Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.09.2007, 20:27

Fatiha Sûresinin Faziletleri

Fatiha Sûresinin Faziletleri

Peygamber Efendimiz (asm), Fatiha Sûresi ile ilgili birçok müjdeli haberler vermiştir. Birkaçını numune olarak alalım:

1-Ebu Saîd ıbnu’l-Muallâ (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ben Mescid-i Nebevî’de namaz kılıyordum. Resûlullah Aleyhissalatu Vesselâm beni çağırdı. Fakat namazda olduğum için mübarek çağrısına derhal cevap veremedim. Namazdan sonra yanına vararak:

“Ey Allah’ın Resûlü, namaz kılıyordum. Bu sebeple cevap veremedim” diye özür beyan ettim. Bana:

“Allah, Kitab’ında: ‘Ey iman edenler, Allah ve Resûlü sizi çağırdıkları zaman hemen cevap verin’ buyurmuyor mu?”1 buyurdu ve arkasından ilave etti:

“Sen mescidden çıkmazdan önce, sana Kur’ân-ı Kerim’in en büyük sûresini öğreteyim mi?” buyurdu ve elimden tuttu. Mescidden çıkacağı sırada ben:

“Ya Resulallah! Bana en büyük sûreyi öğretecektiniz” dedim. Resûlullah (asm) bana:

“O sure ‘Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemin’dir ki, bu, namazlarda tekrar tekrar okunan yedi âyetten ibarettir” buyurdu.2

2-Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) bildiriyor ki, Peygamber Efendimiz (asm): “Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü’l-Celâl’e yemin ederim ki, Allah, Fâtiha’nın bir mislini ne Tevrat’ta, ne ıncil’de, ne Zebur’da, ne de Furkân’da indirmemiştir” buyurdu.3

3-ıbnu Abbâs radıyallahu anhü anlatıyor: “Hz. Peygamber Aleyhissalâtu Vesselâm yanında Cebrail Aleyhisselâm bulunduğu bir sırada, yukarıda kapı sesine benzer bir ses işitti. Başını göğe doğru kaldırdı. Cebrail (aleyhisselâm) dedi ki:

“ışte gökten bir kapı açıldı, bugüne kadar böyle bir kapı asla açılmamıştı.”

Derken oradan bir melek indi. Cebrail (aleyhisselâm) tekrar konuştu:

“ışte arza bir melek indi, şimdiye kadar bu melek hiç inmemişti.”

Melek selâm verdi ve Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm’a dedi ki:

“Ya Resulallah! Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce başka hiçbir peygambere verilmemişlerdi: Onların biri Fatiha Sûresi, diğeri de Bakara Sûresi’nin son kısmı. Onlardan okuduğun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir.”4

4-Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: ‘Kim Fatiha-i şerife sûresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır, eksiktir. (Bu sözü üç kere tekrarladı.)”

Ebû Hüreyre’ye (radıyallâhu anh):

“Biz imamın arkasında bulunuyorsak (ne yapalım)?” diye sorulmuştu. Ebu Hüreyre (ra) şu cevabı verdi:

“Yine de içinden oku. Zira ben Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm)’ın şöyle buyurduğunu işittim: ‘Allah Teâlâ hazretleri (bir hadis-i kudsîde) buyurdu ki: ‘Ben kıraati kulumla kendi aramda iki kısma böldüm, yarısı bana ait, yarısı da ona. Kuluma istediği verilmiştir: Kul: ‘Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn. (Hamd alemlerin Rabbine aittir)’ deyince, Azîz ve Celîl olan Allah: ‘Kulum bana hamdetti!’ der. Kul, ‘Er-Rahmânirrahîm’ deyince, Allah: ‘Kulum bana senada bulundu’ der. Kul, ‘Malik-i yevmiddîn (âhiretin sahibi)’ deyince, Allah: ‘Kulum beni büyük bildi’ der. Kul, ‘ıyyâkena’budü ve iyyâkenesta’în’ (Yalnız Sana ibâdet eder, yalnız Senden yardım isteriz) deyince, Allah: ‘Bu benimle kulum arasında bir taahhüddür. Kuluma istediğini verdim’ der. Kul, ‘ıhdina’ssırâta’lmüstakîm sırâtallezîne en’amte aleyhim gayr’ilmağdûbi aleyhim ve la’ddâllîn’ (Bizi doğru yola sevket, o yol ki kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoludur, gadaba uğrayanların ve dalâlete düşenlerin değil) dediği zaman, Allah: ‘Bu da kulumundur, kuluma istediği verilmiştir’ buyurur.”5

5-Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: ‘ımam ‘âmin’ deyince, siz de ‘âmin’ deyin. Zira kimin âmin’i meleklerin âmin’i ile birleşirse geçmiş günahları affedilir.’”6

Nitekim birçok âyeti ve hadisi bir arada değerlendiren Bediüzzaman Hazretlerine göre de, nasıl insan şu koca kâinat kitabının bir küçücük misâli ise, bir özü ve özeti ise, bir çekirdeği ve meyvesi ise; Fatiha Sûresi de, Kur’ân-ı Azimüşşan’ın bir münevver timsâlidir, nurlu bir özüdür, özetidir, nurânî bir çekirdeğidir ve meyvesidir.7

Dipnotlar:
1- Enfal Sûresi: 24
2- Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, ıftitâh 26; Ebû Dâvud, Vitr 15.
3- Kütüb-ü Sitte, 2/438
4- Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, ıftihah 25
5- Kütüb-ü Sitte, 8/2531
6- Kütüb-ü Sitte, 8/2538
7- Sözler, s. 45
http://www.fikih.info/
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

2

12.09.2007, 20:42

Bir keresinde Hz. Ebû Saîd el– Hudrî, 30 kişilik atlıdan müteşekkil bir seriyenin kumandanlığına getirildi. Bu seriye Medine'den hareket etti. Yolda Müslüman olmayan bir bedevî grubuna rastladılar ve onlara misafir olmak istediler. Fakat bu kabile nedense onları misafirliğe kabûl etmedi. Onlar da onların yakınlarında bir yerde konaklayarak istirahat etmeye başladılar.
Daha sonra bu bedevî kabilesinin reislerini bir akrep soktu. Oradakiler, reislerini iyileştirip, kurtarmak için birçok çarelere başvurdularsa da şifâ hâsıl olmadı. Bedevîlerden bazıları:
"şu karşıda istirahat eden kafileye gidip, akrep sokmasına karşı yapılacak tedaviyi soralım. Belki onlardan bilen vardır." dediler ve birkaçı onlara gelip:
"Ey insanlar! Reisimizi biraz önce akrep soktu. ıçinizde akrep sokmasını okuyup iyi edecek bir kimse var mı?" diye sordular. Ebû Saîd el–Hudrî dedi ki:
"Evet, ben bu işi halledebilirim; fakat siz bizi misafirliğe kabûl etmediniz. Hastanızı tedavi ederim; fakat buna karşılık olarak sizden otuz tane koyun alırım." Onlar da bu teklifi kabûl ettiler ve beraberce kabile reisinin yanına vardılar. Ebû Saîd el–Hudrî hastanın yarasını sardı ve ona yedi kere Fâtiha sûresini okudu. Okuma biter bitmez kabile reisi Allah'ın izniyle iyileşti ve hemen ayağa kalktı. Artık üzerinde hiçbir hastalık eseri kalmadı.
Bedevîler, onlara daha önce anlaştıkları otuz koyunu verdiler. Onlar, "Bu sürüyü aramızda paylaşalım" deyince Ebû Saîd el–Hudrî dedi ki:
"Hayır! Önce Peygamber Efendimize bu hâdiseyi anlatalım, koyunları da kendilerine arz edelim. O nasıl emir buyururlarsa, öyle hareket edelim."
Sefer dönüşünde bu hâdiseyi anlattılar. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
"Sen Fâtiha'nın bu kadar tesirli bir dua olduğunu nasıl bilebildin? O koyunları bölüşün. Bana da bir pay ayırın." buyurdu.(1)
Böylece Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, alınan koyunların helâl olduğunu anlatmak ve iyi hareket ettiklerini açıklamak için onlara bir latife yapmış oldu.
1.Buhârî, ıcare 16; Müslim, Selam 66; ıbn Mace, Ticaret 7
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

şahan

Orta Düzey

  • "şahan" bir erkek

Mesajlar: 300

Konum: izmir-tire

Meslek: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobiler: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Özel mesaj gönder

3

13.09.2007, 08:32

mükemmel bir paylaşım.. Allah razı olsun kardeşim.. Rabbim devamını getirsin inşallah böyle güzel paylaşımların ve bizlere de en güzel ve katında en makbul haliyle hayırlısıyla istifade etmeyi nasib etsin.. Rabbim yaar yardımcımız olsun...
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

4

13.09.2007, 09:40

ALLAH razı olsun...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

5

13.09.2007, 10:59

dualarınıza Amin diyorum..Rabbim cümlemizden razı olsun...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

6

13.09.2007, 14:19

bu aralar sende müsbet manada degisikler görüyorum ayna, insallah yazilarini hayatina da gecirebilme dualarimla canim kardesim.. Allah razi olsun..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

7

13.09.2007, 14:24

Amin... :oops:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

8

13.09.2007, 14:29

canimin ici aynurum utanma, dualarda bulusalim insallah.. :çiçek2:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

duygu

Profesyonel

  • "duygu" bir kadın

Mesajlar: 966

Konum: istanbul

Meslek: ev hanımı

Hobiler: hat ve ebru sanatı, tasarım, araştırmak ve farklılık.ney çalmak

  • Özel mesaj gönder

9

13.09.2007, 14:45

amin inşallah..
Sus gönlüm...
Seni senden daha iyi bilen, Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar sus
...

10

13.09.2007, 14:55

tabi ki dualarda buluşacağız inşAllah...
zaten siz hissedeceksiniz kimin size dua edip etmediğini... :wink:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

11

02.11.2007, 21:08

“"Fatiha süresi için çok şey yazıldı ve söylendi. Bunlar ciltler dolusu kitaba ancak sığar. Yazılanlar, birde yazılmayanlar var ki onu da ancak Allah–u Teala bilir diyeceğiz. Fatiha, her gün kıldığımız beş vakit namazlarda ve diğer bütün namazlarımızın her rekâtında okuduğumuz bir suredir. Allah katında ve Resulullah'ın hayatında önemli olduğu içindir ki, her rekatta okunuyor.

1–Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla (başlıyorum)
2–Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
3– O (Allah), rahmandır, rahimdir.
4–Din (ceza) gününün malikidir (sahibidir).
5–(Ey Allah'ım!) Ancak Sana kulluk eder ve ancak Sen'den yardım bekleriz.
6– Bize doğru yolu göster.
7– Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna (ulaştır); gazaba uğramışların (Yahudilerin) ve sapmışların (Hıristiyanların) yoluna değil.


Fatiha Suresi Mekke'de nazil olmuştur. Besmele ile birlikte yedi ayettir. Fatiha Suresi, Kur'an–ı Kerimin kıraatine (okunmasına) başlangıç teşkil ettiği için fatiha denilmiştir. Fatiha Suresinin başka isimleri de bulunmaktadır. Kur'an–ı Kerim’in özünü kapsadığı için "Ümmül Kur'an", "Ümmül Kitab" gibi isimlerle anılmaktadır. Ayrıca yedi ayetten meydana geldiği ve namazların her rekâtında okunduğu için "Seb'ul Mesani" de denilmiştir.
Fatiha Suresi, Allah–ü Teala'yı öven, O'nun mukaddes vasıflarını haber veren ve O'na kulluğu anlatan en önemli duayı içine alan bir suredir.
1–Rahman ve Rahim olan Allahü Teala'nın adıyla bu mübarek sureyi okumaya başlarım. Bu ayet–i kerime besmele–i şerife adını alan ve kainatın yaratıcısının üç mukaddes ismini içeren, her okunacak ve yapılacak mühim ve meşru işe kendisiyle başlanması o işin hayrına, bereketine ve muvaffakiyetine vesile olan bir ayettir.
Allah (Celle Celaluhu): Hakiki (gerçek) ve mutlak (kayıtsız şartsız) olarak "Var" ve "bir" olan; eşi, benzeri ve ortağı asla bulunmayan yüce Rabbimizin has (özel) ve en büyük ismi şerifidir.
Rahman: Bu dünyada hem müminlere, hem de kâfirlere acıyarak merhamet eden, şefkat gösteren ve rızık verendir.
Rahim: Ahirette ise sadece mü'minlere merhametiyle muamele edendir.
2–Hamd, medh ve övgü âlemlerin, bütün mahlûkatın Rabbi, sahibi ve idarecisi olan Allahü Teala'ya aittir.
3–O Allahü Teala ki, Rahman ve Rahim'dir.
4–Din (ceza) gününün tek sahibidir. Kıyamet günü ve o günde olacak bütün işler Allah–ü Teala'nın kudret elindedir. (O'nun dilemesiyledir).
5–Ey Allah'ım! Yalnız Sana kulluk eder, Senin büyüklüğünü kalben düşünür, tam huşu ile ancak sana itaat ve kullukta bulunuruz. Ve ancak Sen'den yardım dileriz. Ancak Sana sığınır. Sadece Sen'den lütuf ve yardım bekleriz.
6–Ey Rabbimiz! Bizleri doğru yola ilet. Bize doğru yolu bildir. Bizi ıslam yoluna uymaya muvaffak kıl.
7–Ya Rabbim bizi; o kendilerine nimet vermiş, kendilerine ıslamiyet'i, zühd ve takvayı nasip etmiş olduğun kimselerin yoluna ilet. Bize hidayet nasıp et. Hidayete ermiş kulların gibi biz de doğru yolu takibe muvaffak olalım. Ya Rabbim! Bizi; gazaba uğramış, ilahi rahmetten uzaklaşmış, şiddetli bir şekilde cezalandırılmış kimselerin (Yahudilerin) yoluna değil. Ve de sapmışların, doğru olan ıslam'ın yolunu bırakıp çıkmaz yollara girmiş kimselerin (Hıristiyanların) yoluna değil. Takip edenlerini hidayetten mahrum bırakan, felaket çukuruna düşüren bir yola bizi sevk etme. Ey Allah'ım! Peygamberlerin Efendisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hürmetine duamızı kabul buyur. AMıN!

Amin kelimesi, Kur'an–ı Kerim'den değildir. Fakat Fatiha Suresi'nin sonunda bunu söylemek sünnettir. Bu kelime "Ya Rabbi! Bizden kabul et, dualarımızı kabul buyur" manasını ifade eder.

Adem şener
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

12

25.10.2009, 23:28

Fatiha Suresi'nde bulunan ince sırlar!

Her gün en az elli defa okuduğumuz Fatiha Suresi ulvi âlemlerden insanlık âlemine gelmiş İlâhi bir hazinedir.
Yüzlerce sır ve şifre taşıyan faziletli bir duadır.
Asıl sırlar ve şifreler kul ile Allah arasında mevcuttur.
Peygamberimiz (S.A.V) bir hadiste bu önemli gerçeği şöyle anlatıyor:

"Allahu Teâlâ buyurdu ki: Ben namaz suresi olan Fatiha'yı kendimle kulum
arasında yarı yarıya paylaştırdım. Yarısı Benim, yarısı da kuluma
aittir. Bu vesile ile kulum bütün istediklerine kavuşacaktır.
Kul, 'Elhamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn' (Hamd, Alemlerin Rabbi olan Allah'a
aittir) dediği zaman, Allah, 'Kulum Bana hamdetti' buyurur.
Kul, 'Er-Rahmâni'r-Rahîm' (O Rahman'dır, Rahîm'dir) dediği zaman, Allah, 'Kulum Beni methetti' buyurur.
Kul, 'Mâliki yevmiddîn' (Din Gününün Sahibidir) dediği zaman, Allah, 'Kulum Beni tazim etti, işlerini Bana havale etti' buyurur.
Kul, 'İyyâke na'büdü ve iyyâke nestaîn' (Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım isteriz) dediği zaman, Allah, 'İşte bu kulumla kendi aramdadır ve kulumun dilediği de onundur' buyurur.
Kul, 'İhdine's-sırâta'l-müstekîme sırâtallezîne en'amte aleyhim
ğayri'l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn' (Bizi doğru yola ilet. Kendilerine
nimetler verdiğin kullarının yoluna ilet. Gazabına uğramış yahut sapmış
olanların yoluna değil) dediği zaman, Allah, 'İşte bu kulumundur ve
kulumun istediği de onun hakkıdır' buyurur."

***

Kur'ân'ın en faziletli suresi Fatiha olduğu gibi, en faziletli âyeti de yine Fatiha'nın bir âyetidir.
Fatiha, sevabı bakımından İhlas Suresi gibi Kur'ân'ın üçte birine denk geliyor:
İbn Abbas'ın rivayetine göre Resulullah (a.s.m.) bu hususu şöyle dile getirmiştir:
"Fatiha sevap bakımından Kur'ân'ın üçte birine denktir."
Bir işe başlarken Bismillah denmesi gerektiği gibi, Fatiha okunması da tavsiye ediliyor.
Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Hayırlı bir iş Elhamdülillah ile başlamazsa sonu kısıktır, bereketsizdir."

***

Fatiha'yı okuduktan sonra "Veleddâllîn" deyince hemen arkasından "Amin" demek sünnettir. "Amin"in önemini ve Allah katındaki yerini Peygamberimiz'den (a.s.m.) öğreniyoruz.
"Amin, mü'min kullarının diliyle Rabbülâlemin'in mührüdür."
Fatiha muhtevası ve manası, zenginliği ve içinde barındırdığı derinlik itibarıyla da bambaşka bir güzelliğe sahiptir.
İmam Buhârî'nin rivayetine göre, Hasan Basrî bu konuda şöyle diyor:
"Allah bütün semavî kitapların ilmini Kur'ân'da; Kur'ân'da mevcut olan
ilimleri de Fatiha Suresi'nde toplamıştır. Fatiha'nın tefsirini öğrenen
bütün semavî kitapların tefsirini öğrenmiş gibi olur."

***

Fatiha maddi ve manevi her derde deva, her hastalığa şifa ve her sıkıntıya ilaçtır.
Abdülmelik bin Umeyr'in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz (a.s.m.) bu hakikati şu sözleriyle dile getirmiştir.
"Fatiha Suresi her derde devadır."
"Fatiha bütün dertlere karşı şifadır."
"Fatiha Suresi, zehirden kurtulmak için bir şifadır."
Fatiha nazara, göz değmesine karşı da bir şifa kaynağıdır.

İmran bin Husayn'ın rivayetine göre Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Fatiha'yı ve Ayete'l-Kürsi'yi bir kul okursa, o gün ona insan ve cin nazarı değmez."


Mahmet Paksu
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

13

26.10.2009, 13:00

"Elhamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn' "

Allah razı olsun ablacım :çiçek:
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


14

26.10.2009, 21:34

cümlemizden inşaAllah..
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir