Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

04.04.2004, 05:29

Hidayet ve 3 yemin

Allah biz insanların hepsini ezelde huzurunda topladı ve bizlerden 3 yemin aldı.

Maide-7
"Vezkürû ni'metallahi aleyküm miysâkahülleziy ve esekaküm bihi iz kültüm semi'nâ ve eta'nâ vettekullah innallahe aliymün bizâtissudûr."
Allah’ın size olan nimetini ve “işittik ve itaat ettik” diyerek O’na verdiğiniz yeminleri hatırlayın. O yeminlerle (Allah) sizi bağlamıştı. Allah’tan korkun. şüphesizki Allah sinelerde olanı bilir.
Bu yeminlere Allah ile ahdiniz, diyor.

Enam-152
“Ve bi’ahdillâhi evfû.”
Allah’a (verdiğiniz) ahdinizi yerine getiriniz.

1- Fizik vücutlarımızdan AHD aldı.
Yasin-60-61
“Elem ehad ileyküm ya beniy ademe en lâ tabidüşşeytanü innehü aduvvün mübiyn ve eni’büdûniy.”
Ey Ademoğulları ben sizden şeytanan kul olmayın, çünkü o size apaçık bir düşmandır, ve Bana kul olun diye ahd almadım mı?

2- Nefslerimizden YEMıN aldı.
Müdessir-38,39,40
“Küllü nefsin bimâ kesebet rehinetün. ıllâ ashâbel yemiyn. Fi cennât.”
Bütün nefsler kazandıklarına karşılık rehinedir. Sadece yemin sahipleri müstesna. Onlar cennette (olacaklardır).

şems-9
“Kad efleha men zekkâha.”
Andolsun ki, kim tezkiye olursa o felaha erer.

3- Ruhlarımızdan MıSAK aldı.
Rad-20
“Elleziyne yûfûne bi’ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâak.”
Onlar ki Allah’ın ahdini yerine getirirler, misaklerini bozmazlar.
Rad-21
“Velleziyne yasilune ma emerallahü bihi en yus’ale.”
Ve onlar Allah’ın, Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhu) Allah’a ulaştırırlar.
Rad-25
“Velleziyne yankudune ahdallahi min badi misakihi ve yaktaune ma emerallahu bihi en yus’ale ve yufsidune filardı. Ulaike lehümül lânetü ve lehüm suiddar.”
Ve onlar ki misaklerinden (Allah’a misak verdikten) sonra Allah’a (verdikleri) ahdlerini nakzederler (bozarlar, yerine getirmezler) ve Allah’ın O’na (Allah’a) ulaştırılmasını emrettiği şeyi keserler (ruhlarını Allah’a ulaştırmazlar).

Sonrada bu yeminleri üzerimize farz kıldı.
Fizik vücudumuzdan aldığı AHD’i (şeytana kul olmaktan içtinab edip Allah’a kul olmayı) 3 defa üzerimize farz kıldı.


1-Enam-152
“Ve bi’ahdillâhi evfû.”
Allah’a verdiğiniz ahdinizi yerine getiriniz.
Buradaki Allah’ın ahdi 3 yeminide kapsıyor.

2-Maide-7
“Vezkürû ni’metallahi aleyküm misâkahül leziy ve esekahüm bihi iz kültüm semi’nâ ve eta’nâ vettekullah innallahe alimün bizâtissudûr.”
Allah’ın size olan nimetini ve “işittik ve itaat ettik” diyerek O’na verdiğiniz yeminleri hatırlayın. O yeminlerle (Allah) sizi bağlamıştı. Allah’tan korkun. şüphesizki Allah sinelerde olanı bilir.

3-Bakara-21
“Ya eyyühennasu’büdu rabbekümülleziy alekaküm velleziyne min kabliküm le’aleküm tettekune.”
Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Allah’a kul olun. Böylece takvaya ulaşırsınız.

Nefsimizin tezkiyesine dair aldığı YEMıN’i: (Allah’ın nurlarının nefsimizin kalbindeki afetlere hakim olmasını) 3 defa üzerimize farz kıldı.
1-Enam-152

2-Maide-7

3-Maide-105
“Ya eyyühelleziyne amenu aleyküm enfüseküm, lâ yedurruküm men dalle izahtedeytüm.”
Ey amenu olanlar, nefsleriniz üzerinizedir. (Nefsinizi tezkiye ederek) hidayete ulaştığınız zaman dalâlette olan kişiler size bir zarar veremezler.

Ruhumuzun biz ölmeden Allah’a geri dönmesi (ulaşması) konusundaki MıSAK’ımızı 9 defa üzerimize farz kıldı.

1-Enam-152

2-Maide-7

3-Zümer-54
“Ve enibû ilâ rabbiküm ve eslimû lehü min kabli en ye’tiyekümül’azâbü sümme lâ tünsarûn.”
Başınıza azap gelip çatmadan Rabbinize dönün (ulaşın) ve O’na teslim olun. Sonra kurtulamazsınız.

4- Rum-31
“Müniybiyne ileyhi.”
Rabbine dön (ulaş).

5-Fecr-28
“ırci’ıy ilâ rabbiki.”
Rabbine dön (rücu et, geri dönerek ulaş).

6-Zariyat-50
“Fefirrû ilallah.”
Öyleyse Allah’a kaç (Allah’a sığın).
Lokman-15
“Vettebi’sebiyle men enâbe illeyy.”
Bana ulaşanın yoluna tabi ol.

7-şura-47
“ısteciybû lirabbiküm min kabli en ye’tiye yevmün lâ meredde lehü minallâh.”
Allah’tan çare olmayacak gün (ölüm günü) gelmeden önce Rabbinizin davetine icabet edin.
Yunus-25
“Vallahü yed’û ilâ dârüsselâm ve yehdi men yeşaü ilâ sıratı mustakıym.”
Allah teslim yurduna davet eder ve (kendisine ulaştırmayı) Mustakıyme (Allah’a ulaştıran yola) ulaştırır.

8-Lokman-15
“Vettebi sebiyla men enabe ileyye.”
Kim bana ulaşmışsa sende onun yoluna tabi ol.

9-Rad-21
“Velleziyne yasilune ma emerallahü bihi en yus’ale.”
Ve onlar Allah’ın, Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhu) Allah’a ulaştırırlar.

Üstelik,
Allah’ın üzerinize farz kıldığı bu üç yemini sahabenin yerine getirdiğini görüyoruz.
1- Sahabe ruhlarını Allah’a ulaştırmıştır.
2- Sahabe fizik vücutlarının şeytana kul olmaktan kurtarıp Allah’a kul etmiştir.

Zümer-17
“Velleziynectenebûttâguûte en ya’büdûhâ ve enâ bû ilallahi lehümülbüşrâ, febeşşir ıbâdi.”
Ve onlar şeytana kul olmaktan içtinab ettiler ve Allah’a döndüler (ulaştırdılar, vâsıl oldular). Onlara müjdeler var; kullarımı müjdele.

Zümer-18
“Elleziyne yestemi’ûnelkavle feyettebi’ûne ahseneh, ülâikelleziyne hedâhümullahü ve ülâike hüm ûlül’elbâb.”
Onlar sözü işitirler ve onun (sözün) ahsen olanına (en güzeline) tâbi olurlar, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği (Allah’a ulaştırdığı kişilerdir ve onlar ulül elbabtır (daimî zikir sahipleridir, sırrın, özün sahipleridir).

Görülüyor ki sahabe, Allah’a ulaşmışlar ve Allah’a kul olmuşlar.
1- şeytana kul olmaktan içtinab etmişler (kaçınmışlar, sakınmışlar) ve Allah’a kul olmuşlardır. (Çünkü, Allahû Tealâ “ibadi” “kullarımı” buyuruyor). Yani sahabeyi kulluğuna kabul buyurmuş.
2- Allah’a ruhlarını ulaştırmışlar. Çünkü Yüce Rabbimiz enabû illahi=Allah’a döndüler (geri dönerek Allah’a ulaştılar) buyuruyor. Ayrıca şöyle buyuruyor: Ülâikelleziyne ledâhümullahü= onlar ki Allah onları hidayete erdirdi. (Hidayet bilindiği gibi Allah’a ruhen ulaşmaktır.)

Al-i ımran-73
“ınnelhüda hüdallah.”
Muhakkak ki hidayet Allah’a ulaşmaktır.

Bakara-120
“ınne hudallahi hüvel hüda.”
Muhakkak ki Allah’a ulaşmak varya işte o hidayettir.

3- Ve sahabe nefslerini tezkiye etmişler.

Araf-157
“...Felleziyne âmenû bihî ve azzerûhü ve nasarûhü vettebe'ûnnûrelleziy ünzile ma'ahü ülâike hümülmüflihûn.” ışte onlar ona (Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e) iman ederler, hürmet ederler ve yardım ederler ve onunla indirilen nur’a (Kur’ân-ı Kerim’e) tâbi olurlar, işte onlar felaha ulaşanlardır.

şems-9
“Kad eflâha men zekkâha.”
Andolsun ki onu (nefsini) tezkiye eden kişiler felaha ulaşırlar.

Görülüyorki sahabe felaha ermiş (cennetlik olmuş). Ancak nefsini tezkiye edenler felaha erdiğine göre, hepsi nefslerini tezkiye etmişler.
Demek ki, Allah’ın üzerimize 3 defa farz kıldığı, nefsimize tezkiye ve fizik vücudumuzu Allah’a kul etme; ve 9 defa farz kıldığı ruhumuzu ölmeden Allah’a ulaştırma konusundaki 3 yemine (YEMıN, AHD ve MıSAK’i) sahabe yerine getirmişler.

Öyleyse Kur’ân-ı Kerîm bunları kesin olarak farz kıldığına farzları yerine getirdiği de kesin olduğuna göre, nasıl oluyorda hiçbir din öğreten kurumda bu farzlardan artık hiç bahsedilmiyor?

Bu farzlar Kur’ân-ı Kerim’in omurgasını teşkil eden farzları yerine getirenlerin cennete gireceği kesin.


“Küllü nefsin bimâ kesebet rehiynetün.” Müddessir-38
“ıllâ ashâbel yemiyn.” Müddessir-39
“Fiy cennât...” Müddessir-40
-Bütün nefsler iktisap ettiklerine karşılık rehinedirler.
-Ama, yemin sahipleri hariç
-(Onlar) cennette (olacaklardır).

Nasıl bir yemin ki cennete (felaha) ulaştırıyor?
“Kad eflâha, men zekkâha.” şems-9
-Andolsun ki felaha (kurtuluşa, cennete) erenler, (nefslerini) tezkiye edenlerdir.

Görülüyor ki kim nefsini tezkiye etmek konusundaki yeminini yerine getirirse cenneti kazanıyor.
Her 3 yeminin yerine getirilmesi de kişiyi cennete ulaştırıyor.

“Yâ eyyetühennefsülmutmainne.” Fecr-27
“ırci’ıy ilâ rabbiki râdıyeten mardiyyeh.” Fecr-28
“Fethuli fiy ibâdiy.” Fecr-29
“Vedhuli cennetiy.” Fecr-30
-Ey mutmain olan nefs!
-Allah’tan razı olaraktan ve Allah’ın rızasını kazanarak Allah’a geri dön.
-(Ey fizik vücut!) O zaman, (nefsini tezkiye ettiğin ve ruhunu Allah’a ulaştırdığın zaman), (Bana kul olursun) kullarımın arasına gir.
-Ve cennetime gir!

Âyet-i Kerîme’lerden açıkça anlaşılanlar şunlardır:
Mutmain olan, Allah’tan razı olan ve Allah’ın rızasını kazanmış, yani tezkiye olmuş bir nefsten bahsediyor. Yani Allah’a verdiği tezkiye olma yeminini yerine getirmiş bir nefs.
Rabbine geri dönen bir (ruh) atıf yapılıyor. Dön emrine itaat edecek (ruh) hayatta olan bir insanın iradesini kullanması ile Rabbine dönebilir ve böylece Allah’a verdiği ölmeden Allah’a dönme misakını yerine getirmiş olur.
Ne zaman bir insan nefsini tezkiye eder ve ruhunu Allah’a ulaştırırsa o zaman fizik vücudu Allah’a kul olur ve Allah onu kullarının arasına ithal eder.
Ve böylece 3 yeminini yerine getiren kişi Allah’ın cennetine girmeye hak kazanır.
Dikkat buyurulsun ki , cennete gidecek olanlar sadece Ademoğulları adı verilen fizik vücudlar ve bir de nefslerdir. Ruhlar ise mutlaka Allah’a geri dönecek veya döndürülecektir. Ruhun cennete veya cehenneme girmesi asla söz konusu değildir.
Demek ki, her kim Allah’a verdiği yeminleri yerine getirirse o kişi cennetlik oluyor.
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

2

04.04.2004, 11:41

Kyle arkadasim;

fiziki bedenin cennete gitmeyecegi konusunu duymustumda, ruhun gitmeyecegini ilk defa duyuyorum.
bu konuda bir deliliniz var ise bilmek isterim.

Risale-i Nurda "ruh ve ceset cennette beraber olacaklar" diye kati bir hüküm var.
28.sözde...
bir de oraya bakip düsünseniz diyorum

saygilar.

3

04.04.2004, 12:56

ayetlerde de anlaşılacağı gibi (Müdessir-38,39,40 , şems-9) tezkiye olan nefsin gideceği yer cennet..Fecr 27,28,29,30 un muhtevasına bakarsak ta ruhunu Allah'a ulaştıran ve nefsini tezkiye eden fizik vücud Allah'ın rızasını kazanarak O'nun kullarının arasına giriyor ve Fecr 30'da da denildiği gibi cennete gidiyor..ruhumuzla ilgili olan ayetlere de bakarsanız hepsinde ruhun Allah'a geri dönmesi,ulaşması belirtilmiş ve emredilmiştir..Allah'ın zatına ulaşan butun ruhlar Allah'ın zatında yok olur..ve Kur'an'da da dediği gibi Allah'ın zatı onlar için en güzel sığınaktır..bu yuzden ruhlar Allah'tan geldiği için tekrar Allah'a dönecekler ve orda yok olacaklardır..
bir de nefsimiz ve fizik vücudumuz ceza yada mükafatı hakeder..çünkü nefs kötülüğü emrettiği halde eğer tezkiye olursa mükafatı hakeder..aynı durumda fizik vücud da hayırlı amelleri sonucu mükafat olarak cenneti yada kötü amelleri sonucu ceza olarak cehhenemi hakeder..Said Nursi Hz. o bölğmde ne kastetmek istediğini bilmiyorum ama başka manaları da olabilecek bir söz söylemiş olabilir..ben Kur'an'a göre cevap vermeye çalıştım inşallah..siz hangisini kabul görürseniz

son cümlenizde de "bir de oraya bakip düsünseniz diyorum" demişsiniz..bunları ben düşünmüyorum..kişisel kanaatler değildir..
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

4

04.04.2004, 15:03

değerli kardeşim;
bu fikirleri çok zorlamalı olarak görüyorum.
cennette insan vücudu niçin ruhsuz olsun?
29.sözde ruh bahsnde ruhun ebedi bir hayatı olduğu çok açık delillerle anlatılıyor.
siz Kurana göre anlatıyorsunuz da acaba Bediüzzaman neye göre anlatmış? Risale-i Nur Kuran bir tefsiridir. Lütfen kendi aklınızla değil, büyük insanların akılları ile Kurana bakınız.
o zaman meseleler daha kolay anlaşılacaktır.
saygılar

yesghost

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

5

04.04.2004, 23:23

KyLe...

sana daha evelde söylemiştim.. meal ile amel edilemiyeceğini. nedeni ise kırık manalarda olduğu üzere amel edilemiyor. şimdi sen kendin doğru yada yanlı ne düşünüyorsan kademeli olarak konuyu aç bizlerde bakalım ve o şekilde müzakere yapalım nedersin maksat doğruyu bulmak olsun

değilmi?

saygılarımla...

6

05.04.2004, 02:29

ruhun cennete yada cehennem gidip gitmeyeceği konusu uzerinde durmayınız ozaman..asıl önemli olan bu ayetler doğrulutsunda bizim ne yaptığımızdır...ruhumuzu Allah'a ulaştırmayı dilememiz, nefsimizi tezkiye etmemiz, fizik vücudumuzu şeytana kul olmaktan kurtarıp Allah'a kul etmemiz üzerimize farz kılınmış mı kılınmamış mı bunu irdeleyiniz...
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

7

05.04.2004, 07:14

Kyle kardeşim;
yukardaki anlattığınız meselerin içinde doğru da var yanlış da.

ve gördüğüm kadarıyla kendi fikriniz de değil.
bazı kaynaklardan alıp yazıyorsunuz.
en temel konulara hak mezheplerin ve büyük müfessirlerin fikirlerinin tersine bir yorum getiriyorsunuz.
ben sadece ruh ile ilgili yorumunuza baktım.
diğerleri ise daha önce tartışılmış, yesgost adlı arkadaşın gündeme getirdiği gaybi yorumlar.

sizin oradaki ayetlerin o tarzda, yani gayb alemindeki hadiseleri, anlattığınız şekilde yorumlayabilmeniz için sizin o hadiselere şahit olmanız lazım.

acaba Allah sizi bizlerden o yemini alırken şahit tuttu mu bilmiyorum?
böyle bir şehadet varsa söyleyin lütfen...
ona göre hareket edelim.

yesghost

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

8

05.04.2004, 11:14

Kyle...

Risale-i Nura göre ruhun yok olma gibi yada değişime uğrama gibi yada cüzlere ayrılma gibi yada yaşlan ma gibi fiziki dağılması söz konusu bile değildir.

şimdi diğer görüş ise ruhun Allah'a ulaşma meselesi. 2 yönde olur 1. yön en uygun olanı Allah!ın ruha ulaşması bunuda şu beynelminel sözlerden anlıyoruz "Ben hiç bir yere sığmam birtek kulumun kalbine sığarım"
burda bir mecazi anlatım var. Allah mekan ve zaman mahluklarından ötedir yani ihtiyac sözkonusu kesinlikle değildir. nasıl olabilir bu hadise ene , nefis, tezkiyesiyle olmaktadır. 2. yol ise tarikatların gitiği yol galiba ismi tam aklımda kalmadı fena fillah olması lazı yani Allah ta yok olma hadisesi. Risale-i Nur 1. yöntemi uygular..

Allem-i ervah meselesi ise kader orda başlar burda da kişiye şahitlik ettirilir bak gör yaptıklarına sen kendin şahit ol manasında dır dünya bu konuyu bir çok Nurcu kardeşimle konuştum ve hiç biri itiraz etmediler hata bir kardeşim bu hadiseler Risale-i Nurda çok geniş anlatımların olduğunu fakat remizli (gizli) ifadelerle belirtildiğini izah etmişti and meselesi ervah aleminde oldu burdada sözümüz tutup tutmayacağımızı görüyoruz aslında ervah alemini çok iyi anlaşılsa yukarıdaki ayetlerin gerçek remizli yönleri ortaya çıkar..

Kyle sana tavsiyem bu konularda kesin yargıda olma ve bir tavsiyem Risale-i Nur oku yanlız etrafındaki bilen bir arkadaşın varsa o şeklde olaya bak

ahmet kardeş bu gayb meselesini kendim üretmedim bu konular manevi eserde bolca geçmekte ama onu görücek göz duyacak kulak idrak edecek kalp ruh mekanizması olması lazım bunlar yoksa gözlede görülse olayın mahiyetini anlıyamz her kimse

saygılar..

9

06.04.2004, 03:12

ahmet said arkadaşım şahitlik konusundaki sozlerinizi doğru mu anladım bilmiyorum ama sanırım eğer biz bu yeminleri verdiysek şahit mi oldunuz diyorsunuz benim için? bunu biz soylemiyoruz..Allah diyo ki siz bana yeminler verdiniz..ve o yeminleriniz doğrultusunda yapmanız gereken de bunları yerine getirmenizdir..ayet diyor benim şahitliğim yok orda...
yesghost ruhun Allah'a ulaşması diye bir şey yoksa neden Allah "dilediğimi kendime ulaştırırım" , "kim bana ulaşmışsa sen de onun yoluna tabi ol","Rabbine dön", "Rabbine firar et", "Hidayet varya işte o Allah'a ulaşmaktır" sözlerini kullanmış...açıkça bizim O'na ulaşmamız söz konusu...
turkcede evliya için ermiş de denmektedir bilirsiniz..eren şeyin ne olduğunu, nereye erdiğini soylermisiniz?
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

10

03.06.2004, 10:02

selamunaleykümverahmetullah veberekatuhü
sevgili ahmet said kardesim kyle kardesimiz sürekli ayetlerle anlattıklarını desteklerken siz risaleyi nur külliyatı diyosunuz baska bişey demiyosunuz.
Allah Kuran-ı Kerim için Hicr 9 :Muhakkak ki; zikri (Kur'ân-ı Kerim’i) Biz indirdik. O'nun koruyucuları (da) mutlaka Biziz. .
ama risaleyi nur için böyle bi garanti yok.Garanti yol varken neden Kuran-ı bikenara bırakıyosunuz.Sizce ilk insan ilk peygamber Hz Adem i kandırmayı basaran iblis bunca sene boş mu durdu

11

03.06.2004, 10:22

selamun aleykum

Risale-i nur okuyan kuran okumuyor, diye bir Tabir getiren ,kendi kendini yaniltmis olur ilk etapta..Her Risale-i nur talebesi bilirki,Bediuzzamanin hangi Risalesini eline alsa orada kurani kerimde yazandan baska bir kelam görmez..Bunu baska Türlü düsünen ya Risaleleri eline alip okumamistir ,yada önyargili Hareket ediyordur..

Su önyargiyi birakip anlama yoluna gitseniz ,bugün öyle bir devirde yasiyoruzki ,herkes istedigi kitabi temin edebiliyor ve okuyor cesit cesit,kimse buna karsi cikmiyor kimse birsey demiyor, Risale-i nur okuyanlar bilirki cesit cesit kitap okumaya ,cesitli yazarlarin fikirlerini alipta kafasina empoze etmeye gerek olmadigini, Risale-i nurunda bu vazifeyi gördügünü ve bizlerin bundan hicbir kaybimiz olmadigini bilir..

Simdi cesit cesit konulara egiliyor bu konulari konusuyoruz ,ancak bu konustugumuz tartistigimiz konulara bir baksaniz ,bunlarin kac tanesi bizim Ahiretimizi kurtaracak derecede ..bos laf sarfetmek sadece beyin yormaktir..Bir kardesiniz olarak bunlari düsünüyorum..yanlisim var ise Allah rizasi icin düzeltin..selamun aleykum.
Ümitvar olunuz..

12

03.06.2004, 17:13

esselamueleykümverahmetullahveberekatuhu
değerli kardeslerim ben kimseyle kuran-ı kerim mi yoksa risaliye nur külliyesi mi diye bir tercih yapılsın demedim ama bu kainattaki müslümanım diyen herkes kuran-ı kerimle amel etmenin gerekkliliğini bilir.
bende bu ayetleri Kuran-ı kerim den söylüyorum.bana sunu açıklayabilirmisiniz kuran-ı kerim sadece mevlütlerde ve mezarlıklarda okunan kitap mıyoksa...!
davamız ilahi kelimetullah davasıdır.insanlar hidayeti unutmuslar.Kuran-ı kerim rafa kaldırılmış ve sadece şunu söylemek istiyorum
1.Kuran-ı kerim Bir mutluluk recetesidir
2.Kuran-ı Kerim bir saadet davetiyesidir
3.Kuran-ı kerim bir sifadır.
4.Kuran-ı kerim bir nurdur ve tüm zamanlara hitap eder
yani canım kardesim amacımız Allah a ulasmak,teslim olmak,dost olmak değilmidir.Burda sizinle sadece ayetlerle konusuluyor ve siz değerli kardeslerimdende aynı sekilde karsılık görmeyi umardım.Ama malesef buzamana kadarki söylesilerde bunu göremedim.Bunun yorumunuda bu site yi ziyaret eden tüm kardeslerimize sunuyorum
Birde benim için risaleyi okumadığımı ön yargılı oldugumu yazmışsınız
Saidi nursi hazretleri yasadığı devrin imamıydı O yasarken insanlar ona tabi olup hidayete eriyorlardı.o simdi vefat etti ve bu zamanın imamı görevi devraldı.hatta o bunu haber veriyor(Risaleyi nurda)
--Çok zaman evvel bir ehli velayetten işittim ki o zat (Mehdi AS) eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş ve
kanaatı gelmiş ki şark tarafından bir nur zuhur edecek,bidatlar zulümatını dağıtacak.Ben böyle bir nurun zuhuruna çok
izhar ettim ve ediyorum.Fakat çiçekler baharda gelir.Öyle kutsi çiçeklere zemin hazır etmek lazım gelir.Ve anladıkki,bu
hizmetimizle o nurani zatlara zemin izhar ediyoruz.
Sikke-i Tastik-i Gaybi,189-Mektubat,345
-- Ta ahir zamanda hayatın geniş dairesinde asıl sahibleri,yani Mehdi ve şakirdleri,Cenab-ı Hakk’ın izniyle gelir,o daireyi
genişlendirir ve o tohumlar sünbüllenir.Bizler de kabrimizde seyredip Allah’a şükrederiz.
Sikke-i Tastiki Gaybi,138- Kastamonu Lahikası,72
---Ümmetin beklediği,ahir zamanda gelecek zatın (Mehdi AS ın) üç vazifesinden en mühimi ve en büyüğü ve en kıymetdarı
olan iman-ı tahkikiyi neşr ve ehl-i imanı dalaletten kurtarmak.
O zatın 2. vazifesi şeriatı icra ve tatbik etmektir.Birinci vazife,maddi kuvvetle değil,belki kuvvetli itikad ve ihlas ve
sadakatle olduğu halde bu 2. vazife gayet büyük maddi bir kuvvet bir hakimiyet lazımki,o ikinci vazife tatbik edilebilsin.
O zatın 3. vazifesi Hilafet-i islamiyeyi ıttihad-ı islama bina ederek ,ısevi ruhanileriyle ittifak edip din-i islama hizmet
etmektir.(Dinlerin birleştirilmesini başarmaktır).Bu vazife pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakarlarla
tatbik edilebilir.Birinci vazife ,o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymetdardır,fakat o ikinci,üçüncü vazifeler
pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şaşaalı bir tarzda olduğundan umumun ve avamın nazarında daha ehemmiyetli
görünüyorlar.
Sikke-i Tasdik-i Gaybi ,9
--Tevbe 32: Onlar,Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Fakat kafirler istemesede Allah nurunu mutlaka
tamamlayacaktır. Ayeti ile ilgili olarak Bediüzzaman şöyle demektedir:
şimdi hatıra geldi ki,eğer şeddeli lamlar ve mimler ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar ise
Hz. Mehdi’nin şakirdleri olabilir.
şualar ,605
Tekrar sunu hatırlatmak istiyorum amacımız
bundan önceki tüm nebilerin,resullerin,mürsitlerin tek davası vardı sadece Allah a cagırmak bende burdan sizlere sesleniyorum.Kalben
Allah a ulasmayı dileyin.
Allah a ulasmayı dileyin.
Allah a ulasmayı dileyin.
Yasayan Devrin imamını, Ahmete, Mehmete değil (BAKARA 45) e göre sadece Allah a sorun ne olur sanki
Canım kardeslerim istemeden sizleri kırdıysam Özür diliyorum.Allah Hepinizden razı olsun.=;
:)

13

25.07.2004, 01:31

Kuran-i Kerim'de " Ayetlerimiz hakkinda(münasebetsizlige) dalanlari gördügün zaman -onlar Kuran'dan baska
bir sözle mesgul oluncaya kadar- kendilerinden yüz cevir.Eger seytan seni unutturursa, o halda hatirladiktan sonra,
artik o zalimler güruhu ile beraber oturma" buyurulmaktadir.Bu zalimler ile konusmanin ,tartismanin ne mü'mine
ne de bu zalimlere faydasi olacak.Ama maalesef bu
internet fareleri(bir kactane) her sitede cirit atiyor ve mide bulandirmaya calisiyorlar.

Malum ola ki, bid'at, Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem ve ashabindan radiyallahu anhüm,ma'rüf ve ma'hüd olan
yani ögrenilen tarikat-i meslukenin(gidilen yolun) hilafi üzerine ihdas ve icad olunan nesneyi itikad etmektdir.

Buraya dikkat; Ehl-i bidatin delilleri Kurandan olmasi birsey ifade etmez.Zira Kuran-i Kerim de söyle buyurulmustur:
"...Allah onunla bir cogunu sasirtir,yine onunla bir cogunu yola getirir.Onunla fasiklardan baskasini sasirtmaz."
(el-Bakara:26)

Yani "Allah teala Kuran-i kerimle nicelerini idlal ve nicelerine hidayet eder".Binaenaleyh ehl-i sunnet ve'l cemaat gibi
gercek hidayete mazhar olanlar, Kurani hakikati uzerine anlamislardir.Bunun icin delilleri iddia ettikleri seye mutabiktir.

Delalete yakin olanlar ise,firka-i dalle(sapik firkalar)'dir ve yetmis iki firkadir.Onlar kötü anlayis ehli olduklarindan,
delilleri iddialarina uygun degildir.Bunlarin itikatlerinde bozukluk ve noksanlik vardir.Velakin bazi itikat küfre götürücüdür.

Ve kardeslerim bu itikat sahipleri gördügümüz gibi gayr-i müslime degil, Allahin "..sizin üzerinize olan nimetimi tamamladim"
diye niteledigi yüce dinini, hakkiyla yasayan, bu dünyanin garibi müslüman evladina karsi acimasizca saldiriyorlar.Allah selami
ile baslayip cirkin sözlerle devam ediyorlar.Islamin sanli sancagini osmanlidan alip 20. yüzyilda ve "suanda sanla" dalgalandiran
Hayatini Allahin tek ve hükümleri degistirilemez yüce dinine hizmet icin adayan serefli, nur yüzlü Risale-i nur talebelerine,
hakaret vari sözler söyleyen zalim ve nankör kimseleri ne yer kabul eder ne de gök, velakin pisman olalar.Bu müslüman evlatlari
islamin küfür ile mücadelesinin en zorlu günlerinde islamin dimdik duran cesur yürekli askerleri,parlayan nurlu yüzü oldular.
Simdi genc osmanli edebiyati yapanlar zulum zamaninda fare deliklerinde dolasiyorlardi.Simdi de internet faresi oldular.Bugün
bu kimselerin birazcik imanlari kaldiysa bu nur yüzlüler sayesindedir.Cünkü küfre karsi en büyük mücadelelerden birini bu nur yüzlüler
yaptilar ve muvaffak oldular.Güzel osmanliyi bu guzel insanlar tanitti.Nankör olmayin ve kurani bu nur yüzlülerden daha iyi anladi-
ginizi iddia etmeyin.Karninizi atesle doldurmayin.
Kapi kapi son kapi ölümse,
Her kapida agla o kapida Gülümse.

14

25.07.2004, 03:11

soylediklerinize Allah Razı Olsun...hak ettiysek te etmediysek te Allah Razı Olsun...bize gore ayetler konusur biz susarız...onlara iman etmekten ve uymaktan başka çaremiz yoktur...başka bir şeyle de amel etmeyiz inşallah...
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

15

25.07.2004, 07:49

içimden geçiyor bir şeyler ama konu kapatılıp kilitlendi,

bari duama amin deyin,

"Allah'ım hakkı hak olarak göster,ona tabi kıl,
batılı batıl olarak göster ondan uzaklaştır,
akıbetimizi hayırlı eyle,"


Amîn,

16

25.07.2004, 12:17

Allah'ım hakkı hak olarak göster,ona tabi kıl,
batılı batıl olarak göster ondan uzaklaştır,
akıbetimizi hayırlı eyle,"

Amin.
Ümitvar olunuz..

17

25.07.2004, 20:03

Amin..inşallah
şüphesiz doğru yol, Allah'ın yoludur. (Al-i ımran 73)

18

08.08.2004, 00:11

esselamu aleykümverahmetullahuveberekatuhu
sevgili gunes 6 kardes osmanlı mürsitler diyarı Allah aulasmayı dilemiş ve hacet namazıyla buldukları mürside tabi olmus insanlardan olusuyodu
her padişahın mürsidi vardı bi tek yıldırım beyazıt hariç onun zamanındada emir sultan vardı...
neyse okıssayı insallah bigün bi sekilde hatırlarız
yani ozaman her kes yasayan mürside ulasıp dünyaya Allahı anlatı yordu
bu gün osmanlının sancağını devraldığını söyleyenler mafyalık yapıp asıp kesip bıyık bırakıyolar ve sorsam onlardan büyük osmanlı yok
bikıssa anlatmak istiyorum insallah
2.murat zamanı
bisabah içtiması bir yahudi 2. murata geliyor
yahudi-
-padisahım maruzatım var senin askerlerin bahceme girmiş elmalarımdan yemiş ve bedelini vermemiş
2.murat-kim yaptı bunu benim kul hakkına nekadar önem verdiğimi bilmezmisiniz bana bunu nasıl yaparsınız
bi yençeri-
padisahım ben yaptım ama elma yerdeydi ve cürümüştü bideğeri olacağını tamin edemedim diğer arkadasım agactan aldı ve hakkını dala astı isterseniz ona sorun
2.murat-
doğrumu
yahudi
evet para ordaydı ama yerdeki cürük elmada benim
2.murat
peki nekadar istiyosun
yahudi-
1 külçe altın
vezir-
padisahım bi çürük elmaya 1 kese altın cok değilmi
2.murat-
o hak sahibi ona istediği miktarı verin
bunu üzerine yahudi külçeyi elinin tersiyle iterek-
LÜTFEN BENıDE ARANIZA ALIN
yani demek istediğim suki osmalı bu gün Amerika gibi veya osmanlı olduğunu soyleyen mafyalık taslayanlar gibi barbar değildi
osmalı deyince bi durmak ve iyi düsünmek lazım -
o ne mübarek kumandandır onlar ne mübarek askerlerdir
diye bahsediyor Peygamberimiz S.A.V osmanlıdan
osmanlı ne zaman saraylardan mürsitleri uzaklastırıp yerlerine zulmani ilimle uğrasan medyumları getirmişl ve sonunu hazırlamış in celeytin ve görün ama bizim kilerin yazdıkları tarih kitaplarından değil avrupalıların yazdıklarında incelerseniz gerceği görürsünüz
tabi yılmaz öztuna abimiz hariç o gercek bi osmanlı yazarı
lütfen birbirimizi kırmayı bırakalım ve osmanlı torunları olmak için uğrasalım
hepimizin amacıAllah a teslim olmak insallah
esselamualeykümverahmetullahuveberekatuhu

19

16.08.2004, 01:20

esselamualeykümverahmetullahveberkatuhu
abdulkadir sait kardes kusura bakma ama
Allah ın sana verdiği bu yetkiyi onun istediği gibi kullanmalısın diye düsünüyorum bu benim görüsüm
o iblis sizi sizin görmediğinizyerden görür ve sizin sesinize benzeyen bi sesle vesvese verir ve bunuda sizin düsüncenizmiş gibi gösterir diyo ALLAHIN RESULÜ

Min şerril vesvâsil hannâs(hannâsi).

Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden.
SANA SIğINIRIM YARABBı

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir