Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

özlemsüldür

Orta Düzey

  • "özlemsüldür" bir kadın
  • Konuyu başlatan "özlemsüldür"

Mesajlar: 325

Konum: ısparta,antalya

Meslek: öğrenci

Hobiler: internet kitaplar müzik

  • Özel mesaj gönder

1

21.12.2007, 18:55

neden kadın kadına

Selamun aleyküm kardesler ben birsey anlamadim..Ben 16 yasindayim ve cemaattaki yasini basini almis abiler bile benle konuSmazlar...NEDEN????Hadi ben tesettürsüzüm ondan diyelim neden tesettürlü bayanlarla bile konusmazlar???Kadinlarda aynı sekilde erkeklerle konusmaz..niye???

2

21.12.2007, 23:16

ergenlik çağına ermişlerse konuşulmaz... bir bayanın yabancı bir erkekle veya erkeğin yabancı bayanlarla (zorunlu haller dışında) konuşması caiz değildir... hatta bakmazlar bile...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

3

21.12.2007, 23:25

Gözlerimizi haramdan ve haram olana bakmaktan koruyalım. Unutmayalım ki kasden baktığımız ve seyrettiğimiz herşey, gözlerimizden içeri akmakta ve kalbimizi yavaş yavaş karartmaktadır. Hem bizlere emâneten verilmiş bulunan bütün azâlarımız (organlarımız) "Hesab Günü" incelemeye alındığında, bellekte kayıtlı bütün film kareleri ortaya dökülecek ve bizden hesâbı sorulacaktır. Henüz o gün gelmezden evvel bu kayıtları, klasörlerden silelim.

<< Bundan sonra şunu bil ki ; muhakkak senin Rabbin, câhillik ve bilmezlik yüzünden günâh ve kötülük işleyen, sonra da tevbe eden ve artık düzgün yaşayan, hâlini düzelten, (kendini ıslâh eden) kimselerden yanadır; işte böyle (bir samiymi tevbeden) sonra şüphesiz ki Rabbin, El-Gafûr’dur, Er-Rahiym’dir (çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir).>> NAHL SÛRESı 119

<< Yoksa, günâh işleyip, kötülükleri yapıp da nihâyet kendilerine ölüm gelip çatınca “-ışte ben şimdi tevbe ettim” diyenler için (kabûl olunacak) tevbe yoktur. Küfre batmış olarak ölenlere (kâfirlere) de makbûl tevbe yoktur. Böylelerine biz korkunç bir azâb hazırladık.>> NÎSÂ SÛRESı 18

<< SıZ EY i’mâna ermiş (mü’min) olanlar! Hiçbir insan (başka) insanları alaya alıp küçümsemesin; bir kavim diğer bir kavim ile istihza etmesin. Belki onlar (alay edip hor gördükleri) kendilerinden daha hayırlı olabilirler ve (erkekler için olduğu gibi) hiçbir kadın da (başka) kadınları (küçümseyip alaya almasın), onlar kendilerinden daha hayırlı olabilirler. Ve hiçbiriniz başka birinizi karalamasın, birbirinizi (yaralayıcı, incitici, rencide edici) lakablar ile aşağılayıp tahkir etmesin: (kişi) i’mân ettikten sonra ona hiçbir şekilde günâh isnâd etmeyin; i’mân ettikten sonra insanın adının kötüye çıkması, fâsık (günâhkâr) damgası yemesi ne fenâ bir şeydir! Ve (bir suç işleyen, ama sonra) pişmanlık duymayan, tevbe etmeyenler -işte gerçek zâlimler onlardır!>> HUCURAT SÛRESı 11
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

4

22.12.2007, 09:50

12.Yusuf


43. Kral, "Ben rüyamda yedi semiz ineği, yedi zayıf ineğin yediğini; ayrıca yedi yeşil başak ve yedi de kuru başak görüyorum. Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, rüyamı bana yorumlayın" dedi.

44. Dediler ki: "Bunlar karma karışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilmiyoruz."

45. Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yûsuf'u) hatırladı ve, "Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin" dedi.

46. (Zindana varınca), "Yûsuf! Ey doğru sözlü! Rüyada yedi semiz ineği yedi zayıf ineğin yemesi, bir de yedi yeşil başakla diğer yedi kuru başak hakkında bize yorum yap. Ümid ederim ki (vereceğin bilgi ile) insanlara dönerim de onlar da (senin değerini) bilirler" dedi.

47. Yûsuf dedi ki: "Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında bırakın."

48. "Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hariç bu yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek."

49. "Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O zaman (bol rızka kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar."

50. Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi Yûsuf'a gelince (Yûsuf) dedi ki: "Efendine dön de ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir."

51. Kral kadınlara, "Yûsuf'tan murad almak istediğiniz zaman derdiniz ne idi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Allah için, biz onun bir kötülüğünü bilmiyoruz" dediler. Aziz'in karısı ise, "şimdi gerçek ortaya çıktı. Ondan ben murad almak istedim. şüphesiz Yûsuf doğru söyleyenlerdendir" dedi.

52. (Yûsuf), "Benim böyle yapmam, Aziz'in; yokluğunda, benim kendisine hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını bilmesi içindi" dedi.

53. "Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" dedi.

وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ





Kırmızıyla yazılan yeri, bir peygamber diyorsa, varın gerisini siz düşünün, nefis nasıl birşeydir.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

özlemsüldür

Orta Düzey

  • "özlemsüldür" bir kadın
  • Konuyu başlatan "özlemsüldür"

Mesajlar: 325

Konum: ısparta,antalya

Meslek: öğrenci

Hobiler: internet kitaplar müzik

  • Özel mesaj gönder

5

22.12.2007, 10:28

Allah razi olsun kardesler....Nefsin kötülüge sevkedebilecegi icin konusmazlar yani...

6

22.12.2007, 12:59

Kardeşim, konuşmak ihtiyaç olursa konuşurlar. Ama yerli yersiz sürekli samimiyet olursa, hem yanlış anlaşılmalar olur, hem gönlü kayanlar olur, hem dedikodular çıkar. Hem de nefis gizliden günahlardan şeytanî zevk alabilir. Bir mesafe koyuyorlarsa, gönüllerin rahatlığı içindir.

Yabancıların usulü gelmez bize, onlar birbirinin karısını öpüyorlar, hatta filmlerde görmüşsündür, "Gelini öpebilir miyim" diye sorarlar damada, o da sırıtır, kafa sallar, bu nasıl bir genişlik, Allah muhafaza.

Fazladan samimiyet ve gereksiz yakınlık, cemaatte de olsa, hadi nefsine bir derece hakim olmayı öğrenenler sıyırdı diyelim, yine de tehlike içindeler, üstelik fikren, ruhen, ruhî terbiye (edep anlamında demiyorum) olarak zayıf olanlar, kolay teslim olup, harama doğru kolay kayabilir.

Yaşlı erkek konusuna gelirsek, tam tersi olsa, yani genç erkek, yaşlı, şehevi his uyandırmayacak kadın olsa, belki bir nebze... Zira kadının tüm vücudu, sesi dahil, zinettir, güzeldir. Ama erkek öyle değildir.

Ben cemaattaki bir kaç abi hariç, hiç bir tanesinin hanımının, kızının, kız kardeşinin veya herhangi bir akraba-i taallükatının yüzünü bilmem. Bildiklerim de, mecbur konuşmak zorunda kaldıklarımdır.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

7

22.12.2007, 13:57

Alıntı sahibi ""[url=http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Lemalar&Page=199"

Üstad Bediüzzaman 24.Lem'a olan Tesettür Risalesinde[/url]"]ÜÇÜNCÜ HıKMET
Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve karı mâbeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimî bir hürmet ve muhabbetle devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o emniyeti bozar, o mütekabil hürmet ve muhabbeti de kırar. Çünkü, açık saçıklık kılığına giren on kadından ancak bir tanesi bulunur ki, kocasından daha güzeli görmediğinden, kendini ecnebîye sevdirmeye çalışmaz. Dokuzu, kocasından daha iyisini görür. Ve yirmi adamdan ancak bir tanesi, karısından daha güzelini görmüyor. O vakit o samimî muhabbet ve hürmet-i mütekabile gitmekle beraber, gayet çirkin ve gayet alçakça bir his uyandırmaya sebebiyet verebilir. şöyle ki:
ınsan, hemşire misilli mahremlerine karşı fıtraten şehvânî his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin simaları, karâbet ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşruayı ihsas ettiği cihetle, nefsî, şehvânî temâyülâtı kırar. Fakat bacaklar gibi şer'an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırakmak, süflî nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin siması mahremiyetten haber verir ve nâmahreme benzemez. Fakat meselâ açık bacak, mahremin gayrıyla müsavidir. Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvânî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süflî mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!



Üstad, demiş ki:

Bir ailenin, hayattaki mutluluğu, karı koca arasındaki karşılıklı güven ve samimi saygı ve sevgi ile devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık, o güveni bozar, o karşılıklı saygı ve sevgiyi de kırar. Çünkü, açık saçık giyinen on kadından ancak bir tanesi, "Benim kocamdan yakışıklısı, çekicisi yok" diye düşünür, kendisini yabancılara güzel göstermeye çalışmaz. Ve ancak yirmi adamdan bir tanesi, "Benim karımdan güzeli mi olacak, ne kadar da güzel ve çekici, cazibeli." diye düşünür. (Ara not: Yani gözler daha güzelini, yakışıklısını, ya da her neyse, görüp meyledebilir.) O zaman, o samimi sevgi ve karşılıklı saygı gittiği gibi, gayet çirkin ve alçakca bir his uyandırmaya sebep olabilir. şöyle ki:
ınsan, kız kardeşi gibi mahremlerine (evlenmesi, dolayısıyla cinsel münasebette bulunması kesinlikle haram olan) karşı fıtraten şehvet hissedemiyor. Çünkü, mahremlerin yüzleri, yakınlık, akrabalık ve mahremlik yönünden gelen şefkat ve meşru sevgi bağı kurduğundan, nefisden gelen şehvet meyli kırılır. Fakat bacaklar gibi, şer'an, mahremlere mesele erkek kardeş, baba vs., göstermesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırakmak, alçak nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebep olabilir. Çünkü mahremin yüzü, mahremiyeti hatırlatır ve ona namahrem gözüyle bakamazsın. Fakat mesela, açık bacak, mahrem olmayanınki ile aynıdır. Mahremiyeti hatırlatacak bir ayırd edici özelliği olmadığından, hayvani bir his ile bakış, bazı alçak mahremlerde uyandırması mümkündür. Böyle bir bakış ise, tüyleri ürpertecek bir insanlıktan düşüşdür.


Not: Risale sadeleştirme taraftarı asla değilim, geçmişte de söyledim, sadeleştirme orjnali gibi olmaz. Sadeleşme meselesi açıldı mı kimisinin içinden bütün risaleleri sadeleştiresi, orjinalleri kaldırabilesi gelebilir ve tahrif etmek isteyenlere de mahal vermesi söz konusu. O ayrı bir fitne ve polemik konusu diyip, burada noktasını koyalım şimdilik.

şimdi sen bana diyeceksin, niye bu kısmı bana sadeleştirmekle uğraştın.

şöyle ki:

O vakit / benim sadeleştirdiğimde o zaman yazan kısımdan itibaren hitap edilen kısım bence farklıdır.

Zira orada, tesettüre dikkat etmeyenlere şöyle bir bağlantı var, o kısımdan itibaren verilen misal ile.

Gayr-i müslimlerin, buna dikkat etmemesi, sizi yanıltmasın, onlar, medeniyette bunların önemimi mi varmış diye sizi vartaya düşürebilir, buna da kanmayın.

Mahremiyet ve şefkat hissi taşımayan ve gösterilmesi haram olan zinetler, kötü hisler uyandırabilir.

Çünkü, insan nefsinin, bir de hayvani bir kısmı var. Bunu da yabancılar dürtüler, bir kısım iç güdüler olarak adlandırır.

Yani bu hayvani hisler, eğer izin verirsen, senin mahremine (kız kardeş gibi) bile kıyar, istismar etmek ister. Sen nasıl, karını, kızını, ya da her neyse, hiç tanımadığın kişilerin hayvanı hislerine itimad ile teslim edebilirsin?

Her insanda, nefis olduğu sürece, bu tehlike de her zaman olur. Üstad der ki, nefisteki hayvani hisler için, bunlar hayat ve hayatın devamı için gerekli şeyleri kesbetmek için verilmiş, mesela yemek içmek isteği, üremek isteği.

Ama sen insansın, bunların dikine gidemezsin. Kedi gibi hayvan besleyenlerden benim duyduğum şu vardı, kedi, kendi doğurduğu yavru ile çiftleşip tekrar üreyebiliyormuş.

ınsanlarda ise böyle birşey düşünmek tüyler ürpertici, çok korkunç, Allah muhafaza...

Yani denen o ki, insan, içindeki hayvanı, kontrol etmeli, kontrol ise, ilk önce yüz yüze getirip, sonra dizginlemeye çalışmak değil, daha tehlikeyi doğmadan engellemekle en sağlıklı ve başarılı şekilde olur, serbest bırakırsan, mahremine bile tehdit. Yani medeniyet mini etektir, dekoltedir, açık saçıklıktır, buna tahammüldür, sen buna bile azıyor, kendi şehvetini kontrol edemiyorsan, o senin örümcek kafalılığın, geriliğin, noksanlığındır vartasına düşmeyin. Bu hisler tehlikelidir, ipini koyverdin mi, ensest hisleri bile uyandırabilir kimi toplum bireylerinde, bırak el kızına karşı hislerini kontrol edebilmeyi...

Ensest ise, toplumlarda sandığınızdan yaygındır, bizim toplumda o kadar olmasa da.


Biz en iyisi, Yusuf aleyhisselam gibi diyelim, ılahî emirleri yargılamayalım, hikmetini anlamaya çalışalım,


53. "Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" dedi.
وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

özlemsüldür

Orta Düzey

  • "özlemsüldür" bir kadın
  • Konuyu başlatan "özlemsüldür"

Mesajlar: 325

Konum: ısparta,antalya

Meslek: öğrenci

Hobiler: internet kitaplar müzik

  • Özel mesaj gönder

8

22.12.2007, 16:55

Allah tekrar razi olsun abi...Keske bende tesettürlü olabilsem ama ailem iste.... .Dualarinizi eksik etmeyin ins...AEO
Time has shown that Paradise is not cheap, and neither is Hell unnecessary.

9

30.03.2008, 19:08

Teşekkür ederim kardeş.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

10

30.03.2008, 21:22

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Kardeşim, konuşmak ihtiyaç olursa konuşurlar. Ama yerli yersiz sürekli samimiyet olursa, hem yanlış anlaşılmalar olur, hem gönlü kayanlar olur, hem dedikodular çıkar. Hem de nefis gizliden günahlardan şeytanî zevk alabilir. Bir mesafe koyuyorlarsa, gönüllerin rahatlığı içindir.

Yabancıların usulü gelmez bize, onlar birbirinin karısını öpüyorlar, hatta filmlerde görmüşsündür, "Gelini öpebilir miyim" diye sorarlar damada, o da sırıtır, kafa sallar, bu nasıl bir genişlik, Allah muhafaza.


.


abi allah razı olsun.yani harama kapı açmamak için diyorsunuz

sahi bu yabancı gelin damat hikayesi gercek mi? bunlar bizim burda olsa dayagı saglam yerler:D

11

30.03.2008, 23:46

Dansa bile kaldırıyorlar. Adamın karısını başka bir erkek belinden kavrayıp vals yapıyor. Daha neler var da zihinleri bulandırmamak adına söylememem daha iyi olur.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir