Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

21

16.02.2007, 09:57

Sevgili Hasan_Sinan,

Izzet-i nefis yapip internette butur meseleleri arattirip daginik -ve mesnedsiz- yazilarla ugrasmaniza gerek yok. Delil olarak sizin kolayca erisebileceginiz bir hadis soyliyeyim; Riyazussalihin adli hadis kitabinda "'ifk" hadisesini okuyun. Sahih olan bu hadis delil olarak size yetmezse bilahere gorusuruz.

Hasiye: El hakku ya'lu vela yu'la aleyh!

22

16.02.2007, 10:06

Çarşaf giymiyenler örtünmüş olmuyorlar mı?

farz emrini yerine getirmiş olmuyorlar mı?pardüsü giyenler,hemde bol,geniş olanını giyenler..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

23

16.02.2007, 10:18

Alıntı sahibi ""Hulusi5""

Çarşaf giymiyenler örtünmüş olmuyorlar mı?

farz emrini yerine getirmiş olmuyorlar mı?pardüsü giyenler,hemde bol,geniş olanını giyenler..


Soruya cevab kesret-i nisvana tohmet olabileceginden bize dusen cevab-i sukuttur.

http://www.beyan.com.tr/arsiv/ekim2005/guldeste.htm

24

16.02.2007, 10:28

peki bu konuda ne düşünüyorsunuz halid kardeş,

örtünenler namaz kılmıyorlardır,çoğunlukla..

örtünmeyenlerde de namaz kılanlar vardır?

hangisi daha çok zararda..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

25

16.02.2007, 16:17

cazibader bir fitne olaraak bu asırda kadınların hayasızlığından ve sosyal hayatın her yerinde bulunma istekleri tabiki erkekeler için bir tehlike ve fitnetin nisa belain nisa şerrin nisa boşuna denmemiş.
ve acaba aşk şiirleri el yüz göz ... için yazılmıyormu...
bu fitneden bu şekilde kabul ederek kurtulamayız.
dışarı çıkma meselesi zannımca erkeller içinde geçerli olsa gerek
mesela sadece haber sunun bir spikere bakmak caiz mi acaba
ben erkek olduğum için böyle düşünmeli ve baştan cıkarıcı olarak nisalardan allaha sığınmalıyım
bayanlarda dualarında fitnetin rical belain rical şerrin rical demelidirler
onlar için de erkekler baştan çıkarıcı rolundedirler.
allahın rahmeti engin hepimizi bağışlar ınşaalllah
Madem Kuran-ı Hakim mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır, her bir adabda rehberimizdir.
O kendini methediyor. Biz de onun dersine ittibaen, onun tefsirini methedeceğiz."

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

26

16.02.2007, 18:38

Git ve tebligini yap Halid kardes ama merak ediyorum Annen veya hanimin veya kizkardesin bunu yapiyormu? Ger kendi nefsini islah ettiysen muvaffak olursun. Ger etmediysen kendi nefsinden basla, sonra baskalarIndan bunu iste :!:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

27

17.02.2007, 05:31

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""

Git ve tebligini yap Halid kardes ama merak ediyorum Annen veya hanimin veya kizkardesin bunu yapiyormu? Ger kendi nefsini islah ettiysen muvaffak olursun. Ger etmediysen kendi nefsinden basla, sonra baskalarIndan bunu iste :!:


Sevgili Hasan_Sinan! Beni maddeler halinde tekrar dikkatle dinlemenizi rica ederim:

1. Sizi musluman olarak muhatab ittihaz ediyorum. Musluman olan hakki gordugunde kabul eden biridir, aklina uymadigi icin red eden degil. Iki muslumanin muhaveresi ise siddet ve hiddet degil bilakis rifk, merhamet ve sefkatle olur. Iddia ettigim seyler kendi fikirlerim degil, 1400 senelik Islam ve Kur'anin ahkamidir. Bu ahkam, Kur'anda gectigi gibi, Incilde de var, Tevratta da var. (Yuzun ortulmesine dair)

2. Birseye itiraz ederken insan temkinli olmalidir; ya iddiasi dogruysa ihtimalini goz onunde tutmalidir! Bu fevkalede onemli bir husustur. Sayet meselde haksizsaniz, itiraziniz Kur'ana yonelir. Bu ise insani basasagi goturur; Allah muhafaza. Bu zaman kadar kildiginiz namaz ve kazandiginiz sevap 0 rakami ile carpilir.

3. Ikinci maddedeki hakikati izah icin fikih kitaplarinda su orneklere rastliyoruz:
a) "Peygamberimiz kabak severdi. Fakat ben sevmiyorum" deyen adam kafir olur.
b) "Peygamberimiz sut icerdi, fakat ben sevmiyorum" behemehal kafir olur.
c) "Bu devirde sarik mi olur efendim" deyen adam kafir olur.

Isin ruhunu anladiysaniz,mesele su ki: Seriata zit yahut onu tezyif edip kucuk durusucu ifadelerde bulunmak kufurdur. Yoksa tabi ki sut, kabak vs. sevmeyen olabilir, fakat illada O (sav) severdi fakat ben sevmiyorum seklinde tahkir yahut tezyif edici seyler insani kufre sokar.

4. Efendimizin (sav)'in ve tum sahabelerin hanimlari peceli (tepededn tirnagina kadar) tesetturlu olduklari halde itiraziniz kime ve nereye? Yoksa onlar tesettur ayetlerini -hasa- yanlis mi anlamislar?

5. Ustad bu meseleyi cilbabi carsaf diye tefsir edip; tepeden tirnaga tesetturu savunurken, siz neyi ve nicin iddia ediyorsunuz?
«Bin seneden beri çarşaf altında bulunan mu­had­de­rat-ı ıslâmiye şimdi de çarşaf­larını mu­hafaza ediyor­lar.» (Osmanlıca Lem'alar sh: 586)
Burdaki carsaftan kasit; orfi olarak el-yuz dahil tepeden tirnaga ortunmektir.

6. Evet efendim; kendini islah edemeyen baskasini islah edemez. Binaenaleyh, kendisinden mes'ul oldugum refika-i hayatim pecelidir.

7. Sahsiniza duaciyim. Allah yar ve yardimciniz olsun, hizmette daim ve kaim kilsin sizi.

28

17.02.2007, 05:44

Cevap: Tesettur şear-i diniyedendir.

Alıntı sahibi ""Hulusi5""

peki bu konuda ne düşünüyorsunuz halid kardeş,

örtünenler namaz kılmıyorlardır,çoğunlukla..

örtünmeyenlerde de namaz kılanlar vardır?

hangisi daha çok zararda..


Hulusu5,

Sorunuzun konumuzla telifi kiyas cihetiylese, butur mesail esasen kiyasa gelmez. zira iki gunahi kiyas bize dusmez. Ortunmemek musluman kadinlar icin Allah'a isyan oldugu gibi terk-i salat dahi O'nun emrine karsi gelmektir. Ehadise bakilirsa, namaz dinin diregi hem iman ile küfür arasında bir perde, mü'min ile kafiri birbirinden ayıran alamet-i farikadir. Su durumda namaz kilmamanin zarar ve cezasi daha buyuk olsa gerek (Allahu a'lem). Fakat, ortunmek yani tesettur ezan gibi sear-i diniyedendir. Bu emre uymana sahsen zararda oldugu gibi cemiyyete dahi zarardir. Fitne-i ahirzaman bahsini hatirlatip mufassal izahini basiretinize havale ediyorum.

Netice-i kelam, namaz ilahi bir emir oldugu gibi, musluman kadinlarin Kur'nin emrine gore ortunmeleri de bir emirdir. Emir ise taabbudi olup hikmet yahut kar ve zararina bakilmaksizin yapilir.

Fakat sorunuzun maksadi sayet hangisi uzerinde tahsidat evveliyeti haiz ise.. Elbette, iman uzerinde tahsida elzemdir. Imanla doymus ve oturaklaşmış gönüllerdir ki suurluca namazi da eda eder, diger emir-i Ilahiyeyi de.

Fi emanillah

29

17.02.2007, 09:20

muhterem halid, gözden kaçırdığın bir nokta var lâkin,
alkol dahi ıslam'da tedrîcî, yani derece derece, yavaş yavaş kaldırıldı, en son noktada tamamen yasaklandı ve haram olduğu ilân edildi,

sen şimdi bu meseleyi konuşuyorsun, ama hatırına getiriyor musun ki dışarıda müthiş bir fitne var, şeytanlar, hem insan, hem cin cinsinden olanlar, kadınlarla çok uğraşıyor.

senin peçe olarak kabul ettiğin ve konuştuğunu ictihad olarak görürüm, birşey demem, ama daha sadece başörtüsü takmaya toplumsal baskıdan ötürü hazır olmayan milyonlarca kızımız var, bunlar ne olacak?

onların karşısına direkt olarak böyle bir şeyle çıkınca, tedriciyetten uzak durunca, olumlu tepki alacağını cidden düşünüyor musun? Hz.Peygamber insanları kucaklardı, hatalarıyla birlikte, onlara iyi muamele ederdi, öyle ki herkes en çok Hz.Peygamberin a.s.m. kendisni sevdiğini zannederdi, onlara nasihatte bulunurdu.

23 yıl içinde, yüzyıllara sığmayacak bir ıslah yaptı, söyle bana, Kur'an parça parça inmese de direk 23 yıl sonraki hâli ile ilk gün inse, ayetler zamanla neshedilip yeni hükümler getirilmeden, tedriciyet uygulanmadan direk hükümler yerleştirilse, daha mı güzel olurdu?

Hem madem Allah Âlîm, herşeyin her vechini ilmiyle ihata eder, hem Hakîm, her fiili hikmetle ve inceliklerle doludur, niye böyle bir yolu murad etti?

O 23 yıllık ıslahat dönemine çok iyi bak, ıslah sadece kişisel bazda değil, toplumsal tabanda da olur. Topluma ne kadar iyi yerleşir, kişiler için uygulaması o kadar kolay olur, şeytan akılları kurcalama fırsatı bulamaz.

Ahirzamandayız şimdi, fitnesinden sahabilerin Allah'a sığındığı dönemdeyiz. Kişinin giyim ve tesettür tarzına saygı göstermektense, yargılamak derdine düşmüş insanlar, toplumdaki bu durum da imanı kuvvetli olmayan ve bu baskıya dayanamayan kızlarımız için engel oluyor.

Hem bilmez misin, şeytanın en büyük desiselerinden biridir ki, insana dindeki bir şeyi kerih, kabul edilemez gösterir, "demek ki Allah yok, eğer Allah olsa böyle kural mı koyarmış canım, hem olsa da (haşa) benim böyle bir Allah ile işim olmaz" dedirtip, isyana sürüklemeye çalışır. ınsan günahlarına tevbe edince saçını başını yolup ağlar, yok eğer günahlarını savunmak amaçlı isyan bayrağını çekse, o hannas da bayram eder.

ışte böyle...

ıslam nedir? ıslâm selâmdır, huzurdur. ınsanları bu huzur ile kucaklamadan, onların kalplerini, ruhlarını akıllarını insan ve cin taifesinden olan şeytanların vesvesesinden emin kılmadan, sadece ama sadece ictihad üzerine konuşup, meseleyi kendine göre bağlamak neye yarar?

Karar senin, tedrîci ve hikmetli hareket ile dine çağırmak, huzur-u ıslâm sînesine davet etmek mi, kişileri şeytanların kucağına itmek mi?

Bu mesele, daha ciddi bir şekilde, sadece ilim bazında konuşulmalı. ıçtihadlar ortaya konur, isteyen istediğini seçer.

Yoksa te'vil çok pis bir tuzaktır. 4 halifenin 3ünü, Hz.Peygamber'in a.s.m. torunları Hz.Hasan ve Hüseyin (radyallahü anhüm ecmaîn) hep te'villerden fetva bularak şehîd ettiler.

Aynı te'viller yüzünden sadece Kur'ancılar ve meâlciler şeklinde insanlar türedi, Zekeriya Beyazlar, Yaşar Nuriler yetişti.

Sonra iş bu vecihlere kaydı mı, içinden çıkması zor dâlalet vadilerine dalıyor insanlar.

30

17.02.2007, 14:04

Yazını çok beğendim kardeşim.
Allah razı olsun
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

31

17.02.2007, 14:26

âmîn ecmaîn, bir güzellik varsa Allah'tan, kusurları bana ait.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

32

17.02.2007, 20:58

Sevgili Abdulkadir Said,

Yazinizi dikkatle okudum, simdi istirhamim beni maddeler halinde dinlemeniz:

1. Bizim mevzumuzun disina ciktiniz. Tedricilik mevzuu baskadir, Kur'anin bir konudaki ahkami baskadir. Esasen tedricilikte Hulusi5'e verdigim cevapta sizinle ayni seyleri dusundugumu ifade etmistim. Evvela iman lazim, saglam imanli gonullere zahirde en agir seyler dahi eshel gelir. Oteden beri uygulayageldigimiz hizmet metodu da budur! Mesela alkolik birine hak ve hakikati anlatacagimiz bir donemde, nerden baslanmasi gerektigini kitap ve sunnet bilen dahasi Risale-i Nurla nurlanan herkes iyi bilir. Hasili bunyenin en buyuk derdi iman oldugu asikardir. Namaz, Oruc, Zekat, Hac ve dinin sair farizasi imanli gonullerin isidir.

2. Simdi dustugumuz bir hatayi soylemek isterim. Risale-i Nurlari mutaala edenlerde guzel ve mantikli muhakeme gucu olusuyor. Fakat bazilari bu muhakeme gucunu dinin usul ve furuuna karsi tatbik eder, buyuk hataya duser. Halbiki dinin en kucuk meselesine bin ruhumuz olsa feda etmeye haziriz diyen Ustadin, ve basta Kur'anin talebeleriyiz. Bu meseleyi yukarda maddeler halinde izah etmistim. Insan Kur'an ve Islam'in meselelerini tezyif, tahkir ve kucuk dusurme maksatli konusur yahut hareket ederse, kufre gireceginden bahsetmistik. Herhangi bir meseleden sahsen hoslanmaya biliriz, fakat Kur'an diyor ki kimi hoslanmadiginiz seyler var ki, onlar mahz-i hayrdir!

3. "ıçtihadlar ortaya konur, isteyen istediğini seçer" sozunuz tefrikaya hemde mezhebsizlige kapi acan bir dehsetli bir seydir. Biz mukallidiz, herhangi hak bir mezhebe uymakla mukellefiz. Mesela diyelim ki siz Safisiniz, mezhebinizin her meselesine simsiki sarilmak durumundasiniz; fakat Cumhur'un gorusune ters dusen bir meselede elbette cumhurun nokta-i nazari dikkate alinir. Mesle "et kesiminde besmele sunnettir" diyen Imam-i Safinin bu ictihadina, Cumhur karsi cikip besmelesiz kesilen et, kat'iyyen haramdir diyor. Boyle bir et, yenmeden evvel besmele cekilse bile yenmez.. diyorsa, elbette ki avam-i halka takdim edenler "besmelesiz kesilen et, yenmesi caiz degil" denilmelidir.

4. Simdi gelelim meselemize. Hangi mezhebten oldugunuzu bilmemekle beraber, Safii, Maliki ve Hanbeli'de el-yuz ortunmesine vacib denilmis ve Hanefide fitne korkusu kaydiyla ayni hukum verilmisse; sizin hangi mezhebin dilinde konusuyorsunuz? Sayet Hanefiyseniz, kendiniz ifade ettiniz "fitne fesad devrindeyiz"!!

5. Islam ve Kur'anin muhkem bir ahkamini anlatmama "kişileri şeytanların kucağına itmek" olarak telakki etmene bir musluman olarak cok uzuldum. Buna neye istinaden soyluyorsun? Icki haramdir diyene de ayni muameleyi mi yapacaksiniz?

6. "Yoksa te'vil çok pis bir tuzaktır" ifadeniz ise hem yanlis hem o kadar kerihtir. Sayet ilimden bir parca nasibiniz varsa, bilirsiniz ki te'vil muhkem ve sarih ayetlere tatbik edilmez, mutesabih ayetler te'vil edilir. Bir cok meselede tevile giren Ustad'a hasa "cok pis tuzak kurmus" mu diyeceksiniz.
Sayet te'vilden kasdiniz dogruyu yanlis olarak yorumlamak ise, bunun adi kizb ve yalandir; Allah'a inan ve O'dan korkanlar bu yola girmezler. Kaldı ki yazdiklarim benim sahsi dusuncelerim olmadigi gibi, bir takim fetvalari -sizin kasdettiginiz manada "te'vil" edip yanlis anlam cikarmiyorum. Bundan Allah'a siginirim.

7."Aynı te'viller yüzünden sadece Kur'ancılar ve meâlciler şeklinde insanlar türedi, Zekeriya Beyazlar, Yaşar Nuriler yetişti." yine yanlis bir tesbit. Bu zevat akillarina guvenip kelime tercumesine giren, ve seviyesine yetisemedigi Ebu Hanife gibi mualla zati kendi derekesine indirmekle tatmine calisan insanlardir ki Sunneti kabule yanasmazlar.

8. "sadece ama sadece ictihad üzerine konuşup" demissiniz. Halbuki yazilanlari dikkatle ve insafla takip ettiyseniz anlamaniz lazimdi ki bu mesele ictihad meselesi degil. Bilakis Kur'anin muhkem emridir.

9. Siz muslumansiniz, Hasan_Sinan'da musluman; fakat itiraziniza donup bir bakin neyin pesindesiniz? Itiraziniz sahsima mi, yoksa basta Efendimiz (sav)1300 sene tatbik edilenbeyan edilen Islam'in bir hukmune midir?

10. Turkiye'de bu meseleler nerdeyse unutulmus. Gencler asri gunah ve hastaliklardan kurtulamaz haline gelmis..

11. Ahkam-i diniyenin vazih bir sekilde ortaya konmasini elestirip hataya dusmektense, ahkam-i diniyeyi tedrici usulle insanlara nasil anlatiriz basligini acin, orda usul ve tedricilik meselelerini muzakere ederiz. Sayet forum yetkilisi olarak bu tur yazilari begenmiyorsaniz, "forum kurallarinda" acikca belirtiniz; biz de zarar vermemek icin (!) Ahkam-i diniyeyi burada yazmayiz.

12. Bati ulkelerinde Islam daha guzel anlasilip yasaniyor; ihtida edenlerin batil ile hakki cok iyi tefrik edebildikleri icin. Musluman olup "niqap" dedikleri peceyi takan o kadar amerikali, avrupali var ki.. Hatta gecenlerde yabanci ve inancsiz bir hristiyan bilim adaminin "tepeden tirnaga ortunmek"le alakali dusunce ve tesbitlerini yazmis. Bunu okurken musluman olarak bu denli tesetturun hikmetini anlamadigimizi farkediyorsun. Bu makaleyi ve yine bu alanda ingilitere asilli yeni musluman olmus bir hanimin yazdigi "From My Sisters' Lips" eserini okumanizi tavsiye eder, bilahere merak ederseniz muzakere ederiz.

13. Bu arada imzani guzel fakat harf hatasi var. Dogrusu soyledir:

طلع البدر علينا من ثنيات الوداع

14. Sizi seviyor ve sahsiniza duaciyim.

Simdi size su kisa filmi takdim eder, dusuncelerinizi istirham ederim:
http://video.google.ca/videoplay?docid=-1950353507655248547&q=cbc+unveiling

Allah'in Selami uzerinize olsun,
Halid

33

17.02.2007, 21:15

3- ıçtihadlar ortaya konurdan kastım, yapılmış içtihadlar incelenir, sıhhatli olduğuna kanaat getirilen seçilir idi.

4- Hanefiyim, gusül ve abdestte bazı sorunlarım yüzünden şafiiyi uyguluyorum. Benim ilmihallerden okuduğum ımam şafiinin yüzü buna dahil etmediği, ayağı ettiği.

5- ılmi müzakere şeytanın kucağına atmak değildir. şeytanın kucağına atmak, hazır olmayan kişiye ani yüklenmedir, yani tedrici bahsi, hemfikirseniz, mesele yok.

6- Te'vilde kastım, ne Üstad ne şahsınız. Ben, eğer ciddî bir şekilde, sünnet ışığında ele alınmazsa, her Arapça bilenin Kur'anı nasıl kafasına göre anlayabileceğini anlatmaya çalıştım. Buna da en büyük örneği Hz.Ali'yi r.a. Kur'an ile hükmetmemekle suçlayıp şehid etmeleri bilirim. Istılahi manası farklıdır kullanıldığı yerde.

7- Bir örtünme emri var, orası muhakkak, bizim tartıştığımız ise bu örtünmenin şekli. Hem bu konuda içtihad olmasa, niye mezhep imamlarının sözlerinden bahsediyorusunuz?

9- ıtirazım şahsınızadır. Bu ilminizi bizimle sadece bu hassas konuda paylaşmanızdır. Hatırıma sadece belli konuları bir çok forumda açan insanlar geldi geçmişten. Geçmişte birçok forum takip ederdim, şimdi sadece bunu ediyorum. Siz onlardan değilsiniz değil mi?

11- Görüyorum ki çok büyük bir yanlış anlaşılma var.

12- Haberim var, zaten eskiden ıngilizce forumlarda da yazıyordum, takip ediyordum. Selefî bir moderatörün makaslarına protesto olarak bıraktım, daha yazmadım.

ımzamda bir değil iki harf hatası varmış, düzelttiğiniz için جزاك الله
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

34

17.02.2007, 21:51

hem aklıma geldi ki,
o takdirde, şekil olarak peçeyi farz veya vacip derecede bir zorunluluk kabul etmeyenlerin o zaman hepsi kâfir oldu, buna bunca zaman ilmihalleri hazırlayanlar da dahil. görüldüğü üzere Kur'an ve sünnetteki konuyla ilgili kısımlar üzerine yapılan tahkik ve içtihad var, yoksa içtihada yer bırakmayacak derecede bir açıklama Kur'an'da olsa, mezhep imamları bu kadar vazıh bir şekilde anlatılmış konuda konuşmazlardı, gerek de olmazdı,


ayreten, şafii'de vacip diye bir kavram yoktur, meselâ kurban meselesinde şafii mezhebi derki kuvvetli bir sünnettir, Hanefî ise "Kim imkânı olduğu halde kesmezse mescidimize yaklaşmasın" (ıbn Mace, Edahi, 2) hadisine de istinaden, burada bir tehdit var diyerek, kurban ibadetini vacip olarak adlandırmıştır. Yani demem o ki, şafii'de ya zorunluluktur, yapmayan günaha girer, ya da sünnettir, derecesine göre (mendup, müekked vs.) ya birşey denilmez, ya da nasıl böyle üstünde ısrar edilmiş bir sünnet uygulanmaz diye kerih görülür.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

35

17.02.2007, 22:03

Kimseyi kufurle ittiham etmedik. Dinin bir meselesini uygulamayan kafir olmaz; gunahkar olur. Ehl-i sunnet itikadi bu merkezdedir. Mezheb imamlarindan soz etmemizden maksat, yine hakikatin vuzuhudur. Hani sahsi bir istinbat olmadigini gostermektir. Simdi size ciddi bir sualim var: Tesettur ayetinden sonra, Efendimizin (sav) yahut Sahebe hanimlarindan yuzunu ortmediklerine dair bir sey biliyormusunuz? .. Madem oyle, onlar "selef" idiler. Yani onceden gelenler. Biz dinimizi Efendimiz'den ogrenmeyecegiz de "Abdulkadir Said"ten mi ogrenecegiz?

Itiraziniz demek sahsima, buna sevindim dogrusu. Foruma yeni uye olmusum, belli bir konu uzerinde gitmiyorum. Baska bir baslikta "kaylulenin sihhate faydasi" baslikli yaziyi eklemistim, fakat herhalde yetlki biri silmis. Ingilizce oldugu icin.

Ortunmenin seklini tartismiyoruz. Bu meselede "tartismak" niyetinde de degilim. Tesettur ayet ve tefsirlerini okumanizi tavsiye ederim.

Allah'a emanet ol "halef"i kardes.

36

17.02.2007, 22:12

Alıntı

Biz dinimizi Efendimiz'den ogrenmeyecegiz de "Abdulkadir Said"ten mi ogrenecegiz?


Ne kadar çirkin ve ciddiyetsiz bir söz bu! Anlatmakta zorluk çekiyorum, burada konuşulan konu, emredilmişliği muhakkak olan tesettürün şekli. Bugüne kadar tek ilmihal kitabında peçenin farz olduğunu okumadım. Hem fıkıh konularında muhakkak azîmet ve ruhsatı duymuşsundur. Sahabeler hep mümkün olanın en çoğunu yapardı.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

37

17.02.2007, 22:17

Ben asla dînî tağyir etmeye çalışmadım, Allah Resulünün ağzından çıktığına emin olduğum söz başım gözüm üstüne, kabul ederim. Eğer o söz muhkem bir emir değilse, manasını anlamaya çalışırım, bu söz nerede, kime, ne zaman, neyin üzerine, ne sebeple söylenmiş öğrenmeye çalışırım. Ama bu dediğin tüyleri ürperten şey, bugüne kadar aklımın ucundan geçmedi. Beni mahvettin, sana hakkımı helâl etmiyorum, sen bana bu sözünle zulmettin.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

38

17.02.2007, 22:35

Alıntı sahibi ""halid""

Kimseyi kufurle ittiham etmedik. Dinin bir meselesini uygulamayan kafir olmaz; gunahkar olur.


Yukarda bahsini ettiğim UYGULAMAYAN değil, zorunluluğu kabul etmeyen, haramı helâl, mübah sayandır. Haramı helâl, helâli haram saymak da, küfre götüren fiillerdendir. ılmihalleri hazırlayanların, fetvaları verenlerin KENDıLERıDıR.

Alıntı sahibi ""[url=http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=1697"

Burada[/url]"]Hadisten dayandıkları deliller şunlardır: Cabir b. Abdillah, "Allah elçisine, ansızın bakışın durumunu sordum. "Gözünü çevir" buyurdu" demiştir (Ebû Dâvud Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28; Ahmed b. Hanbel, IV, 358, 361). Ansızın bakılan yerin, kadının eli ve yüzü olması akla ilk gelen husustur. Abdullah b. Abbas (r.anhümâ)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah Resulu, Fadl b. Abbas'ı hacda terikesine almıştı. Fadl, güzel saçlı ve yakışıklı bir genç idi. Bir kadın gelip Allah Resulünden fetvâ sordu. Fadl ona bakıyor, o da Fadl'a bakıyordu. Allah Resulü, Fadl'ın yüzünü öbür yana çevirdi" (Buharî, Meğazî, 77; Hac, I ; Müslim, Hac, 407).

Buradaki örtme, fitneye düşme, yani zinaya yol açma tehlikesi yüzündendir. Ancak hadislerde "kadının yüzünü örtünüz" veya "kadının yüzü de avrettir" anlamı açıkça ifade edilmemiştir. Bazı sahabilerin kadınlara şehvetle bakmaları veya anlamlı bakışlarıyla kadınları rahatsız etmeleri önlenmek istenmiştir. Böyle bir fitne korkusu doğunca, mümin kadınların da iffetlerini koruması ve erkeklerin dikkatli bakışlarına hedef olmaması amaçlanmalıdır. Sahabe hanımlarının yüzlerini örttükleri açık olarak nakledilmediği için, bu konuda bir icma'ın varlığından söz edilemeyeceği gibi; peçe örtmenin farz veya sünnet olduğunu söylemek de güçtür. Belki genç ve güzel bazı bayanların, erkeklerin rahatsız edici bakışlarından korunmak ve gönül dünyalarını daha temiz tutabilmek için başvurdukları bir korunma biçimidir (Bilgi için bk. Kurtubî, a.g.e., XII, 229 vd.; es-Sâbunî, a.g.e., II, 154 vd.; et-Taberî, a.g.e., XVIII, 118; Muhammed Eyyûb Kâkül, 2. baskı, Suriye t.y., s. 27 vd.; Elmalılı, a.g.e., V, 3505 vd.; ıbrahim Cemel, Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı, terc. Beşir Eryarsoy, ıstanbul 1989, s. 124 vd.; Faruk Beşer, Hanımlara Özel ılmihal, ıstanbul 1989, s. 243 vd.).



Alıntı sahibi ""halid""

Biz dinimizi Efendimiz'den ogrenmeyecegiz de "Abdulkadir Said"ten mi ogrenecegiz?


Bugüne kadar böyle bir hakareti, aşağılamayı ve küçümsemeyi kimseden işitmedim. Kimsenin kimseye ettiğini de görmedim. Selefî ve Vehhabî olduklarını kendileri beyan eden ve şiddetle savunan ve çok cedel yaşadığımız insanlara da bu kadar incitici söz ne söyledim, ne de onlardan duydum. ıçimdeki o ürperme kelimeler ile ifade edilemez. Nefsime vesvese vermeye çalışan şeytana bile euzu besmele çektireceksin neredeyse.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

39

17.02.2007, 22:45

Re: cilbab

Alıntı sahibi ""halid""


Musluman kadinlarin ortunmesini Kur'an cilbab kelimesi ile anlattigi ve bunun tepeden tirnaga ortunmesi (el-yuz dahil) seklinde anlasildigi ve asr-i saadetten taa 100-200 sene oncesine dek boyle uygulandigi halde, nicin ve nerden gunumuzdeki tesettur tarzi (yuzu acik tesettur) zuhur etti?


Vay be, 200 senedir ilmihalimizi sorduğumuz alimlerimiz ehl-i dalaletmiş. Haramı helâl saymışlar.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

40

17.02.2007, 23:37

Ilmihalci kardes,

Yazilari tekrar okumanizi rica ederiz. Polemige gerek yok. Fakat duymak istediginizi soyliyeyim bazi ilmihal yazarlari haric kimse bu konuda aksini iddia etmedigi halde siz neye dayaniyorsunuz?

Alıntı


"Sahabe hanımlarının yüzlerini örttükleri açık olarak nakledilmediği için, bu konuda bir icma'ın varlığından söz edilemeyeceği gibi; peçe örtmenin farz veya sünnet olduğunu söylemek de güçtür."


Ifadesi asilsiz ve hakikatsizdir! Bunu iddia eden hamakatini ve cehlini ortaya koyar. Delil icin fazla degil, yukardaki yazilari okumanizi tavsiye ederim.

Yukarda zikrettiginiz Fadl b. Abbas hadisi Hac menasiki zamaninda vuku bulmustur. Bunu onceki yazimizda belirtmistik; keske zahmet edip okusaydiniz. Isterseniz, basa donup okuyun sonra sizi muhatap alayim.

Sahsima taaruza mukabile ettim. Bu zulum degil, kisasa kisas olarak adalettir; binaenaleyh hakkinizi helal etseniz de etmeseniz de sizin bileceginiz bir istir.

Kendi ifadelerinizle, buguna kadar hep ilmihal okumussunuz; ilmihalde gormediyseniz, olmadigina delalet etmez degil mi?

Neyse forum yetkilisisiniz, sizi rencide eden ifadeyi silebilirsiniz.
Selametle

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir