsun tabiki doğru değil namaz kılarken alkollu koku sürmek..Allahu tealanın huzuruna çıkıyoruz hiç mi utanmayız! Rabbim bizi muhafaza etsin doğru yolundan biran olsun ayırmasın takva sahibi eylesin inşallah..

15

28.07.2006, 20:45

1- Bahis konusu olan, içilerek tüketilmesi zaten mümkün olmayan, kimyevi adı el-kühl, alkol sayılan madde. Yani bu maddenin sadece adı alkol. Kafa bulmak amacıyla içilen birşey değil. Bir çay bardağı içen, kör olur, hatta ölür. Bunu bilerek içen zaten intihar etmiş olur.

2- Namaza mani midir değil midir, necaset sayılır mı sayılmaz mı, o tartışılıyor, elbetteki içilebilir bir tür alkolle kokular yapıp sürünmeyi düşünmeyiz.

3- Kokunun (alkollü kokunun değil) haram olup olmadığı tartışılıyor.


Hanefiye göre namaza mani sayılmıyor bu ama şafii fıkıhçıları necaset sayıyor, o bölge yıkanmalı diyor. Sadece bir içtihad meselesi. Yoksa kimse kesin şer'i çizgilere muhalefet edemez.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

16

29.07.2006, 10:48

Hattâ nura yakın olan râyiha-i tayyibe dahi onların bir nevi gıdâlarıdır ki, ondan hoşlanıyorlar. Evet, ervâh-ı tayyibe, revâyih-i tayyibeyi sever.
24.Söz sayfa 318

Ben anlıyorum ki; mübarek ve hoş kokular kullanmak hem sevaplıdır,hem güzeldir.Lakin; ölçü çok önemlidir. Nefsi azdıran, şehveti hatırlatan kokular her halde kullanamak sakıncalı ve yasak olmalı. Eşlere ise karşılıklı sırf birbirleri için kullanmak tavsiye edilmiştir.
Parfümün amacı kötü kokuları gidermekten ziyade çekici olmak içindir. "Zinaya yaklaşmayın" ayetine uyarsak harice kullanmak zinaya yaklaşmak gibidir.Zira; erkeği cezbeden kokular olduğu gibi kadını cezbeden kokular vardır.Bu anlamda cazibe,insanın takva damarını kıran, şehvet içeren bir unsurdur.
Evet güzel kokmak melekleri ve ruhanileri çeker.Eşler birbirleri için cezb edici kokular kullansa da çeker, harice; sırf kötü kokmamak için kullanılan, şehvet hissi vermeyen,keskin olmayan hoş kokularda...

Bence alkol içeren temizlik maksatlı ürünleri vucudumuzda kullanmamaya özen göstermek lazımdır. Yalnız; mikroptan arındırılmak istenen eşyalar,aletler için kullanılması bence doğru ve bazen mecburdur.
Selam ve dua ile
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

17

29.07.2006, 11:12

kardeşler konumuzla alakalı değil hakkınızı helal edin ama Üstad'ımızın sürdüğü bir koku var mı, yardımcı olursanız sevinirim...

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

18

29.07.2006, 11:25

Alıntı sahibi ""yunusum""


yok bilmem bayanın sürdüğü kokuyu erkekler koklasa güsül alması lazımmış.bilmem ne.
Allah aşkına fıkıhta olmayan hükümleri çıkarmıyalım.
yoksa mesul oluruz.

.


Yunusum abi biraz daha yumuşak bir uslupla yaklaşırsanız daha iyi olur.!!!

imamhatip lisesinde okudum ve müctehid olmadıgımı(zı)elhm biliyorum.Kafadan yorum yapmamam gerektiğini,kitabi olmam gerektiğini şükürler olsun ki biliyorum.Ben bir kitapta okumakla beraber genelde çok söylenen bir cümle.Netten bulamadım kaynagını.

Cevap yazan arkadaslardan da Allah razı olsun
ışin takvası sürmemek güzel misk sürmek ama bazen arkadaslar arası parfum sürmek istiyor insan.Ben sadece caiz olup olmadıgı konusunda fikir almak istedim.ıçtihadlara göre-hanefi mezhebi-caiz demiş.yazılanlardan bunu anladım.Ben bayanlar arasında bahsettim yani sadece alkollu sürülen kokular kıyafetimize de geldiği için o şekilde namaz kılmanın hükmünü.Günümüzde alkolsuz olmayan parfum yok da onun için...selametle

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

19

29.07.2006, 21:47

kardeşler şimdi başka bir konuda arama yaparken bu konu çıktı kaynak gösterilmemiş ama site güvenilir benziyor...

Sual: Kolonya veya alkollü parfüm kullanarak namaz kılmak caiz midir?
CEVAP
Bu konuda iki kavil vardır. ıkinci kavle göre alkollü karışımlar affedilmiştir. Bu bakımdan kolonya dökülmüş elbise ile ve alkollü parfüm ile namaz kılmak caizdir. Alkollü karışımların hiçbiri namaza mani değildir. Bizzat alkolün kendisi necistir ve namaza manidir.



http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2797
selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

20

30.07.2006, 01:26

Bu site Türkiye gazetesi ve ıhlas grubuna ait, bu yazar da onların yazarı,
ne bu yazarı, ne bu gurubu mutedil görmüyorum, akla kuşku sokan meseleleri çoktur, ayrıca insanları sadece evliya hayatı ve kerametle oyalıyorlar, bunu hizmet görüyorlar, hatta bunun kasıtlı dahi olabileceğini düşünüyorum, dindarların yaşadığı toplumla arasını açıyorlar, evliyavarî sözler savurmak kolay vesselâm, mesele uygulayabilmek, uygulatabilmek toplumda... Bu devirde dindar, yaşadığı toplumu da iyi bilmeli, ta ki dînî hükümlere göre nasıl yaşayabileceğini, hangi tarzda bir yaşamla, mutedil bir şekilde toplumda hayatını sürdürebilecğeini ve örnek olabileceğini ve insanları dine ısındırabileceğini öğrensin.

Bu grub ve kitapları ve yazarlarının eserlerinden, öyle yerler bulur çıkarırım ki, içi bizi, dışı dindar olmayanları yakar. Kusura bakmayın ama -afedersiniz- bazen atmasyonvarî bir hava seziyorum. Bir mesele hakkında yorum yapıp eser yazarlarken, hadislerden, kaynaklardan düşünerek ne sonuç çıkarırız yerine, düşündüğümüze uygun olarak hangi kaynakları gösterebilir, empoze edebiliriz fikrini görür gibi oldum. Umarım su-i zan etmiyorumdur...

Bu sözüm yukarıdaki içtihad meselesi üzerine değil, bizzat bu zümre üzerinedir. Kısaca, gözünüzü dört açın, dikkatli olun, mihenge vurmadan bunlardan söz alıp, uygulamayın...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Bu konuyu değerlendir