Giriş yapmadınız.

1

19.02.2007, 23:19

mevlid-i şerifin anlamı ve sevabı nedir?

mevlid-i serifi okumak veya okutmanin hic bir sevabi yok diye söylesiler duyuyorum. bunlari söyleyen hemde bir imamin hanimi. bazi arastirmalar yapmistim ama tam olarak ayni sonuclari alamadim ben.
sizlerin bu konu hakkindaki düsünceleriniz merak ediyorum?
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

2

20.02.2007, 08:39

seher kardeşim,cevabını risaleden okuyun buyrun

Beşinci Nükte

Mevlid-i Nebevî ile Miraciyenin okunması, gayet nâfi ve güzel âdettir ve müstahsen(güzel) bir âdet-i ıslâmiyedir.(islami adettir.)

Belki hayat-ı içtimaiye-i ıslâmiyenin(islamın toplum hayatı için) gayet lâtîf ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir.(sohbete sebebdir)
Belki, hakaik-i imaniyenin ihtarı için en hoş ve şirin bir derstir.

Belki, imanın envârını ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebevîyi göstermeye ve tahrike en müheyyiç ve müessir(tesirli) bir vasıtadır.

Cenâb-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin. Ve Süleyman Efendi gibi Mevlid yazanlara Cenâb-ı Hak rahmet etsin, yerlerini Cennetü'l-Firdevs yapsın. Âmin.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1000&a=mevlid
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

3

23.02.2007, 04:32

yani bu mevlid okutmanin hic bir sevabi yok diyenleri yalanliyor?
dogru anlamismiyim?
zaten nasil böyle birsey olabilir ki?
getirilen onca salavat-i serifler edilen dualar nasil gereksiz olarak görülür diye düsünüyordum.
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

4

23.02.2007, 09:36

evet seher kardeşim onları yalanlıyor,

üstad nasıl bakmış mevlide -yukarda alıntıladım-

işte üstadın farkı burda çıkıyor,

böyle soruların olunca kardeşlerden sor,

biz müceddide tabiyiz,

allah müceddidi boşuna göndermez.

madem göndermiş ,tabi olmasak ne kadar zarardayız değil mi?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

5

24.02.2007, 05:54

evet cok haklisin allah müceddidi bosuna göndermemis hulusi abi
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

MıRZASAıD

Orta Düzey

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

6

29.03.2007, 17:41

Mevlid okumak ve okutmak nasıl değerlendirilmelidir.

Müslümanlar arasında devam eden güzel âdetlerden birisi de mevliddir. Doğum zamanı ve yeri mânâsına gelen mevlid, Peygamberimizin (a.s.m.) doğum gecesi için kullanılan bir tabirdir. Daha sonraları Peygamberimizin doğum ânını, üstün meziyetlerini anlatan manzumelere mevlid ismi verilmiştir. Peygamberimizin doğduğu Rebiülevvel ayının 12. gecesini vesile ederek doğum gecesi (mevlid) merasimleri tertip etmek Hicretin dördüncü asrından itibaren başlamıştır. Daha sonra bu âdet yaygınlaşarak bütün ıslâm ülkelerinde ve bilhassa Osmanlılarla devam etmiştir.

Bugünkü ıslâm ülkelerinde çeşitli dillerde okunan mevlidler vardır. Arapça Bâned Sûad, Bürde ve Hemziyye kasideleri birer mevliddir. Türkçede ise yirmiden fazla mevlid manzumeleri yazılmıştır. Fakat bunların içinde en çok tutulan ve okunan, Süleyman Çelebi'nin 1409 yılında yazdığı Vesüetü'n-Necat isimli mevlid kitabıdır.

Bilindiği gibi, mevlid manzumeleri Peygamber Efendimizin (a.s.m.) doğum gecesini ve ânını tasvir etmekte, insanlığa örnek olan yüce ahlâkını ve vasıflarını dile getirmekte, ayrıca "Miraciye" manzumeleri de Miraç mucizesini anlatmaktadır.

Önceleri yalnız Peygamberimizin doğum gününde okunan ve tertip edilen mevlid merasimleri, daha sonra bütün mübarek gecelerde tekrarlanmış, bilhassa memle ketimizde daha da yaygınlaşarak ölüm, hastalık ve daha birçok vesilelerle okutula gelmiştir.

Mevlid, Peygamberimizden üç-dört asır sonra icad edilen ıslâmî bir âdet olmakla birlikte bid'atın "hasene" (güzel) kısmına girmektedir. Muhaddis ve fakih ıbni Hacer Hazretleri, mevlid merasiminin meşruiyeti hakkında şu hadis-i şerifi zikretmektedir.

ıbni Abbas'ın rivayetine göre, Peygamberimiz (a.s.m.) Medine'ye hicret ettiklerinde Aşure günü Yahudilerin oruç tuttuklarını öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudiler şöyle cevap verirler:

"Bu çok büyük bir gündür. Bugünde, Allah, Musa ile kavmini kurtardı da Firavun ile kavmini (suda) gark etti. Musa da buna şükür için oruç tuttu. ışte biz de bugünün orucunu tutuyoruz."

Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.m.), "Öyleyse biz Musa'ya sizden daha yakın ve daha evlâyız" buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu ve tutulmasını da tavsiye etti.” (1)

ıbni Hacer bundan sonra şöyle demektedir: "Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde mevlid gecesinde Allah'a şükretmek tam yerindedir. Fakat Mevlid 176 * MESELELER VE ÇÖZÜMLERi
merasiminin Peygamberimizin doğum gecesine denk gelmesi için dikkat etmek gerekir."(2)


Bununla birlikte bazı ıslâm âlimleri mevlid merasimi tertip etmeye karşı çıkmış, mânâsız bir iş olduğu görüşüne varmışlardır. Devrimizin büyük ıslâm âlimi Bediüzzaman Hazretleri, mevlidi ve okunmasını hoş karşılamakta, Müslümanlar arasında yaygın olan bu âdetin devamını arzu etmektedir.

Miraciye kısmında yer alan "Ben sana âşık olmuşum" mısraının Cenab-ı Hakkın kudsiyetine uygun olmadığı gerekçesiyle te'vil ederek "Ben senden razı olmuşum" şeklinde tashih eden Bediüzzaman, geniş bir izah vermekte, "şu tabir bir mirsad-ı tefekkürdür (tefekkür dürbünü)" dedikten sonra mevlid yazarı Süleyman Çelebi'yi de "Madem Süleyman Efendinin Mevlid'i rağbet-i ammeye (halkın rağbetine) mazhariyet delaletiyle, o zat ehl-i velayettir ve ehl-i hakikattir" sözleriyle methetmektedir.

Bediüzzaman, mevlidin okunması hakkında da şöyle demektedir:
"Mevlid-i Nebevî ile miraciyenin okunması gayet nâfi (faydalı) ve güzel âdettir ve müstahsen (iyi görülen) bir âdet-i ıslâmiyedir. Belki hayat-ı içtimaiye-i ıslâmiyenin (ıslâmın sosyal hayatının) gayet lâtif ve parlak ve tatlı bir medar-ı sohbetidir (sohbete sebeptir). Belki hakaik-i imaniyetin ihtarı (hatırlatılması) için, en hoş ve şirin bir derstir. Belki imanın envarını (nurlarını) ve muhabbetullah ve aşk-ı Nebeviyi göstermeye ve tahrike en müheyyiç (heyecan uyandıran) ve müessir bir vasıtadır."


Bu ifadelerinden sonra da mevlid âdetinin devamı için dua etmektedir: "Cenab-ı Hak bu âdeti ebede kadar devam ettirsin ve Süleyman Efendi gibi mevlid yazanlara Cenab-ı Hak rahmet etsin, yerlerini Cennetü'l-Firdevs yapsın, âmin.” (3)

Mevlidin sayılan bu güzel tarafları ve dinleyenlere bazı manevî duyguları hatırlatması yanında, birtakım yerlerde mevlid okunduğu sırada bazı sünnetlerin ihmal edilmekte ve bazı bid'atler işlenmektedir. Meselâ, mübarek gecelerde yalnız mevlid okuyup dinlemekle, Kur'ân okumak, kaza namazları kılmak ve istiğfarda bulunmak gibi bazı güzel ibadetler ihmal edilmektedir. Yine ölünün arkasından yapılması sünnet olan dua ve istiğfarda bulunmak, sadaka vermek, Kur'ân okumak, kul ve ibadet borçlarını ödemek gibi âdetler terk edilmektedir. Bazı bölgelerde mevlid okutan kişi, bilmediğinden, bununla Allah'a olan kulluk borcunu ödediği düşüncesine kapılmaktadır. Yine bu güzel âdeti kendisine bir geçim vasıtası yapan kimseler, düzenlenen mevlid cemiyetlerinde dine aykırı bazı davranışlara göz yummaktadırlar. Bundan dolayı bu nevi hatalara düşmemek lâzımdır.

Mevlid okuyan kimselerin ücret alması hususuna gelince; mevlid esnasında Kur'ân okunmakta, salâvat ve tekbir getirilmekte ve dua yapılmaktadır. Âlimlerimiz, zaruretten dolayı ücretle Kur'ân öğretmeye cevaz verirken, Kur'ân okumanın ve dua etmenin karşılığında ücret almanın caiz olmadığını beyan etmektedirler. Hatta ıbni Âbidin şifaü'l-Alil isimli kitabında "Bir menfaat karşılığında Kur'ân okuyan menedilir, alan da, veren de günaha girer" demektedir.

Her Müslüman kendisi ve vefat eden yakınları için değişik şekilde hayır yapabilir. ıllâ bir ücret vererek mevlid ve Kur'ân okutması gerekmez. Fakat istenmediği halde mevlid okuyan kimselere bir ücret verildiği takdirde de, bu hediyeyi okunan şeylerin karşılığı ve bedeli olarak telâkki etmemek gerekir.

Bütün bunlarla birlikte ihlâs sırrına en uygun olanı, ılâhî ücreti daha üstün tutmaktır.

1- Müslim, Siyam: 127.
2- el-Hâvî Fil-Fetevâ, 1:190.
3- Bu bilgiler için bkz. Mektubat, s. 281-285.

Mehmed Paksu
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir