Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

22.09.2007, 05:58

Niyet, sevabı günaha ve günahı sevaba nasıl çevirir?

Abdullah Bey: *“Niyet sevabı günaha, günahı sevaba nasıl çevirir? Bunu örnekle açıklar mısınız?”


Niyet ile îmân birbirini doğuran, birbirini doğrulayan, birbirini gerekli kılan, birbirini tamamlayan iki temeldir. Îmân ve îtikat, hâlis ve makbul niyetin tarlasıdır. ıyi bir niyet de doğru îmanın ve îtikadın meyvesidir.

Peygamber Efendimiz’e (asm), hicret edenlerin arasında birisinin, sadece bir kadını nikâhlamak niyeti taşıdığı, bunun için hicret ettiği bildirilir. Peygamber Efendimiz (asm): “Ameller niyetlere göredir. Herkese ancak niyet ettiğinin karşılığı vardır. Kimin hicreti Allah ve Resûlü için ise, hicreti Allah ve Resûlü içindir. Kimin de hicreti dünya malı veya nikâhlayacağı kadın için ise, hicreti onun içindir” buyurur.1

Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle niyet, eşyanın mahiyetini değiştirir. Günahı sevaba, sevabı günaha çevirir. Niyet; âdî, ama ibâdet kastıyla yapılan bir hareketi ibâdete; gösteriş için yapılan bir “görünüşte ibâdeti” de günaha dönüştürür. Meselâ, varlıklara sebepler hesabıyla bakılırsa cehâlettir; Allah hesâbıyla bakılırsa mârifet olur, ilim olur, irfân olur; îmânı olgunlaştırır.2

Yine meselâ yoldaki taşları Müslümanın ayağına takılmasın ve zarar vermesin diye kenara atmak sevaptır, hayırdır, güzeldir, ibâdettir. Bu işi yaparken, dikkat etmesine rağmen sehven birisine zarar verse özür diler, zarar verme kastı ve niyeti olmadığından, günahtan da muaf olur. Yine bu işi yaparken yolun sertleşmesi ve oturması için döşenmiş taşları da sehven ayıklamış ve atmış olsa, bilgi eksikliğinden doğan zararı telâfi eder. Niyetinin sıhhatinden dolayı günahkâr olmaz, sevabında eksilme de olmaz. Fakat aynı davranışı kötülük yapmak ve zarar vermek niyetiyle yaparsa, yaptığı iş ibâdet olmaz, günah bir fiil olur.

Peygamber Efendimiz (asm) bu hususu şu vecîz hadisiyle ifâde buyurur: “Mü’min’in niyeti amelinden hayırlıdır. Münâfığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Herkes kendi niyetine göre amel işler. Mü’min hayır ve iyilik niyetiyle bir amel işlediğinde kalbinde bir nûr ve feyiz bulur.”3

Bu hadislerin tefsîri sadedinde Üstad Saîd Nursî Hazretleri, niyetin sıradan âdetleri ve âdî davranışları ibâdete çeviren pek acîp bir iksir, bir mâye ve bir rûh olduğunu, ölü halleri ibâdetle canlandırdığını kaydeder. Bedîüzzaman’a göre niyetin rûhu ihlâstır. Öyle ise gerçek kurtuluş ancak ihlâs ile mümkündür. Az bir ömürde, bütün lezzetleriyle ve güzellikleriyle Cennet ancak böyle bir hâlis niyetle kazanılır. Çünkü niyet ile insan dâimî bir şâkir olur, dâimî şükredici olur; dâimî şükür sevabı kazanır.4

Niyetin mahşerdeki yansımasını Peygamber Efendimiz’den (asm) dinleyelim:

* “Allah hak edenlerin üzerine azabı indirdiğinde bazı salih kimseler de ölürler. Onlar da diğerleri ile birlikte helâk olurlar. Sonra âhirette niyetleri ve amelleri üzerine diriltilirler.”5

* “ınsanlar niyetlerine göre diriltilecek ve hesaba çekilecektir.”6

* “ınsanlar niyetlerine göre dirilirler ve haşrolunurlar.”7

* “Kıyâmet gününde aleyhinde ilk önce hüküm verilmek üzere, şehit olduğu bilinen bir kimse getirilir. Allah ona olan nimetlerini anlatır. O da mazhar olduğu nimetleri hatırlar. Allah:

“Ne amel işledin?” diye sorar. Adam:

“Senin yolunda cihad ettim ve nihâyet senin için şehid düştüm” der. Allah:

“Yalan söyledin. Bilâkis sen cesâretlidir desinler diye savaştın. Senin için öyle de denilmiştir” buyurur. Başka bir hayırlı ameli bulunmadığından, emir verilir de yüzü üzerine sürüklenerek Cehenneme atılır.

Sonra ilim öğrenmiş, öğrendiğini başkasına öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kimse getirilir. Allah ona da nimetlerini hatırlatır, o da itiraf eder. Sonra Allah ona:

“Ne amel işledin?” diye sorar. O:

“Senin rızan için ilim öğrendim. Onu başkalarına öğrettim. Senin için Kur’ân okudum” der. Allah:

“Yalan söyledin. Bilakis sen âlim denilmek için ilim öğrendin. Ne güzel okuyor desinler diye Kur’ân okudun. Hakikaten senin hakkında bunlar da söylendi” buyurur. Başka bir hayırlı ameli bulunmadığından, emir verilir de, yüzü üzerine sürüklenerek Cehenneme atılır.

Sonra Allah’ın kendisine her çeşit maldan bolca verdiği bir kimse getirilir. Allah ona nimetlerini hatırlatır. O da hatırlar. Sonra Allah ona:

“Ne amel işledin?” der. Adam:

“Verilmesini istediğin yerlere senin rızan için bolca verdim” der. Allah:

“Yalan söyledin. Benim için vermedin. Ne cömert bir kimsedir desinler diye verdin. Nitekim hakkında böyle de denilmiştir” buyurur. Nihayet, başka bir hayırlı ameli de olmadığından, emir verilir de yüz üstü sürünerek Cehenneme atılır.”8

Dipnot:

1- Buhârî, 1, 50; Müslim, ımâre, 155; Riyâzu’s-Sâlihîn, 1; Câmiü’s-Sağîr, 1/1;
2- Mesnevî-i Nûriye, s. 45;
3- Câmiü’s-Sağîr, 4/3810;
4- Mesnevî-i Nûriye, s. 61;
5- Câmiü’s-Sağîr, 955;
6- Câmiü’s-Sağîr, 1436;
7- Câmiü’s-Sağîr, 3890;
8- Müslim, ımâre, 152


[img:145:53]http://www.saidnursi.de/images/forum/smilies/fikih01.png[/img]
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

2

22.09.2007, 06:03

Gecenlerde okudugum bi kitapta, Peygamber efendimizin yüz üstü yatanlari cehennem ehline benzettigini okumustum hadis-i seriflerin de.. fakat neden, niye, nicin, bi türlü tam olarak aciklamasini bulamamisitm arastirmalarimda. Yani islenilen bazi günahlardan sonra yüz üstü sürüklenerek cehenneme atilacak kisi.. :cry:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

3

10.10.2007, 08:25

Ameller niyetlere göredir, hadisi şerifi yer etmiş beynimde, hepte aklıma gelir..

yüzüstü yatmak sağlık açısından zararlı, diye biliyorum
sağlığımız için zararlı olan şeylerde zaten hep yasaklanmış genelde
ama cehennem ehline benzemesi yinede ?? bende merak ettim şimdi
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

4

10.10.2007, 09:12

şimdi yüz üstü yatmanın bazı sakıncaları var:
1- Göğüs bölgesine yapılan baskı, göğüs diyaframı öne doğru genişleyerek çalışır, bu da vücudu zorlar yüzüstü pozisyonda.
2- Son yılların moda hastalığı reflü (reflux) , bu yatış şeklinde çok kolay mide asidi gırtlağa kadar geri gelebilir.
3- Omurganın zorlanması. Bu yatış şeklinde omurga tersine yay şeklinde kıvrılır, olması gereken şeklin tam tersi yönünde. Bu da ileride rahatsızlıklara yol açabilir.
4- ve şu an bilmediğim diğerleri, doktorlar daha iyi bilir.

Hem doktorların dediğine göre, reflü için en iyi yatış, sağ taraf üzerine, vücudun üst kısmı biraz yüksekte.

Kur'an'da ise

Alıntı

Araf
77. Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve "Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir" dediler.

78. Derken, onları o kuvvetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.

...

90. şuayb'ın kavminden inkar eden ileri gelenler dediler ki: "(Ey ahali!) Andolsun ki eğer şuayb'a uyarsanız o takdirde mutlaka siz zarar edenler olursunuz."

91. Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.


Alıntı

ısra
97. Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.


Alıntı

Furkan
33. Onlar sana hiçbir misal getirmezler ki (buna karşılık) sana gerçeği ve en güzel açıklamayı getirmiş olmayalım.

34. Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar.


Alıntı

Neml
89. Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler.

90. Kimler de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. (Onlara), "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz" (denir.)


Alıntı

Kamer
47. şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.

48. Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" denecek.



Görüyoruz ki, ateşe, hem de yüzüstü sürüklenme, atılma var. Yani yüzüstü yatmaktan ötürü cehennemlik olmak değil, cehennemliklerin bu şekilde ateşe atılmasından ötürü, hoş bir benzerlik olmuyor anladığım kadarıyla, her zaman doğrusunu Allah bilir, Allahu â'lem bissavab.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

5

10.10.2007, 13:26

babam derdi ki: "grigos gibi yatmayın!" babaannemlerin komşuları ermeniymiş eskiden, ordan kalmış bu söz.. :roll: Zaten şeytanın yatışı diye tarif edilmiyor mu yüz üstü yatmak! :?:

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

6

24.10.2007, 09:33

Niyeti halis fakat niyeti amele cevirirken bir cok insana zarar veriyorsa bir müslüman yine sevapmi yoksa günahmi kazaniyor?

Bu mesele beni biraz düsündürüyor. Cünki bu zamanda bazi cevreler sünnetten hatta farzdan taviz veriyorlar ta ki hayir kazanayim. Niyeti halis fakat heyhat dini ihya edeyim derken öldürüyor. Hayir icin para topluyorlar ama bakiyorsun ki adam meyhaneye girmis cami icin yardim istiyor. Allah bu yardimi kabul edermi?

Dershaneye irsat icin gidiyor ama fitne cikariyor. Bu nasil kabul olur?
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

7

13.07.2008, 01:15

Re: Niyet, sevabı günaha ve günahı sevaba nasıl çevirir?

Alıntı sahibi ""nurciv""


* “Kıyâmet gününde aleyhinde ilk önce hüküm verilmek üzere, şehit olduğu bilinen bir kimse getirilir. Allah ona olan nimetlerini anlatır. O da mazhar olduğu nimetleri hatırlar. Allah:

“Ne amel işledin?” diye sorar. Adam:

“Senin yolunda cihad ettim ve nihâyet senin için şehid düştüm” der. Allah:

“Yalan söyledin. Bilâkis sen cesâretlidir desinler diye savaştın. Senin için öyle de denilmiştir” buyurur. Başka bir hayırlı ameli bulunmadığından, emir verilir de yüzü üzerine sürüklenerek Cehenneme atılır.

Sonra ilim öğrenmiş, öğrendiğini başkasına öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kimse getirilir. Allah ona da nimetlerini hatırlatır, o da itiraf eder. Sonra Allah ona:

“Ne amel işledin?” diye sorar. O:

“Senin rızan için ilim öğrendim. Onu başkalarına öğrettim. Senin için Kur’ân okudum” der. Allah:

“Yalan söyledin. Bilakis sen âlim denilmek için ilim öğrendin. Ne güzel okuyor desinler diye Kur’ân okudun. Hakikaten senin hakkında bunlar da söylendi” buyurur. Başka bir hayırlı ameli bulunmadığından, emir verilir de, yüzü üzerine sürüklenerek Cehenneme atılır.

Sonra Allah’ın kendisine her çeşit maldan bolca verdiği bir kimse getirilir. Allah ona nimetlerini hatırlatır. O da hatırlar. Sonra Allah ona:

“Ne amel işledin?” der. Adam:

“Verilmesini istediğin yerlere senin rızan için bolca verdim” der. Allah:

“Yalan söyledin. Benim için vermedin. Ne cömert bir kimsedir desinler diye verdin. Nitekim hakkında böyle de denilmiştir” buyurur. Nihayet, başka bir hayırlı ameli de olmadığından, emir verilir de yüz üstü sürünerek Cehenneme atılır.”8




bu yazıyı daha önce okumuştum.. ve yıllardır da kendime hala bu konu hakkında soru soruyorum... acaba gerçekten yapmak istiyor muyum yoksa bütün bu ameller ---desinler diye mi?
bunu ayırt etmek çok zor...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir