Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

21.04.2007, 01:40

Hz. Peygamberin İsim ve sıfatları

Bütünüyle dinî kültürle içice olan klasik edebiyatımızda mevlid, sîre, hilye, mi'râc-nâme, Hicretü'n Nebi, şefâatnâme, kırk hadis, yüz hadis gibi Hz. Peygamber’le ilgili zengin türlerden biri de "Esmâ-i Nebî"dir. Cenâb-ı Hâkk'ın isimlerinin topluca verildiği Esmâ-i Hüsnâ tarzındaki manzumelere benzer şekilde; hem Allah'ın, hem de bütün müslümanların ortak sevgilisi olan Hz. Peygamber'in dînî kültürde yer alan isimlerinin manzum veya mensur, müstakil eserler halinde toplanılması da bir gelenek olmuştur.

ınancın yanında, bizzat Hz. Peygamber'in bir hadisi, şâirleri Esmâ-i Nebî konusunda yazmaya teşvik etmiştir. Bir hadiste; Hz. Peygamber'in isim ve sıfatlarını yazan, okuyan ve asan kimsenin evine belâ, hastalık, dert, illet, göz değmesi, haset, büyü, yangın ve yıkıntı gibi şeylerin yaklaşmayacağı gibi; ismi şeriflerinin orada bulunduğu sürece ev halkına fakirlik, zehirlenmek, gam gibi sıkıntıların da gelmeyeceği belirtilir. Bu hadis dolayısiyle Hilye-i şerifler yanında Esmâ-i Nebî levhaları da asırlarca müslüman evlerinin birer süsü olmuştur.

Hz. Peygamber'in; Kur'ân-ı Kerîm ve hadislerde belirtilen isimleri ile ıslâmî kültürde yer alan isim, sıfat, künye ve lakapları pek çok mensur esere konu olmuştur. Bu eserlerden en çok şöhret bulanı Süleyman Cezûlî'ye aittir. Hz. Peygamber'in iki yüz bir ismini ele alarak açıklayan bu eseri on altıncı asırda Kara Dâvud ızmitî Türkçe olarak şerhetmiştir. 'Tevfiku Muvakkıfu'l-Hayrat Li-Neyli'l-Berekât Fî-Hidmeti Menbai's-Saâdet(7)" adlı şerh halk arasında kısaca Delâil-i Hayrat şerhi veya Kara Davut adıyla bilinir. Burada Hz. Peygamber'in en meşhur iki yüz bir adının verilmesine mukabil, bazı eserlerde O'nun bin veya iki bin yirmi ismi olduğu görüşleri de mevcuttur. Zîrâ; isimlerin çokluğu ismi alan kişinin şerefine işaret eder düşüncesiyle, Hz. Peygamber'de mevcut olan bütün sıfatlardan O'nu medheder mâhiyette isimler türetilmiştir.

Yüce Peygamber'in bu türden ve sayısı bini geçen isimlerinin bir kısmı Kur'ân-ı Kerîm'de, hadislerde, kendisinden önce gelen mukaddes kitap ve sayfalarda belirtilmiş; bir kısmı Esmâ-i Hüsnâ veya diğer peygamberlerin isimleriyle ortak olmuş, diğerleri de dînî ve edebî kültürümüzde yalnızca O'na has özel adlar olarak kullanılmıştır. Buna göre Hz. Peygamber'in isimlerini aşağıdaki tasnif içinde değerlendirmek mümkündür:



1. Kur'ân-ı Kerîm'deki ısimleri: Ahmed, Emin, Beşîr, Burhan, Hâtem, Dâî, Rauf, Rahim, Resûlu'r-Rahme, Sirâc, Münîr, Sırât-ı Müstakim, Tâ-Hâ, Yâ-Sîn, Hâ-Mîm, Abd, Urvetü'l-Vüskâ, Kademü's-Sıdk, Muhammed, Müddesir, Müzzemmil, Mustafâ, Müctebâ, Nebiyyü'l-Ümmî, Nezîr, Ni'metullâh, Hâdî.

2. Diğer kitap ve Sayfalardaki ısimleri: ıncil'de; Ahmed, Baraklit, (veya Faraklit), Hanbatâ, Rûhu'1-Hâk, Rûhu'1-Kuds, Sâhîbü'l-Kâdîb, Sâhîbü'n-Naleyn. Tevrat'ta; Ahyed, Bidbid, Dahûk, Mütevekkil, Muhtar. Zebur'da; ıklîl, Cebbar, Hamyâtâ, Hâthât, Kayyim, Mukîmü's-Sünne. Diğer peygamberlere indirilen suhufta; Ehûnâh, Tâbtâb, Müşeffih, Ecîr, Hâtem, Mâzmâz, Munhaminnâ'.

3. Hadislerde Belirtilen ısimleri: Ahmed, Ahyed, Emîn, ımâmü'l Muttakîn, Haşir, Habîbullâh, Râkibül-Burak, Resulü'r-Rahme, Resûlü'r-Râhe, Resûlü'l-Melâhim, Seyyidü'l-Mürselîn, Seyyid-i Veled-i Âdem, Sabık, şeff, şâfı', Müşeffa', Sâhîbü'l-Hâtem, Tâ-Hâ, Zahir, Âkıb, Abdullah, Kâidü'l Gurri'I-Muhaccelîn, Kuşem, Mâhî, Muhammed, Müddessir, Müzzemmil, Muktefî, Mukaffa, Nebiyyü't-Tevbe, Nebiyyü'r-Rahme, Nebiyyü'l-Melhame, Yâ-Sîn.

4. Esmâ-i Hüsnâ ile Ortak Olan isimleri: Evvel, Âhir, Cebbar, Hâmid, Hamîd, Hâk, Habîr, Ra'ûf, Rahim, şâhid, şehîd, şekûr, Sâdık, Azız, Azîm, Afüvv, Alîm, Fettâh, Kuddûs, Kavı, Zû-Kuvve, Kerim, Ekrem, Mübeşşir, Mübîn, Mahmûd, Mü'min, Müheymin, Nûr, Velî, Mevlâ, Hâdî, Yâ-Sîn.

5. Hz. Peygamber'in Diğer Peygamber ve Din Büyükleriyle Ortak Olan ısimleri: Yüce Peygamber'in Ahmed, Muhammed, Âkıb, Haşir, Mukaffa, Nebiyyü'l-Melhame gibi isimleri yalnızca kendisine hastır. Ancak Rasûlu'llâh, Nebiyyu'llâh, Abdullah, şâhid, Mübeşşir, Nezîr, Nebiyyü'r-Rahme, Nebiyyü't-Tevbe gibi isimleri diğer peygamberlere de verilmiştir. Bu arada Hz. Âdem'in Safıyyu'Ilâh, Hz. ıbrahim'in Halîlu'llâh, Hz. Musa'nın Kelîmu'llâh, Hz. îsâ'nın Rûhu'l-Kuds, Hz. Alî'nin Murtezâ ve Müctebâ, ımâm Gazzâli'nin Hüccetü'l-ıslâm isimleri aynı zamanda Hz. Peygamber'in de ismidir.

6. Yalnızca Hz. Peygamber için Kullanılan Tâbirler: Dînî ve edebî metinlerde geçen Fahr-i Kâinat, Fahr-i Âdem, Mefhar-ı Âlem, Ebü'l-Mü'minîn, Hayru'l-Mürselin, Kân-ı şefaat, Mahbûb-ı Hâk, Muîn-i Beşer, Resûlü's-Sakaleyn, Seyyidü's-Sâdât, Seyyidü'l-Mürselîn, Sultânı Enbiyâ gibi terkipler doğrudan Hz. Peygamber'e işaret eden tâbirlerdir. Bu sebeple kültürümüzde ve edebiyatımızda Yüce Peygamber için kullanılan bu tâbirlerin, sıfat mânâsı dikkate alınmadan birer özel isim olarak telakki edilmeleri ve imlâda da büyük harflerle yazılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyiz.

7. Hz. Peygamber'in Edebî Mâhiyetteki ısimleri: Edebî metinlerde, özellikle na'tlarda Hz. Peygamber için sultan, ay, güneş, deniz, inci, gül, bülbül, servi, çerâğ, tabîb gibi motifler ele alınırken; bu teşbih ve istiarelere bağlı terkipler çoğu zaman birer isim olarak kullanılmıştır. Bunlardan bazıları: Meh-i Burc-i Fezâyil, Bedr-i Dücâ, Mâh-ı Münîr, Sadr-ı Bedr-i Kâinat, Âyîne-i Ezel, Mir'ât-ı Huda, Cevheri Zât, Dürre-i Beyzâ, Dürr-i Yetîm, şems-i Kevneyn, şems-i Sübhân, Âfitâb-ı Evc-i Dîn, Neyyir-i A'zam, Sehâb-ı Rahmet, Tabîb-i Marîz-i ısyân, Menba-ı Âb-ı Hayât, Nizâmü'l-Âlemîn, Rûh-i-A'zam, Ser-Çeşme-i Kerem, Serv-i Bostanı Dîn, şâhenşâh-ı Asfiyâ, Ukde-Güşâ gibi.

8. Hz. Peygamber'in ısimleriyle ılgili Bütün Bu Tasniflerin Dışında: O'nun değişik zaman, mekân ve topluluklara göre aldığı adlar da ayrı bir kategori teşkil eder. Buna göre Hz. Peygamber'e; Ahmed isminin dünyaya gelmeden önce, Muhammed'in hayatta iken, Mahmûd adının da kendisinden sonra verildiği konu edilir.

Ayrıca Ka'bu'l-Ahbâr'dan nakledilen bilgilere göre Hz. Peygamber: "ehl-i cennet meyânında ABDÜ'L-KERÎM, ehli berzah indinde ABDÜ'L-CEBBÂR, melâike-i arş lisânında ABDÜ'L-HAMÎD, şâir fıriştegân beyninde ABDÜ'L-MECÎD, peygamberân arasında ABDÜ'L-VEHHÂB, cinniyân içinde ABDÜ'R-RAHıM, şeyâtînde ABDÜ'L-KAHHÂR, cibâlde AB-DÜ'L-HALLÂK, bahrde ABDÜ'L-KÂDÎR, balıklarda ABDÜ'L-KUDDÛS, haşerâtta ABDÜ'L-MUGÎS, vahşilerde ABDÜ'R-REZZÂK, sibâ yani yırtıcı hayvanlarda ABDÜ'S-SELÂM, dört ayaklı hayvanlar indinde ABDÜ'L-MÜ'MıN, kuşlar indinde ABDÜ'L-GAFFAR" isimleriyle bilinmektedir.

Buraya kadar görülebileceği gibi Hz. Peygamber'in gerek edebî, gerek dînî; O'nun her yönden maddî ve manevî üstünlüğünü, örnek oluşunu, Hâkk'ın ve Müslümanların sevgisini ifâde eden yüzlerce ismi vardır. Bu isim ve sıfatlar ile mâhiyetleri konusunu ele alan mensur eserler yanında, edebiyatımızda yalnızca bu konu üzerinde yazılmış müstakil manzumeler de vardır.


Prof.Dr. Emine Yeniterzi
Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir