Giriş yapmadınız.

1

06.06.2007, 11:09

Kur'an'ın bildirdiğinden başka haram olur mu?

"Bir şeyin haram olması ancak ve ancak emirden gelirse mümkün olur".. Ancak, bir haram fiil direk emirden gelmeyebilir. Neticesi itibari ile haramdır. Neticesini ise haram yapan yine emirdir. Yani, yine bir ayete binaen "haramdır", denilir.
Hal böyle olunca hiç kimsenin Kur'an'da olmayan bir bir fiile haram dediği yoktur. Sorun bazı kişilerin "bir şeyin neticesi itibari ile haram olabileceğine muhal" demesidir.Aslında muhal olan budur
ıçtihad ise haram olduğun belli olmayan bir fiilin, neticesini itibari ile haram olması veya olabilmesi durumunda, yada Kur'an'ın ayetlerine veya her hangi bir hadise aykırı olup olmadığı konusunda fikir beyan etmektir. Yani, sağlam bir içtihad mutlak bir hadise ,ordan da bir ayete bağlıdır.
Sigara da olduğu gibi. Sigara ne ayette, ne hadiste bir emir olmamasın rağmen aklı başında kimse "caizdir" ,diyemez. Dese caiz değildir. Zira neticeleri "haramdır".

ışte içtihad sigara örneğindeki gibi o zamanın müşküllerinin akıl yardımı ile ayet ve hadise dayandırlıması sonucu hükmü bulmaktır. Hüküm vermek değildir.

Yani, Kur'an'daki haramların hepsi açık bir ifade ile haram kılınmış değildir. Kur'an genel haramları veriyor. Bize şablon çiziyor. Demek istiyor ki; ışlediğiniz amellerde şu günahlara götüren ne varsa haramdır. ısraf haramdır. ısrafa götüren her şey haramdır. Zina haramdır, zinaya götüren her şey haramdır. Sarhoş olmak haramdır. Sarhoşluk veren herşey haramdır.
Mesela Kur'an israfın tarifini detaylı yapıyor mu? şimdi haram olan israfın tüm türlerini bulmak gerekmez mi? Mesela bir coğrafyada bir şey israfken aynı şey başka coğrafyada israf olmayabiliyor. Eğer ki "hayır şu amel her coğrafyada israftır" dense bir kaos olmaz mı? Kolaylık dini ıslam zorluk dini olmaz mı?

Yani; bazı coğrafyalarda ve kültürlerde bir fiil harama götürürken, aynı fiil başka coğrafyalarda harama götürmiyebiliyor. Bunların sınıflandırılması içtihad ile olur. Bir coğrafyanın kendi coğrafyasına ve kültürüne uyan içtihadları tesnif edilip disiplin altına alınması ile mezhebler ortaya çıkar.
Mesela, bedevi insanlar kadınla el sıkışması dahi "zinaya yaklaşmayın" ayetine muhalifken. şehirlerde bu konuda daha esnek davranılmış.
ışte mezhebin kaynağına dahi ulaştık.
Ancak ince bir nokta var. Bu helal ve haramlarda bazısı ifrata girmiş bazısı tefrite girmiş. ıfrat ve tefritin varlığı Orta yolun varlığına delildir. O da hak mezheblerdir. Mezhebsizlik değil...


Yazım bir denemedir. Eleştirisini isterim.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

2

06.06.2007, 12:10

Ceka abi öncelikle ilk denemenizi bizimle paylaştığınız için Allah razı olsun.

Yazının içeriği hakkında yorum yapacak kadar ıslami bilgiye mazhar değilim maalesef. Yalnızca şu iki noktada bir iki şey söylemek istiyorum.


Alıntı

Yani, sağlam bir içtihad mutlak bir hadise ,ordan da bir ayete bağlıdır.


Muaz b. Cebel (öl. 18/629) radiyallahü anh’ın rivayetine göre Hz. Peygamber sallalahü aleyhi ve sellem onu Yemen’e gönder­diğinde şöyle buyurmuştu:

- Ne ile hükmedeceksin ya Muaz!

- Allah Teâlâ’nın kitabında olanla.

- Eğer onu Allah Teâlâ’nın kitabında bulamazsan?

- Resulüllah sallalahü aleyhi ve sellem’in hükmettiğiyle hük­mederim.

- Onu Resulüllah’ın hükmettiğinde de bulamazsan?

- Re’yimle ictihad ederim.

Bunun üzerine Resulüllah sallalahü aleyhi ve sellem şöyle bu­yurdu: “Resulünün memurunu başarılı kılan Allah’a hamdolsun. (Ebu Davud, K. Akdeye Bab 11; şemsüddin es-Serahsî, el-Mebsut, C. XVI, s.76)


Yani bu olaydan da anlaşıldığı üzere ilk önce Kur'an- Kerim'in ıçtihad için 1. dereceden kaynak olduğu anlaşılıyor.

Alıntı

el sıkışması


Bu cümle yerine de musafaha kelimesi kullanılsaydı yazının içeriğine daha uygun olacağını düşünüyorum.

Devamını bekleriz inşaallah....
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

3

06.06.2007, 12:35

Abi senin bu yazın oldukça hassas ve tehlikeli geldi bana. Allah'ın helal kıldıklarına haram deme cürmüne girme tehlikesi zaten var ve bir de;

1- Adam işinden dolayı cumaya gidemiyorsa o iş ona haram,
2- ınternete girmek vaktini israf etmeye sebep oluyorsa, internete girmek haram,
3- Bir adam maç izleyince sövüyorsa ona maç izlemek haram olur,
4- Bir kadın pembe dizi veya sabah programlarını izlerken eşini ve evini ihmal ediyorsa ona bunları izlemek de haram olur...

gibi hayatı baya zorlaştıran sonuçlar çıkıyor ortaya. Bilemiyorum abi ama dediklerinizin çok hassas olduğunu, benim gibi ehliyetsiz insanların sizin mantığınızla düşündüğünde girilebilecek veballeri düşündüğümde...

Bilmiyorum artık , umarım ne demek istediğim anlaşılmıştır :roll:

4

06.06.2007, 14:30

Farklı şeyler kardeşim. Herhangi bir fetva versek veya bu devirde girilmesi tehlikeli içtihad kapısına girsek haklısın.

Yazının ana teması Mezhebizlerin kabul ettiği, "Kur'an'da açkıça ifade edilenden başka haram kabul etmiyoruz" sözlerine karşı bir cevaptır.
Yani, Kur'an'dan hüküm çıkarmıyoruz, hüküm çıkarma prensibini konuşuyoruz, içtihad yapmıyoruz ,içtihadın ne demek olduğunu söylüyoruz. ASlında içtihadın ve hadisin mutlak olarak Kur'an'a dayandığını anlatmak istedim.

Ayrıca, herkez kabiliyetli olmak şartı ile kendi nefsi için içtihad edebilir; kendine farz veya haram belirleyebilir. Tabi teşri ,yasa koymamak şartı ile.

Aslında konu Mezhebsizlerin bugün şiddetle darbe vurduğu bir cenaha temas ediyor. Bu konu güzel açıklansa onların dalaletleri akim kalacaktır.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

5

06.06.2007, 14:42

Açıklamak ehliyet ister, ehliyetin varsa buyrun abi. Ama Üstadımız içtihat kapısı açıktır, ancak bu zamanda o kapıyı aralamak tehlikelidir diyor.

Bir de sizin dediğiniz mantığa benzer şekilde, netice ve niyet meşru ise haramlara girilebilir fetvasını verenler var. Okumak için başını açmak, askeriyede kıdem kazanmak için namazları kazaya bırakıp eşinin başını açtırmak vesaire gibi.

Derin ve tehlikeli sular bunlar. Vebali büyüktür. Uyarmadı demyin abi :roll:

6

06.06.2007, 17:19

Neyi açıklamak ehliyet ister kardeşim. Bir fetva veriyor değiliz. Yazıda verilen örnekler fetva değil fetva örneğidir, içtihad değil içtihadı yapılmış bir örnektir.

Neyse boşver. Cosmo kardeş bir yazı yazmıştı sanki. Silmiş mi ne? Ona cevap yazmıştım oysa. Neyse ben yine derc edeyim.


Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

7

06.06.2007, 17:20

Hürriyet olmadığı yerde dalalet fırkaları güç kazanır. Zira, hakikat hürriyet ile parlar. Mutezile, Cebriye gibi fırkalar hep ıslam adına istibdatın hükümferma olduğu nimhürriyet dönemlerinde doğmuştur.
Bu fırkaların besini halkın istibdat ile bilinçsiz hale getirilmesidir. Bu kapı açıldığı zaman içeri hucum eden ıslam düşmanları pek çok cahil ve saf dili kandırarak yol bulur.

Mezhebsizlik deccalin en büyük fitnelerinden biridir. Churchill ile başlayan Kur'an-ı Kerim'i Müslümanlardan alma projesi Üstad ile akim kalınca deccalin şu adileşitiği son dönem de nimhürriyetten fırsat bulup gömlek değiştirdi. Kur'an namına diyerek Kur'an'ın tüm hükümlerini ya yanlış yorumlayarak ya gelenekçi görüş diyerek yok sayarak değiştirdiler.
Yani, Churchill kafirdir. Aleni bir şekilde Kur'an'a düşmanlığını söyledi. Zaten kafir alenen küfrünü izhar edendir. Münafık ise kafirdir ancak hak gömleği giymiş yılandır. En tehlikelidir.
Bu adamlarla sihirli sözlerini bertaraf etmenin en güzel yolu yine Asa-ı Musa'dır. Yani, vurduğu yerden ab-ı hayat gibi hakikat fışkırtan Risale-i Nur hakikatleridir.

Bu mezhebsizler zaten en çok Risale-i Nur'a ilişmektedir. Çünkü, projelerini akim kılacak tek güç budur. Yapılan şeyde Risale-i Nur'a teveccühü kesmektir. Bu teveccühü kesmenin en kolay bir yolu ise iftiradır. Risleden alınan bir cümlenin önünü arkasını eserek batıl bir mana vererek halkların ilgisini soğutmaya ve teveccühünü kırmaya çalışıyorlar.

ışte bu yüzden daha çok çalışmak daha çok çalışmak lazım.

Bence inkar-ı uluhiyet dirilmeyecek şekilde ölmüştür. Zaten insan fıtratına aykırı idi. Deccal ve avanesi bunu gördü. Hatasını anladı. Yepyeni ve taze bir plan ile ıslam'ın içine fiitnesini saldı.
O fitne ki , 1400 senedir ve belki daha da eski dalalet fırkalarının bütün batıl ve sapık hurafelerini harmanlayıp yeni bir model çıkardırlar.
Bunların detaylarına girmek istemiyorum. Gerekirse tartışabiliriz.

Ben bu konuda gereken önem verilmediğine inanıyorum. şimdilik bu adamlara sert dille red etmekten başka her hangi bir çaba göremiyorum. Ancak bu yetersizdir. Oluk oluk bir meyl buraya akmaktadır. Gerekli disiplinli çalışma bir an önce başlamalıdır. Bunu yöntemleri ve onları ilzam edecek sözleri kaynağından; yani, Risale-i Nur’dan bulup çıkarmalıdır.
Risale-i Nur kıyamete kadar namağlup olarak yoluna devam edecek. Dün inkarı-ı uluhiyeti kıran Risale-i Nur, bu mezhebsizleştirme ve Müslümanların içini boşlatma projesi ancak Onunla akim kılınabilir.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

8

06.06.2007, 17:44

Ceka abi sağolasın evet son yazdığım yazıyı sildim.

Sorum kısaca şuydu;

Mezhepsizlerin sünnet ve hadisleri inkar ederek varmak istedikleri amaç neydi diye sormuştum.

Çok güzel açıkladın Allah razı olsun...


Bu arada konuyla ilgili talhagenc kardeş tarafından yanlış anlaşıldınız. Ben kendi adıma sizi anladım Ceka abi ....Bu konuda da size katılıyorum...
Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. ( Dürr-ül-muhtar)

9

06.06.2007, 20:52

Tamam abi neyse. Ama mesele hassastır. Allah'ın haram kıldıklarını helal, helal kıldıklarını haram kılma hakkı kimseye verilmemiştir, Peygamberlere bile..

Benim anlatmak istediğim şey buydu :roll:

10

06.06.2007, 21:10

Mevzu zaten budur. Malum zatlar bunu bahane ederek Peygamberimizin sünnetini inkar ediyorlar. Mesela "Erkekin altını ziynet eşyası olarak kullanmasının caiz olmaması" madem Kur'an'da yok, o zaman haram değil diyerek inkar cihetine gidiyorlar. Bu da tehlikeli bir fitne kapısını aralıyor.

Elbette Kur'an'da belirtilenden başka hiç bir şey haram olmaz. Kimse helali haram yapamaz. Peygamberimiz de... Ancak, başka noktalar var. Bir şey haramsa ya emir itibari ile haramdır. Mesela, israf gibi. Yada neticesi haram olan bir fiil olduğu için haramdır. Mesela israfa götüren her fiil gibi. ışte bir fiilin haram olan bir fiile götürme olasılığı onun mekruh veya haram olmasını belirliyor. ıçtihad bu yüzden. Ama bazı fiiler coğrafyaya göre, kültüre göre farklılık gösteriyor. Bir fiil şafide harama götürürken, aynı fiil hanifi de -mesela- mekruh oluyor. Bu da mezheblerin çıkış mantığıdır.

ışte ben sünneti, içtihadı red eden, mezhebleri batıl ilan eden bu anlayışı eleştiriyor ve bu anlayışın yaptığı hatayı incelemek ve yüzlerine vurmak için , yada hiç olmasa kendimi yetiştirmek için meseleyi tahlile ve öğrenmeye çalışıyorum.

ıslam'ın her meselesi hassatır. ıçtihad yapmadığım sürece, fetva vermediğim sürece, hüküm vermediğim sürece bir sorun göremiyorum. Senin endişeni anlıyamıyorum. Sanırım meseleyi iyi anlatamadım. Ben mezhebsizlerin sözlerini zihinleri müşevveş etmemek için yazmadığımdan belki fetva vereceğiz, içtihad yapacağız zannettin.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir